Zebra Çizgilerindeki Müthiş Hikmet | Define işaretleri ve anlamları

Zebra Çizgilerindeki Müthiş Hikmet

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,877
Beğeni
22,538
Puanları
113
Konum
Erzincan
Zebra Çizgilerindeki Müthiş Hikmet

61834.jpg


Pedagogların: "Çocuklarınızı at ve kuzularla tanıştırın. Uysal oldukları için bu canlılar, çocuklarınızın ruhunda âsûde bir itminana vesile olur." tavsiyesi hep aklımdaydı. Bir gün beş yaşındaki oğlumla Şanlıurfa hipodromuna gittik. İri atlar görmeyi bekliyorduk ki, bir sürprizle karşılaştık: midilli.

Atların en küçüğü midilliye yaklaştık. Görevli, midillilerin, çocukların binmeleri için getirildiğini söyledi. Çok sevindik. Görevli, oğluma dönerek:

- Delikanlı atlara binmek ister misin? Bunlar da senin gibi küçük, dedi.

Bu teklife çok sevindik. O günden sonra Şanlıurfa hipodromu ailece ziyaret ettiğimiz mekânlardan biri oldu. Ziyaretlerimizden birinden dönüşte oğlum:

- Baba, bana at alır mısın, dedi.

Oğluma oyuncak at almak aklımdan geçmiyor değildi. Bahane oldu. Belki de onun istemesini bekliyordum.

- Tamam, haydi gidelim, dedim.

Hazırlandık, bir oyuncakçıya gittik. At almak istediğimizi söyledik. Satıcı: "Nasıl bir at istiyordunuz?" dedi. "Oğlumun binebileceği büyüklükte." dedim.

Satıcı: "Elimizde sadece şu siyah-beyaz çizgili olandan kaldı. Beşiktaşlıysanız, tam size göre." diye de espri yaptı.

- Bu, at değil, bir zebra, dedim.

- Beyefendi sadece üzerindeki kumaşı siyah-beyaz, yoksa mal, aynı mal…

Oğlum isteyince, aldım. Oğlum bu çizgili oyuncak atla sıkça oynuyor, boş zamanlarımızda da hipodromda midillilere biniyordu. Bir gün bana: "Baba, bu atın neden çizgileri var?" dedi.

Çok zor bir soruydu. Ben de bunu düşünmüyor değildim.

"Oğlum bu aslında zebradır." dedim ve zebraların da bir at cinsi olduğunu söyledim. Zebraların, atlarla aynı aileye dâhil edildiğini, çünkü yaratılış plânlarının aynı olduğunu, vücut yapılarının atlara benzediğini, en az atlar kadar hızlı koştuklarını ve Afrika’da seyrek ağaçlı ve otlarla kaplı açık alanlarda yaşadıklarını anlattım. Ama bu ifadelerim, siyah-beyaz çizgilerin cevabı değildi.

- Seninle bir oyun oynayalım mı, dedim.

- Peki baba, dedi.

- Zebrayı pencerenin önüne koy. Biraz güneş alsın.

Zebrayı pencerenin önüne koyduk, biraz bekledik.

- Şimdi iki elini zebranın siyah ve beyaz kısımlarına ayrı ayrı koy.

- Baba, siyah yerler daha sıcak...

- Oğlum, gel seninle zebralar hakkında kitap okuyalım…

Kitapta zebraların, siyah-beyaz kamuflaja sahip kılınmasının uzun zamandır tartışıldığından bahsediliyordu. Araştırmacılar, uzun zamandır zebraların farklı post renklerinin ne işe yaradığını anlamaya ve yaratılış hikmetini mânâlandırmaya çalışıyormuş. Bu hususta pek çok açıklama varmış. Bu "çizgi bilmecesi" Darwin de dâhil bilim insanlarını yüzlerce yıldır meşgul ediyormuş. Meselâ, Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarından Ren Larison şu soruların cevaplarını arıyormuş: "Diğer hayvanların da düşmanı var; ancak çizgili postları yok. Zebralar neden avcılar için çizgilere sahip olmak zorunda? Diğer hayvanlar da böcekler tarafından ısırılıyor; fakat çizgileri yok, neden zebraların böyle desenleri olsun?"

61834_1.jpg


Neticede; zebraların postlarının niçin çizgili yaratıldığına dâir şimdilik beş teori geliştirilmiş: beden ısısını düşürmek, böcekleri kaçırmak, optik yanılsama oluşturarak kamuflaj sağlamak, yırtıcıların kafasını karıştırmak, hayvanların birbirlerini tanımasını sağlamak.

