Son woyvoda dan itiraflar | Define işaretleri ve anlamları

Son woyvoda dan itiraflar

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,459
Beğeni
16,767
Puanları
113
Konum
İstanbul
SON WOYVODA DAN İTİRAFLAR

Ocak 1845 Aklıma bir anda tüm bu gizli çalışmalarımı birgün gelipte çözecek o osmanlı torununa geldi Acaba bu kıta böyle bir süper beyine sahip bir çocuk doğururmu bu osmanlı karıları. Olaki böyle bir zekaya sahip benim tüm bu çalışmalarımı çözecek olursa işte o zaman tüm hıtistiyan aleminin sonu geldi demektir. Çünki bu beyne sahip bir osmanlı nın neslide ona çekecek ve en az onun kadar düşünecek değil sade babası gibi benim faliyetlerimi tüm bizans faliyetlerini çözer... Tüm hıristiyan aleminin renkli rüyasını yok eder. Buda şimdiki ve önceki osmanlı imparatorluğunun çok daha güçlüsü kurulur. Ve ebediyete dek hüküm süreceği anlamına gelir. Böyle bir şeyi düşünmek ve hayal etmek bile beni korkutuyor inanıyorumki İsa tüm hıristiyan alemini koruyacaktır... Ama kahinim ve çok değer vermiş olduğum papazım Pancov yaptığı çalışmalar gizli güçler ile görüşmeleri sonucu benim gerçekten korkumu doğrulamakta idi...Dolayısı ile tüm bu olayı mümkün oldukça geciktirebilmek için tüm karanlık güçleri seferber edecek en güçlü tılsımlar yapılarak bu kitabımı ebedi istirahatgahına yerleştirip ayrıyeten bu alana o denli bir tılsım bıraktıkki Akrepler ve yılanlar dünya var oldukça bölgemi ve özellikle bu kitabı DEFN ettiğim bu yeri bekleyeceklerdir...Taki Tanrı benim korktuğum ve tüm hıristiyan aleminin gelecekte çok korkacakları o osmanlı kahramanı bu kitabımı bulup çözeceği güne dek Marmara denizi dört adacıklar mevkiinden karaya çıktık.

Kara tepe istikametine ilerliyoruz. Yolumuzun deniz tarafında etrafı taş duvarla çevrili çobanına ait kulübesi bulunan kapısı denize karşı Domuz Koturası var. Daha ileride çok az suyu bulunan Çatak Deresi üzerine kurulmuş sade mermerden mamul korkulukları dahi bulunan süslü Efendi Köprüsü’nden geçtik ve nihayet daha ileride anayoldan ayrılarak Kara tepe’ye tırmandık. Zirveye yakın kayalıklar önünde yol ikiye ayrılmıştı. Mıntıkanın iç kısmına giden yolun ağzında yerdeki ve yerli olan kayaya tam takım ve üzerinde binilmeye müsait ön sol karşısında kantarması asılı bir Eyer yapılmıştı. Kara tepe’nin en hakim noktasına denizden çıkışımızdan 4-5 saat sonra gelebildik. Buralardaki bütün kayalar kırçıllı ve işlemeye müsait mermerdir. Elimizdeki mevcudu koymaya müsait yeri seçtik. Bu arada kayalıkların en yüksek yerinde gözcülük yapan arkadaşımız daha evvelden yapılmış bir işareti haber verdi. Şöyle ki; bu işaret içerisinde iki kişi rahat yatabilecek etrafı kıyılıklı ve kornişli bir Tekne idi. Kendi işimizi gördükten sonra bu Tekne’nin gün doğu köşesini kırdık. Etrafı göz muayenesine tabi tuttuğumuzda kraliyet devrinden kalma bir de Höyük gördük. Artık işlerimiz bitmişti. Çerkez Eyeri’nin önündeki yoldan Kurt Tepe’ye doğru yola koyulduk.

Altı saatten fazla bir zamanda tepeye çıkarken dik kayalık bir yerde yol yine ikiye ayrıldı. Burada da, yine mıntıkanın iç kısmına giden yola işaret olarak ağzı açık bir Kurt Başı çizilmiş olduğunu gördük. Kurt Tepe düzlüğünde biz sivri bir kurt mezarı inşa edip yakınada o tepeye yabancı ve siyah bir taşa bir istavroz yaparak yere diktik. Bundan sonra ağzı açık kurt başının gösterdiği yoldan dört saat kadar ilerlemek suretiyle üzerinde tarihi kartal yaşayan azametli Kartal Kaya’nın üzerine çıktık.

Solumuzdaki kaya çok büyük, oldukça sivri olup askıda ağzı fırına benzeyen mağarasının kapı tavanına koyun çanını asarak sivri kayayı da kaydımıza aldık. Sağ tarafımızda üçüncü kaya ayrı büyüklükte olup şahinler uçuştuğundan buna da Şahin Kaya dedik. Üç kaya arası iki çatak dersi birleşip aşağılara doğru takip edildiğinde derenin sağında birbirinden bakıldığında gözükmeyen üç mağara vardır. Bunlar Sulu, İsli ve Kemikli mağaralardır.

