Taksi Şoförü Ve Dul Kadın...!!! | Define işaretleri ve anlamları

Taksi Şoförü Ve Dul Kadın...!!!

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,095
Beğeni
3,583
Puanları
113
Taksi Şoförü ve Dul Kadın...!!!
Yaşanmış Bir Öykü
Bir kadın İran - Irak Savaşında
kaybettiği kocasının , biriktirmiş olduğu imkanları da çoktan tüketmiş, bir gün aç, bir gün tok yaşar hale gelmişlerdi. Kendi neyse de geride kalan üç çocuk yokluk bilmiyor, acıkınca feryadı basıyorlardı.
Kerkük'ün sokaklarında ise sefalet kol geziyordu. Kim kime yardım edecek, destek olacaktı?..
İşsizlik yaygındı. Çevresi de perişandı. Bir yanı yıkılmaya yüz tutmuş evceğizinin camından yola doğru ümitsizce bakarken bir taksinin kapının önünde durduğunu, içinden de bir yolcunun indiğini gördü. Demek ki taksi şoföründe az çok para olacaktı. Çünkü müşteri indirmişti. Bütün cesaretini ve ümidini toplayarak evden çıkıp yola koştu. Yaklaşıp direksiyon başında arabasını hareket ettirmek üzere olan şoföre seslendi:
– Sakın beni dilenci falan zannetmeyin. Üç çocuğumla üç gündür aç beklemekteyim. Bu gidişle namusumun lekelenmesinden korkmaya başladım. Allah rızası için yardımda bulunun. Ben açlıktan ölmeye razıyım. Fakat çocuklarımın çığlıklarına tahammül edemiyorum...
Beklenmedik bir anda gelen bu Allah rızası için yardım talebi zaten kıt kanaat geçinen şoförü şaşırtmıştı. Düşünmeye başladı,
Cebinde bir miktar parası vardı var olmasına. Ancak bu parayı aylardır biriktiriyordu. Çünkü taksisinin dört lastiği de eskimişti. Onları değiştirmek için çırpınıyordu. Zaten akşamları eve gelince hanım da devamlı ikaz etmekten geri kalmıyordu:
- Ne zaman değiştireceksin bu lastikleri? Birazcık geç kalsan aklıma kötü şeyler geliyor. Acaba bir kaza mı yaptı kabak lastiklerle? diye korku içinde bekliyorum. O an için nefsi ve şeytanı birlik olup vesvese vermeye başladılar:
- Sen zaten zor geçinen kimsesin. Yardım edecek durumda değilsin. Bas gaza, git yoluna. Fakat imanı ve vicdanı da sesleniyorlardı:
- Para dediğin şey böyle gün için lazım olur. Belli olmaz. Allah'ın rızasının nerede olduğu. Biriktirdiğin parayı bu muhtaç hanıma vermelisin. Tam yeridir!
Nihayet nefsini ve şeytanını yenmiş, cebindeki parayı tümüyle uzatarak:
- Al bacım, sen namusunla yaşa. Bu para bir müddet idare eder. Sonrasına da Allah başka sebepler yaratır demiş, minnet etmemek için de hemen gaza basıp oradan uzaklaşırken, kadının:
- Sen benim ihtiyacımı karşıladın, Allah da senin ihtiyacını karşılasın., duasını duymuş, gün boyunca kulaklarında çınlayan bu duaya hep (amin) deyip durmuştu. Akşam eve gelince beklediği soruya yine muhatap oldu:
- Hâlâ değiştirmemişsin arabanın lastiklerini? Adam, hiçbir şey hissettirmeden:
- Bir lastikçiyle anlaştım. Yeni lastikler gelince hemen değiştirecek., diyerek geçiştirdi.
Bu geçiştirme işi birkaç gün devam ettiği için bir akşam yine eve gelirken iyice sıkılmış, bu defa ne diyeceğim diye düşünürken hiç beklenmedik bir durumla karşılaşmıştı.
Hanım bu defa kendisine adres yazılı bir kağıt uzatmış, sonra da şöyle demişti:
- Bugün lastikçi geldi, şu adresi verdi. Yarın bana gelsin lastiklerini değiştireceğim, deyip gitti. Al bu adresi, dedi.
Belli etmemişse de bunun izahını yapamamıştı. Çünkü böyle bir lastikçi ile konuşmamıştı. Merakla sabahı bekledi.
ilk işi kağıttaki adrese gitmek oldu. Garipliğe bakın ki tamirciyi hayatında hiç görmemiş, buraya hiç gelmemişti. Elindeki kağıdı uzatınca bir şaşkınlık iki tarafta da yaşandı. Adam:
- Sen o musun, deyip boynuna sarıldı, başladı hıçkıra hıçkıra ağlamaya. Sonra da şöyle devam etti:
- Tam üç gündür Resûlullah Aleyhisselam rüyama giriyor ve bana,
" şu adresteki şoförün lastiklerini değiştir ,
ücret olarak da benim şefaatime nail ol" buyuruyor. Allah için söyle. Sen ne türlü bir İyilik ettin, nasıl bir hayır dua aldın ki, Resûlullah Aleyhisselam üç gündür beni İkaz ediyor, senin lastiğini değiştirmem için beni vazifelendiriyor ?
BEĞENDİYSEN PAYLAŞ Kİ
ÜMİDİN MERHAMETİN ARTSIN...
 

