Başlangıç güzeldir,umutludur,için dolu doludur.
Nereden
başlayacağını bilemezsin.
Hani,anlatmak için söze başlarsın tam,en
heyecanlı noktaya geldiğinde karşındakinin dinlemediğinin farkına
varırsın ya!..
işte tam da o duygu,önce inanamazsın,daha istekle
sarılırsın anlatmaya,ilgisini çekecek biçimde.
Ancak,sadece kendi duymak
istediklerini dinlediğini farkedersin,boşuna mı çabalamışsındır acaba?
Boğazında düğüm düğüm olur,kelimeler,cümleler...
Halbuki
yol almak için beraber,sen akmak istiyorsundur çağlayan gibi..
ama olmaz
işte!..
Bir türlü beraber akacak yolu bulamazsınız.
İçindeki sevgi boğazında bir hıçkırık gibi tıkanır.birikir,birikir..
akacak
yolu olmayan,ulaşacak bir denizi olmayan çağlayan gibidir artık.
Sen
küreksiz sandalında bir başınasındır,yerinde sayarsın durmadan,ufkun
kararmaya başlar,masmavi olan deniz,griye dönmüştür,yol alamayan
sandalında hapsolmuşsundur...
elin kolun bağlı.
En vefalı dosta dönersin yine!...kalemin ve kağıdın..
seni en iyi o anlar,yazdıkça sindirir seni içine,anlattıkça dinler sessizce..
hiç sızlanmadan,bıkmadan usanmadan.
bizlerin en vefalı dostu da bizleri anlayan, dinleyen, yazdıklarımızı okuyanlar oldu.
En vefalı dostlara SONSUZ SEVGİLERLE.......
Hayatta umarım ki; herkesin vefalı bir
CAN DOSTU olsun.