- Katılım
- 14 Kasım 2012
- Mesajlar
- 1,451
- Beğeni
- 2,680
- Puanları
- 113
Metafizik Savaşın Şifresi: Kızkulesi.
Üsküdarın tarihi değerlerinden 2.500 yıllık Kızkulesi, İstanbulun da en önemli simgelerinden biridir. Battal Gaziden Afrodîte kadar uzanan pek çok efsanesi anlatılır. Bu yüzden gizemini hâlâ korumaktadır.
Kızkulesi, Marmara ve Karadenizin sularının birleştiği yerde bulunuyor. Bu açıdan Hz. Hızır ve Hz. Musanın buluş*tuğu mekan olma ihtimali de çok yüksek.
Klasik hikayeyi herkes bilir. Kendisine, çok sevdiği kızının on sekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenen kral çareyi yılanlardan uzak, denizin ortasında*ki kuleyi onarmakta bulur ve kızını da oraya kapatır. Ama kehanete engel olunmaz. Kuleye gönderilen üzüm sepetinden çakan yılan prensesi zehirler. Prensese demirden bir tabut yaptırılır. Ayasofyanın girişine defnedilir. Bugün, halâ daha bu tabutun üstünde iki delik vardır. Yılanın, prensesi ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair rivayetler de vardır.
Kuran ı Kerimde, Kehf (Mağara) suresinde Hz. Hızırla Musanın buluşmasından ve yol arkadaşlığına ait sırlardan bahsedilir. Hz. Hızır mahlukatın sırrına eşyanın görünmeyen ilmine vakıftır. Hz. Musa ise dış aleminin rehberi ve bilgesidir.
Bu ayetlerde Hz. Hızırla, Musa Aleyhisselamın buluştuğu iki denizin birleştiği yerden bahsedilir. Ancak coğrafya, açık bir şekilde belirtilmez. Bu ayetlerden yola çıkarak Musa Pey*gamberin daha çok yaşadığı coğrafyayı hesaba katarak bu iki denizin birleştiği yer olarak daha çok Kızıldenizin ismi geçiyor.
İsrail Kohenlerinin de bildiği bir sır şu ki Hz. Musa ile Hz. Hızır bu Kızkulesinin bulunduğu bölgede buluşuyor. Karadeniz ve Marmaranın buluştuğu; yani iki denizin birleştiği yer burası. Ayrıca Hz. Hızır Batın ilimde bir denizdi, Hz. Musa ise zahir ilimde. İlmin deryası iki adam ve iki deniz iki sır bir noktada cem oldular.
Bir de bu birleşmenin mührü gerekiyordu. Zamanla kulpuna oturtturulup bu mühür, Boğazın bu mutena yerine dikildi. Hikayesi ne olursa olsun Kızkulesi de işte bu mühürdür, Kızkulesi onun bahanesidir. (Hz. Musanın yardımcısı askeri deha Hz. Yuşanın makam kabri, kulenin teğetini alan tepededir.
Kızkulesi ile ilgili tarih, antik çağa yani M.Ö 341e kadar dayandırılıyor. Kim neden yaptırdı bilinmiyor.
Kaynak: Kara Divan Orkun UÇAR, Hakan Yılmaz ÇEBİ
Üsküdarın tarihi değerlerinden 2.500 yıllık Kızkulesi, İstanbulun da en önemli simgelerinden biridir. Battal Gaziden Afrodîte kadar uzanan pek çok efsanesi anlatılır. Bu yüzden gizemini hâlâ korumaktadır.
Kızkulesi, Marmara ve Karadenizin sularının birleştiği yerde bulunuyor. Bu açıdan Hz. Hızır ve Hz. Musanın buluş*tuğu mekan olma ihtimali de çok yüksek.
Klasik hikayeyi herkes bilir. Kendisine, çok sevdiği kızının on sekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenen kral çareyi yılanlardan uzak, denizin ortasında*ki kuleyi onarmakta bulur ve kızını da oraya kapatır. Ama kehanete engel olunmaz. Kuleye gönderilen üzüm sepetinden çakan yılan prensesi zehirler. Prensese demirden bir tabut yaptırılır. Ayasofyanın girişine defnedilir. Bugün, halâ daha bu tabutun üstünde iki delik vardır. Yılanın, prensesi ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair rivayetler de vardır.
Kuran ı Kerimde, Kehf (Mağara) suresinde Hz. Hızırla Musanın buluşmasından ve yol arkadaşlığına ait sırlardan bahsedilir. Hz. Hızır mahlukatın sırrına eşyanın görünmeyen ilmine vakıftır. Hz. Musa ise dış aleminin rehberi ve bilgesidir.
Bu ayetlerde Hz. Hızırla, Musa Aleyhisselamın buluştuğu iki denizin birleştiği yerden bahsedilir. Ancak coğrafya, açık bir şekilde belirtilmez. Bu ayetlerden yola çıkarak Musa Pey*gamberin daha çok yaşadığı coğrafyayı hesaba katarak bu iki denizin birleştiği yer olarak daha çok Kızıldenizin ismi geçiyor.
İsrail Kohenlerinin de bildiği bir sır şu ki Hz. Musa ile Hz. Hızır bu Kızkulesinin bulunduğu bölgede buluşuyor. Karadeniz ve Marmaranın buluştuğu; yani iki denizin birleştiği yer burası. Ayrıca Hz. Hızır Batın ilimde bir denizdi, Hz. Musa ise zahir ilimde. İlmin deryası iki adam ve iki deniz iki sır bir noktada cem oldular.
Bir de bu birleşmenin mührü gerekiyordu. Zamanla kulpuna oturtturulup bu mühür, Boğazın bu mutena yerine dikildi. Hikayesi ne olursa olsun Kızkulesi de işte bu mühürdür, Kızkulesi onun bahanesidir. (Hz. Musanın yardımcısı askeri deha Hz. Yuşanın makam kabri, kulenin teğetini alan tepededir.
Kızkulesi ile ilgili tarih, antik çağa yani M.Ö 341e kadar dayandırılıyor. Kim neden yaptırdı bilinmiyor.
Kaynak: Kara Divan Orkun UÇAR, Hakan Yılmaz ÇEBİ