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,095
Beğeni
3,583
Puanları
113
buyrun cenaze namazına
selamünaleyküm
Durun canım cenaze namazı deyince hemen canınız sıkılmasın. Hele şu hikayeyi bir dinleyin bakalım.
Eski günlerde köyün birinde, köyün ileri gelenlerinden biri ölmüş. Köylüler pek alışık değilmiş ölüm haberine, dağ havasından mıdır ne, Allah uzun ömür verirmiş bu köyün insanlarına. Köylüler haber alır almaz cenaze evine koşuşmuşlar, feryatlar ağıtlar başlamış. Biraz sakin olanlar övüyorlarmış meziyetlerini merhumun. Saatler ilerledikçe, insanların aklı başına gelmiş, "hadi başlayalım defin işine" demişler. Demişler demesine de köyün hocası yıllar önce gidince, kimsenin aklına gelmemiş yeni bir hoca bulmak köye. Hoş bu köyde kimsenin gözü namazda olmayınca, ezanın da çoktandır okunmadığını fark edememişler.
Derken bir telaş başlamış cenaze evinde, köyün en güngörmüşüne baş vurmuşlar. Umutla bakmışlar gözünün içine güngörmüş köylünün, bir çok dini hikaye bilirmiş, anlatırmış Hayber Kalesinin fethini, Zaloğlu Rüstemin kıssalarını, çokça nasihat verirmiş cömertlikten, mertlikten. Güngörmüş köylü sıvazlamış çenesini, birazda mahcup edayla konuşmuş:
- "Kıldırırım kıldırmasına cenaze namazını da, hani bir hoca olsa daha iyi olurdu, ben pek bilmem gömülmüş ölüyle konuşmasını" demiş.
Umutları sönmüşken köylünün, dışardan tanıdık bir ses duyulmuş. Bu, köylerine sıkça gelen çerçicinin sesi değil mi? Hemen buyur etmişler içeriye. Çerçici muzip bir sesle:
- "Hayrola ağalar cenaze evi mi burası" demiş.
O da bu köyde birisinin ölmesine alışık değilmiş. Bakmış herkes somurtuyor, anlamış ki iş ciddi o da asmış suratını.
- "Bak Allah'ın işine iyi ki gelmişim. Çok ekmeğini yedim rahmetlinin, yetişemeseydim cenazesine dert olurdu içime vallahi" demiş.
Oturmuş gösterilen baş köşeye çerçici, okumuş üç ihlas bir fatiha, olmuş o anda köylünün gözünde bir evliya. Umutla parlamış gözleri köylünün, gökte ararken yanlarında bulmuşlar hocayı. Güngörmüş köylü başlamış övmeye çerçiciyi, anlatmış bu mübarek insanın asıl mesleğinin çerçicilik olmadığını. Dönmüş çerçiciye:
- "Şimdi tam sırasıdır rahmetlinin yedirdiği ekmeğin hakkını ödemenin" demiş.
Çerçici uyanık, anlamış üzerinde bir hesap yapılıyor, bozuntuya vermeden tastik etmiş başıyla hemen. Cenazenin sahibi atılmış:
- "Başlıyalım hocam defin işine, acele etmek gerekir derler cenazeye".
Bakmış çerçici adı hocaya çıktı, yoklamış hafızasını; ölü nasıl yıkanır, kefenlenir, ya cenaze namazı kaç rekattı, sırt üstümü yüz üstümü gömülürdü ölü. Sıralamış peş peşe soruları, kafasından bulmaya çalışmış cevaplarını. Allah'tan hoca torunu imiş de görmüş küçükken birkaç cenaze yıkanışını, toplamış cesaretini, başlamış işe.
Bir güzel yıkamış ölüyü üzerlik otuyla, aklına gelmemiş hatmi otu. Gönül rahatlığı ile guslünü de yaptırmış, en iyi bildiği de buymuş zaten. Sıra kefenlemeye gelmiş, istemiş dört arşın bez bilgiç edayla, o da bir atasözünden aklında kalmış. Sarmalamış ölüyü bir çarşafa yaprak dolması gibi, artık hazırmış ölü cenaze namazı için.
Konmuş kapısı açılmayan caminin avlusuna cenaze, hoca geçmiş köylünün önüne, tam başlayacakmış ki namaza, bir köylü arkasından seslenmiş:
- "Hocam şu cenaze namazını bir anlatsan, çoğumuz kılmayalı uzun zaman oldu".
- "Demek içinizde cenaze namazını bilmeyenler de var" demiş hoca kınayarak. Başlamış cenaze namazını tarif etmeye:
- "Ey cemaat, cenaze namazı iki rekattır, okunur her rekatında fatiha, bir rüku iki secde var bu namazda" diye fasih bir dille açıklamış.
Derken köylüler kılmışlar huşu içinde namazı, taklit ederek hocayı. Gömmüşler ölüyü sırt üstü mezara, beklemişler hocanın ölüyle konuşmasını. Hoca bakmış köylüler bekliyorlar, sıralamış mısraları, vermiş ölüye telkini:

