Erzurumun Pasinler ilçesi yakınlarındaki Bulamaç Höyük kazısına katılan arkeologlar, MÖ 1100- 1500 yıllarına ait yumurta büyüklüğündeki insan başı heykelciği buldular.
Bulunan heykelciğin Prototürklere ait olduğu sanılıyor. Bu tez doğrulanırsa, Türklerin Anadoluda 3500 yıldır yaşadığı kabul edilecek. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından desteklenen ve başkanlığını Avrasya Arkeoloji Araştırmaları Bilim Derneği Başkanı, 9 Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. A. Semih Günerinin üstlendiği Orta Asyada Türk Kültürünün Arkeolojik Kaynakları (OTAK) adlı uluslararası projenin Türkiye ayağı kalabalık bir ekiple kazıya devam ediyor. Erzurum- Kars karayoluna yakın, Pasinler Ovasının tam ortasında, Bulamaç Deresi yakınındaki höyükte, Akdeniz, Atatürk ve 9 Eylül üniversitesi arkeoloji bölümü öğrencilerinden oluşan 30 kişilik bir ekip çalışıyor. Kazıda, Bulamaç I olarak adlandırılan bölümde, toprağın yarım metre derinliğine inildiğinde Ortaçağ ile Urartu dönemi arasına ait kültürlere rastlandı. Bulamaç IIde ise OTAKı doğrudan ilgilendiren Son Tunç Çağına ait kültürlerin kalıntıları olan surlar ve küpler ortaya çıktı. Üç yıldan beri süren kazılarda tüm arkelogları heyecanlandıran parça ise iki metre derinlikte bulunan yumurta büyüklüğünde, kahverengi bir heykel başı oldu. Pişmiş topraktan heykel başının en çarpıcı özelliği göz, ağız, bıyık ve sakalında Asyatik ögeleri taşıması.
M.Ö. 3000den itibaren Türk dili konuşan kabilelerin Kafkasya üzerinden Doğu Anadoluya gelişlerine ilişkin arkelojik belgeleri 10 yıl sürecek proje sayesinde gün ışığına çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Doç. Güneri, Bulamaçın çok önemli özelliklere sahip olduğunu bildirdi. Bulamaçın Pasinler ovasında tarım ve hayvancılık yapmaya elverişli bir yer olduğuna dikkat çeken Güneri, Erzurum, Ermenilerin başkenti olarak gösteriliyor. Ermenilerin bu yörelerde 6ncı yüzyıldan beri yaşadıkları iddia ediliyor. Bulamaç Höyük kazılarında ise Türklerin buralara 1000 yıl daha erken geldiğini kanıtlayan bulgular var dedi. Doç. Güneri şunları söyledi:
Bulamaç Höyük kazıları, günümüzden 3500- 4000 yıl öncesine ait Geç Karaz kültürü evresini aydınlatmayı amaçlıyor. Doğu Anadoluyu hedefleyen bu grupların ölü gömme adetlerine bakılırsa, Hint- Avrupalı değil, Sayan Altay (Türk) kökenli halklar oldukları kolayca anlaşılır. Huri halkları, M.Ö. 3000den itibaren Doğu Anadolu etnik yapısına damgasını vurmuştur ve bu kültürün Karaz kültürüyle özdeşleştiği bilim insanları arasında genel inanıştır.
Öte yandan, Bulamaç Höyükteki kazılara çeşitli üniversitelerden katılan arkelog adayları ise teorik bilgileri hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını bildirdiler.
Detaylar Türklere benziyor
Bulamaç Höyük kazılarımızda keşfedilen pişmiş topraktan bir insan başı, stil özellikleri gereği bugüne kadar savunulan tezi destekleyen en yeni somut kanıt niteliğindedir. Bu insan başı, tıpkı Orta Asyadaki Türk insan heykellerinde olduğu gibi, bıyık ve keçi sakal detaylarıyla donatılmıştır. Bölgede Prototürklerin 3 bin 500 yıllık arkeolojik izleri keşfedildi.
