mezar taşlarındaki senboller | Define işaretleri ve anlamları

mezar taşlarındaki senboller

ASİAVCI

Kullanıcı
Katılım
10 Kasım 2012
Mesajlar
295
Beğeni
-26
Puanları
0
Konum
ankara
Mezarların biçimleri, taşların üzerinde bulunan yazılar ve sembolik işaretler bize mezarda yatan kişi hakkında çeşitli bilgiler vermektedir. Mezar taşlarında kabirde yatan kişinin kadın, erkek yahut çocuk olduğu kolayca anlaşılabilir. Çocuk mezarlarının boyları küçüktür. Kadın mezarlarının en dikkat çeken yönü çiçeklerle süslü olmalarıdır. Erkek mezar taşları ise başlıklarından tanınır. Mezar sahibinin mesleği, bağlı bulunduğu tasavvufi neş’esi taşın formunun belirlenmesinde önemli göstergelerdendir. Erkek mezar taşları üzerinde en sık görülen başlıklar sarık, kavuk ve fes formundaki başlıklardır. Osmanlı mezar taşları üzerinde kişinin kimliğini belirten ifadeler çokça kullanılmışt

MESLEKİ SEMBOLLER

Devlet ve din adamlarının, askeri kurum ve mensuplarının, esnafın, sanatkarın, ilim adamlarının başlıkları birbirinden farklıdır. Mevlevi, Selimi, Yusufi, Celali, Mücevveze sarayda yüksek makam sahibi kişilerin tören kavuğudur. Edhemi, Ahmedi, Cüneydi, Kallavi, Örfi, Serden geçti, Düzkayı, Kalafat Dardağan Mollayi, Paşayi, Zaimi, Katibi, Kafesi, Perişani, Çatal, Horasani (Hacegan), ve Silahşor gibi isimler alan serpuşlar devleti oluşturan sosyal sınıflar tarafından giyilirdi. Hayattayken giyilen serpuşlar mezar taşlarının baş kısmında kültürel sembol olarak kullanılmıştı.Kallavi kavuklar; Sadrazamlar, Vezirler, Kaptan-ı deryalar tarafından yalnızca sefere çıkılacağı zaman giyilirdi. Katibi kavuklar; İstanbul’da en çok görülen kavuklardandır. Baş kapı Kethüdaları, Kapı kulu görevlileri ve üst düzey Yeniçeriler tarafından kullanılırdı.

DİNİ SEMBOLLER

Tarikat mensuplarına ait taşların başlıklarında mistik sembolizm oldukça barizdir. Bunlardan bazıları Mevlevi, Nakşibendi, Kadiri, Rufai, Halveti, Bektaşi, “Melavi/Hamzavi” dir

DÖNEMLERE GÖRE BAŞLIKLA

1828 yılından itibaren dönemin padişahlarına ait fesler hangisi ise ölen kişinin mezar taşı başlığı buna göre olurdu. II Mahmud dönemindeki fesler “Mahmudi fes” Sultan Abdülaziz dönemindekilere “Azizi fes” Sultan II Abdül Hamit dönemindekilere ise “Hamidi Fes” denir. Osmanlı dönemine ait mezarlıklardaki başlıkların çoğu Azizi feslerdendir.

SEMBOLLER İŞARETLER

Mezar taşlarında en yaygın kullanılan ağaç sembollerinden biri “Hayat Ağacı” motifidir. Bolluğu bereketi simgeler. Meyveli ağaç ise insanı kamil-i temsil etmektedir. Ölüm ve faniliğin sembolü olarak kullanılan “Servi Ağacı” Mezar taşlarında en çok kullanılan motiflerdendir. Servi vahdeti yani Allah’ı (cc) birlemeği, sembolize eder. Allah lafzının ilk harfi olan elif’e de benzetilen servinin sallanırken yapraklarından çıkan “Hu” sesiyle Allah’ı (cc) zikrettiğine inanılır. Dalları kolay sarsılmaz bu haliyle sabrın ve temkinin sembolüdür, dik ve doğru duruşu ile doğruluğu ve dürüstlüğü temsil eder, servinin üst dallarının eğri durması yaradanın karşısında boynu bükük kalmayı acziyeti ifade eder.