Ey fani sorarlarsa rabbini
Sen söyle dünyadaki halini
Onlar sormazlar bir dah
Ne peygamberini ne dinini

Olur mezarın nur-u pür
Balyozlar gelir gümbür gümbür
Kimse duymasa da sesini
Sen bağırırsın gür gür

Çerçici pek sevmiş yeni mesleğini, vaat etmiş köylülere her cenazede köylerine gelmeyi.
Anlattığım bu hikaye, kim dinlese pek hoşuna gitti. Hele çerçicinin cenaze namazını iki rekat kıldırmasına epey güldüler. Tesadüf bu ya telefon çaldı, bir de ne duyayım? Ferit beyin kardeşi trafik kazasından vefat etmiş. Tam hikayenin üzerine buz gibi bir haberdi.
Bizim dairede âdettir, birisinin cenazesi olduğunda bay-bayan tüm arkadaşlar cenaze merasimine katılır. Cenaze namazının öğlen namazını müteakip kılınacağını duyunca bizi bir telaş aldı. Kimimiz cenaze namazına gitmek için taşıt ayarlarken, kimimiz de çelenk için bilmem ne eğitim derneğini arıyordu. Hep birlikte doluşup, gittik büyük camiye, bekledik cemaatin öğlen namazını kılmasını. Bu arada trafik canavarından konuşuyorduk, ne canlar gitmişti genç ihtiyar demeden. Ferit bey de çok üzgündü, ağlıyordu genç yaşta giden kardeşine. Arkadaşlarından öğrendik ki koyu Galatasaraylıymış rahmetli.
Derken cemaat camiden çıkarken biz de avluda yerimizi çoktan almıştık. Kamil bey yanımda biraz huzursuz beklerken, birden kulağıma eğildi:
- “Yahu cenaze namazı için abdest almak gerekir miydi acaba?”
Ben de şaşkınlıkla:
- “Abdestsiz namaz olur mu Kamil bey” dedim.
Kamil bey biraz yüzü kızararak:
- “Ne bileyim canım, televizyonda devlet ekranının cenaze namazına hep birden durduğunu görünce sandım ki!”
Yanımızdaki bey: - “Hişt! Hoca cenaze namazını tarif ediyor kardeşim, sessiz olun lütfen” dedi.
Hoca cenaze namazını tarif ederken aklıma çerçici geldi hemen, içimden kendi kendime güldüm. Gerçi hoca doğru tarif ediyordu namazı, ama cemaat pek değişmemişti.
Cenaze namazını kılınca hep birlikte tabuta hücum edip, cenaze arabasına yerleştirdik. Baktık Ferit bey telaşla sağa sola koşturuyor. Hemen vardık yanına adamcağızın yardım edelim diye. Kendi kendine söyleniyordu:
- “Nasıl da unuttuk Galatasaray bayrağını!”
Arkadaşlarla hep birlikte caminin yanındaki dükkanlara dağıldık. Derken birisi buldu getirdi Galatasaray bayrağını. Bayrağı tabutun üstündeki yeşil örtünün üstüne örttüler.
Dedim ki kendi kendime: “ Din âdet haline geldikten sonra, zaman geçse de pek bir şey değişmiyor. Allah’tan geldik ve Allah’a döneceğiz.” Vesselâm.

