Yunan Dünyasının her yönden gelisip önem kazandıgı Klasik Dönemde
özellikle kesme tas malzeme ve isçiligin gelismesi ile, tüm mimari ögelerle beraber
sabit sunak yapılarında da boyutlar artmıs, süsleme daha çok önem kazanmıstır.56
Özellikle bu dönem Yunan sunaklarında Klasik Dönem içinde varolan genel havaya
da baglı olarak sunak yapılarının çok daha görkemli ve gösterisli yapıldıgı göze
çarpmaktadır. 57
Geometrik ve Arkaik Dönemden ayrı olarak Klasik Dönem tümüyle tek
basına incelenmelidir. Çünkü dönem boyunca bir çok baskalasımlar göstermis ve
geliskin formların görüldügü Arkaik Dönemden farklı olarak yeni birçok sunak tipi
ortaya çıkmıs, elde olan tiplerde de çok küçük degisimler söz konusu olmustur.
Bahsedilen bu yeni tipler bu dönemde ortaya çıkmasına karsın çogunlukla,
55 Hoffmann, 1953, s. 192-5
56 Yavis, 1949, s.91
57 Saltuk, 1997, s.20
37
Hellenistik Dönem sonrasında görülmeye baslanan Kolossal (Katalog No: Levha: 54,
10B ve Katalog No:56, Levha: 11) tümüyle pismis topraktan olusan örnekler
(Katalog No: 178, Levha 35A ve Katalog No:179, Levha:35A) ve kısa kenardan
basamaklı anıtsal tipler (Katalog No:62 ve Katalog No:57, Levha: 10A) olarak
sınıflanmıstır. Klasik Öncesi Döneme göre degisen özellikler, özellikle dikdörtgen
monolitik (Katalog No: 79 Levha:18A, K. No:83, L:18B, K. No: 112, L: 21B, K.
No:113, K. No:114, L: 22D, K. No:118 ve 118A, K.No:132-5, K. No: 141, L:24B)
ve basamaklı anıtsal tiplerde (Katalog No: 2, 3, 4, 5 Levha: 2B, Katalog No:6
Levha:3A, Katalog No: 9 Levha: 3C Katalog No:10 Levha: 2B , Katalog No: 11
Levha: 4B, Katalog No: 12, Katalog No: 17-21, Katalog No:23, 24 Levha: 7A,
Katalog No: 25 Levha: 7B, Katalog No:26 Levha: 7C, Katalog No:27, Katalog
No:29, 30, 31, Katalog No: 36, Katalog No:38-47 Arası, Katalog No: 57 Levha:
10A, Katalog No: 59 Levha: 13A, Katalog No: 60-62 arası, Katalog No: 69
Levha:15) en belirgin halini alır.58
Sunak mimarisini de büyük boyutta etkileyen dönemin mimari özelliklerine
bakılacak olursa, denge ve uyumun artık iyiden iyiye mimaride söz sahibi oldugunu
görmek mümkündür. Ayrıca sadelik ve özellikle kutsal alanlarda tanrıya dönme ve
kutsallık göze çarpmaktadır.59 Bununla birlikte sunak mimarisinde de sade bir form
olan dikdörtgen monolitik sunaklar daha popüler hale gelmis ve farklı alt dallara
ayrılarak süslemelerde de farklılıklar göstermistir. Bu dönemde en çok görülen tip
özellikle kamusal alanlar ve evlerde olmak üzere yine monolitik sunaklardır.
Özelikle Klasik Dönem boyunca Yunan sitelerinde en sık rastlanan tip olarak
görülmektedir. Formuna göre silindirik ve dörtgen olarak ikiye ayrılır. Ayrıca bazı
örneklerde sunak gövdesinde birtakım yazılara rastlanmaktadır. Monolitik sunaklar
genellikle kamusal alanlarda, evlerde, kutsal alanlarda ve tapınakların yakınında göze
çarpar, ancak çogunlukla tapınagın ana sunagı olarak kullanılmamaktadır. Monolitik
sunaklar çogunlukla benzer ölçülerde olmakla beraber, birçok farklı ebatta
görülebilir. 60
58 Yavis, 1949, s. 140
59 Mansel, 1984, s.357-8
60 Yavis, 1949, s.141
38
Çalısmada bu tipin bir örnegi olarak Katalog No: 35de görülen ve Atinada
bulunan çalısmanın Klasik Dönem sabit sunakları arasında tek kare forma sahip olan
örnegi olan Atina 12 Tanrı sunagı verilebilir. Kare planlı, tas duvarlarla çevrili, dogu
ve batıdan girisi bulunan sunak, Peisistratos tarafından M.Ö 522de kurulmustur.
