Altın Ordu Devleti, Moğolların kurduğu devletlerden biridir. Kazan ve çevresinde bulunan Kazan Türkleri medeniyeti ve Türk kitlesinin yoğunluğu karşısında Moğol Altınorda yöneticileri, gittikçe Türkleşmişlerdir.Altınordu Devleti olarak da bilinen bu devlet, 13.-16. yüzyıllarda Doğu Avrupa ile İdil Nehri boylarında egemen olmuştur.
Moğol İmparatoru Cengiz Han ölmeden önce topraklarını oğulları arasında paylaştırmıştı. Seyhun Irmağı ile Balkaş Gölünün batısındaki yerleri büyük oğlu Cuci Hana vermişti. Cuci Hanın küçük oğlu Batu Han, batıya doğru giriştiği seferlerle bu toprakları genişletti. Cucinin toprakları sonradan Batu Han ile ağabeyi Orda Han arasında paylaşıldı. Balkaş ile Aral gölleri arasındaki ve Seyhun Irmağının güneyindeki yerler Ordaya verildi. Harezm ve yeni alınan topraklar Batunun yönetimine bırakıldı. Ordanın yönetimindeki doğu bölgesine Ak Orda , Batunun yönetimindeki batı bölgesine de Gök Orda adı verildi. Gök Orda sonradan Altın Ordu olarak adlandırıldı.
1242de Altın Ordu Devletini kuran Batu Han, İdil Nehrinin aşağı havzasındaki Saray kentini kendine başkent edindi ve topraklarını genişletti. 1256da Batu Han öldüğünde devletin sınırları Kıpçak Bozkırını (Deşt-i Kıpçak), İdilin aşağı ve orta havzasını, Seyhun ve İdil ırmakları arasındaki Aral Gölü yöresini, Kafkasların Azerbaycana kadar olan kesimini kapsıyordu. Altın Orda Devleti, Lehistan (Polonya) ve Litvanyayı vergiye bağlamıştı.
Batu Hanın yerine Berke Han geçti. Berke Han, İslam dinini benimsedi ve Moğolların bir başka kolu olan İlhanlılarla savaştı. Bulgaristanda Bizans ordusunu yendi. 1260ta, ortaçağın en büyük kentlerinden biri sayılan Saray Berke kentini kurdu.
Berke Hanın ölümünden sonra Mengü Timur Han, Özbek Han ve Canıbek Han Altın Ordu Devletinin gücünü korudular. Canıbek Hanın ölümünden sonra taht kavgaları başladı. Toktamış Han 1380de Timurun desteğiyle tahta çıkarak bu çatışmalara son verdi. Daha sonra Timurun Altın Orda topraklarına sefer düzenlemesi ve taht kavgalarının yeniden başlaması Altın Ordu Devletini güçsüz düşürdü. Bu kavgalarla parçalanan Altın Ordu Devleti topraklarında Kazan Hanlığı, Kırım Hanlığı, Astrahan Hanlığı, Nogay Hanlığı ve Sibir Hanlığı kuruldu. Kalan toprakları Kırım Hanlığı ele geçirdi ve 1502de Altın Orda Devleti tarihten silindi.
Altın Ordu Devletide yönetsel konular soyluların oluşturduğu Kurultayda görüşülür ve karar bağlanırdı. Topraklar ve otlaklar Moğol soylularının elindeydi. Halk bu toprakları işler, ürünlerin belirli bir bölümünü bağlı oldukları beye verirdi. Göçebe bir toplumdan gelen Altın Ordu hükümdarları, göçebeleri yerleşik düzene geçirmeye çalıştılar. Aşağı İdilde 20den çok kent kurdular. Bu kentlerin en büyüğü olan Saray Berkenin nüfusunun 100 binden daha fazla olduğu sanılır
Egemenlik Alanı [değiştir]Günümüz Avrupa Rusyası, Karadenizin kuzeyi, Gürcistanın bir kısmı, Balkanların bir kısmı.
