Büyük gizem ve iki muhteşem yer | Define işaretleri ve anlamları

Büyük gizem ve iki muhteşem yer

karbey

Kullanıcı
Katılım
22 Eylül 2021
Mesajlar
56
Beğeni
86
Puanları
18
Merhaba abilerim, kardeşlerim, ustalarım. Beni her zaman etkileyen iki yeri paylaşayım istedim. Birçoğunuz zaten biliyorunuzdur. Beni hep derinden düşündürmüş iki yer.
ilki Frig vadisindeki 14 milyon yıllık tekerlek izleri !!! İzlerin büyüklüğü, farklılığı ve 14 milyon yıl önce oluşmuş olması klasik arkeoloji tarihini kafamda hallaç pamuğuna çevirmiştir hep. Göbeklitepe ekstra tabi.. 14 milyon yıl önce araçlar kullanılmış hemde dev sayılabilecek araçlar. Hani 15 bin evvel mağaralarda duvarlara çizikler atıyorduk. Dünya kaç kere deveran etti, tarih kaç kere sıfırlanıp yeniden başladı?? Bize ulaşanlar yalnızca büyük değişim dönemlerinde taşlara bırakılan izler mi? Katman katman milyonlarca yıllık izler tamamen sıfırlanıp erimiş geriye kalanlar yeryüzünde ama aramak, ulaşmak yasak. ( Size yaşadığım kısa bir şeyi de anlatayım. Bir tanıdığım "ormancılar çalışırken mezar çıkmış ortaya gidip bakalım mı dedi" gittik gerçekten bir oda çıkmış ortaya bir tepenin eteklerinde. İçeri girip baktık iki kafatası yatıyoırdu. üç yıl sonra gittiğimde görümki o bölgeyi tamamen ormanla kaplamışlar. Kocaman tepe ve muhtemel çevredeki tüm yerleşim alanı ormanların içinde kaybolup gitti. İlgili makamlar bölgeyi taramak yerine ağaçlandırıp yok ettiler. Bölgede yaşayan eski medeniyetlere ait çok az bilgi olmasına rağmen şimdi ağaçlarla kaplanıp gitti.. Yer bilgi koordinat veremeyeceğim tabi. Keşke Devletimiz araştırma ehliyeti gibi bir şey uygulasa. Belirli bir eğitim ve sertifikasyon çalışması ile bakanlıkta kayıtlı yeminli araştırmacılarımız olsa. Halktan sıradan insanlarda medeniyet tarihine ve arkeolojiye katkılar sunabilse.. Ama kimse bulmasın, bulamasın belirli bir çevre gizli kapaklı kazsın deşsin tahrip etsin, herkes birbirini suçlasın... İşler hiç akla yatkın işlemez mi bilmiyorum. Bu dünyadan pekte umudum kalmadı işin açığı.. Bu sadece sesli düşünme tabi :)

İkinci yer ise Petra kenti. Muhteşem her baktığımda ne kadar basit, yalnız bir çağda yaşadığımızı ömürlerimizi bitirdiğimizi hissediyorum. Bu güzel ve heyecanlı uğraşın hepinize huzur ve bereket getirmesi dileği ile.
Öylesine paylaşayım istedim. Sevgi ve saygılar..
 

Ekli dosyalar

  • 2.jpg
    2.jpg
    249.4 KB · Görüntüleme: 41
  • 3.jpg
    3.jpg
    284.9 KB · Görüntüleme: 33
  • petra.jpg
    petra.jpg
    394.6 KB · Görüntüleme: 31
  • petra4-(1).jpg
    petra4-(1).jpg
    423.9 KB · Görüntüleme: 34

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
Merhabalar ustam
Evet hepimizin bu tür merakları var
Bunu nası yapmışlar
Her zaman aklımız da soru işareti
Rivayetler hikayeler biraz ışık tutsa da
Tatmin edici olmuyor

Evet kanunen yasak
İzin verilmiyor araştırmaya bulmaya
Bir çok kanunumuz değişik
Define arama kanunu gibi
Her ne kadar beğenmesekte
Yetersiz bulsak da
Uymak zorundayız

