Bu bir Osmanlı savaş fermanıdır | Define işaretleri ve anlamları

Bu bir Osmanlı savaş fermanıdır

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,453
Beğeni
16,737
Puanları
113
Konum
İstanbul
Yıl 1912. İngilizler Hindistan’ı işgal eder. Raca, Osmanlı’dan yardım ister. Yıllardır savaş içinde olan Osmanlı bu yardımı karşılıksız bırakmamakla birlikte ancak 350 kişilik bir birliği Hindistan’a gönderebilir. Bu askerlerden 20 kadarı yolda hastalanarak şehid olur. Kalanlar Hindistan’a çıkarlar ve savaşmaya başlarlar. Mühimmat açısından sınırlı olan Osmanlı askerleri, sonuçta İngilizler’e yenik ve esir düşerler. Kalanı da şehid olur.
Savaş bittikten sonra kalan 40 askerimizi İngilizler gemilerde çalıştırmaya başlarlar. Bir İngiliz gemisi, Avustralya’ya geldiğinde iki askerimiz gemiden kaçarak Avustralya’ya çıkar. Biri Karadenizli Menteşoğlu Abdullah, baba mesleği olan dondurmacılığa; öbürü de Karahisarlı Tarakçıoğlu Mehmet’tir, o da babası gibi kasaplığa başlar.
Şimdi hikâyeye devam edeceğim ama dikkatimi ve hayranlığımı çeken bir şeye de parmak basmadan edemiyeceğim. Bu askerler dil bilmez, uzaktadırlar, pasaportları veya başka kimlik belgeleri yoktur. Nasıl olup da bu işlere girişip üstelik başarılı da olurlar. Gerçek bir “Dondurmam Gaymak” hikâ
eveeet.gif
i yani. Niye filmcilerimiz bu güzel hikâyeleri film yapmazlar bilmem!
*
1918’de Avustralya Çanakkale’ye asker çıkarır. Bizim askerler bu işi duyar ve birbirlerini ararlar.
“Biz Osmanlı askeriyiz ve ülkenizde yaşıyoruz. Avustralya devleti bizim devlete savaş ilan etmiş. Çanakkale’ye asker göndermiş. Biz de Avustralya devletine savaş açalım” derler ve şu istidayı yazarlar:
“Sayın Avustralya Başkanı Ekselans Hz.
“Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz. Duyduk ki devletiniz Osmanlı’ya savaş açmış ve Çanakkale’ye asker göndermiş.Bundan dolayı biz de iki Osmanlı askeri olarak Avustralya devletine savaş açmış bulunuyoruz. Bu bir Osmanlı savaş fermanıdır. Ekselanslarının bilgilerine sunulur.”
Sonra, Sidney’in 250 km. uzağında Karlıdağlar denilen bölgede, önce virajlarda tren raylarını sökerek üç tren devirirler. Üçüncü trende askeri mühimmat vardır, onlarla silahlanırlar, 8 karakol basarlar.
Ne olduğunu bir türlü anlayamayan Avustralya’nın aklına sonradan, iki Osmanlı askerinin yazdığı mektup gelir. Mektubun atıldığı bölgeye 250 asker yollarlar. Birkaç günlük araştırmadan sonra çıkan sıcak çatışmada iki Osmanlı askeri Karlı Avustralya dağlarında şehid düşer.
Şehidlerin mezarı halen orada. Fotoğraf çekmek yasak. Avustralya’ya “iki Osmanlı askeriyle savaştık” demek ağır geldiği için, bunlara Hindistanlı derler. Bu bilgi, Hindistan büyükelçiliğinin açıklamasından alınmıştır.
 

karanar

Kullanıcı
Katılım
29 Nisan 2014
Mesajlar
2,567
Beğeni
6,900
Puanları
113
Yaş
50
Konum
ankara
çok güzel paylaşım olmuş ellerine sağlık ustam. benim de aklıma bir çeçen hikayesi geldi bunu okuyunca. müsaaadenle onu paylaşmak isterim.

ruslar bir çeçen askerini bir mağarada kıstırırlar. çeçen mücahid içeriden seslenir.
- bir çeçen 10 rus askerine bedeldir !
bunun üzerine rus komutan 10 askerini mağaraya gönderir. kısa bir çatışmadan sonra rusların hepsi ölür. içeriden aynı çeçen yine seslenir.
- bir çeçen askeri 20 rus askerine bedeldir!
rus komutan bunun üzerine 20 rus askerini gönderir mağaraya. sonuç aynı. bir müddet çatışmadan sonra sesler kesilir ve çeçen asker yine seslenir.
- bir çeçen askeri 30 rus askerine bedeldir!
rus komutan sinirlenir ve bağırıp çağırarak 30 rusu mağaraya gönderir. yine bir çatışma olur. tam ortalık sessizleştiğinde bir rus askeri ağır yaralı olarak sürüne sürüne mağaradan dışarı çıkarak bağırmaya başlar.
- kaçın bu bir tuzak. mağarada bir değil tam iki çeçen askeri var...
 
Üst