selametle inşallah
 

Mirkut

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2016
Mesajlar
1,950
Beğeni
5,413
Puanları
113
Yuregine saglik hocam bari taraftar kartinida biraksalardi tabutuna:D
Aslinda aglanacak halimize guluyoruzda neyse. Bidadlar almis basini yurumus, kiminin orfu adeti dininin onune gecmis say say bitmez.
ALLAH subhanehu ve teala bizleri rahmetiyle kusatsin, imanimizi kurtarmadan canimizi almasin.
 

MAVRAN

Vip Üye
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,141
Beğeni
8,856
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Sevgili Hattap hocam tam yüreğimdeki yara kabuk bağlarken RABBİMİN emri ile hançeri sapladınız. Bırakında şu fakirin göz yaşları biraz dinsin. Daha dün zalimlerin çocuklara kıymasından dolayı açılan yara ve göz yaşı kurumadı, şimdi sizin bu yazınız. Ne yapsın bu fakir alıp başımı çıkayım dağlara bir elimde YÜCE KURAN bir elimde çubuklarım. Dilimde ve gönlümde MEVLAM belki buluruz bir Karun hazinesi. Uzatırız elimizi gecenin bir karanlığında umut içinde bekleyen bacılar'a, evlatlara, umutsuzluk içinde halini sadece RABBİNE anlatan Babalara.
Bilirim sen geceleri uyumayanlardansin bir dua etde YARADANA bize de böyle bir iyilik Nasib olsun. Ya biri bize gelsin yada birisine biz gidelim.(ağla)(ağla)(ağla)
 

MAVRAN

Vip Üye
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,141
Beğeni
8,856
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Yuregine saglik hocam bari taraftar kartinida biraksalardi tabutuna:D
Aslinda aglanacak halimize guluyoruzda neyse. Bidadlar almis basini yurumus, kiminin orfu adeti dininin onune gecmis say say bitmez.
ALLAH subhanehu ve teala bizleri rahmetiyle kusatsin, imanimizi kurtarmadan canimizi almasin.

Sevgili Milkurt kardeşim haklısın haklı olmasına da şu bizim Oflu' yu neden koydun araya, oflu olmadan olmuyor dimi.
 

MAVRAN

Vip Üye
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,141
Beğeni
8,856
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Oflu yu araya koymadim abi:) eger araya koymussamda farkinda degilimdir inanki abim. Orf yazdiydim, taraftar kartida onun muhabbetiysede bilmiyorum abi:)
Kardeşim hakkını helal et say yaşlılığıma ne yaparsın gözler de eskisi gibi görmüyor, birde insan yaşlanınca canı öyle çekiyor ki doğduğu toprakları benim gibi bir "O" "F" harfini birlikte görmesin hemen hatlar karışıyor. Ben yanlış okudum helal et.
 

