Müzeye gelen bir ihbar sonucunda işlikten haberdar olduklarını, atölye kazısına da 2010 yılında başladıklarını belirten Müze Müdürü Sevda Çetin, işliğin Eski Çağ’da ‘Potamia’ adını taşıyan Bademli beldesinin 3-4 kilometre kadar kuzeyindeki bir tepenin güney eteklerinde, su borusu döşenmesi sırasında rastgele bulunduğunu bildirdi. Çetin, zeytinyağı atölyesi yapısının tarihinin günümüzden iki bin yıl öncesine, Hellenistik çağ sonu ve Roma dönemine ait olduğunu düşündüklerini söyledi.
DONANIMIYLA BİRLİKTE BULUNDU
Tarihi işlik ve kazı çalışmaları hakkında bilgiler veren Çetin, “Bu alanda Ödemiş Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kurtarma kazıları ve belgeleme çalışmaları, geçtiğimiz Eylül ayında son buldu. Yüzey araştırmalarımız bu yörenin tarih öncesi devirlerden itibaren yoğun bir yerleşme dokusuna sahip olduğunu ortaya koymuştur. Yüzeyde ele geçirdiğimiz çanak çömlek parçaları sayesinde yerleşmelerin ‘Geç Helenistik Çağ’da giderek yoğunlaştığı anlaşılmaktadır. Zeytinyağı atölyesi, büyük bir yapının eklentisi durumundadır. Yaklaşık 33 metrekakare genişliğinde, çatısı kiremit kaplı ve taş duvarlı bir mekan içinde, tüm üretim donanımlarıyla birlikte ortaya çıkarılmıştır. Bu atölyede zeytin taneleri ezilerek hamur haline getiriliyor ve sonra da bu hamur preslenerek zeytinyağı elde ediliyordu. Bu iki aşamalı üretimle ilgili olarak: zeytinlerin ezilip hamur haline getirildiği granit ezme teknesi (trapetum), yarım yuvarlak kesitli kırma taşı (orbis), pres altlığı, baskı kollu pres ayağı ve pres ağırlığı olmak üzere 4 parçadan oluşan taş aletler atölye içinde ele geçirildi. Üretim kapasitesi yüksek olan atölyeyi, ticari amaçla çalışan bir işyeri şeklinde nitelemek mümkündür” diye konuştu.
Çetin, “Atölyede ele geçirilen taş aletler Ovakent ve Bademli belde belediye başkanlıkları ile Dalcılar İnşaat’ın sağladığı imkânlarla yerlerinden sökülerek Ödemiş Müzesi’ne taşındı. Amacımız, bu antik yağ atölyesini müze bahçesine yeniden kurarak sergilemek ve böylelikle ziyaretçilere, bölgemiz için hâlâ önem taşıyan geleneksel zeytinyağı üretiminin ne denli köklü bir geçmişe sahip olduğunu anlatabilmektir”dedi.
Bölgede böyle tarihi değeri olan bir eserin ortaya çıkarılması ve bunun Ödemiş Müzesi’nde sergilenmesinin önemli olduğunu belirten Sevda Çetin, “Ödemiş ve yöresi zeytinciliği ve zeytinyağı işletmeleri ile ünlü bir bölge. Tarihi de çok eskilere dayanıyor. Fakat, geçmişe dayanan bir kalıntının bulunmaması büyük bir eksiklikti” diyerek sözlerini noktaladı.
DONANIMIYLA BİRLİKTE BULUNDU
Tarihi işlik ve kazı çalışmaları hakkında bilgiler veren Çetin, “Bu alanda Ödemiş Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kurtarma kazıları ve belgeleme çalışmaları, geçtiğimiz Eylül ayında son buldu. Yüzey araştırmalarımız bu yörenin tarih öncesi devirlerden itibaren yoğun bir yerleşme dokusuna sahip olduğunu ortaya koymuştur. Yüzeyde ele geçirdiğimiz çanak çömlek parçaları sayesinde yerleşmelerin ‘Geç Helenistik Çağ’da giderek yoğunlaştığı anlaşılmaktadır. Zeytinyağı atölyesi, büyük bir yapının eklentisi durumundadır. Yaklaşık 33 metrekakare genişliğinde, çatısı kiremit kaplı ve taş duvarlı bir mekan içinde, tüm üretim donanımlarıyla birlikte ortaya çıkarılmıştır. Bu atölyede zeytin taneleri ezilerek hamur haline getiriliyor ve sonra da bu hamur preslenerek zeytinyağı elde ediliyordu. Bu iki aşamalı üretimle ilgili olarak: zeytinlerin ezilip hamur haline getirildiği granit ezme teknesi (trapetum), yarım yuvarlak kesitli kırma taşı (orbis), pres altlığı, baskı kollu pres ayağı ve pres ağırlığı olmak üzere 4 parçadan oluşan taş aletler atölye içinde ele geçirildi. Üretim kapasitesi yüksek olan atölyeyi, ticari amaçla çalışan bir işyeri şeklinde nitelemek mümkündür” diye konuştu.
Çetin, “Atölyede ele geçirilen taş aletler Ovakent ve Bademli belde belediye başkanlıkları ile Dalcılar İnşaat’ın sağladığı imkânlarla yerlerinden sökülerek Ödemiş Müzesi’ne taşındı. Amacımız, bu antik yağ atölyesini müze bahçesine yeniden kurarak sergilemek ve böylelikle ziyaretçilere, bölgemiz için hâlâ önem taşıyan geleneksel zeytinyağı üretiminin ne denli köklü bir geçmişe sahip olduğunu anlatabilmektir”dedi.
Bölgede böyle tarihi değeri olan bir eserin ortaya çıkarılması ve bunun Ödemiş Müzesi’nde sergilenmesinin önemli olduğunu belirten Sevda Çetin, “Ödemiş ve yöresi zeytinciliği ve zeytinyağı işletmeleri ile ünlü bir bölge. Tarihi de çok eskilere dayanıyor. Fakat, geçmişe dayanan bir kalıntının bulunmaması büyük bir eksiklikti” diyerek sözlerini noktaladı.
![iki-bin-yillik-antik-zeytinyagi-atolyesi-odemis-muzesinde-iha-20121004aw000407-1-t.jpg](/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.zeytinagacidergisi.com%2Fwp-content%2Fuploads%2F2012%2F10%2Fiki-bin-yillik-antik-zeytinyagi-atolyesi-odemis-muzesinde-iha-20121004aw000407-1-t.jpg&hash=27d8bd1dd36e8a8f254277bc36c5f24f)