Tabiî ki bu izahlar, beş yaşındaki bir çocuk için biraz ağırdı. Onun için kitabı okumayı bıraktık, zebraların resimlerini inceledik. Her zebranın çizgilerinin birbirinden farklı olduğunu gördük. Sonra onu başka oyuncaklarla oynaması için odasına gönderdim. Ben kitabı okumaya devam ettim. Kitapta bu teoriler açıklanmış. İlk teoride, desenlerin, zebraların vücut ısılarının düzenlemesi için yaratıldığı iddia ediliyordu. Bu iddianın temeli, yukarıdaki su-boya deneyinin neticesine benziyordu. Araştırmaya göre, "ikonik" desenlerin deri üstündeki vazifesi, radyometrenin çalışma prensibine benziyordu.

Ayrıca siyah ve beyaz kısımlarda oluşan sıcaklık farkı, radyometrede olduğu gibi, yoğunluk farkı da oluşturmaktadır. Sıcak hava yükselir, soğuk hava alçalır. Soğuk ve sıcak havanın yoğunluk farkından dolayı yer değiştirmeleri neticesinde oluşan küçük hava girdapları, zebranın derisini serinletmeye yaramaktadır. Zebraların vücutlarında oluşan bu küçük esintilere "serinletici girdap" teorisi adı verilmiş. Araştırmacılar, bol çizgili zebraların deri sıcaklığının, aynı bölgede yaşayan çizgisiz hayvanlara kıyasla üç derece daha düşük olduğuna dâir deliller olduğunu söylemektedir.

Bilim insanları, Afrika’da yaşayan diğer memelilerin değil de, niçin sadece zebraların "bu hava esintilerine" ihtiyaç duyduğunu araştırmıştır. Neticede; ancak küllî bir ilim ve kudretle ortaya konulabilecek bu mimarî dizaynın, sindirim sistemiyle alâkalı olduğu anlaşılmış.

61834_2.jpg


Ancak bu hususu anlayabilmek için, önce otçul memelilerin umumî yaratılışlarına bakmak gerekir. Otun sindirimi zor olduğundan ilmi ve kudreti sonsuz Yaratıcı, bir kısım ot yiyen memeli hayvanlara, sindirimlerinin kolaylaşması için geviş getirme özelliği ihsan etmiştir. İnek, manda, sığır, koyun, keçi, deve, geyik, antilop ve bizon gibi geviş getiren memelilerin mideleri dört bölmelidir (işkembe, börkenek, kırkbayır ve şirden). Bu hayvanlar yırtıcıların saldırma ihtimaline binaen her ân tetiktedirler; hızlı otlanırlar ve yediklerini fazla çiğnemeden yutarlar. Daha sonra korunaklı bir yerde, sindirmeden hızlıca yuttukları otları midelerinden tekrar ağızlarına geri kusarak yavaş yavaş çiğneyerek ezerler. Bu duruma geviş getirme denir.

Zebra, at ve eşek gibi memelilerin sindirim sistemi ise, diğer otçul memelilerden farklı yaratılmıştır. Bu hayvanların mideleri tek bölmelidir, bu yüzden geviş getirmezler. Zebranın sahip olduğu tek midenin hacmi diğer memelilerin mideleri ile karşılaştırıldığında, vücutlarına nispetle oldukça küçüktür. Bu sebeple geviş getiren sığır ve koyunlar gibi otu depolayamaz. Tabiî ortamlarında, kısa aralıklarla, azar azar; fakat sürekli gıda alacak şekilde yaratılmışlardır. Bununla beraber, yaratılışta hiçbir canlıya adaletsizlik yapılmadığından, bize göre dezavantaj veya eksiklik gibi görünen bir husus, hayvana verilen başka bir özellikle avantaja dönüştürülmüştür.

61834_3.jpg


Zebraların midelerinin dört bölmeden oluşmamasına karşılık, ince bağırsakları diğer memelilere nazaran çok uzundur. Bu hayvanların ince bağırsaklarının toplam uzunluğu 30 metreyi geçebilmektedir. Bu yüzden, ince bağırsak, karın boşluklarına çok keskin dönüşler ve âni daralmalarla ancak sığmaktadır. Bu ise, ağızda ve midede yeterince sindirilmemiş gıdaların, bu kıvrılma ve daralma noktalarında sıkışıp, sindirim problemlerine sebep olabilme riskini doğurmaktadır. Zebralar, midelerinin özel yapısı sebebiyle geviş getirenler gibi geriye kusup rahatlayamayacaklarından, azar azar devamlı yeme ihtiyaçları sebebiyle güneş altında daha fazla kalmak durumundadır. İşte bu dezavantajı avantaja dönüştürmek ve kudretini farklı bir güzellik olarak göstermek isteyen Kudreti Sonsuz, zebralara ihsan ettiği çizgili elbisenin vesile olduğu esintiler ile zebraları yakıcı güneşin tesirinden korumaktadır.

Kaliforniya Üniversitesi’nin zebralara dâir araştırmasının neticeleri bunları söylüyor. İleride kim bilir daha ne gibi hikmetler ortaya çıkacaktır. Görüldüğü üzere, tabiatta hiçbir çizgi ve desen boşuna değil. Çünkü Allah (celle celâluhu) mânâsız ve boş işlerden münezzehtir.
 
Üst Alt