Sulu mağaranın içerisine girdiğimiz zaman kaynayıp sola doğru akan ve ark içine alınmış suyu takip ettiğimizde bu arkın sağ ve solunda insan ve hayvan gidiş gelişine müsait yol da vardır. Burada sağlı sollu insan ve hayvan barınağı odalar görürüz. Ve nihayet su mağara içinde kaybolur. Mağarayı devam ettiğimiz zaman yeryüzüne çıktığımızda ancak üç-beş kişinin oturabileceği bir kaya düzlüğü ve fakat her tarafı uçurum olup aşağılarda gördüğümüz halkı yerli Yörük olan yeni köydür. Tekrar geriye dönerek giriş kapısından çıkıp selamet buluruz.

İkinci mağara İsli mağaradır. Bu mağarada çok fazla ateş yakıldığından hemen her tarafı isli olup iç kısımlara doğru mağara iki kola ayrılır. Bunlardan birinden gitmek çok tehlikelidir. Diğer kolunda insan barınakları vardır.

Üçüncü mağara Kemikli mağara olup, giriş ağzı çok büyük içi meydanlık gibi ve son tarafta büyük bir yığıntı olup kazıldığında bol insan kemikleri ve katır kemikleri ve nallarına rastlarız. Bu mağaranın daha iç kısmı da aynen isli mağara gibidir. Ayrıca mağaranın girişinde olan meydanlıktan yeryüzüne kadar hususi delinmiş yuvarlak duman ve hava bacası olup, mağaralar çıkışımızda hemen solunda da, kapalı bir kuyu vardır.

Bundan sonra dereyi takip ettiğimizde bu dere Çukurköyün (Çukurcambaz) ortasından geçip aşağılara iner. Bu köy 40 hane kadar olabilir. Evlerinin baktığı tarafta, yani dereyi aşağı istikamette takip ettiğimizde dirsek dirsek kıvrılarak gider ve bu dirsekler önünde ayrı ayrı üç dübek taşı olup ortadaki kırıktır. Bunun tam karşısında birbirine dayalı iki büyük kayanın altı çadır gibi olup çobanlar ateş yaktığından işlenmiştir. Bunlara çatma veya isli kayalar denir. Çukurcambaz köyünden kasabaya giden yol üzerinde 20 kadar binek taşı olup, bunların çoğunda rakam veya başka işaretler vardır.

Çukurköy’den tekrar Kartal Kaya’ya çıkar da, bu kayaya geldiğimiz yolu Tahtalı köye doğru devam ederken saatli kayayı bu yolun sağında göreceğiz. Bu noktada da yol ikiye ayrılacak. Bir tanesi Türbe tepeye çıkarken Ambar kayanın yakınında olan Ayazma’ya bir patika gider. Ayazma önünde yarım değirmen taşı vardır.

Ambar kaya ambar biçimi oyuktur. İçinde meşale, gül ve istavroz resimleri var. İsatavrozun bir ucuna hazan yaprağı dahi işlenmiştir. Daha yukarı çıkarken şahini tavşana saldırır vaziyette yapılmış olduğunu görürüz. Türbe Tepe üstünde türbe meydanında koltuk gibi üç oturak taşı, yan tarafta oyma nöbetçi mahalli alnında yarım ay, onun karşısında bütün ay güne bakıyor halde yapılmış olup, 3-5-7-9-11 rakamları yazılıdır. Aynı tepede ayrı bir yerde bir kahve tepsisi alt alta 8 fincan, cezvenin ağzı önünde 4-8-16 rakamları vardır. Hemen yakınımızda patika ikiye ayrılıp bir tanesi taş döşeme bir yola çıkar. Bu yolu yukarıya doğru takip edince solumuzda taşında bir salkım üzüm resmi olan suyu çok az akan Çırçır Çeşme’nin arka taraflarında gayda ve daha ayrı yerde de sakallı keçi başı resimleri vardır. Çeşme önündeki yoldan tepe üzerine çıktığımızda Hora meydanı ortasında sandıkvari siyah bir taş olup bir köşesinde sancak deliği vardır. Meydanın çevresinde 41 oturak taşı olup bazıları hususi yapma, bazıları biçimsiz taşlardır. Bunların bazılarında rakam, istavroz gibi nişanlar vardır.

Muradiye köyü yakınlarında gelin ata binmiş, alayı arkasında çalgıcıları dahi mevcuttur. Bu kayanın mevcut olduğu tepenin hakim noktasında siyah taşa oyulmuş susam tavası ve ayrıca oyuklar. Yine buralara yakın içinden az su akan fakat çok sarp bir derenin kayalıklarında bol domuz resimleri bunların ortalamasında dik bir kayadan inen su yarıntısı karşısında eskiden çalıştırılmış bir altın madeni ocağı vardır. Su yarıntısı ile sarp derenin birleştiği yerdeki kayanın burnunun yüksek ve sarp yerinde olarak değirmen kayası yapılmış ve bu kayanın dört yönüne birer istavroz vurulmuştur. Uzunhasan köyü dersi ve değirmenleri en altta olan değirmenin önünde hiç biçimsiz manda gibi siyah bir taş vardır. Çaltıdere köyü yakınlarında önü düzlük olan bir kaya burnunda trança balık sanki sudan çıkmış tekrar dalacak gibidir. Göksu’nun başı Üç tepelerin orta tepe dibinden çıkar. Hersek köyünün yanından geçerken büyük su uçtu şelale yapar. Buranın tam doğusu 103 adım mesafede dört köşe bir taşta koyun başı sığacak büyüklükte halka oyuğunun baktığı istikamette bir yığın toprak olup, rengi bu araziye uymaz ve üzerinde katiyen ot bitmez. Buraya da yakın bir yerde üstüne üç çentme basamak ile çıkılabilen bir kayanın üzerinde iki daire çizilidir. Bunların birinden ayrıca çekilmiş bir su oluğu var. Bu istikamette ve çok yakınında üzerine oturulacak bir koltuksu taş ve bir de, dede vardır.

