Erkekleri Aşağılamanın Hedefi Ne? | Define işaretleri ve anlamları
  • Hoş Geldin Ya Şehr-î Ramazan

Erkekleri Aşağılamanın Hedefi Ne?

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,758
Beğeni
22,056
Puanları
113
Konum
Erzincan
Erkekleri Aşağılamanın Hedefi Ne?


Birkaç gün önce bir gazetede “Kocayı emanete bırakmak” başlıklı bir haber okudum. Diğer gazetelere de baktım pek çoğu hemen hemen aynı cümlelerle vermiş haberi. Haber şöyle:

Kadınlar Eşlerini ’emanet’ bırakıyor.

Çin’de bir alışveriş merkezi, kadın müşterilerin mağazaları gezmek istemeyen eşleri için ’emanet hizmeti’ başlattı.
Çin medyasının haberine göre, Global Harbour isimli alışveriş merkezi dünyada bir ilke imza attı…

Alışveriş merkezine kadın müşterilerin mağazaları gezmek istemeyen eşlerini ’emanet’ bırakabileceği cam kulübeler yapıldı. Kulübelerin içerisine konulan bilgisayar ve playstation’lara da 1990’lı yılların oyunları yüklendi.

Hizmet, ilk birkaç ay ücretsiz ancak gelecekte, eşlerini emanete bırakmak isteyen kadınların akıllı telefon aracılığıyla cüzi bir miktar ödemesi gerekecek.

Bu ne aşağılayıcı bir dil. Sanki kocadan değil de kedi köpekten bahsediliyor.

Kadınlar alışveriş yaparken onlarla gezmek istemeyen eşleri için bekleme odaları ya da oyun kabinleri yapıldı, dense tamam bir problem yok.

Fakat sanki koca bir ev hayvanı ya da aciz bir varlık da karısı parasını ödeyecek onu getirip emanete bırakacak gibi sunuluyor haber.

Aslında bu haber son yıllarda tüm dünyada kadınların erkekler üzerinde kurduğu hakimiyeti resmen onaylayan haberlerden sadece biri. Hiçbirine ciddi bir tepki olmadığı gibi buna da olmamış.

Kimse de “bu nasıl iş dememiş” gördüğüm kadarıyla medyada.

Tüm dünyada kadınlara şirin görünmek ve erkekleri aşağılamak adına yapılmayan rezillik kalmadı.

Pek çok medya kuruluşu erkeklerin aleyhine bir dil kullanıyor.

Kanunlarla erkekler, kadınların karşısında her halükarda suçlu kabul ediliyor.

Aralarında bir mesele olduğunda kadının beyanı doğru kabul ediliyor.

Erkekler ayrıldıkları eşlerine bakmak zorunda bırakılıyor.

Kadın göstermek istemezse erkekler çocuklarından kopmak zorunda kalıyor.

Cinsiyet eşitliği bahane edilerek erkekler kadınlaştırılmaya çalışılıyor.

Taciz haberleri bahane edilerek bütün erkekler sapıkmış havası uyandırılmaya çalışılıyor.

Şiddet haberleri bahane edilerek bütün erkekler katilmiş gibi bir dil kullanılıyor.

Erkekler erkek olduğu için sürekli utandırılmaya çalışılıyor.

Bundan bir sonraki adım ne olacak acaba?

Bu haber,

“Erkekler alışveriş merkezinde hanımlarını emanete bırakabilecek” olsaydı feministler ortalığı çoktan yıkmıştı.

Medya ve moda dünyası eşcinsellerin elinde. Onlar da ellerinden geleni yapıyorlar.

Benim anlamadığım şey hükumet yetkililerinin ve sesini duyurabilecek muhafazakar erkek yazarların bütün bu olanları görmüyor ve duymuyor gibi yapıyor oluşları. Bir ölü sessizliğine bürünmüşler. Niye bunca hakarete, aşağılamaya sessiz kalıyorlar?

“Erkekleri aşağılamanın hedefi nedir, acilen ne yapılmalı diye?” durumu sorgulamıyorlar.

Ne zaman uyanacaklar? Kadınlar boyunlarına ip bağlayıp gezdirdiklerinde mi?
 