Velhasıl kelam
Diyecek çok şey var ama
Uzatmayayım
Rabbim sonumuzu hayreyleye
 

bornovalı

USTA
Super Moderatör
Katılım
20 Ekim 2014
Mesajlar
396
Beğeni
1,575
Puanları
93
Merhaba abilerim, kardeşlerim, ustalarım. Beni her zaman etkileyen iki yeri paylaşayım istedim. Birçoğunuz zaten biliyorunuzdur. Beni hep derinden düşündürmüş iki yer.
ilki Frig vadisindeki 14 milyon yıllık tekerlek izleri !!! İzlerin büyüklüğü, farklılığı ve 14 milyon yıl önce oluşmuş olması klasik arkeoloji tarihini kafamda hallaç pamuğuna çevirmiştir hep. Göbeklitepe ekstra tabi.. 14 milyon yıl önce araçlar kullanılmış hemde dev sayılabilecek araçlar. Hani 15 bin evvel mağaralarda duvarlara çizikler atıyorduk. Dünya kaç kere deveran etti, tarih kaç kere sıfırlanıp yeniden başladı?? Bize ulaşanlar yalnızca büyük değişim dönemlerinde taşlara bırakılan izler mi? Katman katman milyonlarca yıllık izler tamamen sıfırlanıp erimiş geriye kalanlar yeryüzünde ama aramak, ulaşmak yasak. ( Size yaşadığım kısa bir şeyi de anlatayım. Bir tanıdığım "ormancılar çalışırken mezar çıkmış ortaya gidip bakalım mı dedi" gittik gerçekten bir oda çıkmış ortaya bir tepenin eteklerinde. İçeri girip baktık iki kafatası yatıyoırdu. üç yıl sonra gittiğimde görümki o bölgeyi tamamen ormanla kaplamışlar. Kocaman tepe ve muhtemel çevredeki tüm yerleşim alanı ormanların içinde kaybolup gitti. İlgili makamlar bölgeyi taramak yerine ağaçlandırıp yok ettiler. Bölgede yaşayan eski medeniyetlere ait çok az bilgi olmasına rağmen şimdi ağaçlarla kaplanıp gitti.. Yer bilgi koordinat veremeyeceğim tabi. Keşke Devletimiz araştırma ehliyeti gibi bir şey uygulasa. Belirli bir eğitim ve sertifikasyon çalışması ile bakanlıkta kayıtlı yeminli araştırmacılarımız olsa. Halktan sıradan insanlarda medeniyet tarihine ve arkeolojiye katkılar sunabilse.. Ama kimse bulmasın, bulamasın belirli bir çevre gizli kapaklı kazsın deşsin tahrip etsin, herkes birbirini suçlasın... İşler hiç akla yatkın işlemez mi bilmiyorum. Bu dünyadan pekte umudum kalmadı işin açığı.. Bu sadece sesli düşünme tabi :)

İkinci yer ise Petra kenti. Muhteşem her baktığımda ne kadar basit, yalnız bir çağda yaşadığımızı ömürlerimizi bitirdiğimizi hissediyorum. Bu güzel ve heyecanlı uğraşın hepinize huzur ve bereket getirmesi dileği ile.
Öylesine paylaşayım istedim. Sevgi ve saygılar..
S.A.
Herkese merhaba.
Merhaba karbey ustam.
"Dünya kaç kere deveran etti, tarih kaç kere sıfırlanıp yeniden başladı?
Bu ifadeleri hangi amaçla yazdınız? Bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa, o da bu tür ifadeler "islam itikadine" terstir.
R a inananlar için geçerli olabilir ki, bu da biz müslümanları bağlamaz.
Yukarıdaki ifadeleri islam ile bağdaştırmaya çalışanlar ise; şu rivayetten yola çıkarlar (kısaca);
"Evliyanın birisi haç esnasında tavaf yaparken, birisinin farklı bir dua ettiğini görmüş ve ona kim olduğunu sormuştur.
O da; "yüzbininci adem" olduğunu söylemiştir.
Aynı anlam içeren ifadeleri araştırmacı yazar Mehmet Ali BULUT da izlediğim bir kanalın canlı yayında dile getirmiştir. Kendisine o an için ulaşamadım fakat daha sonra delilleri ile beraber olayın mahiyetini anlattığımızda, kendisi bir sonraki programında özür dilemiş ve tövbe etmiştir.
Anlatılan rivayetin ne olduğunu, İmamı Rabbani hazretleri Mektubatında ayrıntılı bir şekilde dile getirmiş ve müslümanların kandırılmasını önlemiştir.
Kısa ve öz olarak söylersek; olay alemi misal de geçmiştir. Gerçek alem de yeri yoktur. Ayrıntılı olarak öğrenmek isteyenler Mektubatı okuyabilirler.
Sevgili kardeşim. Eğer müslüman isen, bu tür ifadeler hem kendimizin hem de diğer müslümanların itikadını tehlikeye atar. Lütfen daha dikkatli olalım. Eğer müslüman değilsen istediğine inanabilirsin. Bizler için bir sıkıntı olmaz.

Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun
 

karbey

Kullanıcı
Katılım
22 Eylül 2021
Mesajlar
56
Beğeni
86
Puanları
18
S.A.
Herkese merhaba.
Merhaba karbey ustam.
"Dünya kaç kere deveran etti, tarih kaç kere sıfırlanıp yeniden başladı?
Bu ifadeleri hangi amaçla yazdınız? Bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa, o da bu tür ifadeler "islam itikadine" terstir.
R a inananlar için geçerli olabilir ki, bu da biz müslümanları bağlamaz.
Yukarıdaki ifadeleri islam ile bağdaştırmaya çalışanlar ise; şu rivayetten yola çıkarlar (kısaca);
"Evliyanın birisi haç esnasında tavaf yaparken, birisinin farklı bir dua ettiğini görmüş ve ona kim olduğunu sormuştur.
O da; "yüzbininci adem" olduğunu söylemiştir.
Aynı anlam içeren ifadeleri araştırmacı yazar Mehmet Ali BULUT da izlediğim bir kanalın canlı yayında dile getirmiştir. Kendisine o an için ulaşamadım fakat daha sonra delilleri ile beraber olayın mahiyetini anlattığımızda, kendisi bir sonraki programında özür dilemiş ve tövbe etmiştir.
Anlatılan rivayetin ne olduğunu, İmamı Rabbani hazretleri Mektubatında ayrıntılı bir şekilde dile getirmiş ve müslümanların kandırılmasını önlemiştir.
Kısa ve öz olarak söylersek; olay alemi misal de geçmiştir. Gerçek alem de yeri yoktur. Ayrıntılı olarak öğrenmek isteyenler Mektubatı okuyabilirler.
Sevgili kardeşim. Eğer müslüman isen, bu tür ifadeler hem kendimizin hem de diğer müslümanların itikadını tehlikeye atar. Lütfen daha dikkatli olalım. Eğer müslüman değilsen istediğine inanabilirsin. Bizler için bir sıkıntı olmaz.

Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun
Estağfurullah. Ne İslama ne Kurana asla ve asla saygısızlık etmek istemem. yalnızca İslama değil hiçbir din hiçbir inanca saygısızlık etmek istemem. Bu konuda ayrıca hep dikkat etmeye çalışırım. Yanlış anlaşılacak birşey söylemişsem affola. Ancak Allahın "hiç düşünmezmisiniz, görmezmisiniz, okuyun, düşünün, araştırın" emri ile bakmaya çalışıyorum varlğa, dünyaya. İşte ortada 14 milyon yıl önceki tekerlek izleri. Bu düşünülmesi gereken birşey değil mi. Yani bir efsane değil, emare değil apaçık orada frig vadisinde duruyor. Kuranı Kerim dünya dışı varlıklardan bahsetmemiştir ama Alemlerin Rabbi demiştir. Ben şahsen uzayda başka yaşam formlarının olduğuna inanan bir müslümanım. Kuranda apaçık bahsedilmemiş bir sürü şey olabilir çünkü kıyamete kadar geçerliliğini Koruyacak Allahın izni, emri ile. Her döneme devire Rehberlik etmesi özellikle arapça indirilmiş olması ile bir sır gibi. Muhhiydini Arabi "Kuranı her baştan okudğumda bambaşka, yepyeni bir kitap okumuş gibi oluyorm, her defasında bambaşka feyz ve bilgi alıyorum" demiş. Yalnızca yüseysel okumak, anlamak onun derinliğine ermeye çalışmamak ta başkak bir tercih. Ben maalesef Kuranla olan bağımı, ilişkimi geliştiremedim. Hep üzülüürüm bu duruma. Rabbime ve İslama kalben çok bağlıym ama iyi bir Müslüman olamadım. Hayat hep sürükledi bizi, bu çağ zehirledi. Bir dönem çok derin yaşamıştım ama kaybettim o zemini.

Tekrar yanlış anlaşılacak bir söz ettimse affola. Ama içimdeki, kafamdaki oluşan düşünceleri Şirk koşmadan değerlendirmeye anlamaya, düşünmeye çalışıyorum. Dünyanın 5 milyar yaşını ve evrenin 14 milyar yaşı olması sarsıcı bir gerçek. 5 milyar yaşında bir dünyada Hz Ademin 5780 yıl yaşadığını iddia eden Tevrata Göbeklii tepe bir cevap olmuştur 12.000 yıl önce yapılmış bir oluşum. Bize hep insanlığın mağaralarda avcı toplayıcı olarak 7 - 10.000 yıl evvel yaşadığını anlattılar. Avı toplayıcı demek 5,10 kişilik gruplarla ilkel yaşayan mızrak kulanan insanların olduğu anlamına geliyor ama 12.000 yıl evvelk göbeklitepe yapılmış. Oranın taşlarına bakınca, oluşumuna şekline şemaline tarihin çok daha eskiye gittiğine delil gibi.

Dinazorları yok eden goktaşı bile bir deveran bir yenidenbaşlayış Hz Nuhun kıyameti bile bir deveran bir sırılanış. Ona İkinci adem diyorlar.