Horoz köyü yakınlarında sırtında cüppe elinde tesbihi olan bir derviş 75 adım karşısında da, boynunda istavrozlu bir papaz vardır. Tekke köyü içerisinde bir ziyaret yeri olup, yukarısına çıkarken kayalıklarında konçlu çizme resmi var.

Ayrı ayrı üç şahısa ait değirmenlerin karşısındaki kuru dere istikametinde Karacalar köyü yakınında dikili bir kayada posta güvercini resmi vardır.
Karahasan köyü ile yeniköy arasında minare kayaya çıkan merdivenlerden alt kısımdan 12 tanesi kırık olup aynı köyler arasında kurudere üzerine kurulmuş 3 gözlü kemer köprü üstünden değirmen arkı geçer. Bu köprünün orta kemerinde bir karaca başı ve istavroz, ilk gözünde de, siyah dört köşe bir taşta Kara Hasan yazılıdır. Köprüden geçen arkın suyu papazın değirmenine, değirmenin karşısında da, papazın mağarasına gideriz.
 

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,459
Beğeni
16,767
Puanları
113
Konum
İstanbul
Cevap: Son woyvoda dan itiraflar

Paşaköy civarlarında kudret hamamları olup, esas hamamların varlığından kalma döşeme mermer taşlarda karaca, kurt ve köpek izleri vardır. Ayran pınarı buralara çok yakındır. Pınarda 3 basamak var. Pınar arkasında bir taşta da bir gayda resmi görünür. Hamam harabelerinin karşı kısımlarında ismen nohutlu kaya ot yığınına benzeyip bir yerinde 366 rakamı yazılıdır. Mıntıkanın iç kısımlarında Kara göl, etrafında tamamına hakim yükseklikte bir kayalık içerisinde bir buçuk dekar kadar yer kaplar. Suyu oldukça derindir. Göl çevresinin alt araziye açık olan kısmından araziyi tetkik edecek olursak nihayet sarı gölü görebiliriz. Fakat sarı gölün olduğu yerden kara gölü görmek mümkün değildir. Sarı göl vezir tepenin kuzey eteğinde olup kara gölden pek farklı değildir. Fakat sığdır. Gölün ortasında siyah ada gibi bir taşta iki adet güvercin resmi biri su içer, diğeri içmiş havaya bakar haldedir. Sarı gölün tepe kıyıları kıraç kayalık olarak yükselip bu kayalıklarda ayağı prangalı kaçak bir hapis asker resmi vardır. Bu kıraç kayalıkta yabani zeytin ağaççıkları göze çarpar. Sarı gölün ispatı bundan başka Vezir Tepe üzerindeki 22 adım boyunda ve etrafı taş kaldırım döşeli vezir mezarı ile tamamlanmış olur. Sarı gölün akabilmesi için açılmış olan hendek var, arkı göl ucunda yan işlenmiş taş duvarlıdır. Bu hendekten akıp giden su Harami dereye karıştıktan sonra dereyi aşağıya doğru takip edersek yakın mesafede ve derenin sağında içine 3 basamakla girilen, savak başına 9 basamağı olan her bir tarafı hatta arkı bile taştan oyma Emin Ağanın değirmenini görürüz. Savak başı ark içinde 7 tane civciv olan bir kuluçka tavuk, civcivlere saldıran bir de yılan resmi vardır. Değirmene çok yakın bir kayada Topal Ayı ve ayının baktığı istikamette askıda bir mağara, içerisinde sağ duvarında bir çiftçi öküzlerini çocuk yatar vaziyetindedir. Ayının ayağının noksan kısmı kaşının üzerindedir. Buradan geriye Harami dereyi yukarıya takip edersek, derenin solunda sarı meşe ormanlarına rastlarız. Meşeliğin dere içi uzantısı ortalamasından Vezir tepe üzerine doğru tırmanmaya koyulunca bir-bir buçuk saat yürüdükten sonra karşımıza çıkan kanaralarda kıç kıça yatar halde renkleri ve sağlıkları bir birinden ayrı olan iki öküzün birinin boynunda çan asılıdır. Buradan daha iki saat kadar yukarıda yine karşımıza çıkan kanaralarda tek öküz otlar halde olup, öküzün baktığı tarafta ve 51 adım mesafede bir Yörük kızı bir tutam otu öküze uzatırken görürüz. Daha da yukarı kısımlarda geniş alanda bol ve türlü türlü resim nişanları ile karşılaşırız. Daha bir hayli tırmandıktan sonra karşımıza top koru çıkar. Top koru’da kayalıklarda hamile bir kadın, elinde bir çocuk tutuyor görürüz. Daha birkaç saat tırmanırsak Vezir tepenin üzerine çıkarız. Tekrar geldiğimiz yoldan gerisin geriye dönerek nihayet Harami dere’yi kaldığımız yerden yukarıya devam edersek dere ikiye ayrılır. Sağa gideni Şeytan dere olup, bu dereyi gezdiğimizde üç tarafı taşa oyma, arkı taş oyuk Ali Bey Değirmeni’ni görürüz. Değirmenden çıkan su ile diğer dere arasında Sofra Kayası bulunup, üç basamak merdivenin kamalaması üç baklalı olup üzerinde tabak içinde bir buçuk balık, ayrıca kase, yarım ekmek, tuzluk, çatal ve kaşık bulunmaktadır. Sofra Kaya doğusunun bir tepe aşımı sonraki derede Dağarcık(Arkacık) Değirmeni Kazan Dere’de olup, her bir tarafı taşa oyma olarak diğer değirmenlere nazaran çok daha sarp yerde yapılmıştır. Değirmen domuzluğundan dökülüp çarkı çevirerek çıkan suyun sıçradığı yerdeki moloz taş yığıntısına 7mt mesafede kabartma siyah renkli domuz resmi vardır. Bu değirmenin suyu dereden ve ayrıca kaynaktan gelir. Değirmene 200 arşın kadar mesafede olan kaynağın üstündeki yolu kuzey istikamete takip edersek Kara Orman Mevkilerine girer ve ilerledikçe pek sarp ve pek büyük, aynı zamanda alnı kesik halkalı kayaya rastlarız. Bu kayanın ön cephesinde ve yerde kayayı ve etrafımızı seyre dalarsak etrafımız bir sürü irili ufaklı kaya yığıntısı halindedir. Bunların arasında en büyük olanı misalen bina kadar ve fakat kambur oluşu ile şeklen kaplumbağaya benzer. Bunun üzerine çıkıp halkalı kayaya baktığımızda solunda mihraba benzer nöbetçi mahallini, onun sağında tabii büyükçe taş yarığını, daha sağında hafifçe bir kovuk olup kayanın yukarısına doğru baktığımızda aşağıdan yukarıya doğru 18 arşın yüksekte olan halkayı sağa sola yatar kalkar durumda görürüz. Bu kayaya sırtımızı döner de, yine ön tarafları seyre dalarsak çok sarp kayalık bir inişten sonra eski Bağdat yolu, yine sarp bir iniş büyük bir akarsu, suyun ötesi harabelik bir arazi, yükselen bir tepenin kayalıkları. Bu kayalıklara çıktığımızda en yüksek yerinde taşa oyma bir koltuk, bu koltuğa oturup da halkalı kayaya doğru baktığımızda halkası ile kendimizi burun buruna görürüz. Buradan görünüşü ile bir gözlüğü andırır. Halkanın Kaplumbağa taş üzerinden ve koltuktan başka yerden gözükmesi imkansızdır. Halkalı kayanın önünde tek siyah taş, üstünde ok gösterir. Koltuktan sol karşılarımıza baktığımızda bir boğaz, içerisine anayoldan ayrılan bir yol ve o yoldan gidersek suyu ayakta içilen ve taş oluktan akan bir çeşme, daha ileride bu yoldan sapan yolu takip edersek Sinekli Mağara’yı buluruz. Mağaranın girişi karşımızda dört köşe sütun halinde göreceğimiz taşın alnı delik olup, mağaranın sağ duvarında bir nal resmi, içine ilerlediğimde meydanın orta yerinde bir kuyu göreceğiz. Bu kayada işlenmiş taşların her birinde istavroz vardır. Daha ilerlersek mağara iki kola ayrılır. Biri tehlikelidir. Mağaradan dışarı çıkar, patikamızı takip edersek epey zaman sonra halkalı kaya üzerine çıkar ve yan yana üç tane mezar görürüz. Halka uçurumu bu mezarlara tam 200 adımdır. Uçurumun başında çizilip oynanmış dama oyunu görürüz. Bu halkalı kayanın üzerine de, gayri hiçbir yerden çıkılmaz.

