Arama sonuçlarınız | Define işaretleri ve anlamları

Arama sonuçlarınız

  1. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: KARAGÖZ BİLMECE SORUYOR Karagöz: Hacivat bir bilmecem var. Hacivat: Sor Karagözüm, sor da bileyim. Karagöz: Bir elin sesi var, iki elin nesi var. Hacivat: Bilmeceyi yanlış sordun. Bir elin nesi var, iki elin sesi var diyecektin. Karagöz: Laf kalabalığını bırak Hacivat...
  2. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: İKİ ELİN NESİ VAR Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır. Hacivat: Dur Karagözüm, nereye böyle? Karagöz: Oh, sen miydin Hacivat. Ben de seni arıyordum. Hacivat: Beni mi arıyordun? Karagöz: Evet, sizin eve gidiyordum. Hacivat: Bizim eve mi? Ama bizim ev o tarafta değil ki...
  3. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: HARAMİ Hacivat pencereye çıkar ve karşı mahalledeki evinin bahçesinde bulunan Karagöz'ün üstüne atlar. İkisi birlikte yere yuvarlanır. Aralarında boğuşma başlar. Daha sonra Hacivat ayağa kalkar. Karagöz yerdedir ve gözleri kapalı durumdadır. Buna karşın, sağa sola...
  4. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KARDEŞLİK HİKAYELERİ SIRTLAN ZOBO Sırtlan gruplarının dışladığı, aralarında barındırmadığı Zobo adındaki sırtlan bir şehrin çok yakınlarına gelmişti. Çayırın ortasında toparlak bir şey dikkatini çekti. Bu neydi? Zobo, onu kokladı. Burnuyla ittirdi. Yuvarlanıyordu. Biraz daha, biraz daha derken...
  5. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: ZAMAN MAKİNESİ Karagöz bir gün hızlı adımlarla evinden çıkar ve Hacivat'ın evine doğru yürümeye başlar. Karagöz çok hırslıdır, gözü hiçbir şeyi görmez. Kendisini tanıyıp, selam verenlere bile eyvallah etmez. Hışımla gelip, Hacivat'ın evinin kapısını çalar. Hacivat...
  6. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: AYAKLI KÜTÜPHANE Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır. Karagöz: "Hacivat, evi taşımışsın? " Hacivat: " Doğru taşıdım. " Karagöz: " Nereye taşıdın? " Hacivat: " Şu kilisenin beş ev yukarısına. " Karagöz: " Kilis'e mi taşındın? " Hacivat: " Kilis demedim Karagözüm. Kilise...
  7. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    DEV HAMSİ Yavru hamsi annesi ile birlikte Karadeniz’de yaşıyormuş. Onlar sık sık deniz yüzeyine çıkıp etrafı seyrediyormuş. Yavru hamsi annesini sorduğu sorularla bunaltıyormuş: “ Anne, bu dünya niye var? Sen neden varsın? Ben neden varım? Bu deniz niye dalgalı? Neden büyük balıklar küçük...
  8. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    CÜCE KADININ ÖLÜM KORKUSU Tek katlı, ahşap köy evindeki hareket birden duruldu. Sevincin yerini üzüntü aldı. Ayşe Hanım doğum yapmış, kız çocuğu dünyaya getirmişti. Ufacık-tefecik, küçücük bir kız çocuğu. Aradan on yıl geçti, on beş yıl geçti, yirmi yıl geçti, ama onun boyu 95 cm. idi, yani 1...
  9. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    YAVRU BALİNA İLE KÖPEKBALIKLARI Annesi balina avcıları tarafından öldürülen yavru balina Atlas Okyanusu’nda yüzerken etrafını yirmi kadar köpekbalığı sardı. Başkan köpekbalığı yavru balinanın yanına gelerek: “ Seni tanıyorum ve durumunu çok iyi anlıyorum yavru balina. Ama üzülmekle eline bir şey...
  10. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    SİMİTÇİ ÇOCUK 1970 yılının mayıs ayının bir öğleye doğru vaktinde herkes kendi alemindedir. Büyük soğukların hüküm sürdüğü, kar yağışının manzarayı beyaza boyadığı, tipinin, fırtınanın bol olduğu bir kış mevsimi etkisini kaybetmiştir. Yaz gelmiştir. Ağaçlar dallanmış, kovanlar ballanmıştır...
