ÇİN’DE BULUNAN TAŞ DİSKLERİN GİZEMİ
1960’lı yıllarda, Çin Halk Cumhuriyeti’nde meydana gelen çok ilginç bir olay, o zamanlar Sovyetler ’da yayınlanan Sputnik adlı dergide şu başlıkla yayınlandı: “ Esrarengiz şifre yazılı granit disklerin tarihçesi ”.
Dropalara ait üzerinde ilginç yazılar bulunan Granitten yapılmış 30cm büyüklüğündeki taş disklerden ikisini görmekteyiz.
Bu ilginç olay ilk olarak 1938 yılında Çinli arkeolog Chi-Pu Tei liderliğindeki 5 kişilik bir araştırma ekibinin Çin ile Tibet sınırını ayıran Baian-Kara-Ula ( Ula : Dağ demektir ) dağ yamaçlarında, yapılan özel bir araştırması sırasında ortaya çıkmıştır. Dağ yamacında incelemeler yapan arkeologlar yamaca kazınmış vaziyette duran birçok kaya mezarıyla karşılaştılar. Mezarları daha yakından incelemek isteyen arkeologlar bu kaya mezarlarından bazılarını açtıklarında inanılmaz görüntülerle karşılaştılar. Gördükleri şeyler sıra dışı fiziksel görünümlere sahip ( Koca kafalı, küçük ince bir vücutlu ) garip yaratık cesetleriydi.
Araştırma ekibin liderliğini yapan Prof Chi-Pu Tei bu gördükleri karşısında bu bölgede çok eski zamanlardan beri anlatılan bir hikayeyi hatırladı. Bu yöresel hikayeye göre – etnolojik kökeni teşhis edilemeyen iki kabile çok eski dönemlerde bu bölgeye göç etmişlerdi. Göç eden bu ilginç kabileler kendilerini yöre halkına “ Dropalar ve Chamlar ” olarak tanıtmışlardı. Söylenenlere göre 1.30 ile 1.50cm civarında cücemsi varlıklardı. Bu cücemsi varlıklar diğer insanlardan oldukça korktukları için herkesten uzak, izole bir yaşam sürüyorlardı. Günümüzde bu kabilenin yaşadığına dair herhangi bir ize rastlanmamıştır. Nesillerinin çok uzun zaman önce tükendiği düşünülmektedir
1960’lı yıllarda, Çin Halk Cumhuriyeti’nde meydana gelen çok ilginç bir olay, o zamanlar Sovyetler ’da yayınlanan Sputnik adlı dergide şu başlıkla yayınlandı: “ Esrarengiz şifre yazılı granit disklerin tarihçesi ”.
Dropalara ait üzerinde ilginç yazılar bulunan Granitten yapılmış 30cm büyüklüğündeki taş disklerden ikisini görmekteyiz.
Bu ilginç olay ilk olarak 1938 yılında Çinli arkeolog Chi-Pu Tei liderliğindeki 5 kişilik bir araştırma ekibinin Çin ile Tibet sınırını ayıran Baian-Kara-Ula ( Ula : Dağ demektir ) dağ yamaçlarında, yapılan özel bir araştırması sırasında ortaya çıkmıştır. Dağ yamacında incelemeler yapan arkeologlar yamaca kazınmış vaziyette duran birçok kaya mezarıyla karşılaştılar. Mezarları daha yakından incelemek isteyen arkeologlar bu kaya mezarlarından bazılarını açtıklarında inanılmaz görüntülerle karşılaştılar. Gördükleri şeyler sıra dışı fiziksel görünümlere sahip ( Koca kafalı, küçük ince bir vücutlu ) garip yaratık cesetleriydi.
Araştırma ekibin liderliğini yapan Prof Chi-Pu Tei bu gördükleri karşısında bu bölgede çok eski zamanlardan beri anlatılan bir hikayeyi hatırladı. Bu yöresel hikayeye göre – etnolojik kökeni teşhis edilemeyen iki kabile çok eski dönemlerde bu bölgeye göç etmişlerdi. Göç eden bu ilginç kabileler kendilerini yöre halkına “ Dropalar ve Chamlar ” olarak tanıtmışlardı. Söylenenlere göre 1.30 ile 1.50cm civarında cücemsi varlıklardı. Bu cücemsi varlıklar diğer insanlardan oldukça korktukları için herkesten uzak, izole bir yaşam sürüyorlardı. Günümüzde bu kabilenin yaşadığına dair herhangi bir ize rastlanmamıştır. Nesillerinin çok uzun zaman önce tükendiği düşünülmektedir