Kısacası KAstım Asla Kuranı Hakimin sözüne karaşı gelmek, Rabbime şirk koşmak, İslamı tenkit etmek değil. Affola. Önce Rabbim sonra siz affedin. Ama düşünmektende kendimi alamıyorum. Belkide Kuranda bahsedilen zaman kavramı ile bizim günümüzde bir günü 24 saat diye şablonlandırdığımız zaman bile çok farklı. Yani beş on bin yıl diye ölçeklendirdiğimiz zaman ile Kurandaki geçen zaman aynı değil. Derin ilimler ile anlaşılacak çok şey var. Zaman.. Bunun ne olduğunu dahi henüz insanoğlunun kavrayamadığı bir gerçek. En basit şekli ile bunu dahi anlayamamışız.. Einstein bilimsel olarak zamanın farklılık göstereceğini ispatlamış. Zamanı Yaratan Rabbimin neye neyi gizlediğini ve ne kadaraını anlamamız için bize sır olarak verdiğini bilmek kolay değil. Ben sadece aciz bir insan olarak düşünüyorum affola. Özrümü kabul edin Ustam..

Selamlar.
 

karbey

Kullanıcı
Katılım
22 Eylül 2021
Mesajlar
56
Beğeni
86
Puanları
18
Merhabalar ustam
Evet hepimizin bu tür merakları var
Bunu nası yapmışlar
Her zaman aklımız da soru işareti
Rivayetler hikayeler biraz ışık tutsa da
Tatmin edici olmuyor

Evet kanunen yasak
İzin verilmiyor araştırmaya bulmaya
Bir çok kanunumuz değişik
Define arama kanunu gibi
Her ne kadar beğenmesekte
Yetersiz bulsak da
Uymak zorundayız

Velhasıl kelam
Diyecek çok şey var ama
Uzatmayayım
Rabbim sonumuzu hayreyleye
Öyle dünya ve varlık sırlarla gizemlerle dolu Hocam. Nasibimizde olduğu kadarını görüp anlayacağız.
Sağlık olsun yinede. Bir söz var diyor ki " En derin özgülük, kanunların kölesi olmaktır" yani kanunlara uy kendini özgür hisset. Tabi özgürlük kavramıda manen ,madden çok farklı ve karışık konu. Uzun uzun konuşulabilir.
Teşekkür ederim. Sağlık ve sıhhatle yaşayın inşallah. Selamlar.
 

El-Ensari

Kullanıcı
Katılım
27 Mart 2021
Mesajlar
828
Beğeni
2,312
Puanları
93
Selamun aleyküm.
Saydığımız sayılar ve kullandığımız zaman ölçütü ile, Dünya üzerinde ki insanlık tarihi çok daha eskilere kadar gitmektedir.
1411 yıl önce inen ilahi kelam, bizden önce nice kavimlerin, ümmetlerin gelip geçtiğini, ve yüce Allah'ın bazılarına yeryüzünde nice muazzam lutuflar da bulunduğunu ve daha nice olayları haber vermektedir.
Hatta ilgili ayetleri ele alan kimi müfessirler, bugün kü Teknoloji çağı medeniyetinin bile ,geçmişte ki bazı medeniyetlerin seviyesine ulaşamadıklarını söylemektedirler.
Zaten karşılaştığımız bir çok hakikat bunu doğruluyor. Nemrut dağının zirvesinde ki heykelleri bizzat gördüm, ki o taşlarin Güneydoğu bölgesine bile ait olmadığı söyleniyor, dağın eteğinde bile olsa, insan gücüyle oraya çıkarmak mümkün değil.
Herbiri Tonlarca ağırlıkta ki mısır piramitlerinin taşlarını ve çözülemeyen sırrı,
Asırlardan beri yıkılmadan, bozulmadan günümüze kadar gelen daha nice mimari esrarengiz yapılar...
Evet,Çağımız da insanoğlu çok şeyler yapabiliyor, ama inanıyorum ki buna rağmen
Teknoloji, mimari, fizik vs . ve daha birçok alanda önceki medeniyetlerin seviyesine ulaşmış değiliz.
Ancak bu bir resetlenme değildir, Cenabı Allah; her devirde ,her ümmet için farklı farklı imkanlar sunmuş, sunmakta, ve kullarına verdiği imkan ve lutuflar ile onları daima imtihan etmektedir.
Marifet odur ki her durumda Allaha kul olmak ve verdiği imkanları onun rızası doğrultusunda kullanmaktır.
Aksi takdirde insan kendisine bahşedilen imkanları , ancak kendini helak etmek için kullanılır.
Kur-an i Kerim, Beşeriyette oldukça yükselen, kayalardan muazzam şatolar yapan,ama haddi aşıp azginlaşan ve helak olan kavimlerden, ibret almamız için bahseder.
Ve kim bilir, keşfedilmeyi bekleyen daha ne esrarengiz şeyler vardır...
Yüce Allah, cümlemize razı olduğu bir hayatı yaşamayı nasip eylesin.
Selam ve dua ile.
 