Mür-ü Süleyman; Bolluk ve bereketi, Gül; İlahi güzelliği, Lale; Vahdet-i Vücud yani Allah’ı (cc) sembolize eder. Kandil; Aydınlık Meyve; Ölümsüzlük yani cennette ebedi ikramları Haşhaş-Çam kozalağı; Uykuyu, cenneti temsil eder

Sarık: Müderris ve defter eminleri

Kavuk: Orta dereceli memurlar

ihtişamlı kavuklar: Osmanlı yönetiminde sadrazam, Kubbealtı vezirleri ve kaptan-ı deryalar

Uzun külah: Mevlevî tarikatı mensubu

Çapa, gemi direği, yelken: Denizci

Hokka ve kalem: Kâtip

Lahana, bamya: Cirit takımı oyuncularını

Yazısız mezarlar: Cellat

Kırık başlı mezar taşları: Yeniçeri

Müzik enstrümanı: Müzisyen



Gizli olanı keşfetmek, bilmek ve öğrenmek için perdeyi aralayabilmek ve öğrenmeye çalışmak söz konusudur. Mezarların biçimleri, taşları üzerinde bulunan yazılar ve sembolik işaretler bize mezarda yatan kişi hakkında çeşitli bilgiler vermektedir Mezar taşlarından kabirde yatan kişinin kadın, erkek yahut çocuk mezarı olduğu kolayca anlaşılabilir. Çocuk mezarlarının boyları küçüktür Kadın mezar taşlarının en dikkat çeken yönü çiçeklerle süslü olmalarıdır Ayrıca mezar taşlarında takı olarak kullanılan gerdanlıklar ve kolyeleri sembolize eden şekiller de bulunur. Erkek mezar taşları ise, başlıklarından tanınır Mezar sahibinin mesleği, bağlı olduğu tasavvuf1 neş'esi taşın formunun belirlenmesinde önemli göstergelerdendir. Erkek mezar taşları üzerinde en sık görülen başlıklar sarık, kavuk ve fes formundaki başlıklardır. Osmanlı mezar taşları üzerinde kişinin kimliğini belirten sembolik ifadeler çokça kullanılmıştır.



Osmanlı mezar taşlarının, Anadolu Selçukluları ve Beylikler Devri mezar taşlarına göre en bariz özellikleri daha sade ve yalın oluşlarıdır Son dönem mezar taşlarında natüralist anlatımın daha fazla öne çıktığı görülür.



Mezar Taşlarında Sembolik ifadeler:



Mesleki Semboller:

Devlet ve din adamlarının, askerı kurum mensuplarının, esnafın, sanatkarın, ilim adamlarının başlıkları birbirinden farklıdır. "Mevlevı, Selimi, Yusufi, Celalı, Mücevveze (sarayda yüksek makam sahibi kişilerin tören kavuğudur ve istanbul'da 17. yüzyılın ortasından itibaren görülmektedir), Edhemi, Ahmedi, Cüneydi, Kallavi, Örfi, Serdengeçti, Düzkaş, Kalafat, Dardağan, Mollayı, Paşayı, Zaimi, Katibi (19 yüzyılda istanbul'da en çok kullanılan katibı kavuk biçimini toplumun bütün katmanlarında görmek mümkündür), Kafesı, Perişani, Çatal, Horasanı (hacegan), ve Silahşor gibi isimler alan serpuşlar devleti oluşturan sosyal sınıflar tarafından giyilirdi. Hayattayken giyilen serpuşlar, mezar taşlarının başlık kısımlarında kültürel sembol olarak kullanılmıştı.

"Kallavı kavuk"lar, Osmanlı yönetiminde Sadrazam, Kubbealtı vezirleri ve Kaptan-ı deryalar tarafından kullanılırdı. Bu kavuklar yalnızca orduyla birlikte sefere çıkıldığında ve arefe günlerinde giyilmekteydi En görkemli kavuk türü olan bu kavuk, büyük boyutluydu ve aşağıdan yukarıya doğru daralmaktaydı.

"Katibı kavuk"lar, istanbul mezarlıklarında en sık rastlanan başlıklardandır Baş kapı kethüdaları kapıkulu görevlileri ve üst düzey yeniçeriler tarafından kullanılmıştır.

Mezar taşlarında 1828 yılından itibaren giyilmeye başlanan Fes'ler de çok görülen başlık biçimlerindendir. Fesler hangi padişaha ait ise mezarda yatan kişi de zamanın padişahının döneminde yaşamış kişidir. II.Mahmud döneminde "Fes" lerin en güzel örneklerini görmek mümkündür. Bu dönemde giyilen feslere "Mahmud[ fes" denir Sultan Abdülaziz döneminde kullanılan feslere "Azizı", Sultan i. Abdülhamid devrinde giyilen feslere de "Hamidı fes" adı verilmiş

Mezarlıklarda en çok görülen fes "Azizı fesi"dir. Yeniçeri mezar taşları, üzerlerindeki simge ve başlıklarla, Osmanlı mezar taşları içerisinde ayrı bir yere sahiptir. 101 Yeniçeri ortasıyla 61 Yeniçeri bölüğünün damgaları birer simge olarak taşlar üzerine işlenmiştir. "Nalıncı keseri, ters kılıç, çizme, çark-ı felek, çifte makas, nalın, fener, süpürge, merdiven, dama, üç balık, üç bayrak, zurna" gibi isimler alan bu simgeleri yeniçeriler kol ve bacaklarına da işletiyordu. Yeniçeriler'in Sultan Mahmud devrinde ortadan kaldırılmasıyla izleri mezarlıklardan da silinmiştir

Mezar taşları üzerinde kişinin mesleğine ve uğraştığı işlere ait sembollere de rastlamak mümkündür. Ressamın paleti işlenirdi mezar taşına askerin madalyası. Mesleği ile birlikte meşrebi de taş üzerinde yerini alırdı.