Adı geçenlerin cinslerinin durumuna göre toplanmıştır
1- 1500 okka (1924 kg)sırf Napolyon
2- 2.247.077 okka (2.883 ton)muhtelif
3- 141 okka (181 kg)fındık
4- 145.916 okka (187.210 kg) altın
5- 28 Heybe dolusu
6- 1 Güğüm dolusu
7- 8 Deve yükü
8- 2 Fıçı dolusu
9- 1 Sanduka
10- 9 Teneke dolusu
11- 145 Torba
12- 17 Bakraç dolusu
13- 141 Kazan dolusu
14- 9887 Beşibirlik
15- 6700 Mahmudiye
16- 165 kişinin taşıdığı miktarı belirsiz
17- 1 Kazan Reşat
18- 1 Teneke İngiliz
19- miktarı bilinmeyen Takyonus
20- 3080 adet külçe
21- 289.945 okka (372 ton) külçe
22- 18.012 okka (23.109 kg) Çubuk
23- tamamı som altından Volçanın değirmeni[/font]1- 1500 okka (1924 kg)sırf Napolyon
2- 2.247.077 okka (2.883 ton)muhtelif
3- 141 okka (181 kg)fındık
4- 145.916 okka (187.210 kg) altın
5- 28 Heybe dolusu
6- 1 Güğüm dolusu
7- 8 Deve yükü
8- 2 Fıçı dolusu
9- 1 Sanduka
10- 9 Teneke dolusu
11- 145 Torba
12- 17 Bakraç dolusu
13- 141 Kazan dolusu
14- 9887 Beşibirlik
15- 6700 Mahmudiye
16- 165 kişinin taşıdığı miktarı belirsiz
17- 1 Kazan Reşat
18- 1 Teneke İngiliz
19- miktarı bilinmeyen Takyonus
20- 3080 adet külçe
21- 289.945 okka (372 ton) külçe
22- 18.012 okka (23.109 kg) Çubuk
23- tamamı som altından Volçanın değirmeni
24- som altından At eğeri
25- 5 adet altın ziynet dolu mezar
26- 90 okka (115 kg)ve 95 okka (122 kg) 2 adet altın Kantar
27- Halkası çekilince 1 gün (24 saat) kayadan akacak Altın
28- sayısı bilinmeyen altın tas ve tepsiler
29- 90 okka (115 kg) Elmas
30 13 adet Elmas
31- 3 adet Lahit
32- Mahsen dolusu Heykel
33- ( sayısı verilen) 600 adet Heykel
34- 6 okka (8 kg'a yakın) Mücevher
35- 5 adet kıymetli taşlı kemer
36- 5 kuyu varlık
37- 1558 okka Gümüş
38- 1 Sandık ziynet
39- 7 Heybe ziynet
40- 1 tokmak Elmas
41- 2 adet Tabanca
sayamadıkları cabası[/font]