karbey

Kullanıcı
Katılım
22 Eylül 2021
Mesajlar
56
Beğeni
86
Puanları
18
Selamun aleyküm.
Saydığımız sayılar ve kullandığımız zaman ölçütü ile, Dünya üzerinde ki insanlık tarihi çok daha eskilere kadar gitmektedir.
1411 yıl önce inen ilahi kelam, bizden önce nice kavimlerin, ümmetlerin gelip geçtiğini, ve yüce Allah'ın bazılarına yeryüzünde nice muazzam lutuflar da bulunduğunu ve daha nice olayları haber vermektedir.
Hatta ilgili ayetleri ele alan kimi müfessirler, bugün kü Teknoloji çağı medeniyetinin bile ,geçmişte ki bazı medeniyetlerin seviyesine ulaşamadıklarını söylemektedirler.
Zaten karşılaştığımız bir çok hakikat bunu doğruluyor. Nemrut dağının zirvesinde ki heykelleri bizzat gördüm, ki o taşlarin Güneydoğu bölgesine bile ait olmadığı söyleniyor, dağın eteğinde bile olsa, insan gücüyle oraya çıkarmak mümkün değil.
Herbiri Tonlarca ağırlıkta ki mısır piramitlerinin taşlarını ve çözülemeyen sırrı,
Asırlardan beri yıkılmadan, bozulmadan günümüze kadar gelen daha nice mimari esrarengiz yapılar...
Evet,Çağımız da insanoğlu çok şeyler yapabiliyor, ama inanıyorum ki buna rağmen
Teknoloji, mimari, fizik vs . ve daha birçok alanda önceki medeniyetlerin seviyesine ulaşmış değiliz.
Ancak bu bir resetlenme değildir, Cenabı Allah; her devirde ,her ümmet için farklı farklı imkanlar sunmuş, sunmakta, ve kullarına verdiği imkan ve lutuflar ile onları daima imtihan etmektedir.
Marifet odur ki her durumda Allaha kul olmak ve verdiği imkanları onun rızası doğrultusunda kullanmaktır.
Aksi takdirde insan kendisine bahşedilen imkanları , ancak kendini helak etmek için kullanılır.
Kur-an i Kerim, Beşeriyette oldukça yükselen, kayalardan muazzam şatolar yapan,ama haddi aşıp azginlaşan ve helak olan kavimlerden, ibret almamız için bahseder.
Ve kim bilir, keşfedilmeyi bekleyen daha ne esrarengiz şeyler vardır...
Yüce Allah, cümlemize razı olduğu bir hayatı yaşamayı nasip eylesin.
Selam ve dua ile.
Allah razı olsun hocam. Bugün yine uzun ve keyifli bir yazı hazırlamıştım ancak vazgeçtim paylaşmaktan. Her insan nasibince..
Kesinlikle katılıyorum, günümüz çağı geçmiş bir çok medeniyetin her anlamda yakınına bile yaklaşamıyor belkide, işte benim bahsettiğim sıfırlanma, resetlenme de burada başlıyor. Yoksa imtihanın, varlığın sıfırlanmasından bahsetmedim. Elle tutulur gözle görülür ve 14 milyon yıl evvel önceki tekerlek izlerini görerek insan ne düşünebilir ki.. Milyonlarca yıl evvel kullanılmış araçlar !
Bugün karahantepe'nin nihayet kazısına başlandığını öğrendim. 1997 yılında keşfedilmiş ama yıllarca tek bir kazma vurulmamıştı. Bize anlatılan, izah edilmeye çalışılan medeniyet tarihini yerle bir eden göbeklitepe'nin çok benzeri bir arkeolojik alan. Ve bu ikisi gibi toprağın altında hala bekleyen, urfa etrafında 10 adet daha alan var. Toplamda 12 tepeden oluşan büyük bir kompleks! Her biri sırlarla dolu. Kazılarda çalışan ve vefaat etmiş almanın söylemine göre her alanın metrelerce altında daha başka yapılarda var ancak onlara asla ulaşamayacağız... Hani tarih Sümerler ile başlamıştı? Hani tekerleği Sümerler bulmuştu? İşte bahsettiğim sıfırlanmak bu anlamda kullanmıştım. Ama anlıyorum ki ifade etmek, özellikle içerisinde dinlerin, inançların olduğu alanda çok dikkat istiyor. Buda aslında insanın hevesini kaçırıyor biraz. Sonuçta burda bir meclisteyiz ve birbirmiz ile sohbet ederek hukumuzu geliştiriyor vaktimizi bilgimizi değerlendiriyoruz. Basılmaya hazır bir kitap çalışması olsaydı belki daha ince eler sık dokuyabilirdim ama benimkisi dostlarla muhabbet ve paylaşım olsun. Belki bu sıfırlanma cümlesi herkeste farklı anlamlar doğuruyor olabilir bilmiyorum ama benim için yine aynı betimlemeyi ifade ediyor.
Yani Nuh tufanı benim için bir sıfırlanış gibi. Tüm coğrafya bambaşka bir hale dönüşmüş. Yine meteor çarpması ile yeryüzündeki canlılığın büyük bölümünün yok olması.
Bilim ıspatladı ki önceleri her 100 bin yılda yakın zamanda ise 40 bin yılda bir dünya buzul çağına giriyor. Buda bence bir sıfırlanma. İşte bu göbeklitepedeki varlıkların neden göbeklitepeyi toprakla kapattıklarına bir işaret olabilirmi diye düşünüyor insan. Ürgüpteki yer altındaki binlerce insanın yaşayabileceği alanların kafamda bir sebep sonuç ilişkisini doğuruyor. Göbeklitepedekiler Neden buranın üzerini toprakla kapattılar? Nereye gittiler? Dönmek üzeremi gittiler yoksa hiç dönmemek üzeremi? Neden yıkmadılar kırmadılarda toprakla özenerek kapattılar.
Sorular çok, cevaplar çok,
Son olarak bir söz söylemek istiyorum Babı Aziz filminde şöyle der " Yeryüzündeki ruhlar kadar Allaha giden yol vardır" Sonuç olarak varlık O na akıyor. Ben sıfırlanma demiş olayım siz değişim anlayın. Sonuç olarak sizinde çok güzel ifade ettiğiniz gibi zaman akıyor ve varlık akıyor ve alem akıyor...
Allah sizden razı olsun,
 