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
‘’Sağlıklı toplum, sevişme-savaşma dengesi üstüne kuruludur. Burada ‘sevgi’ yakasını ‘kadın’ temsil ederken, ‘savaş’ tarafı, ifâdesini ‘erkek’te bulur. Sevgi ile mücâdele taraflarından biri, ötekisi aleyhine gözle görülür derece zayıflar yahut güçlenirse, toplumun psikososyal dengesi bozulur. Erkek ile erkeklik özelliklerinin tümüyle başat kılındığı toplum, vahşîleşip hûnhârlaşır. Tersine, kadının şefkat, rıkkat ile yumuşaklık niteliklerinin tek geçerakca hâline getirildiği ortamda da yozlaşma ile soysuzlaşma başgösterir. Birinci hâlde, medenîleşmenin iki pâyândâsı, ahlâk ile sanattan yoksun kılınırken; ikincideyse, kişiler, haksızlık ile zulme karşı direnme ile başkaldırma irâdelerini yitirirler. İşte, çağımızın küreselleştirilmiş İngiliz-Yahudî medeniyetinin genelde bütün insanlığa, özelde de, İslâm medeniyet davâsının tarih boyunca çekicisi olmuş Osmanlı Türküne karşı uyguladığı eğitim, öğretim ile iktisât siyâseti, ikinci şıkta ifâdesini bulan hedefe kilitlenmiştir. Mücâdele irâdesini kırmak amacıyla kadın erkekleştirilirken, erkeğin de kadınlaştırılması sûretiyle cinsiyet farklılığının doğurduğu görev bölüşümü alt üst olunmakta, böylelikle de tek cinsiyetli nesillere zemîn hazırlanmaktadır. Cinsiyet farklılığından doğan gerilimin meydana getirdiği ve kutsal saydığımız güvenirlilik, sâdıklık, fedâkarlık ile dayanışma türünden değerler berhava olmaktadır. Zerreleştirilmiş bireyler, beden-nefs varlıklarıyla çırılçıplak ortada kalakalmaktadırlar. Beden-nefs varlıklarıyla ortada çırılçıplak bırakıverilmiş, zerreleştirilmiş bireylere ne sunarsanız onu yerler. … Onlar toplumu, hele hele ümmet kudretindeki bir toplumu asla oluşturamaz; olsa olsa domuz yahut tavuk çiftliğinin manzarasını sunarlar. Beşerin dünyası, nitekim, bir maşerî domuz çiftliğine dönüştürülmektedir…‘’

Şaban Teoman Duralı nın kitabından
Bu bölmü okumuştum abi
Burada ki amaç
Sonuç olarak
Kadın üstün erkek bu kaka
Dünya genelinde
Bu şekilde köklü medeniyetlerin
Temelini parçaladılar
Anadolu da ise
10 yıllardır
Analarımıza bacılarımıza
Hayat müşterektir safsatası aşılandı
Erkeğin kadın üstünde ki hakları ve
Kadının erkek üstünde ki hakları
Unutturuldu
Mekanların ve zamanların değiştiği durumlarda
Yeri geldi kadın gökteki ay parçası oldu
Yeri geldi erkek yıldız oldu
Bunlar unutturularak
Kadına üstünlük vasfı eklendi
Sadece kendini
Eli kırbaçlı erkek terbiyecisi sandı
Aile yaşama şansı bulamaz oldu
Ve boşanmalar hatsafhaya ulaştı
Her neyse diyecek çok şey var
Paylaşım için eline sağlık abi
 

bornovalı

USTA
Super Moderatör
Katılım
20 Ekim 2014
Mesajlar
396
Beğeni
1,575
Puanları
93
S.A
"Benim anlamadığım şey hükumet yetkililerinin ve sesini duyurabilecek muhafazakar erkek yazarların bütün bu olanları görmüyor ve duymuyor gibi yapıyor oluşları. Bir ölü sessizliğine bürünmüşler. Niye bunca hakarete, aşağılamaya sessiz kalıyorlar?
Bu lafları üstüme alınmadım. Aksine çok mutlu oldum. Erkeği aşağalayan bu tür tür algıları bizler farklı noktalardan yıkmaya çalışıyoruz. Bu oyunlara ve algılara kendi tezlerimizle karşılık veriyoruz. Bazıları boynumuza sarılırken, bazıları da sırtımızdan .......lamaya çalışıyorlar.
30 sene önce ilk çıraklık dönemlerimde bir yazı kaleme almıştım. Bulabilir isem, serbest forumda yayınlarım. sözlerim o zaman daha iyi anlaşılır.
 
Üst