ORTA ANADOLU KÜÇÜK ASYA

40 saat menzli içinde olan bölgede ANDA dağı salanya ve yeşil dağda denilen bu merkezde 39 sene 11 ay 29 gün 19 saat eskiyalık yaptık
korsan çetebaşı TİMoRYANİ MARTİN VOYVODA VOLÇAN idi bu çetebaşı tam 7 imza yani 7 isim taşırdı timuryani pop martin voyvoda volçan kapı kaya kurt kaya kudret kaya çatal kaya bunlar ibraniceden türkçeye cevrilmişir. rumi sene 29.3.1210 miladi sene 12.06.1794 de hristiyan azılı beş çete başları ile 3.selim gününde yeniçerilerin isyanı iile çetebaşları 31 kişi 884 kişi mahiyetimizle timoryani italyandır ermeni manok bey rum andriana kaptan lefter avram paşa mihail kaptan rum sarraf martin voyvoda haskoylu emin voyvoda ağ kütahyalı sarı mehmet dudaklılı veli efe kirmaslı sarı ahmet selanikli kara serif gemlikli koca istim adirnaslı ismail bey midillili apostoll bursalı çolak manol izmitli koca yorgi geyveli adanos paşa saruhanlı katırcı kavalılı papaz voyvoda kevgirli arnavut recep eriklili koca toros ermeni agop bandırmalı niko adapazarlı katırcı manok bey kayserili todori izmitli lefter armutlulu alibey karahasan köyünden karahasanpaşa karaca simikon mikail bey hekimoğlu ali paşa .
yukarıda ismi gecen çete başları osmanlı hükümetini zayıf düşürüp parçalamak için özel olarak secilmiş illegal örgütü olarak osmanlı hükümetinde çok yuksek düzeyde görevlerde bulunmuşlardır gayeleri osmanlıyı içten yıkabilmektir . malesef görevlerini başarmışlardır.
 
  • Haha
Tepkiler: Bum

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,459
Beğeni
16,767
Puanları
113
Konum
İstanbul
Cevap: Son woyvoda dan itiraflar