drapeta

Kullanıcı
Katılım
14 Ekim 2013
Mesajlar
246
Beğeni
576
Puanları
93
Merhaba abilerim, kardeşlerim, ustalarım. Beni her zaman etkileyen iki yeri paylaşayım istedim. Birçoğunuz zaten biliyorunuzdur. Beni hep derinden düşündürmüş iki yer.
ilki Frig vadisindeki 14 milyon yıllık tekerlek izleri !!! İzlerin büyüklüğü, farklılığı ve 14 milyon yıl önce oluşmuş olması klasik arkeoloji tarihini kafamda hallaç pamuğuna çevirmiştir hep. Göbeklitepe ekstra tabi.. 14 milyon yıl önce araçlar kullanılmış hemde dev sayılabilecek araçlar. Hani 15 bin evvel mağaralarda duvarlara çizikler atıyorduk. Dünya kaç kere deveran etti, tarih kaç kere sıfırlanıp yeniden başladı?? Bize ulaşanlar yalnızca büyük değişim dönemlerinde taşlara bırakılan izler mi? Katman katman milyonlarca yıllık izler tamamen sıfırlanıp erimiş geriye kalanlar yeryüzünde ama aramak, ulaşmak yasak. ( Size yaşadığım kısa bir şeyi de anlatayım. Bir tanıdığım "ormancılar çalışırken mezar çıkmış ortaya gidip bakalım mı dedi" gittik gerçekten bir oda çıkmış ortaya bir tepenin eteklerinde. İçeri girip baktık iki kafatası yatıyoırdu. üç yıl sonra gittiğimde görümki o bölgeyi tamamen ormanla kaplamışlar. Kocaman tepe ve muhtemel çevredeki tüm yerleşim alanı ormanların içinde kaybolup gitti. İlgili makamlar bölgeyi taramak yerine ağaçlandırıp yok ettiler. Bölgede yaşayan eski medeniyetlere ait çok az bilgi olmasına rağmen şimdi ağaçlarla kaplanıp gitti.. Yer bilgi koordinat veremeyeceğim tabi. Keşke Devletimiz araştırma ehliyeti gibi bir şey uygulasa. Belirli bir eğitim ve sertifikasyon çalışması ile bakanlıkta kayıtlı yeminli araştırmacılarımız olsa. Halktan sıradan insanlarda medeniyet tarihine ve arkeolojiye katkılar sunabilse.. Ama kimse bulmasın, bulamasın belirli bir çevre gizli kapaklı kazsın deşsin tahrip etsin, herkes birbirini suçlasın... İşler hiç akla yatkın işlemez mi bilmiyorum. Bu dünyadan pekte umudum kalmadı işin açığı.. Bu sadece sesli düşünme tabi :)