  11. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: TUZSUZ DELİ BEKİR Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır. Ramazan ayının birinci günüdür. Hacivat: " Ramazan-ı şerifler hayrolsun Karagözüm. " Karagöz: " Sen ne diyorsun Hacivat? Ramazan'la şerif neden kaybolsun? " Hacivat: " Ramazan-ı şerifler hayrolsun. Hayırlı...
  12. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    DENİZ KIZI MARY Bundan yıllar önce, denize kıyısı olan ülkelerden birinde, oldukça mutlu, gelecekten umutlu, Mary adında küçük bir kız ve ailesi yaşıyordu. Balıkçılık yaparak ailesinin geçimini sağlayan baba, aniden ölünce, küçük kız ile annesi yalnız ve aç kaldılar. Anne, mecbur kaldığı için...
  13. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    SOLAR GEZEGENİ Solar Gezegeni Başkanı No:1 çok yaşlanmıştır ve hastadır. Yıllardır çektiği bu hastalığın bir türlü çaresi bulunamamaktadır. Son günlerini yaşadığını düşünen No:1, başkanlık için seçime gidilmesini ister. Büyük oğlu No:2, ortanca oğlu No:3 ve küçük oğlu No:4 arasındaki amansız...
  14. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KİRPİ İLE TİLKİ Güneşli bir günde anne kurbağa ile yavrusu dere kenarında gezintiye çıkmıştı. Yavru kurbağa yerinde duramıyor, oradan oraya hopluyordu. Bir kayanın yan tarafına dönerken olan oldu. Aniden önüne çıkan kirpi ile çarpıştı. Kirpinin arkasına bile bakmadan uzaklaştığını gören anne...
  15. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KIRMIZI BALIK MEGA Büyükçe bir bahçenin ortasında küçücük bir havuz. Bu havuzda minicik bir balık. Kırmızı balık Mega. Onun hikayesi inanıyorum ki, pek çok okuru derinden etkileyecektir. Sarsılmaz bir iradesi vardı Mega’nın, taş gibi. Asla yolunu şaşırmadı. Ayrıca mangal gibi yüreği...
  16. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    EŞKENAR ÜÇGEN UZAYDA Uzunlukları birbirine eşit üç doğru bir araya gelip bir eşkenar üçgen oluşturdu. Ben bu eşkenar üçgenin içine iki göz ile bir burun ve bir ağız çizdikten sonra kulaklarını ekledim. Meydana gelen şekil bir insan başına benzedi. Şekle en basitinden gövdeyle, kollar ve...
  17. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    SAZ ÇALAN KAZIM Köyün birinde köylünün birinin kaz sürüsü vardı. Zaten adamda kaz çobanıydı ve adı Kazım’dı. Koyun güder gibi kaz güdüyordu. Kaz çobanı önüne katmış kazları giderken durup türkü söylemeye başlayınca kazlar etrafına toplanıyor ve onu dinliyorlardı. Böyle sazsız, cazsız, müziksiz...
  18. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    KIZILDERİLİ MASALI Evvel zaman içinde küçük bir oğlu olan bir Kızılderili reisi varmış. Bu Kızılderili reisi oğlunu usta bir avcı olarak yetiştirmek istediğinden her gün ormana avlanmaya götürürmüş. Günlerden bir gün ormanda avlanırken, Kızılderili reisin oğlunu maymunlar kaçırmış. Kızılderili...
  19. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    MİLLİ BOKSÖR MUSTAFA GENÇ İLE İLGİLİ BİR HİKAYE 1975 - 1978 Yılları arasında futbol oynamamın yanı sıra geceleri Bursa Atatürk Stadyumu'nun yanındaki Spor Sarayı'na gider, ağırlık çalışırdım. Spor Sarayı'nın giriş kapısındaki bekçi birkaç taneydi. Bir gün biri, diğer gün başka biri beklerdi...
  20. S

    Serdar Yıldırım Hikayeleri

    800 VE 1500 METRE TÜRKİYE ŞAMPİYONUYDU Yıl 1975. Galip 800 ve 1500 metrede gençler dalında Türkiye Şampiyonu olmuş ve milli formayı sırtına geçirmişti. Girdiği her yarışta birinci oluyordu. Galip büyükler dalında da birinciliklerini sürdürdü. Artık milli takımın değişmez koşucusuydu. Bu güzel...
Üst