Mirkut

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2016
Mesajlar
1,950
Beğeni
5,413
Puanları
113
Sen benim basimin tacisin abi. Resimini gordum gonlunun guzelligi yuzune vurmus ALLAH subhanehu ve teala senden razi olsun. Cok olsun cok vereyimi eli acik tum musluman ister abi. Biliyoruzki ALLAH c.c katinda en degersiz seylerden biride maldir dileseydi tum kainati elmaslarla altinlarla yaratirdi. O bize ne vermisse az cok onun bize verdikleriyle verecez INSALLAH u teala. Kimine cok verir oda cok verilen maldan verir fakire, kiminede az verir oda az verilen maldan verir fakire, ikisininde sevabi aynidir ALLAH u teala nin izniyle. Bazen sehir merkezinde cocuk kucaklarinda dilenen anneleri bacilari gorunce icim gidiyor o cocuklara imkanim olsa belki bir ev tutup birkac aile barindirabilirim dusuncesiyle, dedimya o cocuklari gorunce icim yaniyor, birde kendi bebegim gozumun onune geliyor butun musluman cocuklarida. Bugun buralar gunluk gulustanlik diye bayram havasi yasamak hemde kardeslerimize yapilan zulumler varken, yarin buradada olabilirmi dusuncesiyle zihnimiz bogusurken acaba ben olmamasi icin ne yapiyorum dusunuyorum kocaman bir sifir ALLAH teala beni islah etsin imanimi kamil etsin, insanlarin ihtilafa dustugu zamanlarda beni hidayet etsin. Duamda ilkdefa cimri davrandim ummeti muhammede iki dunya saadeti versin.
 

esrarengiz2828

Kullanıcı
Katılım
12 Mart 2016
Mesajlar
3,241
Beğeni
6,238
Puanları
113
Konum
nicopolis
biz türküz kardeşiz birleşiğiz dualıyız bütünüz ecdadımızın yazdığı yazı kardeşliğin devamlılığı için duacıyız varmı dua edecek bizim gibi bi millet kardeşlerimizin bu ızdıraplarının son bulması için herkes içinden gelerek dua etmiyormu kesilecek inşallah sonu gelmese bile bunu yapanların sonu gelecek ALLAH onların yardımcısı olsun Oku! Yaradan Rabbinin adı ile! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin en büyük kerem sahibidir.” (Alak,96:1-5)okuyacağızki anlayalım okuyacağızki anlatalım okuyacağızki bu vahşeti sonlandıralım gönlüne sağlık hocam emeğine sağlık
 