Bulunan heykelciğin Prototürklere ait olduğu sanılıyor. Bu tez doğrulanırsa, Türklerin Anadoluda 3500 yıldır yaşadığı kabul edilecek. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından desteklenen ve başkanlığını Avrasya Arkeoloji Araştırmaları Bilim Derneği Başkanı, 9 Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. A. Semih Günerinin üstlendiği Orta Asyada Türk Kültürünün Arkeolojik Kaynakları (OTAK) adlı uluslararası projenin Türkiye ayağı kalabalık bir ekiple kazıya devam ediyor. Erzurum- Kars karayoluna yakın, Pasinler Ovasının tam ortasında, Bulamaç Deresi yakınındaki höyükte, Akdeniz, Atatürk ve 9 Eylül üniversitesi arkeoloji bölümü öğrencilerinden oluşan 30 kişilik bir ekip çalışıyor. Kazıda, Bulamaç I olarak adlandırılan bölümde, toprağın yarım metre derinliğine inildiğinde Ortaçağ ile Urartu dönemi arasına ait kültürlere rastlandı. Bulamaç IIde ise OTAKı doğrudan ilgilendiren Son Tunç Çağına ait kültürlerin kalıntıları olan surlar ve küpler ortaya çıktı. Üç yıldan beri süren kazılarda tüm arkelogları heyecanlandıran parça ise iki metre derinlikte bulunan yumurta büyüklüğünde, kahverengi bir heykel başı oldu. Pişmiş topraktan heykel başının en çarpıcı özelliği göz, ağız, bıyık ve sakalında Asyatik ögeleri taşıması.
M.Ö. 3000den itibaren Türk dili konuşan kabilelerin Kafkasya üzerinden Doğu Anadoluya gelişlerine ilişkin arkelojik belgeleri 10 yıl sürecek proje sayesinde gün ışığına çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Doç. Güneri, Bulamaçın çok önemli özelliklere sahip olduğunu bildirdi. Bulamaçın Pasinler ovasında tarım ve hayvancılık yapmaya elverişli bir yer olduğuna dikkat çeken Güneri, Erzurum, Ermenilerin başkenti olarak gösteriliyor. Ermenilerin bu yörelerde 6ncı yüzyıldan beri yaşadıkları iddia ediliyor. Bulamaç Höyük kazılarında ise Türklerin buralara 1000 yıl daha erken geldiğini kanıtlayan bulgular var dedi. Doç. Güneri şunları söyledi:
Bulamaç Höyük kazıları, günümüzden 3500- 4000 yıl öncesine ait Geç Karaz kültürü evresini aydınlatmayı amaçlıyor. Doğu Anadoluyu hedefleyen bu grupların ölü gömme adetlerine bakılırsa, Hint- Avrupalı değil, Sayan Altay (Türk) kökenli halklar oldukları kolayca anlaşılır. Huri halkları, M.Ö. 3000den itibaren Doğu Anadolu etnik yapısına damgasını vurmuştur ve bu kültürün Karaz kültürüyle özdeşleştiği bilim insanları arasında genel inanıştır.
Öte yandan, Bulamaç Höyükteki kazılara çeşitli üniversitelerden katılan arkelog adayları ise teorik bilgileri hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını bildirdiler.
Detaylar Türklere benziyor
Bulamaç Höyük kazılarımızda keşfedilen pişmiş topraktan bir insan başı, stil özellikleri gereği bugüne kadar savunulan tezi destekleyen en yeni somut kanıt niteliğindedir. Bu insan başı, tıpkı Orta Asyadaki Türk insan heykellerinde olduğu gibi, bıyık ve keçi sakal detaylarıyla donatılmıştır. Bölgede Prototürklerin 3 bin 500 yıllık arkeolojik izleri keşfedildi.