"Cellat" mezarları ayrı bir yerde bulunur ve ahalinin defnedildiği mezarlıklara gömülmezdi Cellat mezar taşları üzerinde beddua edilmesini engellemek için herhangi bir bilgiye de rastlanmazdı. 170 - 190 cm boylarında bulunan taşlardan günümüzde Eyüp'ten Piyerloti'ye çıkarken yeni defin yapılan mezarların arasında kalan 4 adet mezar taşından başka örnek kalmamıştır. Bunlar da kaybolmak üzeredir.



Dini Semboller:

Tarikat mensuplarına ait taşların başlıklarında mistik sembolizm oldukça barizdir. Hayattayken giyilen başlık, mezar taşının üst kısmında yer alır. Mesela, Mevlevi mezar taşlarının başlık kısmı, tarikatın sembolü sayılan "sikke" formu şeklindedir. Mevlevi taşlarında kişinin tarikat içindeki statüsü çok belirgin şekilde ifade edilir. Tarikata intisap edip derviş olanların taşlarında "destarsız dal sikke" vardır. şeyhlerin taşları "destarlı sikke" şeklinde olup birkaç çeşide ayrılırlar Tarikata intisap edip yalnız "muhıb" derecesinde kalanların mezar taşlarında ise, başlık olarak sikke yoktur. Bunun yerine sikke bir sembol şeklinde taşın gövdesine işlenmiştir. Bu uygulama diğer tarikatlarda da mevcuttur

Bektaşı şeyhlerinin mezar taşlarında çoğunlukla 12 terkli yani dilimli "Hüseyn!" ve 4 terkli "Edhem!" başlık kullanılmıştır. Bektaşılere ait mezar taşlarında ayrıca 12 köşeli "teslim taşı" ile "teber" ve "keşkül" gibi tarikat eşyalarına da rastlamak mümkündür Kadirı ve Nakşı tarikatlarına ait mezar taşı başlıkları ise "müjganlı"dır. Ayrıca Kadiri mezar taşlarında "18 köşeli yıldız" ile "8 yapraklı gül" motifli kabartmalar vardır. Diğer tarikatlara ait mezar taşları ise, başlarındaki "terk" sayısına göre ayırt edilirler. Bayrami' lerde 6, halvetı'lerde 13 terkli başlık bulunur.



Tarikat taşları arasında en ilginç mezar taşları "Melami Hamzavi"lere ait olanlardır. Bu tarikat, özel derviş kıyafet ve taçlarını reddettiği için mezar taşlarında başlık bulunmaz. Melamıler bütünüyle gizlilik esasına uydukları için ancak ölümlerinden sonra başsız-ayaksız anlamına gelen "bı ser ü bı pa" denilen değişik taş formuyla rahatlıkla ayırt edilebilirler. Taşların üzerinde kişinin tarikatla ilişkisine ait bir bilgi yoktur. Yalnız isim ve mesleğinden bahsedilir.

Sembolik Şekiller ve Motifler



Mezar taşlarında en yaygın kullanılan ağaç sembollerinden biri "Hayat ağacı" motifidir. Bu motif, orta Asya kökenli bir motif olup, kullanımı M.Ö. 8. yıllara kadar iner. Hayat ağacı ve dalındaki kuş figürleri ölünün kendisini temsil etmekte ve onun Allah katına yükselmesini sembolize etmektedir. Hayat ağacı bolluk ve bereketin simgesidir. "Meyveli ağaç" ise, insan-ı kamili temsil etmektedir.



Ölüm ve faniliğin sembolü olarak kullanılan "servi ağacı" da mezar taşlarında en çok rastlanan motiflerdendir. Kendine has bir kokusu olan ve yaz-kış yeşil kalan servi, vahdeti, yani birliği sembolize eder. Allah lafzının ilk harfi olan Elif'e de benzetilen servinin rüzgarda sallanırken çıkardığı "HO" sesiyle Allah'ı zikrettiğine inanılır Servinin dalları başka cins ağaçlardaki gibi, rüzgarda kolay kolay sallanmaz .