Agoranın kuzey bitiminde bulunur. M.Ö 480 Pers tahribi sonrasında M.Ö 425de
yeniden insa edilmistir. Cadde uzaklıklarını ölçmek için merkezi nokta görevi görür.
M.Ö 5.yydan itibaren, muhtemelen içinde bulundugu alan, aynı zamanda bir
sıgınma yeri olarak da kullanıldıgından Sefkat tanrıçasına da atfedilmistir. (Pitymerhamet
Sunagı) ayrıca bu sunak Roma Döneminin en önemli sabit sunagı olan
Ara Pacis Augustae yapısına da esin vermis hatta modellik etmistir.61
Klasik Dönemde, Yavise göre önemli bir yere sahip olan bir diger tip de
basamaklı anıtsal sunak tipidir. Yazara göre basamaklı anıtsal sunaklar da dönem
içinde çok sayıda ve büyük boyutlu olarak görülmeye baslanmıstır. Yazar basamaklı
anıtsal sunakları iki bölüme ayırır. lk bölüm, son basamagı prothysisi (sunu yapılan
ve sunagın ilk girisinde yer alan açıklık) olusturan basamaklar ve ikinci bölümse, düz
yapılı bir sunak yapısı. Merdivenler genellikle uzun kenarda görülse de Katalog No:
38, Katalog No: 57, Levha: 10A, Katalog No: 62 gibi kısa kenardan basamaklı
sunak tiplerine de rastlanmaktadır. Ayrıca bazı durumlarda, sunagın basamaklı
kısmından uzanan bir de merdiven yolu bulunabilmektedir.62 Bu tip anıtsal
sunaklarda yapılan törenler sırasında genellikle rahip, yüzü kült heykeli ile aynı yöne
bakar biçimde tapınaga arkasını döner sekilde konumlanır. nananlar ise sunak ve
tapınak arasındadır ve genellikle sunaga bakar biçimde yer alır. Rahip sunu sırasında
arkası katılımcılara dönük ancak kült heykeline bakar biçimde yer alır ancak, ara ara
da kalabalıgın heykelle yüz yüze gelmesi için aradan çekilir veya döner. Her iki
durumda da kalabalık, sunagı ve tapınagı görür halde konumlanmaktadır. M.Ö
7.yydan itibaren bu tipteki sunakların daha belirli ve özellikle de daha genis hatlara
sahip oldukları göze çarpar.63
61 Connoly-Dodge, 1998, s. 25-7 ve 81
62 Yavis, 1949, s.185
63 Burkert, 1985, s. 56
39
Bu belirgin büyük boyutluluk çalısmamızda, 11.50 x 30 m. boyutlarındaki
Atina Dionysos Sunagında ( Katalog No: 42), 40.58 x 2.42 m. boyutlarındaki Nemea
Zeus Sunagında ( Katalog No: 45), 10.90 x 23.0 m. boyutlarındaki Tegea Athena
Alea Sunagında ( Katalog No: 47) ve özellikle de 56 x 26 m boyutlarındaki Akragas
Olympieion Sunagında ( Katalog No:40) görülebilir.