deniz korsanı timoryani ve çete başı mahiyeti ile prepedis marmara deniz sahilinde EMİNE (EMENE) reis burnu civarında içinde deniz girintisi kıvrıntı yaptığı BACALI mağra yakınlarında dört adacıklar karşısından bir yola çıkarak yürüdük. ileride altından acı su gecen mermer ayaklı kemerli halkalı EFEM AVAM köprüsünü gecerek dört dörtbucuk saat ileride 3 gözlü kemer köprüden gecerek doğuya bir bucuk saat ileride oldukça sivri ve yuksek karatepeye vardık.karatepeye çıkarkende bir yerli anatas üzerine kabartma çerkez eğerini tam takım olarak yaptık çerkez eğerinin ön kaşında tek bir altın vardır eğerin her iki özengisinin altına birer heybe altın konmuştur. eğerin altına kirpiyi horasan ile sıvayıp on okka mücevherat konmuştur. bu civarda yaklaşık 3 kaynak vardır. kurt tepenin eteğidir. zirveye çıktığımızda iki renkli mermerden oldukça buyuk boyu 2 kulaç 1.85cm eni bir kulaç 1.50 cm olan bir tekneyi ana taşa kurnazlıkla yaptık ve bir köşesini kasten kırdık sarka doğu ya gelen köşesinin kırık parçasınıda teknenin sağ önüne gelen bir yerinde ve tam 7 arsın önünde toprağa gömdük 70 okka altını bu taşın altına yerleştirdik bu teknenin sağ ön tarafına rusça yazılar yazılmıştır. görünmezx kapalıdır spatt7 don letti bu tekneye çok yakın domuz kontrası vardır önünde güneyinde 18 arsın bu kontreye 18 basamakla demir ızgaralarla kapalı mahsene girlir bu teknye kuzeyden güneye gelirken kaldırım bir yol dereye iner yolun bitiminde iki kaya bunlar pehlivan kayalardır burda 2000 okka olan altını mahsene yerleştirdik. bu kayanın birinde leğen ibrik resmi vardır leğenin kendisinde horasanla sıvanmış bir miktar altın konmuştur buraya yakın bir taşta loklamalı zincir resminin bitiminde yerde bir baskraç mahmudiye altını konmustur karatepenin doğusunda büyük bir mezarlık çok tarihidir karatepenin üzerinde bir yatır mevcuttur bu yatır kuyudur bu kuyudan bizanslardan kalma odalara girlir çok tarihi varlık mevcuttur. tepenin batı kuzeyinden bir taş yığınının altında sofra nın altında bir mahsen dolusu kıymetli varlık vardır karatepenin üzerinde bir kayada 21 lokma zincir bunun yanında kapalı bir mağranın sağ tarafında kuru duvarın ortasından kapısı açılan büyük mahsene girilir burada 70 ton altın mevcuttur. kara tepedeki işlerimizi bitirdikten sonra vezir tepeye vardık tam zirvede etrafı kaldırım taş döşeli 22 adım ............. bir vezir mezarı yaptık 3 metre derinlikte buyuk mahsen vardır bu tepede dört köşe bir taşta çıplak sol ayak resmi vardır. tepede bir taşın üzerinde bir tabanca resminin altında bir kazan altın koyduk vezir tepeden güneye dönersek bir köy bir vezir köprü vede mandıra yerleri görünür vezir tepenin poyrazında bir iki dönüm kadar büyüklüğünde bir sazlı göl vardır bu gölün ortalarında adacık halinde bir kara taşta iki adet güvecin resmi yaptık biri su içer diğeri su içmiş havaya bakıyor bu taş aslında bir çeşmenin yalak taşıdır bu taşta 6 okka altın vardır bu göle sıkıştık ve 145 torba altın attık sonra 140 kişi almak için çaba gösterdik alamadık sünya durdukça payidar olacaktır bu gölün doğu kısmı yarıktır bu yarık kanalda 40 adet taşlar dizilidir bütünb taşlarda çeşitli işaretler yapılıdır ........? taşta oyuk işareti vardır bu taşın altına 1500 okaa altını yerleştirdik bu gölün yanında bir yığmanın altına bir kazan altın yerleştirdik bu göl o zaman sazlı göl idi biz buna sarı göl ismini kyduk sarı gölün doğu tarafında kayalıkta bir esker yeniçeri askeri kayaya tırmanır vaziyette elinde silahı kütüklük belinde sivri külahlı yan bakar durumda kayay tırmanır vaziyette resmedilmiştir. kütüklük doludur askerin üzerine bnir yılan sarkar vaziyettedir. bu taşın altına bir teneke altın konmuştur.. askerin üzerinde tepede siyah bir karataşın altında ana mahsen bulunup kapanmıştır. askerin baktığı yerde omuzunda bakırları ile bir kız ona bakar mağranın ağzındadır su bakırları altınla doludur bakraçlı kızla yeniçeri askerinin ortasında 3 mettre yuksekliğinde 6 metre eninde 12 metre boyunda bir yığma vardır bu yığmaya güneyden 3 basamakla inilen 3 oda vardır çok dğerli olan oda güneydeki kızın odasıdır bu kız bizans konstantinin kızıdır.sarı gölün bir ayağı harami dereye karışır. suyun karıştığı yerden biraz aşağıya anakayaya hark ile domuzluğu oyularak hargın boyu 18 adımdır emin ağa değirmeni namında bir değirmendir bu değirmenin içine 3 basamakla inilir 9 basamakla çıkılır ilk basamak kırık basamağın altına bir bakraç altın konmuştur. domuzluğa yakın sağ duvarın içinde 9civciv ile bir tavuk tavuğun bası üzerine bir civciv yaptık bu civcive bir yılan saldırır vaziyettedir. bu civcivin başında tek bir mahmudiye altıı vardır değirmenden cıkan suyun biraz asağısında sağında ayağı kırk ayıyı ayıcıyı yaptık ayıcı ayıyı oynatır halde ayıcının sopası yanında dayalı elinde defi sigara cubuğu ensesine sokulu ayının topal ayağının altında bir kazan altın horasan ile konmuştur ayının 23 adım karşısında ayının topal ayağıın resmi yapılmıştır. bir kara taştır. bu kara taşın altına bir kazan altın konmuştur. karataşın yanında ikinci bir karataş bu taşta kahve tepsisi resmi ve fincanlar vardır. bu taşın altında hakiki gümüş tabanca ve altın tepsi vardır. değirmenin önünde bir yarık kaya ile köpek izli bir taş vardır bu taş binek taşıdır. altında bir bakraç altın vardır bu taşın üzerine çıkıp arkanı değirmene verip karşına bakınca küçük bir mağra görülecektir. bu mağra askıdadır. kapının yanına kesme bir yol yaptık. mağranın kapısından iki kişi girecek genişliktedir. içinde bir çift öküz öküzü bir çocuk çeker vaziyette yaptık. öküzler burada mahsen kapağıdır. değirmenin doğusunda bir kaynak arkası duvarla yapılıdır. bu duvarın arkasına bir kazan altın konmuştur. değirmenin önünde çayırda bir incir ağacı ve dibinde ufak taş yığını vardır bu taş yığınının altında tersine konmuş bir şişe ve içinde bu cevrenin haritası vardır. emin ağa değirmeninin güney doğusuna 15 -20 dakika mesafede 7 basamakla çıkılan bir mağra bu mağranın kapısının üzerinde civciv yerde bir civciv tavuğun üzerinde civcive bir yılan saldırır halde bu yılanın kuyruğunda bir kahve değirmeni yılanada bir şahin kuşu saldırır haldedir. bunların yanında bakraçlı bir kız resmi vardır. tavuğun tepesindeki civcivin başında tek bir mahmudiye altını ve tavuğun göğsüne tek bir elmas konmuştur.yılanın kuyruğundaki kahve değirmenine altı okka fıkdık altını konmuştur. bakraçlı kız burada ana kapıdır içeride çok miktada heykel ve külçe vardıryanlız bu kız görünmez ıslanacaktır.mağranın tavanında catlak bu çatlaktan sol el ile alınacak bir harita vardır.
bu çatlağın bittiği yerden iki adım geride yerde horasan ile kapalı emin ağaya ait kanlı gömleğin cebinde 3 adet altın ve bir gümüş tabanca vardır bu mağranın kapısının karsısında 40 adım mesafeda emin ağaya ait mezar bu mezarda 3 adet çok kıymetli taşlardan işlenmiş o zamanlar herbiri yuz bin kuruş değerinde kemer konmuştur ..
 