Bu hali ile servi, sabrın ve temkinin de sembolüdür Dik ve doğru duruşu ile doğruluğu ve dürüstlüğü simgelerken şairlere ilham verir 17. yy. şairlerinden Tebrizli Saıb'in bir vecizesinde olduğu gibi:





"Sen bir fakirin bir yerine batmış olan dikeni çıkartırsan, o diken bir gün senin medfeninin servisi

olur .. " derken, Mevlana da Mesnevi'sinde

"Cömertlik cennet servisi'nden bir daldır"

servinin kutsallığından bahseder.

Servinin en üst dalının eğri durması yaratanın karşısında boynu bükük kalmayı, aczi yeti ifade eder. Mezar taşlarında görülen boynu bükük servi yitirilenin ardından boynu bükük kalmayı ve sabretmek gerektiğini de hatırlatır. "Servi kurak denebilecek, hatta başka ağaçların tutunamayacakları kireçli yerlerde dahi çok az su ile idare edebilen kanaatkar bir ağaçtır Bunun yanında servinin yeşil kısımlarının zamanla görünüş farklılıklarına uğraması bu ağacın dikkati çeken başka bir özelliğidir. Genç servinin yeşilliği yere yakın ve gövdesinin görülen kısmı ise daha kısadır. Yaşlı servide yeşil kısmın zamanla yerden yukarıya doğru uzaklaştığı, yeşilliksiz gövde kısmının da daha uzun bir manzara gösterdiği göze çarpar adeta gözle fark edilmeksizin, çok uzun yıllar süresince havalanan yeşil bir balon gibi. Bu keyfiyeti ağacın alt dallarında ki (tabii budanma) denilen ve servide uzun seneler sonra etkisi fark edilen olay ile ilgilidir Yeni sürgünler daima dalların uç tarafındadırlar. Geçmiş yıllardan kalan ve sürelerini dolduran pul yapraklar, dökülmeye başlayınca yerleri boş kalmaktadır. Tabii budanma neticesi bir yandan alt dallar eksilirken bir yandan da pul yaprakların azalması servinin yere bağlılıktan sıyrılıp göklere doğru yönelen bir manayı ilham eder. Tebrizli Saıb yine bir beytinde:

Kes izi kayd-ı hazô.n u bahar şud azô.d Ki hem çu serv ez ın bag çıd dô.men ra

(Hazan ve bahar kaydından azad olan kimse, servi gibi, bu fani dünyadan eteğini çeker) der.

Bazı mezar taşlarında sembolizm çok fazla ileri gitmiştir.

Mesela mezar taşı üzerindeki "servi içinde servi motif!" doğumda ölen kadını ve doğurduğu kız çocuğunu sembolize etmektedi

"Haşhaş bitkisi ve çam kozalakları" ebedı uykuyu ve cenneti temsil eder.

"Meyve" motifi ölümsüzlük sembolüdür. Müslüman için hayatın meyvesi cennettir Bu sebeple meyve, sembol olarak Allah'a dönüşü ifade eder. Zira meyve geleceğin tohumunu içinde taşır, çünkü o özdür. Eski toplumlarda da çiçek ve meyveleri verimlilik, üreme ve berekete ulaşmak için adak olarak kullanılmıştır Mezar taşlarındaki meyve tabağı içinde yer alan "nar, armut, üzüm, erik, kayısı, kavun, karpuz, ceviz, limon, hurma, incir" gibi meyve örnekleri, hayat, bereket ve bolluk sembolü sayılmaktadır. Zira nar, incir, ve hurma Kur'an'da cennet meyvesi olarak anılmaktadır. Ayrıca, Hz Muhammed'in (sav) hutbe verirken hurma ağacına dayanması ile ilgili olay da Müslümanlarca bu ağaca gösterilen sevginin tezahürünün sebeplerindendir



Taşlar üzerinde sıkça görmeye alıştığımız "geometrik biçimlerin kökü Orta Asya'ya ve inanç olarak Taoizm'e bağlanır Eşkenar dörtgen, altıgen, kare ve dairevi sonsuzun, kainatın sembolleridir iç içe geçmiş çok kenarlı geometrik biçimler her dönemde sevilerek kullanılmış olmasına rağmen Anadolu' da daha çok Selçuklular Devri' nde kullanılmıştır islam sanatında geometrik biçimler, sonsuzluk ve süreklilik göstererek Allah fikrini hatırlatırlar. Bir düzen içerisinde süre giden geometrik çizgiler (tek, ve sonsuz olan) gücün, adaletin, genişliğin, sonsuzluğun sembolüdürler.

Anadolu mezar taşlarında yaygın kullanılan motiflerin başında "kandil" motifi gelir. Bu motif, ö[ünün yolunu aydınlatıcı bir ma na ile yüklü ve bazı örneklerde kandilin gövde kısmında 'Allah" yazdığı için "Yaratıcı" yı sembolize eder.
 

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
Cevap: mezar taşlarındaki senboller

Cok guzel paylasim
Eline saglik ustam
 
Üst