Merhaba Ben "Glia"

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,769
Beğeni
22,155
Puanları
113
Konum
Erzincan
Merhaba Ben "Glia"



Seçil Taşıyan

1960 yılında araştırmacılar beynimizin %90`ının "Glia" hücrelerinden oluştuğunu, nöronların ise beynimizin sadece %10`unu oluşturduğunu keşfettiler. Böyle bir keşiften çıkarılacak sonuç "Glia" hücrelerinin sinir sisteminin temel hücreleri olacağı olabilirdi, fakat sonuç beynimizin sadece %10`unu kullandığımızdı. Eskiden beri bizlere nöronların beyindeki temel hücreler olduğu ve beyindeki bütün bilgileri onların barındırdığı söylenirdi. Bununla birlikte düşüncelerimizin kaynağı, hayal gücümüzün nereden doğduğu ve rüyalarımızın nasıl oluştuğu gibi sorulara "nöronların rastgele ateşlenmesi" yada "iç bağıntılık" gibi düşüncelerle açıklanan gizemlerdi.

Bununla birlikte yakın zamana dek "Glia" hücrelerine aktif nöronlar için beyni bir arada tutan dolgu hücreleri gibi bakılmaktaydı.

Fakat şimdi nöronların sinir sistemindeki önemi sorgulanıyor. Beyin hasarlarından kaynaklanan hastalıklarının nedeni, zeka ve hafızanın işleyişi ancak "Glia" hücrelerinin araştırılması ile ortaya konulabilecegi düşünülüyor.

"Glia"lara olan bu yönelim onların sadece sayıca üstün olmalarından kaynaklanmıyor. Örneğin eskiden beynimizin erken bebeklik döneminde gelişimini tamamlayıp hücrelerin sabit kaldığı yaşam boyunca değişmediği söyleniyordu. Fakat artık biliniyor ki yetişkinlik sürecinde de hücrelerimiz yenileniyor. Kendilerini ve gerektiğinde nöronları da yenileyen bu hücrelerin "Glia"lar olduğu da yine yakın zamanda bulundu.

Ayrıca "Glia"lar fazla bilgi depolayabilmek için bölgesel olarak da yenilenebiliyorlar. Albert Einstein`ın beyninin analizindeki sonuçlar gösterdiği üzre, Einstein`ın beyninde; beyinde matematiksel işlem ve dil-fen konularında sorumlu bölge olduğu düşünülen bölgede normal beyinlerden daha çok "Glia" hücresi bulunduğu keşfedildi.

Çok kısa bir zaman önce ise "Glia" hücrelerinin birbirleri ile kalsiyum akışı içeren yaygın ağlar ile elektrik dalgaları halinde birbirleri ile iletişim kurduğunu keşfettiler. Bu kalsiyum akışları "Glia"ların ağları aracılığı ile bölgesel olarak yapılabilir. "Glia"nın nöronlardan temel iletileri almak icin reseptörler içerdikleri de ispatlanmıştır. Nöronlar aksın ve dendrit adlarındaki uzantıları ile iletişim kurarlar. Bu iletişim de "ya hep ya hiç " yasası vardır yani nöron ya uyarılır yada uyarılmaz, "Glia"lardaki kalsiyum akışı ise çok daha karmaşıktır.

Eğer bilgiyi "Glia" depoluyorsa nöron ne işe yarıyor?

Araştırmacılar nöronların sinyal verdiğinden , nöronların sadece ilgili düşünceleri üretmek için belirli glial bölgeleri uyarmaya hazır statik hücreler olduğunu göreceklerdi. Bunu örnekle açıklamak gerekirse mesela siz kuru fasulye düşündünüz. Sonra aklınıza içindeki pastırmalar geldi ve sonrada pastırmalardan dolayı Kayseri geldi. Şimdi sizin beyninizde kuru fasulye, pastırma ve Kayseri ile ilgili 3 farklı glial bölgeyi çalıştırıyorsunuz ve bunlar arasındaki bağlantıyı da nöronlar sağlıyor.

Fakat yinde tam olarak ne nöronların nede "Glia"ların tüm işlevleri nasıl gerçekleştirildiği açıklanabilmiş değil. Aslinda her keşfedilen şeyle ne kadar az şey bildiğimizi öğreniyoruz. Bunları araştırmak ve yeni şeyler keşfetmek de umarım bizim gibi Müslüman`lara nasib olur.

Katkılarından dolayı Doç.Dr.Kadir DEMİRCAN`a teşekkürler..

Bu konu ile ilgili daha detaylı bilgi için ALFA yayınlarından "Düşüncenin Kökeni " adlı kitaba başvurabilirsiniz.


 
Üst