Etkilenmemek Elde Değil | Sayfa 2 | Define işaretleri ve anlamları
  • Hoş Geldin Ya Şehr-î Ramazan

Etkilenmemek Elde Değil

Mirkut

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2016
Mesajlar
1,947
Beğeni
5,390
Puanları
113
yüce peygamberimiz ,biz müslümanlara iki miras bırakmıştır.
biri kuran diğeri sünneti.
sünnetlerin her biri başlı başına insanların kurtuluşu ilahi rahmete ve sevgiye kavuşturan yollardır.
bazılarını yapmaya zamanımız ,ekonomik durumuz el vermeyebilir. mazeret değildir şüphesiz ama bahaneler üretilebilir. lakin
Mücessem rahmet olarak gönderilen Allah Resûlü, Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetinin temsilcisi olarak hayatı boyunca insanların o rahmetten istifade etmesi için çırpınıp durmuştur. Dünya ve ahiret saadetine götüren, Allah’ın engin rahmetinden olabildiğince istifade etme yollarını gösteren mesajına bîgâne kalan hatta inkâr edenlerin bile hidayete ermeleri için iki büklüm olmuş, ızdırapla kıvranmıştır. Kur’an, Kainatın iftihar tablosunun bu durumunu hem takdir hem de ta’dil(kendini bu kadar da yıpratma) ederek şöyle buyurmuştur: “Bu söze (Kur’an’a) inanmıyorlar diye neredeyse kendini telef edip bitireceksin” (Kehf, 18/6; Şuarâ, 26/3)

Peygamber Efendimizin (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ) getirdiği mesaja icabet edip, çizgisinde gidenlere ise şefkat ve merhameti çok başkadır. İnsanlık tarihinde O’nun kadar “ümmetine düşkün” bir başkasını göstermek mümkün değildir. Kur’an bu hakikati

لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ
“Size kendi aranızdan öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya düşmeniz O’na çok ağır gelir. Kalbi sizin için titrer, müminlere karşı pek şefkatli ve merhametlidir.” (Tevbe, 9/128) buyurarak, Rahmet Peygamberinin ümmetine olan alakasının aşkınlığını bildirmiştir.
Peygamber Efendimiz, ayette bildirildiği üzere ümmetine çok düşkündür. Onların üzerine öylesine titremektedir ki bir tozun bile konmasına gönlü razı değildir. Ümmetinin dünyada ve ahirette sıkıntıya düşmesi O’nu çok müteessir ve mahzun eder. O’nu (Sallallahu aleyhi ve sellem) en çok düşündürüp mahzun eden de ümmetinden ahirette cehennem azabına düşecek olanların halidir. Ümmetini cehennem azabına götüren bir yola düşmemesi için bir baba şefkatiyle ikaz eden Allah Resûlü, onların hep hayırlara, güzelliklere mazhar olması hususunda da çom hırslıdır.

Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) müminlere olan şefkati, düşkünlüğü bir babanın evladına olan şefkati gibidir. Bu son derece şefkatli bir babanın “evladım” diyerek gönül meyvesini ve ciğerparesini bağrına basması gibi O daha dünyaya teşrif eder etmez “ümmetim” demişti. Nitekim Şefkat Peygamberi ümmetine olan bu düşkünlüğünü şöyle ifade etmişti:

إِنَّمَا أَنَا لَكُمْ بِمَنْزِلَةِ الْوَالِدِ

“Hiç şüphesiz ben size bir babanın evlatlarına olan durumu gibiyim.” 1

Ayette geçen بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ ifadesinde “بِالْمُؤْمِنِينَ” kelimesinin “رَءُوفٌ رَحِيمٌ “ den önce gelmesi; teknik ifadesiyle “car ve mecrur”un tekaddümü, alemlere rahmet olarak gönderilen Allah Resûlü’nün müminlere özel bir şefkat ve merhametinin olduğunu bildirmektedir.2

Cenab-ı Allah, O’nun ümmetine düşkünlüğünü, şefkat ve merhametini güzeller güzeli isimlerinden “raûf” ve “rahîm” isimlerinin tecellileriyle ümmetine özel bir teveccühde bulunduğunu bildirerek tanıtmıştır. Allah şimdiye kadar hiçbir peygambere bu şekilde Esmâ-i Hüsnâsından iki ismi birlikte vasıf olarak zikretmemiştir.3
bakınız sevgili kardeşlerim ,BİZLER İÇİN,bir kaç vasfını RABBİMİZ İN ayetlerle bildirdiği YÜCE peygamberimiz ne buyuruyorlar,
Ebu’d-Derdâ radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashabına sordu: “Sizin için en hayırlı, melikiniz (olan Allah Teâlâ) katında en değerli, derecelerinizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu size haber vereyim mi?” Onlar da: “Evet, haber ver ya Rasûlallah” dediler. Rasul’i Ekrem şöyle buyurdu: “Allah Azze ve Celle’yi zikretmektir.”(1)
maddi imkanım kısıtlı ,mali ibadetlerimi ifa edemiyor,fakire garibe düşküne yardım edemiyorum.
işlerim çok yoğun bir hasta bir komşu bir hasta ziyareti yapmıyorum. diyebiliriz.
ammaaaa böyle bir müjdeden istifade edemeyecek hiç bir mazeretimiz olamaz olmamalı.yoksa günü geldiğinde cemaline bakabilecek yüzümüz kalırmı. ALLAHI zikretmek, peygamberimize selatü selam getirmek ,ne zaman ne para istiyor. boş lakırdı yapmaktan ,birilerini çekiştirmekten ayıplarını konuşmaktan bizleride alıkoyar.
bütün kainatı yoktan var eden,ezeli ve sonu olmayan RABBİN NAS MELİKİN NAS İLAHİN NAS olan ALLAH ım, senin ,yüce peygamberimizin ve sizin sevdiklerinizi anmaktan bizleri mahrum etme...
Asevgili ve degerli abim o guzel gonlunuze saglik ne guzel bir konu olmus.
ALLAH azze ve celle sizden razi olsun saygilarimi sunarim abime.
 

MAVRAN

Super Moderatör
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,109
Beğeni
8,687
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Dostların böyle güzel sohbetler yapması ne güzel, Eger bir sohbet olurda orada bizler uzak durursak olmaz. Aranızdayim bunu böyle bilin amma ben cahilim siz konuşun ben dinleyeyim. ALLAH Hepinizden her iki cihanda razi olsun.
 

Mirkut

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2016
Mesajlar
1,947
Beğeni
5,390
Puanları
113
Dostların böyle güzel sohbetler yapması ne güzel, Eger bir sohbet olurda orada bizler uzak durursak olmaz. Aranızdayim bunu böyle bilin amma ben cahilim siz konuşun ben dinleyeyim. ALLAH Hepinizden her iki cihanda razi olsun.
Hasa mavran abi. Sendende ilim ogrendik basimin tacisin. Alemlerin RABB i olan ALLAH subhane ve teala sizdende razi olsun iki cihandada. Amin
 
Üst