Kader25

Bildiğim kadar. Herşeyi bilmek imkansız.
Admin
Katılım
13 Nisan 2016
Mesajlar
4,273
Beğeni
15,244
Puanları
113
Yaş
54
Konum
Dünya küçük bir köy
Taksi Şoförü ve Dul Kadın...!!!
Yaşanmış Bir Öykü
Bir kadın İran - Irak Savaşında
kaybettiği kocasının , biriktirmiş olduğu imkanları da çoktan tüketmiş, bir gün aç, bir gün tok yaşar hale gelmişlerdi. Kendi neyse de geride kalan üç çocuk yokluk bilmiyor, acıkınca feryadı basıyorlardı.
Kerkük'ün sokaklarında ise sefalet kol geziyordu. Kim kime yardım edecek, destek olacaktı?..
İşsizlik yaygındı. Çevresi de perişandı. Bir yanı yıkılmaya yüz tutmuş evceğizinin camından yola doğru ümitsizce bakarken bir taksinin kapının önünde durduğunu, içinden de bir yolcunun indiğini gördü. Demek ki taksi şoföründe az çok para olacaktı. Çünkü müşteri indirmişti. Bütün cesaretini ve ümidini toplayarak evden çıkıp yola koştu. Yaklaşıp direksiyon başında arabasını hareket ettirmek üzere olan şoföre seslendi:
– Sakın beni dilenci falan zannetmeyin. Üç çocuğumla üç gündür aç beklemekteyim. Bu gidişle namusumun lekelenmesinden korkmaya başladım. Allah rızası için yardımda bulunun. Ben açlıktan ölmeye razıyım. Fakat çocuklarımın çığlıklarına tahammül edemiyorum...
Beklenmedik bir anda gelen bu Allah rızası için yardım talebi zaten kıt kanaat geçinen şoförü şaşırtmıştı. Düşünmeye başladı,
Cebinde bir miktar parası vardı var olmasına. Ancak bu parayı aylardır biriktiriyordu. Çünkü taksisinin dört lastiği de eskimişti. Onları değiştirmek için çırpınıyordu. Zaten akşamları eve gelince hanım da devamlı ikaz etmekten geri kalmıyordu:
- Ne zaman değiştireceksin bu lastikleri? Birazcık geç kalsan aklıma kötü şeyler geliyor. Acaba bir kaza mı yaptı kabak lastiklerle? diye korku içinde bekliyorum. O an için nefsi ve şeytanı birlik olup vesvese vermeye başladılar:
- Sen zaten zor geçinen kimsesin. Yardım edecek durumda değilsin. Bas gaza, git yoluna. Fakat imanı ve vicdanı da sesleniyorlardı:
- Para dediğin şey böyle gün için lazım olur. Belli olmaz. Allah'ın rızasının nerede olduğu. Biriktirdiğin parayı bu muhtaç hanıma vermelisin. Tam yeridir!
Nihayet nefsini ve şeytanını yenmiş, cebindeki parayı tümüyle uzatarak:
- Al bacım, sen namusunla yaşa. Bu para bir müddet idare eder. Sonrasına da Allah başka sebepler yaratır demiş, minnet etmemek için de hemen gaza basıp oradan uzaklaşırken, kadının:
- Sen benim ihtiyacımı karşıladın, Allah da senin ihtiyacını karşılasın., duasını duymuş, gün boyunca kulaklarında çınlayan bu duaya hep (amin) deyip durmuştu. Akşam eve gelince beklediği soruya yine muhatap oldu:
- Hâlâ değiştirmemişsin arabanın lastiklerini? Adam, hiçbir şey hissettirmeden:
- Bir lastikçiyle anlaştım. Yeni lastikler gelince hemen değiştirecek., diyerek geçiştirdi.
Bu geçiştirme işi birkaç gün devam ettiği için bir akşam yine eve gelirken iyice sıkılmış, bu defa ne diyeceğim diye düşünürken hiç beklenmedik bir durumla karşılaşmıştı.
Hanım bu defa kendisine adres yazılı bir kağıt uzatmış, sonra da şöyle demişti:
- Bugün lastikçi geldi, şu adresi verdi. Yarın bana gelsin lastiklerini değiştireceğim, deyip gitti. Al bu adresi, dedi.
Belli etmemişse de bunun izahını yapamamıştı. Çünkü böyle bir lastikçi ile konuşmamıştı. Merakla sabahı bekledi.
ilk işi kağıttaki adrese gitmek oldu. Garipliğe bakın ki tamirciyi hayatında hiç görmemiş, buraya hiç gelmemişti. Elindeki kağıdı uzatınca bir şaşkınlık iki tarafta da yaşandı. Adam:
- Sen o musun, deyip boynuna sarıldı, başladı hıçkıra hıçkıra ağlamaya. Sonra da şöyle devam etti:
- Tam üç gündür Resûlullah Aleyhisselam rüyama giriyor ve bana,
" şu adresteki şoförün lastiklerini değiştir ,
ücret olarak da benim şefaatime nail ol" buyuruyor. Allah için söyle. Sen ne türlü bir İyilik ettin, nasıl bir hayır dua aldın ki, Resûlullah Aleyhisselam üç gündür beni İkaz ediyor, senin lastiğini değiştirmem için beni vazifelendiriyor ?
BEĞENDİYSEN PAYLAŞ Kİ
ÜMİDİN MERHAMETİN ARTSIN...

Ahhhh bir anlayabilseydik;
Şehitler ölmezken, Rasulallah sav Efendimize nasıl öldü deriz?
O (sav) başka bir boyutta olsa da hala ümmetinin başındadır elhamdülillah.
Rabbim azze ve celle idrakımızı açsın. Bizlerin gafletten kurtulmasını nasip eylesin. Amin.
 
Üst Alt