- Katılım
- 24 Kasım 2011
- Mesajlar
- 2,534
- Beğeni
- 4,215
- Puanları
- 113
Türkiyedeki madenlerle ilgili 1950′de yayımlanmış bir yazıdan
Meğer en zengin zümrüt madeni de bizdeymiş!
images-1.jpg
Kaynak: Tarih Hazinesi Dergisi, aralık 1950.
Çok ilginç yazılar var bu dergide Öylesine sararmış ki yaprakları, insan çevirmeye korkuyor. Minicik minicik de yazmışlar, herhalde ne kadar çok bilgi aktarırlarsa o kadar hizmet yapacaklarını biliyorlar ve amaçları bu. Günümüzün bol boyalı, koca puntolu dergilerine ve gazetelerine hiç mi hiç benzemiyor. Gerçekten bir tarih hazinesi. Adamlar ciddi ciddi arşivlerde çalışmalar yapmışlar ve bunları yayımlamışlar Fırsat oldukça sizlerle buradan birşeyler paylaşacağım Öğrenecek öyle çok şey var ki!
Gelelim konumuza, şimdi yazıyı aynen aktarıyorum:
Türkiye topraklarının üstü gibi altı da zengin hazinelerle, payansız servetlerle doludur. İki saır evveline kadar dünyada detavül eden altın ve gümüşün çoğu bu topraklarda çıkmıştı. Bu madenlere Türkün alın teri karışmıştı. En zengin bakır madeni bizdedir. Maden kömürü damarlarımız yurdun iktisadiyatına parlak bir istikbal vaadediyor. Petrollerimiz henüz yedi kat yerin karanlığında çöreklenmiş yatıyor. Krom, tütya, kurşun, simli kurşun, manganez, demir, zımpare, platin, linyit, pırit, cinko, boksit, barit, akr, kehribar gibi madenlerimiz de çok zengindir. Bunlar biliniyordu. Biz topraklarımızda, şimdiye kadar bilinmeyen fevkalade kıymetli iki madenin daha bulunduğunu bu sütunlarda geniş muhite ve dünyaya ilan ediyoruz:
Zümrüt ve yeşim taşı madenleri
Evet dünyanın en zengin zümrüt madeni bizdedir.Topkapı sarayının Defterhane hazinesinde padişahların mühürleri ile mühürlü olarak cumhuriyet devrine kadar gelen ve bayrak gibi mukaddes tutulan defterlerden artakalanlar Başbakanlık arşivine devredilmişti. Burada 438 tapu sıra numarasına kaydedilen, Kanuninin veziriazamı Pojagalı Frenk İBrahim Paşanın Sadrazamlığı zamanında yapılan bu Anadolu eyaleti tahrir defterinin 20.inci sayfasından öğrendiğimize göre Sivrihisarda Padişahın haslarından zengin bir zümrüt madeni vardı. Bu maden Osmanlıların Mısırın saidinde (1) ve Habeş sınırları üzerinde işlettikleri zümrüt madeninden çok zengin idi. Tahminlere göre saraydaki zümrütlerin bir çoğu buradan çıkarılmıştı.
Yeşim de zümrüt kadar kıymetli bir maddedir. Başbakanlık arşivinde 58 numaralı Mühime defterinin 172 sıra numarasında kayıtlı 7 cumadel ahire 993 tarihinde Üçüncü Sultan Murat tarafından Aksaray Kadısına yazılan bir hüküm Tokat yakınındaki Araz köyünde Yeşim taşı bulunduğunu öğretmektedir. Üçüncü Murat zamanında buradan İstanbula saraya bir çok yeşim getirildiği anlaşılmaktadır.
Bilmem sormaya gerek var mi, siz bunlari biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum Belki ülkemizde bilmesi gereken birçok kişi de henüz bilmiyordur Öğrenmekte yarar var
images-1.jpg
Kaynak: Tarih Hazinesi Dergisi, aralık 1950.
Çok ilginç yazılar var bu dergide Öylesine sararmış ki yaprakları, insan çevirmeye korkuyor. Minicik minicik de yazmışlar, herhalde ne kadar çok bilgi aktarırlarsa o kadar hizmet yapacaklarını biliyorlar ve amaçları bu. Günümüzün bol boyalı, koca puntolu dergilerine ve gazetelerine hiç mi hiç benzemiyor. Gerçekten bir tarih hazinesi. Adamlar ciddi ciddi arşivlerde çalışmalar yapmışlar ve bunları yayımlamışlar Fırsat oldukça sizlerle buradan birşeyler paylaşacağım Öğrenecek öyle çok şey var ki!
Gelelim konumuza, şimdi yazıyı aynen aktarıyorum:
Türkiye topraklarının üstü gibi altı da zengin hazinelerle, payansız servetlerle doludur. İki saır evveline kadar dünyada detavül eden altın ve gümüşün çoğu bu topraklarda çıkmıştı. Bu madenlere Türkün alın teri karışmıştı. En zengin bakır madeni bizdedir. Maden kömürü damarlarımız yurdun iktisadiyatına parlak bir istikbal vaadediyor. Petrollerimiz henüz yedi kat yerin karanlığında çöreklenmiş yatıyor. Krom, tütya, kurşun, simli kurşun, manganez, demir, zımpare, platin, linyit, pırit, cinko, boksit, barit, akr, kehribar gibi madenlerimiz de çok zengindir. Bunlar biliniyordu. Biz topraklarımızda, şimdiye kadar bilinmeyen fevkalade kıymetli iki madenin daha bulunduğunu bu sütunlarda geniş muhite ve dünyaya ilan ediyoruz:
Zümrüt ve yeşim taşı madenleri
Evet dünyanın en zengin zümrüt madeni bizdedir.Topkapı sarayının Defterhane hazinesinde padişahların mühürleri ile mühürlü olarak cumhuriyet devrine kadar gelen ve bayrak gibi mukaddes tutulan defterlerden artakalanlar Başbakanlık arşivine devredilmişti. Burada 438 tapu sıra numarasına kaydedilen, Kanuninin veziriazamı Pojagalı Frenk İBrahim Paşanın Sadrazamlığı zamanında yapılan bu Anadolu eyaleti tahrir defterinin 20.inci sayfasından öğrendiğimize göre Sivrihisarda Padişahın haslarından zengin bir zümrüt madeni vardı. Bu maden Osmanlıların Mısırın saidinde (1) ve Habeş sınırları üzerinde işlettikleri zümrüt madeninden çok zengin idi. Tahminlere göre saraydaki zümrütlerin bir çoğu buradan çıkarılmıştı.
Yeşim de zümrüt kadar kıymetli bir maddedir. Başbakanlık arşivinde 58 numaralı Mühime defterinin 172 sıra numarasında kayıtlı 7 cumadel ahire 993 tarihinde Üçüncü Sultan Murat tarafından Aksaray Kadısına yazılan bir hüküm Tokat yakınındaki Araz köyünde Yeşim taşı bulunduğunu öğretmektedir. Üçüncü Murat zamanında buradan İstanbula saraya bir çok yeşim getirildiği anlaşılmaktadır.
Bilmem sormaya gerek var mi, siz bunlari biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum Belki ülkemizde bilmesi gereken birçok kişi de henüz bilmiyordur Öğrenmekte yarar var