Özellikle Klasik Dönemde basamaklı ve büyük boyutlu sunaklar, tapınakla
uyumu, gösterisli yapısı ve törenlerin daha rahat yapılması nedeniyle büyük
tapınaklarda vazgeçilmez bir tip haline gelmistir. Yapımı oldukça pahalı ve zahmetli
oldugundan, büyük merkezlerde ve dönem içinde artan refahın da etkisiyle özellikle
büyük boyutlu tapınakların yakınına ve genis ölçülerde yapılması sasırtıcı degildir
özellikle kesme tas malzeme ve isçiligin gelismesi ile, tüm mimari ögelerle beraber
sabit sunak yapılarında da boyutlar artmıs, süsleme daha çok önem kazanmıstır.56
Özellikle bu dönem Yunan sunaklarında Klasik Dönem içinde varolan genel havaya
da baglı olarak sunak yapılarının çok daha görkemli ve gösterisli yapıldıgı göze
çarpmaktadır. 57
Geometrik ve Arkaik Dönemden ayrı olarak Klasik Dönem tümüyle tek
basına incelenmelidir. Çünkü dönem boyunca bir çok baskalasımlar göstermis ve
geliskin formların görüldügü Arkaik Dönemden farklı olarak yeni birçok sunak tipi
ortaya çıkmıs, elde olan tiplerde de çok küçük degisimler söz konusu olmustur.
Bahsedilen bu yeni tipler bu dönemde ortaya çıkmasına karsın çogunlukla,
55 Hoffmann, 1953, s. 192-5
56 Yavis, 1949, s.91
57 Saltuk, 1997, s.20
37
Hellenistik Dönem sonrasında görülmeye baslanan Kolossal (Katalog No: Levha: 54,
10B ve Katalog No:56, Levha: 11) tümüyle pismis topraktan olusan örnekler
(Katalog No: 178, Levha 35A ve Katalog No:179, Levha:35A) ve kısa kenardan
basamaklı anıtsal tipler (Katalog No:62 ve Katalog No:57, Levha: 10A) olarak
sınıflanmıstır. Klasik Öncesi Döneme göre degisen özellikler, özellikle dikdörtgen
monolitik (Katalog No: 79 Levha:18A, K. No:83, L:18B, K. No: 112, L: 21B, K.
No:113, K. No:114, L: 22D, K. No:118 ve 118A, K.No:132-5, K. No: 141, L:24B)
ve basamaklı anıtsal tiplerde (Katalog No: 2, 3, 4, 5 Levha: 2B, Katalog No:6
Levha:3A, Katalog No: 9 Levha: 3C Katalog No:10 Levha: 2B , Katalog No: 11
Levha: 4B, Katalog No: 12, Katalog No: 17-21, Katalog No:23, 24 Levha: 7A,
Katalog No: 25 Levha: 7B, Katalog No:26 Levha: 7C, Katalog No:27, Katalog
No:29, 30, 31, Katalog No: 36, Katalog No:38-47 Arası, Katalog No: 57 Levha:
10A, Katalog No: 59 Levha: 13A, Katalog No: 60-62 arası, Katalog No: 69
Levha:15) en belirgin halini alır.58
Sunak mimarisini de büyük boyutta etkileyen dönemin mimari özelliklerine
bakılacak olursa, denge ve uyumun artık iyiden iyiye mimaride söz sahibi oldugunu
görmek mümkündür. Ayrıca sadelik ve özellikle kutsal alanlarda tanrıya dönme ve
kutsallık göze çarpmaktadır.59 Bununla birlikte sunak mimarisinde de sade bir form
olan dikdörtgen monolitik sunaklar daha popüler hale gelmis ve farklı alt dallara
ayrılarak süslemelerde de farklılıklar göstermistir. Bu dönemde en çok görülen tip
özellikle kamusal alanlar ve evlerde olmak üzere yine monolitik sunaklardır.
Özelikle Klasik Dönem boyunca Yunan sitelerinde en sık rastlanan tip olarak
görülmektedir. Formuna göre silindirik ve dörtgen olarak ikiye ayrılır. Ayrıca bazı
örneklerde sunak gövdesinde birtakım yazılara rastlanmaktadır. Monolitik sunaklar
genellikle kamusal alanlarda, evlerde, kutsal alanlarda ve tapınakların yakınında göze
çarpar, ancak çogunlukla tapınagın ana sunagı olarak kullanılmamaktadır. Monolitik
sunaklar çogunlukla benzer ölçülerde olmakla beraber, birçok farklı ebatta
görülebilir. 60
58 Yavis, 1949, s. 140
59 Mansel, 1984, s.357-8
60 Yavis, 1949, s.141
38
Çalısmada bu tipin bir örnegi olarak Katalog No: 35de görülen ve Atinada
bulunan çalısmanın Klasik Dönem sabit sunakları arasında tek kare forma sahip olan
örnegi olan Atina 12 Tanrı sunagı verilebilir. Kare planlı, tas duvarlarla çevrili, dogu
ve batıdan girisi bulunan sunak, Peisistratos tarafından M.Ö 522de kurulmustur.