Bilgecandede

Kullanıcı
Katılım
14 Mayıs 2022
Mesajlar
9
Beğeni
3
Puanları
3
Woywoy ne demis osmanli kadinlari boyle birini doguracakmi ve bir kitapdan bahsetmis bu kitap yerin altindami yoksa Cenabi Allahin gonderdigi kitaplardaki sifrelemeyi kullanmis peki sifir noktasi baslangic noktasi neresidir. Ucleme teslisi kullanmistir ve diger sifreleme . Sonrasini gelmeden burdaki ilk paragrafi dusunelim zaten dusunmuyor diyor osmanlilar yani derinlere inmeye gerek yok basit usul yaptim demek istiyor. Film gibi isaret silsilesi olamaz bu imkansiz ele verir kendisini. Ne demis bu kita boyle bir beyne sahip birini doguracakmi ve dusunecekmi demekki basit dusun diyor)))
 

Kaleli21

Kullanıcı
Katılım
10 Ekim 2021
Mesajlar
244
Beğeni
495
Puanları
63
Selamünaleyküm arkadaşlar. Yıllardır eşkiya belgelerini okumaktan doğruluk ve yalanını araştırmaktan bu işten soğuduk belkide..fakat bu bölgemde 40 at bağlama yeri. Karahasan köprüsü. Sinekli mağara. Taştan fayton. Ballı kaya. Taştan Gelin damat davul. Yeşildağ. Sarıgöl. Ve belgelerde geçen bir çok yeri duyduğumda şaşırıyorum. Bir çoğu gezdiğim yerler. Eşkiyanın güneydoğu da ne işi olur diye düşünürken olmaz diye bir şeyde yok ülkemde.
 

TimuR964

Super Moderatör
Katılım
3 Ekim 2021
Mesajlar
786
Beğeni
2,323
Puanları
93
Yaş
59
Konum
**DİDİM/nazilli**
bu açı başka açı :guncel mevcut hain eşkiyalarımız var önce onlar bi itiraf etsinler bize yeterALLAH büyuktur *SABIR.
 

balkaya34

Kullanıcı
Katılım
28 Ekim 2017
Mesajlar
1,490
Beğeni
2,249
Puanları
113
Yaş
72
Woywoy ne demis osmanli kadinlari boyle birini doguracakmi ve bir kitapdan bahsetmis bu kitap yerin altindami yoksa Cenabi Allahin gonderdigi kitaplardaki sifrelemeyi kullanmis peki sifir noktasi baslangic noktasi neresidir. Ucleme teslisi kullanmistir ve diger sifreleme . Sonrasini gelmeden burdaki ilk paragrafi dusunelim zaten dusunmuyor diyor osmanlilar yani derinlere inmeye gerek yok basit usul yaptim demek istiyor. Film gibi isaret silsilesi olamaz bu imkansiz ele verir kendisini. Ne demis bu kita boyle bir beyne sahip birini doguracakmi ve dusunecekmi demekki basit dusun diyor)))
Şıh uçmaz ,Mürütleri uçurur derler ,
Dogru bir söz imiş vesselam,,
 

Bilgecandede

Kullanıcı
Katılım
14 Mayıs 2022
Mesajlar
9
Beğeni
3
Puanları
3
Aleykum selam.
Konuya cok farkli acidan bakmaya anlamaya calistim ve ozelikle ilk ve sonraki paragraf uzerinde durdum ve bazi seylerin mukemmel derece gizlendigini ve cok basit bir sekilde sifreledigini goruyorum. Sayet tespitlerim yerinde ise ilk sifir noktasi veya baslangic noktasinin yerini anlamis gibiyim ve hickimsenin aklindan dahi gecmez diye dusunuyorum.
Kesin bu boyledir surasidir demiyorum ama dogru ihtimali cok yuksek gibi ama bu tespit sadece sifir noktasi veya baslangic noktasi ile fikrim var.
Halen dusunmekte ve anlamak ile calisma baslattim masa ustu vs
Sunu anliyorum kitapi bulucaz ve kitaptaki gercek buyuk define yerlerini kitap ile cozucez . Peki bu kitap nerde.
Bu kitapa giden yol sayet sonraki isaret silsilesi mevki isimleri vs ile bu kitap bulucaksak okudugumuz herseyde bir carpitma var ve cok guzel saptirarak gizlenmis. Tahmin ettigim sifir baslangic noktalardan birinin etrafinda vs ise ozaman kitap bulunur icindekine bakilir ve tespit edilir.
Yani iki secenek var ya kitabin yerini sifir noktalarindan birinde bulucan .
Yada sifir noktasindan baslyacan ve anlatilan herseyin sifrelerini coze coze son noktaya gidip kitapi bulucan .
.
Eskiya definleri ile ilgim yoktu arada binde bir gecmiste okumuslugum azdir. Bazi seyler kafamda oturunca deng gelince incelemeye aldim birkac gundur ve ilk parafi okudum ve cok sey anladim ve sonraki paragraf.
.
Sifir noktasi neresidir diye bir soru sorsam acaba ne der degerli uye arkadaslar ve ozelikle balkaya ve calkaya ustalar ilgisi olan ustalar buraya gelsin isterim. Bilgi ve gorusleriniz onemli. Aleykum selam.
 