Altınordu Hanedanları [değiştir]Batu Han
Sartak Han
Ulakçı Han
Berke Han
Mengü Timur Han
Tuda Mengü Han
Tula-Buka Han
Tohta(Tohtu) Han
Özbek Han
1.Canı-Bek Han
Berdi-Bek Han
Hızır Han
Kulna Han
Murid Han
Ordu Melik Han
Timur Hoca
Bazarcı Han
Nevruz Han
Keldi Bek Han
Abdullah Han
Pulat Hoca
Aziz Han
2.Canı-Bek Han
Gıyaseddin Bulak Han
Mamat Sultan
Urus Han
Arap Şah Han
Hacı Çerkes Han
Kağan Bey Han
Toktamış Han
Timur Kutluk Han
Şadi Bek Han
Polat Han
Timur Han
Celâleddin Han
Kebek Han
Cebbar Berdi Han
Kadir Berdi Han
Uluğ Muhammed Han
Gıyaseddin Han
Barak Han
Seyyid Ahmed Han
Ahmed Han
Şeyh Ahmed Han
Siyasi Tarih [değiştir]dang nerde kaldı peki bu durumda? Cengiz Hanın 1227de ölümünden sonra büyük hanlık makamını Ögedey işgal etti. Onun hâkimiyeti, Türk-Moğol Hakanlığının teşkilâtlandırılması bakımından mühimdir. Bu maksatla kurultaylar toplanmış ve bazı umumî kurallar konulmuş, Cengizin "yasa"sı tatbik edilmekle beraber, şehirli ve köylü ahalinin ihtiyacına göre bir idare kurulmuştu. 1235te devlet işlerini alâkadar eden yeni meseleler münasebetiyle toplanan büyük kurultayda Batı Seferi, yani Doğu Avrupanın istilâsı kararlaştırıldı. Bu maksatla bilhassa Türklerden olmak üzere büyük bir ordu toplandı. Miktarı bilinmeyen bu Moğol-Türk ordusunun birkaç yüz bin kişiden ibaret olduğu muhakkaktır. Fütuhatın başlangıcı 1236 yılına rastlar.
Bu muazzam ordunun başında Cengizin torunu, Batu (Çoçi Oğlu) bulunuyordu. Aslında Harezm, Kafkasya ve İrtişin batısı büyük oğlu Cuciye düşmüştü (1224). Fakat Cuci, Cengiz Handan az önce öldü ve ona ayrılan yerler oğlu Batu Hana verildi. Ona verilen bölgede kurulan devletin adı "Altınordu", asıl kurucusu da Batu Handır. Altınordu adı Moğolcada çadır demek olan "Orda" kelimesinden gelir. Hanların ordugahında han çadırının üzeri altın kaplama olduğu için, bu çadıra "Altınordu" deniliyordu. Zamanla bu kelime Türkçede "Altınordu" şeklinde yazılır.
Hem Altınordulular, hem de "kral sarayı" ve "ordugah" anlamlarında kullanılır. Batu Hana ait olan yerlere, babasının adından dolayı "Cuci Ulusu" deniyordu. Ulus, "Birleşik İller" anlamında, yani yer adı olarak kullanıyordu.Sefere, ondan başka birçok Çingiz oğulları (prensleri) de iştirâk edeceklerdi. Ön kıtaların kumandanı olarak da en meşhur generallerden biri olan Sobutayı (Sübegetey, Sübetey) görüyoruz. Askerlerin büyük bir çoğunluğunu Orhun ile Yayık ve İrtiş aralarında yaşayan Türk kabileleri teşkil ediyordu. İlk darbe Bulgarlar üzerine oldu. Bu hareket 1224de Bulgarların Don boyundan dönen Moğol kıtalarına hücumların öcünü almak için yapılmıştı.
Bulgarlar az bir zaman içinde yenildiler; başta Bulgar olmak üzere şehirleri tahrip edildi. Şehirlerden ve büyük yollardan uzakta kalan halkın, bu istilâdan zarar görmediği muhakkaktır; şehirli ve köylü ahaliden birçoğunun da kaçarak, ormanlarda saklandığı anlaşılmaktadır. Bu suretle Moğol istilâsından sonra Orta İdil sahasındaki Bulgar unsuru ortadan kaldırılmış olmadı; yok olan şey: müstakil bir Bulgar devletiydi. Nitekim, çok geçmeden bu bölgede Bulgar beylerinin yeniden faaliyette bulunduklarını görüyoruz.
1237 sonunda kış mevsimi olmasına rağmen, Moğol-Türk ordusu Rus bölgesinin istilâsına başladı. Bu sıralarda Rus yurdu birçok knezliklere bölünmüştü. Ryurik sülâlesine mensup olmak üzere, muhtelif mıntıkalarda, knezleri, müstakil birer beylik hâlinde hükümet etmekte idiler; artık Kiyef merkez olmaktan çıkmıştı; onun yerine Suzdal Rusyası (Merkezi Vladimir) yükselmişti; batıda da Haliç knezleri kuvvet bulmuşlardı.
Altınordu Devletinin Türk ve Dünya tarihine katkıları [değiştir]Timurların Altınordu devletini yıkmasıyla Rusya, Avrasyada önemli bir güç haline gelmeye başladı ve Orta Asya Türklerini tehdit etmeye başladı.