Agoranın kuzey bitiminde bulunur. M.Ö 480 Pers tahribi sonrasında M.Ö 425de
yeniden insa edilmistir. Cadde uzaklıklarını ölçmek için merkezi nokta görevi görür.
M.Ö 5.yydan itibaren, muhtemelen içinde bulundugu alan, aynı zamanda bir
sıgınma yeri olarak da kullanıldıgından Sefkat tanrıçasına da atfedilmistir. (Pitymerhamet
Sunagı) ayrıca bu sunak Roma Döneminin en önemli sabit sunagı olan
Ara Pacis Augustae yapısına da esin vermis hatta modellik etmistir.61
Klasik Dönemde, Yavise göre önemli bir yere sahip olan bir diger tip de
basamaklı anıtsal sunak tipidir. Yazara göre basamaklı anıtsal sunaklar da dönem
içinde çok sayıda ve büyük boyutlu olarak görülmeye baslanmıstır. Yazar basamaklı
anıtsal sunakları iki bölüme ayırır. lk bölüm, son basamagı prothysisi (sunu yapılan
ve sunagın ilk girisinde yer alan açıklık) olusturan basamaklar ve ikinci bölümse, düz
yapılı bir sunak yapısı. Merdivenler genellikle uzun kenarda görülse de Katalog No:
38, Katalog No: 57, Levha: 10A, Katalog No: 62 gibi kısa kenardan basamaklı
sunak tiplerine de rastlanmaktadır. Ayrıca bazı durumlarda, sunagın basamaklı
kısmından uzanan bir de merdiven yolu bulunabilmektedir.62 Bu tip anıtsal
sunaklarda yapılan törenler sırasında genellikle rahip, yüzü kült heykeli ile aynı yöne
bakar biçimde tapınaga arkasını döner sekilde konumlanır. nananlar ise sunak ve
tapınak arasındadır ve genellikle sunaga bakar biçimde yer alır. Rahip sunu sırasında
arkası katılımcılara dönük ancak kült heykeline bakar biçimde yer alır ancak, ara ara
da kalabalıgın heykelle yüz yüze gelmesi için aradan çekilir veya döner. Her iki
durumda da kalabalık, sunagı ve tapınagı görür halde konumlanmaktadır. M.Ö
7.yydan itibaren bu tipteki sunakların daha belirli ve özellikle de daha genis hatlara
sahip oldukları göze çarpar.63
61 Connoly-Dodge, 1998, s. 25-7 ve 81
62 Yavis, 1949, s.185
63 Burkert, 1985, s. 56
39
Bu belirgin büyük boyutluluk çalısmamızda, 11.50 x 30 m. boyutlarındaki
Atina Dionysos Sunagında ( Katalog No: 42), 40.58 x 2.42 m. boyutlarındaki Nemea
Zeus Sunagında ( Katalog No: 45), 10.90 x 23.0 m. boyutlarındaki Tegea Athena
Alea Sunagında ( Katalog No: 47) ve özellikle de 56 x 26 m boyutlarındaki Akragas
Olympieion Sunagında ( Katalog No:40) görülebilir.
Özellikle Klasik Dönemde basamaklı ve büyük boyutlu sunaklar, tapınakla
uyumu, gösterisli yapısı ve törenlerin daha rahat yapılması nedeniyle büyük
tapınaklarda vazgeçilmez bir tip haline gelmistir. Yapımı oldukça pahalı ve zahmetli
oldugundan, büyük merkezlerde ve dönem içinde artan refahın da etkisiyle özellikle
büyük boyutlu tapınakların yakınına ve genis ölçülerde yapılması sasırtıcı degildir
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.