balkaya34

Kullanıcı
Katılım
28 Ekim 2017
Mesajlar
1,490
Beğeni
2,249
Puanları
113
Yaş
72
Aleykum selam.
Konuya cok farkli acidan bakmaya anlamaya calistim ve ozelikle ilk ve sonraki paragraf uzerinde durdum ve bazi seylerin mukemmel derece gizlendigini ve cok basit bir sekilde sifreledigini goruyorum. Sayet tespitlerim yerinde ise ilk sifir noktasi veya baslangic noktasinin yerini anlamis gibiyim ve hickimsenin aklindan dahi gecmez diye dusunuyorum.
Kesin bu boyledir surasidir demiyorum ama dogru ihtimali cok yuksek gibi ama bu tespit sadece sifir noktasi veya baslangic noktasi ile fikrim var.
Halen dusunmekte ve anlamak ile calisma baslattim masa ustu vs
Sunu anliyorum kitapi bulucaz ve kitaptaki gercek buyuk define yerlerini kitap ile cozucez . Peki bu kitap nerde.
Bu kitapa giden yol sayet sonraki isaret silsilesi mevki isimleri vs ile bu kitap bulucaksak okudugumuz herseyde bir carpitma var ve cok guzel saptirarak gizlenmis. Tahmin ettigim sifir baslangic noktalardan birinin etrafinda vs ise ozaman kitap bulunur icindekine bakilir ve tespit edilir.
Yani iki secenek var ya kitabin yerini sifir noktalarindan birinde bulucan .
Yada sifir noktasindan baslyacan ve anlatilan herseyin sifrelerini coze coze son noktaya gidip kitapi bulucan .
.
Eskiya definleri ile ilgim yoktu arada binde bir gecmiste okumuslugum azdir. Bazi seyler kafamda oturunca deng gelince incelemeye aldim birkac gundur ve ilk parafi okudum ve cok sey anladim ve sonraki paragraf.
.
Sifir noktasi neresidir diye bir soru sorsam acaba ne der degerli uye arkadaslar ve ozelikle balkaya ve calkaya ustalar ilgisi olan ustalar buraya gelsin isterim. Bilgi ve gorusleriniz onemli. Aleykum selam.
Selam usdam ,,,
Yazınızın tümünü okudum ,Bu konu üzerinde 50 yıldan fazla emek verdim,Ama burda Baslangıc ve Sıfır nokdayı ilk defa sizden duyuyorum ,
Anladığım kadarıyla Bir kitap var ve bütun bilgiler bu kitapda toplanmış , Sizin anlatmak istediğiniz herhalde bu ,,
Eger öyle ise önce bu kitabın etrafındaki alanı daralmak gerekir , buda yine bilgiyle belgeyle olur,,
 

Necat.

Emektar
Forum Düzeni
Admin
Katılım
26 Mart 2018
Mesajlar
3,115
Beğeni
9,815
Puanları
113
Yaş
61
Konum
Ankara
Aleykum selam.
Konuya cok farkli acidan bakmaya anlamaya calistim ve ozelikle ilk ve sonraki paragraf uzerinde durdum ve bazi seylerin mukemmel derece gizlendigini ve cok basit bir sekilde sifreledigini goruyorum. Sayet tespitlerim yerinde ise ilk sifir noktasi veya baslangic noktasinin yerini anlamis gibiyim ve hickimsenin aklindan dahi gecmez diye dusunuyorum.
Kesin bu boyledir surasidir demiyorum ama dogru ihtimali cok yuksek gibi ama bu tespit sadece sifir noktasi veya baslangic noktasi ile fikrim var.
Halen dusunmekte ve anlamak ile calisma baslattim masa ustu vs
Sunu anliyorum kitapi bulucaz ve kitaptaki gercek buyuk define yerlerini kitap ile cozucez . Peki bu kitap nerde.
Bu kitapa giden yol sayet sonraki isaret silsilesi mevki isimleri vs ile bu kitap bulucaksak okudugumuz herseyde bir carpitma var ve cok guzel saptirarak gizlenmis. Tahmin ettigim sifir baslangic noktalardan birinin etrafinda vs ise ozaman kitap bulunur icindekine bakilir ve tespit edilir.
Yani iki secenek var ya kitabin yerini sifir noktalarindan birinde bulucan .
Yada sifir noktasindan baslyacan ve anlatilan herseyin sifrelerini coze coze son noktaya gidip kitapi bulucan .
.
Eskiya definleri ile ilgim yoktu arada binde bir gecmiste okumuslugum azdir. Bazi seyler kafamda oturunca deng gelince incelemeye aldim birkac gundur ve ilk parafi okudum ve cok sey anladim ve sonraki paragraf.
.
Sifir noktasi neresidir diye bir soru sorsam acaba ne der degerli uye arkadaslar ve ozelikle balkaya ve calkaya ustalar ilgisi olan ustalar buraya gelsin isterim. Bilgi ve gorusleriniz onemli. Aleykum selam.
Siz çözdüğünüz şifelerin bir kısmını paylaşın, zaten çok basitmiş ifadenize göre. Balkaya usta ile birlikte değerlendirirsiniz.
 
Üst