Başlangıçtaki Moğol kabile ve yöneticileri Türk kültürü, nüfusu ve dili karşısında gittikçe Türkleştirler.
Moğol İmparatoru Cengiz Han ölmeden önce topraklarını oğulları arasında paylaştırmıştı. Seyhun Irmağı ile Balkaş Gölünün batısındaki yerleri büyük oğlu Cuci Hana vermişti. Cuci Hanın küçük oğlu Batu Han, batıya doğru giriştiği seferlerle bu toprakları genişletti. Cucinin toprakları sonradan Batu Han ile ağabeyi Orda Han arasında paylaşıldı. Balkaş ile Aral gölleri arasındaki ve Seyhun Irmağının güneyindeki yerler Ordaya verildi. Harezm ve yeni alınan topraklar Batunun yönetimine bırakıldı. Ordanın yönetimindeki doğu bölgesine Ak Orda , Batunun yönetimindeki batı bölgesine de Gök Orda adı verildi. Gök Orda sonradan Altın Ordu olarak adlandırıldı.
1242de Altın Ordu Devletini kuran Batu Han, İdil Nehrinin aşağı havzasındaki Saray kentini kendine başkent edindi ve topraklarını genişletti. 1256da Batu Han öldüğünde devletin sınırları Kıpçak Bozkırını (Deşt-i Kıpçak), İdilin aşağı ve orta havzasını, Seyhun ve İdil ırmakları arasındaki Aral Gölü yöresini, Kafkasların Azerbaycana kadar olan kesimini kapsıyordu. Altın Orda Devleti, Lehistan (Polonya) ve Litvanyayı vergiye bağlamıştı.
Batu Hanın yerine Berke Han geçti. Berke Han, İslam dinini benimsedi ve Moğolların bir başka kolu olan İlhanlılarla savaştı. Bulgaristanda Bizans ordusunu yendi. 1260ta, ortaçağın en büyük kentlerinden biri sayılan Saray Berke kentini kurdu.
Berke Hanın ölümünden sonra Mengü Timur Han, Özbek Han ve Canıbek Han Altın Ordu Devletinin gücünü korudular. Canıbek Hanın ölümünden sonra taht kavgaları başladı. Toktamış Han 1380de Timurun desteğiyle tahta çıkarak bu çatışmalara son verdi. Daha sonra Timurun Altın Orda topraklarına sefer düzenlemesi ve taht kavgalarının yeniden başlaması Altın Ordu Devletini güçsüz düşürdü. Bu kavgalarla parçalanan Altın Ordu Devleti topraklarında Kazan Hanlığı, Kırım Hanlığı, Astrahan Hanlığı, Nogay Hanlığı ve Sibir Hanlığı kuruldu. Kalan toprakları Kırım Hanlığı ele geçirdi ve 1502de Altın Orda Devleti tarihten silindi.
Altın Ordu Devletide yönetsel konular soyluların oluşturduğu Kurultayda görüşülür ve karar bağlanırdı. Topraklar ve otlaklar Moğol soylularının elindeydi. Halk bu toprakları işler, ürünlerin belirli bir bölümünü bağlı oldukları beye verirdi. Göçebe bir toplumdan gelen Altın Ordu hükümdarları, göçebeleri yerleşik düzene geçirmeye çalıştılar. Aşağı İdilde 20den çok kent kurdular. Bu kentlerin en büyüğü olan Saray Berkenin nüfusunun 100 binden daha fazla olduğu sanılır
Egemenlik Alanı [değiştir]Günümüz Avrupa Rusyası, Karadenizin kuzeyi, Gürcistanın bir kısmı, Balkanların bir kısmı.
