Aşkın biricik noktasını bulamadan hakiki aşktan bahsedebilir misin? | Define işaretleri ve anlamları

Aşkın biricik noktasını bulamadan hakiki aşktan bahsedebilir misin?

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
A


Aşkın o bir ve biricik noktasını bulamadan hakiki aşktan bahsedebilir misin?
Tadabilir, gerçek mutlak sevgiyi bulabilir misin?
Bu sevgiyi bulamadan insan olabilir misin?
Kâinat sevgi üzerine yaratılmışken sen aşksız ve sevgisiz tam olabilir misin? Bu nakıslığını hangi fani şeyle doldurabilir hangi sahte benlikle geçiştirebilirsin?
“O” olmadan bulduğunu iddia ettiğin sevgiler şimdi nerede?
İman, aşkla bilmek; İslam, aşkla yaşamak; ihsan, aşkla görmektir.
Hayat, aşkla doğmak; cennet, aşkla ölmek; cemal, bu aşkın getirdiği noktada aşkın hakikatini bulmaktır. Aşkla bilinir, aşkla bulunur, aşkla olunur.
Bilmeyi menzil kabul etmeden bulmaya yönelmek, o bulmayla olmaya doğru gitmek seyru suluk denilen yolun ta kendisidir.
Bildin de bulmadıysan yazık!
Buldun da olmadıysan yazık!
Mecnun’a sordular Leyla nice oldu?
Leyla gitti adı dillerde kaldı.
Benim gönlüm şimdi bir Leyla buldu.
Leyla Leyla derken Mevla’yı buldum.
Yunus’un bu nutkuna baktığımızda Leyla ile Mecnunun aşkı ne kadar saf, ne kadar güzeldir. “Aşığa edep gerek, Allah’tan başka hiçbir şeyin kalbinde yer tutmaması gerek” düsturu ne güzel ifade edilmiştir.
Aşk ve aşıklık adına her ne söyleniyorsa anla ki, onu söyleyen bizzat aşkın kendisidir. Zaten aşık, kendinde vücud olmayan zata, aşkın tamamen kuşattığı ve kendisinden eser bırakmadığı kişiye denir.
Kişi sevmediğine hayret etmez, hayret etmediğine hayran olmaz, aşık olamaz.
Hasan Basri Hz buyuruyor ki: Allah (cc)’ı tanıyan kimse, muhakkak Rabbini sever. Dünyayı anlayan kimse, muhakkak ona düşman olur.
Cenab-ı Hakk, kainatı muhabbet ve merhametle var eyledi. Ol sebepten dolayı her ne türlü taat, kulluk, ibadet var ise hepsinin özünde muhabbet ve merhamet ve bunların doğurduğu güzellik, cemal ve celal tecellileri vardır.
Teslim olduğu bu güzellikleri severek ve muhabbetle tatbik etmek kişiyi ihsan makamına çıkarır.
Hak âşığı olan Rabiatül Adeviyye Hz. meşhur dualarından biri:
“İlâhî! Eğer ben sana cehennem korkusuyla ibadet ediyorsam beni cehennem ateşinde yak! Eğer cennet ümidiyle sana kullukta bulunuyorsam beni ondan mahrum et! Eğer sana olan sevgimden dolayı sana ibadet ediyorsam o zaman senin ezelî cemâlinden beni mahrum etme!”
Aşk eri Hz. Pir Mevlana, Mesnevi 184. Beyit şerhinde buyuruyor ki;
“Ben asla böyle bir aşka erişemem, enbiyanın ve evliyanın o Hakiki Sultan katında nail oldukları şereften nasip alamam, bize izin yoktur.” Deme! Allah kerimdir. O’nun huzuruna kabul buyurdukları da kerimdir.
Kerimlerle iş görmek asla zor değildir. Zira Kerim, kendi adına kazanmak için değil, karşısındakine kazandırmak için himmet ve gayret eden zattır. “Ben yapamam” demek, o büyük manaya karşı saygısızlıktır.
Bizde Efendimiz (s.a.v)’ in buyurduğu dua ile dua ediyoruz: “Ya Rabbi! Bize sevgini ve seni sevenlerin sevgisini nasip eyle. Ya Rabbi! Sevgini bize, susuzun soğuk suya olan sevgisinden daha sevgili eyle.” Aminnn
Muhabbetle..
Emine Aydemir
Kaynak: Aşkın Bir Noktası/ Fatih Çıtlak
 
Üst