Kadına Yönelik Şiddete Bir Başka Açıdan Bakış | Define işaretleri ve anlamları

Kadına Yönelik Şiddete Bir Başka Açıdan Bakış

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,877
Beğeni
22,538
Puanları
113
Konum
Erzincan
Kadına Yönelik Şiddete Bir Başka Açıdan Bakış
Dr. Vehbi Karakaş

Kadına yönelik şiddetin sebeplerini araştırdım, konuşmacıları dinledim. Ne yazık ki bu sebeplerin içinde en başta gelen iki sebebi kimsenin görmediğine veya gördüğü halde dile getiremediğine şahit oldum. Nedir o iki sebep?

1-İnsanımızın hakiki imandan ve İslam dindarlığından uzak yetişmesi, Allah korkusunun ve sevgisinin kalplerde azalması veya yok olması,
2-Medyada ve her yerde müstehcenliğin, teşhirciliğin ve kışkırtıcılığın sınır tanımaz hale gelmesi.

Bir çok problemin temelinde de bu sebepler varken, maalesef bir çok kimseninbunları görmemesi ve dillendirmemesi veya dillendirememesi de ayrı bir acı. Öyle bir gözlük taktılar ki bize i görmeye başladık ve ondan kaçtık. i de gördük, ona sarıldık. Alev alev yanıyoruz, ama e sarıldığımızın farkında değiliz. Necip Fazıl bu hakikati, “Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu”mısrasıyla dile getirir.

Özgecan kızımıza uygulanan vahşeti ve şiddeti protesto için tebki gösteren herkesi tebrik ediyorum. Kendisine en yüksek şehadetler, ailesine de sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Bu vahşi olaya gösterilen tepkinin aynısını, bu şiddeti doğuran sebeplere ve münkerlere de gösterilmesini, Allah’ın koyduğu değerlere sahip çıkılmasını bütün kardeşlerimden ve vatandaşlarımdan rica ediyorum.

Biz Allah’tan daha akıllı değiliz. Allah, aklın sanatkarıve aklın kaynağıdır. Bize o kaynaktan bir parça vermiş. Bunu da, Onun kurallarını tanıyalım ve uyalımda rahata, rahmete ve e kavuşalım diye vermiştir. Nerde Allah’ın kuralları, nerde biz? Kimin umurunda? Diken ekilmiş tarlalardan siz gül ve gül gibi adamlar derleyemezsiniz. Eğitimimizin, terbiyeye,islaha ihtiyacı var.

Allah, “Yaratan bilmez mi?” buyuruyor. Neyi? Yarattıklarının hangi kurallarla huzur bulacağını. Allah kurallarını koymuş. Neden o kurallra müracaat etmiyoruz? Bu mini minnacık aklımızla, Aklı Yaratan’ın kurallarına beğenmez, kendi kafamıza göre gidersek, kendi despotluğumuzu dayatırsak, “kural benim”havalarına girersek şiddetten, anarşi ve terörden nasıl kurtulacağız?

Bu sözlerimle ben, “Özgecan müstehcendi de onun için bu acı ve feci olay onun başına geldi” diyenlerden değilim haşa!Lutfen kimse yanlış anlamasın. Bu sözlerimle ben, genel bir probleme dikkat çekmek istiyorum.

Şurası bir gerçek ki kadının müstehcen halinden erkek tahrik olur. Tahrik olan erkeğin kamil imanı ve takvası da yoksa şeytanın kendisine sunduğu planları bir bir uygulamaya koyulur. Bundan sonra günahlar sıra ile devreye girer. Parası varsa, menfur arzusunu paranın gücüyle yapmaya kalkar, ayıbını kaybeder. Parası yoksa, çalar, çarpar, içer, oynar, taciz ve tecavüze yeltenir. Korkutur, muradına nail olursa ne ala, olamazsa vahşice öldürür, ocakları söndürür. Aileleri ve koca bir ülkeyi yasa boğar.

Eğer tahrik şiddeti hafif bir şey olsaydı Allah, kadına avret yerlerini ört, cazibeni ve cilveni sakla, ırzını koru; erkeğe de sana haram olana karşı gözlerini dikme, haramın peşine düşme, ırzını koru, demezdi.

Kadın bu kuralı çiğner de açılır-saçılırsa, nefs-i emmare sahipleri de nefislerine hakim olamazlar da gözlerini harama dikerlerse tahrik olmaktan, yanlışlara kurban gitmekten kurtulamazlar. Tahrik olan nefsin sahibi, ağına veya tuzağına düşürdüğü kadın ve kızlar üzerinde menfur emelini gerçekleştirmeye çalışır. Bulduğu ilk fırsatta saldırıya geçer. Beklenmedik acı ve feci olaylar meydana gelir.