Altınordu Hanedanları [değiştir]Batu Han
Sartak Han
Ulakçı Han
Berke Han
Mengü Timur Han
Tuda Mengü Han
Tula-Buka Han
Tohta(Tohtu) Han
Özbek Han
1.Canı-Bek Han
Berdi-Bek Han
Hızır Han
Kulna Han
Murid Han
Ordu Melik Han
Timur Hoca
Bazarcı Han
Nevruz Han
Keldi Bek Han
Abdullah Han
Pulat Hoca
Aziz Han
2.Canı-Bek Han
Gıyaseddin Bulak Han
Mamat Sultan
Urus Han
Arap Şah Han
Hacı Çerkes Han
Kağan Bey Han
Toktamış Han
Timur Kutluk Han
Şadi Bek Han
Polat Han
Timur Han
Celâleddin Han
Kebek Han
Cebbar Berdi Han
Kadir Berdi Han
Uluğ Muhammed Han
Gıyaseddin Han
Barak Han
Seyyid Ahmed Han
Ahmed Han
Şeyh Ahmed Han
Siyasi Tarih [değiştir]dang nerde kaldı peki bu durumda? Cengiz Hanın 1227de ölümünden sonra büyük hanlık makamını Ögedey işgal etti. Onun hâkimiyeti, Türk-Moğol Hakanlığının teşkilâtlandırılması bakımından mühimdir. Bu maksatla kurultaylar toplanmış ve bazı umumî kurallar konulmuş, Cengizin "yasa"sı tatbik edilmekle beraber, şehirli ve köylü ahalinin ihtiyacına göre bir idare kurulmuştu. 1235te devlet işlerini alâkadar eden yeni meseleler münasebetiyle toplanan büyük kurultayda Batı Seferi, yani Doğu Avrupanın istilâsı kararlaştırıldı. Bu maksatla bilhassa Türklerden olmak üzere büyük bir ordu toplandı. Miktarı bilinmeyen bu Moğol-Türk ordusunun birkaç yüz bin kişiden ibaret olduğu muhakkaktır. Fütuhatın başlangıcı 1236 yılına rastlar.
Bu muazzam ordunun başında Cengizin torunu, Batu (Çoçi Oğlu) bulunuyordu. Aslında Harezm, Kafkasya ve İrtişin batısı büyük oğlu Cuciye düşmüştü (1224). Fakat Cuci, Cengiz Handan az önce öldü ve ona ayrılan yerler oğlu Batu Hana verildi. Ona verilen bölgede kurulan devletin adı "Altınordu", asıl kurucusu da Batu Handır. Altınordu adı Moğolcada çadır demek olan "Orda" kelimesinden gelir. Hanların ordugahında han çadırının üzeri altın kaplama olduğu için, bu çadıra "Altınordu" deniliyordu. Zamanla bu kelime Türkçede "Altınordu" şeklinde yazılır.
Hem Altınordulular, hem de "kral sarayı" ve "ordugah" anlamlarında kullanılır. Batu Hana ait olan yerlere, babasının adından dolayı "Cuci Ulusu" deniyordu. Ulus, "Birleşik İller" anlamında, yani yer adı olarak kullanıyordu.Sefere, ondan başka birçok Çingiz oğulları (prensleri) de iştirâk edeceklerdi. Ön kıtaların kumandanı olarak da en meşhur generallerden biri olan Sobutayı (Sübegetey, Sübetey) görüyoruz. Askerlerin büyük bir çoğunluğunu Orhun ile Yayık ve İrtiş aralarında yaşayan Türk kabileleri teşkil ediyordu. İlk darbe Bulgarlar üzerine oldu. Bu hareket 1224de Bulgarların Don boyundan dönen Moğol kıtalarına hücumların öcünü almak için yapılmıştı.
Bulgarlar az bir zaman içinde yenildiler; başta Bulgar olmak üzere şehirleri tahrip edildi. Şehirlerden ve büyük yollardan uzakta kalan halkın, bu istilâdan zarar görmediği muhakkaktır; şehirli ve köylü ahaliden birçoğunun da kaçarak, ormanlarda saklandığı anlaşılmaktadır. Bu suretle Moğol istilâsından sonra Orta İdil sahasındaki Bulgar unsuru ortadan kaldırılmış olmadı; yok olan şey: müstakil bir Bulgar devletiydi. Nitekim, çok geçmeden bu bölgede Bulgar beylerinin yeniden faaliyette bulunduklarını görüyoruz.
1237 sonunda kış mevsimi olmasına rağmen, Moğol-Türk ordusu Rus bölgesinin istilâsına başladı. Bu sıralarda Rus yurdu birçok knezliklere bölünmüştü. Ryurik sülâlesine mensup olmak üzere, muhtelif mıntıkalarda, knezleri, müstakil birer beylik hâlinde hükümet etmekte idiler; artık Kiyef merkez olmaktan çıkmıştı; onun yerine Suzdal Rusyası (Merkezi Vladimir) yükselmişti; batıda da Haliç knezleri kuvvet bulmuşlardı.
Altınordu Devletinin Türk ve Dünya tarihine katkıları [değiştir]Timurların Altınordu devletini yıkmasıyla Rusya, Avrasyada önemli bir güç haline gelmeye başladı ve Orta Asya Türklerini tehdit etmeye başladı.
Başlangıçtaki Moğol kabile ve yöneticileri Türk kültürü, nüfusu ve dili karşısında gittikçe Türkleştirler.