İkinci yer ise Petra kenti. Muhteşem her baktığımda ne kadar basit, yalnız bir çağda yaşadığımızı ömürlerimizi bitirdiğimizi hissediyorum. Bu güzel ve heyecanlı uğraşın hepinize huzur ve bereket getirmesi dileği ile.
Öylesine paylaşayım istedim. Sevgi ve saygılar..
selam lar.. youtuba anunakiler yazın gökten inen 50 ler bu paylaştığınız tekerlek izleri hakkında acıkmayı bulacaksınız.. amaaaaa dinlerken sakın bakıs acınız deişmesin. çümki o tabletlerin cevirisini yapaman azeri ama yahudi kökelnli zekariya zizvic denen bi cevirmen.. buda konuya bakış açımızı deiştiriyor yahudinin allah bir dediğine bile inanmayın haşa allah birdir ötesi yoktur.. saygılar..
 

karbey

Kullanıcı
Katılım
22 Eylül 2021
Mesajlar
56
Beğeni
86
Puanları
18
selam lar.. youtuba anunakiler yazın gökten inen 50 ler bu paylaştığınız tekerlek izleri hakkında acıkmayı bulacaksınız.. amaaaaa dinlerken sakın bakıs acınız deişmesin. çümki o tabletlerin cevirisini yapaman azeri ama yahudi kökelnli zekariya zizvic denen bi cevirmen.. buda konuya bakış açımızı deiştiriyor yahudinin allah bir dediğine bile inanmayın haşa allah birdir ötesi yoktur.. saygılar..
Aleyküm Selam. Annunakiler hakkında biraz bilgim var. Sümerlerin, akadların bazı medeniyetlerin tanrıları. tabletlerinde bolca geçer. Enki, enlil, utu, inanna. Ancak arada yinede uçurum bir zaman var Sümerler 5-10 bin yıl önce yaşamış ama bahsi geçen tekerlek izleri 14 milyon yıl. Yinede başka bir alternatif emare yok gibi. Çok eskiden bir kitap okumuştum Eric von danicken diye bir almanın yazdığı. Belki 20 yıldan fazla olmuştur ismi Tanrıların arabaları. Annunakiler, reptilianlar, griler vs oldukça fazla makaleye videoya konu olmuş. Allahu alem gerçekten bilemiyorum. yani zamanlama çok eski. 14 milyon yıl evvel neler yaşanmış bilmek zor. Yakın tarihteki tabletlerden özellikle İlmiye Çığ Hanımın çevirilerinden insan örtüştürmeye çalışıyor kafasında birşeyler ama hep kayıp. Çok deirne inmek yine kaybolmaya neden oluyor. Allah bilir deyip geçiyorum çok zaman. Ama insan düşünemden de edemiyor tabi. Sağolasın Hocam, saygı ve sevgiler.
 