Bu acı ve feci olaylara meydan vermemek, bu olayların figürü ve malzemesi olmamak için gelin lütfen Yüce Rabbimizinşu üç ayetini hep beraber okuyalım ve gereğini yapalım:

"Mü'min erkeklere söyle, gözlerini sakınsınlar (kendilerine haram olana bakmasınlar) ve ırzlarını muhafaza etsinler, (zine etmesinler).Kendileri için en temiz, (en doğru davranış) budur. Şüphesiz ki Allah, ne yaparlarsa ondan hakkıyla haberdardır.” (1) Gereğini yapar.

Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar,(kendilerine haram olana bakmasınlar) ve ırzlarını muhafaza etsinler, (zina etmesinler), ziynetlerini açmasınlar. Görüneni (bilkten aşağı elleri ve yüzleri) müstesna. Başörtülerini yakalarının üzerine vursunlar, ziynetlerini (tahrik edici süslerini, makyajlarını, cazibe ve cilvelerini) göstermesinler.

Ancak kendi kocalarına, kendi babalarına, kocalarının babalarına, kendi oğullarına, kocalarının (varsa) oğullarına, kendi biraderlerine, kendi biraderlerinin oğullarına, hemşirelerinin oğullarına, kendi kadınlarına, kendi ellerindeki memlüklerine, (hizmetçilerine) erkeklik kudreti kalmamış olan erkeklere, henüz kadınların avretlerinden tahrik olmayan çocuklara edep çerçevesinde) görünmelerinde bir sakınca yoktur... Bir de gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da (yere) vurmasınlar.Hepiniz Allah'a dönün ey mü'minlerdönün ki kikurtuluşa eresiniz."(2)

“Resulüm! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle. (Zaruri bir ihtiyaçları olup dışarı çıkmak istedikleri zaman), dış elbiselerini üzerlerine giysinler. Bu onların bilinip te sataşılmaya müsait oldukları anlaşılmaması ve incitilmemeleri için daha elverişli bir görünüm ve davranıştır. Allah çok bağışlayandır, merhamet edendir." (3)


Bu gün yaşadığımız acı olayları yaşamamamız için ne güzel ölçüler, ne güzel tedbirler, ne güzel disiplinlerdir, bunlar. Lütfen bu ölçüleri çiğnemeyelim. Kadınlarımız Allah’ın bu hükümlerine razı olsunlar, erkekler razı olsunlar, medyamız razı olsun, yöneticilerimiz ve halkımız razı olsun. Allah’ın aklından daha üstün aklımız yok. Onun kurallarından daha makul kurallarımız yok.. Allah’ın kurallarının altında binlerce hikmet, rahmet ve saklıdır. Bu kurallara uyalım da daha fazla Özgecanların canı yanmasın, daha fazla analar-babalar ağlamasın. Milletimiz hem dünya ve hem de ahiret ini kaybetmesin.

Son bir notum da şu olsun: Tahrik, hiçbir zaman saldırganlara haklılık payı vermez, onları dünya ve ahiret inden kurtarmaya bahane olamaz.

TAZİYEM VE PROTESTOM

Şiddete ve her türlü ahlaksızlığa karşı protesto hürriyetini ve emrini Hz. Peygamber 14 asır önce vermiş:

“Sizden biriniz bir münker, ( sünnetime aykırı bir durum, vicdanların kabul etmediği bir vahşet, insanları ahlaksızlığa tetikleyen bir tahrik) görürse eliyle düzeltsin. (Bu devletin işidir.)Gücü yetmezse kalemiyle-kelamıyla düzeltsin. (Bu alimlerin işidir.) Buna güce yetmeyen de içinden kızsın, nefret etsin. (Bu da halkın işidir.)" (4)

Ben bu makalemle hem Özgecanlara uygulanan şiddeti, hem de o şiddeti doğuran tahrikleri, ihmalkarlıkları, tedbirsizlikleri ve bu münkerlere aldırmayanları protesto hakkımı kullanıyorum. Ölmeyi göze alıp, namusunun kirlenmesine izin vermeyen kahraman Özgecan’ave onun şahsında bütün Özgecanlaraşehadet rütbelerinin en büyüğünü, vakur ailesine de sabr-ı cemil vermesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
 
Üst Alt