Kul hakkı namazı...
Sevgili dostlar, sosyal medyada çok sinsi operasyonlar yürütülmekte, dinimizde olmayan bir takım bidatler dinde varmış gibi allayıp pullayıp sunulmakta, ve genç beyinlerde tahribat yaparak dinden soğutmak amaçlanmaktadır.
Hususen uyanık ve dikkatli olmalıyız, yüce mevlam her türlü fitneden ümmeti muhammedi korusun, kollasın, yar ve yardımcısı olsun inşallah...
İslam dininde ibadetler, Allah ve Resûlü tarafından belirlenmiştir. Ne Kur’an’da ne de Sünnet’te “kul hakkı namazı” diye bir namazdan söz edilmiştir. Kişinin kul hakkından kurtulmasının yolu, hak sahibine hakkını vermesi ve onunla helalleşmesidir. Yaptığı zulüm için de Allah’a tevbe etmelidir. Tevbe etmeden önce iki rekât namaz kılınması menduptur. Kul hakkı konusunda Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kimin üzerinde birinin namusu ya da malıyla ilgili bir zulüm varsa, altın ve gümüşün bulunmadığı kıyamet gününden önce onunla helalleşsin. Aksi takdirde kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevabından alınır, hak sahibine verilir. İyilikleri yoksa zulüm yaptığı kardeşinin günahından alınır, onun üzerine yükletilir.” (Buhârî, Mezâlim, 10).
Sevgili dostlar, sosyal medyada çok sinsi operasyonlar yürütülmekte, dinimizde olmayan bir takım bidatler dinde varmış gibi allayıp pullayıp sunulmakta, ve genç beyinlerde tahribat yaparak dinden soğutmak amaçlanmaktadır.
Hususen uyanık ve dikkatli olmalıyız, yüce mevlam her türlü fitneden ümmeti muhammedi korusun, kollasın, yar ve yardımcısı olsun inşallah...
İslam dininde ibadetler, Allah ve Resûlü tarafından belirlenmiştir. Ne Kur’an’da ne de Sünnet’te “kul hakkı namazı” diye bir namazdan söz edilmiştir. Kişinin kul hakkından kurtulmasının yolu, hak sahibine hakkını vermesi ve onunla helalleşmesidir. Yaptığı zulüm için de Allah’a tevbe etmelidir. Tevbe etmeden önce iki rekât namaz kılınması menduptur. Kul hakkı konusunda Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kimin üzerinde birinin namusu ya da malıyla ilgili bir zulüm varsa, altın ve gümüşün bulunmadığı kıyamet gününden önce onunla helalleşsin. Aksi takdirde kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevabından alınır, hak sahibine verilir. İyilikleri yoksa zulüm yaptığı kardeşinin günahından alınır, onun üzerine yükletilir.” (Buhârî, Mezâlim, 10).