El-Ensari

Kullanıcı
Katılım
27 Mart 2021
Mesajlar
828
Beğeni
2,312
Puanları
93
Allah razı olsun hocam. Bugün yine uzun ve keyifli bir yazı hazırlamıştım ancak vazgeçtim paylaşmaktan. Her insan nasibince..
Kesinlikle katılıyorum, günümüz çağı geçmiş bir çok medeniyetin her anlamda yakınına bile yaklaşamıyor belkide, işte benim bahsettiğim sıfırlanma, resetlenme de burada başlıyor. Yoksa imtihanın, varlığın sıfırlanmasından bahsetmedim. Elle tutulur gözle görülür ve 14 milyon yıl evvel önceki tekerlek izlerini görerek insan ne düşünebilir ki.. Milyonlarca yıl evvel kullanılmış araçlar !
Bugün karahantepe'nin nihayet kazısına başlandığını öğrendim. 1997 yılında keşfedilmiş ama yıllarca tek bir kazma vurulmamıştı. Bize anlatılan, izah edilmeye çalışılan medeniyet tarihini yerle bir eden göbeklitepe'nin çok benzeri bir arkeolojik alan. Ve bu ikisi gibi toprağın altında hala bekleyen, urfa etrafında 10 adet daha alan var. Toplamda 12 tepeden oluşan büyük bir kompleks! Her biri sırlarla dolu. Kazılarda çalışan ve vefaat etmiş almanın söylemine göre her alanın metrelerce altında daha başka yapılarda var ancak onlara asla ulaşamayacağız... Hani tarih Sümerler ile başlamıştı? Hani tekerleği Sümerler bulmuştu? İşte bahsettiğim sıfırlanmak bu anlamda kullanmıştım. Ama anlıyorum ki ifade etmek, özellikle içerisinde dinlerin, inançların olduğu alanda çok dikkat istiyor. Buda aslında insanın hevesini kaçırıyor biraz. Sonuçta burda bir meclisteyiz ve birbirmiz ile sohbet ederek hukumuzu geliştiriyor vaktimizi bilgimizi değerlendiriyoruz. Basılmaya hazır bir kitap çalışması olsaydı belki daha ince eler sık dokuyabilirdim ama benimkisi dostlarla muhabbet ve paylaşım olsun. Belki bu sıfırlanma cümlesi herkeste farklı anlamlar doğuruyor olabilir bilmiyorum ama benim için yine aynı betimlemeyi ifade ediyor.
Yani Nuh tufanı benim için bir sıfırlanış gibi. Tüm coğrafya bambaşka bir hale dönüşmüş. Yine meteor çarpması ile yeryüzündeki canlılığın büyük bölümünün yok olması.
Bilim ıspatladı ki önceleri her 100 bin yılda yakın zamanda ise 40 bin yılda bir dünya buzul çağına giriyor. Buda bence bir sıfırlanma. İşte bu göbeklitepedeki varlıkların neden göbeklitepeyi toprakla kapattıklarına bir işaret olabilirmi diye düşünüyor insan. Ürgüpteki yer altındaki binlerce insanın yaşayabileceği alanların kafamda bir sebep sonuç ilişkisini doğuruyor. Göbeklitepedekiler Neden buranın üzerini toprakla kapattılar? Nereye gittiler? Dönmek üzeremi gittiler yoksa hiç dönmemek üzeremi? Neden yıkmadılar kırmadılarda toprakla özenerek kapattılar.
Sorular çok, cevaplar çok,
Son olarak bir söz söylemek istiyorum Babı Aziz filminde şöyle der " Yeryüzündeki ruhlar kadar Allaha giden yol vardır" Sonuç olarak varlık O na akıyor. Ben sıfırlanma demiş olayım siz değişim anlayın. Sonuç olarak sizinde çok güzel ifade ettiğiniz gibi zaman akıyor ve varlık akıyor ve alem akıyor...
Allah sizden razı olsun,
Güzel dualarınız için teşekkür ederim, sevgili kardeşim,ben yazdıklarınıza bir cevap olsun diye yazmadım,bilakis yazdiklarinizi keyifle okudum ve çok iyi anladım ve belki teyid etmek manasında yazdım,ancak dediğiniz gibi insanlık tarihi nice gizemlerle dolu. Sifirlanma konusuna da takilmiyorum, farklı inançlar farklı yorumlar yapmıştır.lakin şu kadarını söyleyeyim ki, tarih sürecinde medeniyetler arasında Zaman zaman kopukluk olmuş olsa da, Kur-anı Kerim'i bir bütün olarak ele aldığımızda ilk insan aynı zamanda İlk Peygamber Hz:Adem den, son Peygamber Hz: Muhammed (sav) e kadar devam eden süreçte, medeniyetlerin sosyolojik, kültürel, ekonomik ve dinsel yapıları hakkında ibretlik ve ilginç bilgiler vardır.
Ve bu bilgiler rivayet yoluyla sonra ki nesillere de hep aktarila gelmiştir.
Fakat bazı medeniyetler dünyanın farklı coğrafyalarında birbirinden kısmen habersiz yaşamış, teknolojik olarak farklı seviyelere ulaşmış ve onlardan bir kısmı, azginliklarindan dolayı helak edilmiştir. Ve helak edilen bu kavimlerden Allah'ın elçilerine tabi olan çok az sayıda Salih insanlar kurtulmuş ve nesilleri yeniden devam etmiştir.
Ancak, kavimlerinin helak edildikleri korkunç olaylar neticesinde ,ulaştıkları teknolojik ve bilimsel gelişme, veriler ve yapılar de kısmen kaybolup gitmiş ,kısmen de şiddetli depremler ve benzeri olaylarla yerin metrelerce altına gömülmüştür. İşte helaktan kortulan insanlar, bir zaman zayıf ve savunmasız kalmış, kimi kavimler de zamanın zor şartlarına ve insan ırkı dışında ki vahşi varlıklara direnmek için yer altında sığınaklar,barınaklar, tüneller vs. Yapmış ve bir Zaman yer altında yaşamışlardır.
Ancak Nuh tufanı da dahil, tarihin hiçbir döneminde insanlık top yekün helak olmamıştır,
İnsanlık, sonraki nesillerin de yoldan sapmamasi için, önceki nesillerden yoldan sapanlarin akıbeti ile uyarılmışlardır.
Bilim ve teknoloji ilerledikçe,eski medeniyetler ile ilgili kim bilir daha ne sürprizler ile karşılaşacağız.ve belki de her defasinda tarih yeniden yazılacaktır.
Dediğiniz gibi, söylenecek çok şey var, da...
daha fazla uzatatarak Usandirmayayim.
Lakin güzel bir Muhabbet oldu.
Vesile olduğunuz için teşekkür ederim.
Allah razı olsun.
 
Üst