Allah Cömerttir, Cömert kullarını Sever | Define işaretleri ve anlamları

Allah Cömerttir, Cömert kullarını Sever

El-Ensari

Kullanıcı
Katılım
27 Mart 2021
Mesajlar
828
Beğeni
2,312
Puanları
93
Kim Daha Cömert

Hz. Ali'nin ağabeyi Cafer b. Ebu Talib'in oğlu Abdullah, sıcak bir günde, bir kabilenin hurmalığına inmişti. Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta çalışan köleye, yemek vakti üç parça ekmek geldiğini gördü.
Adam ekmeklerden birini ağzına götürmek üzereydi ki, birden önünde açlığı her halinden belli bir köpek belirdi.
Köle elindeki ekmeği köpeğin önüne attı. Köpek ekmeği derhal yedi. Köle ekmeğin ikinci parçasını da attı. Köpek bunu da bir kerede sildi süpürdü.
Köle bunun üzerine üçüncü parçayı da köpeğe verdi. Kalkıp, yeniden işine dönmek üzereydi ki, olup biteni uzaktan seyreden Abdullah, yaklaşıp sordu:
– Ey köle, bugünkü yiyeceğin ne kadardı? Köle sıkılarak cevap verdi:
– İşte bu üç parça ekmek...
– O halde neden kendine hiç ayırmadın?
– Baktım ki, hayvan çok aç. O halde bırakmak istemedim.
– Peki, sen ne yiyeceksin şimdi?
– Oruç tutacağım.
Bunun üzerine, Abdullah b. Cafer, köleden sahibini, evinin nerede olduğunu sordu. Sonra da gidip adamdan bu hurmalığı içindeki köleyle birlikte satın aldı. Sonra döndü, köleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını söyledi ve ekledi:
– Seni azad ediyorum. Bu hurmalığı da sana hediye ediyorum.
Cömertliğiyle meşhur Abdullah b. Cafer, kendisinden daha cömert birini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, bu olayı anlatır ve:
– Ama o köpeğe topu topu üç parça ekmek vermiş; sense ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin, dediklerinde, şu karşılığı verirdi:
– Ama o elindeki her şeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını...
Sözün Özü: Cömertlik miktarla değil, o miktarın bütçemizde tuttuğu nispetle ölçülür, ölçülmelidir.
Ancak insanların her şeyin fiyatını bildiği, fakat hiçbir şeyin değerini bilmediği günümüzde bu gerçekliği onlara nasıl anlatmalı?
 

Abdullah313

Kullanıcı
Katılım
18 Mart 2016
Mesajlar
533
Beğeni
1,329
Puanları
93
Yaş
54
Ömer İbnü’l-Hattab (r.a) anlatıyor:
“Bir gün Rasûlullah (s.a.v.) bize, elimizde olanlardan tasadduk etmemizi emretti. Bu da yanımda mal bulunduğu bir güne rastladı. Kendi kendime dedim ki:
“Bari bugün Ebû Bekir’i geçeyim.” Ve elimde verilebilecek ne varsa yarısını tasadduk ettim. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) sordu:
- Evine ne bıraktın?
- Elimdekinin yarısını, dedim. Ebû Bekir’e:
- Sen evine ne bıraktın? diye sorunca Ebû Bekir:
- Allah’ı ve Rasûlünü bıraktım, diye cevâb verdi.
Ben de kendi kendime: “Bundan sonra hiç bir işte seninle yarışmam yâ Ebâ Bekir” dedim...
Cömertliğin en zirve noktasına İSAR denir. Yani, kendi ihtiyacı varken başkasını tercih etmektir ki sahabe kiram efendilerimiziin (رضي الله عنهم)
ortak özelliğidir.
Allah'ım biraz olsun onlara benzemeyi fazlınla ihsan eyle...
 

El-Ensari

Kullanıcı
Katılım
27 Mart 2021
Mesajlar
828
Beğeni
2,312
Puanları
93
Ömer İbnü’l-Hattab (r.a) anlatıyor:
“Bir gün Rasûlullah (s.a.v.) bize, elimizde olanlardan tasadduk etmemizi emretti. Bu da yanımda mal bulunduğu bir güne rastladı. Kendi kendime dedim ki:
“Bari bugün Ebû Bekir’i geçeyim.” Ve elimde verilebilecek ne varsa yarısını tasadduk ettim. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) sordu:
- Evine ne bıraktın?
- Elimdekinin yarısını, dedim. Ebû Bekir’e:
- Sen evine ne bıraktın? diye sorunca Ebû Bekir:
- Allah’ı ve Rasûlünü bıraktım, diye cevâb verdi.
Ben de kendi kendime: “Bundan sonra hiç bir işte seninle yarışmam yâ Ebâ Bekir” dedim...
Cömertliğin en zirve noktasına İSAR denir. Yani, kendi ihtiyacı varken başkasını tercih etmektir ki sahabe kiram efendilerimiziin (رضي الله عنهم)
ortak özelliğidir.
Allah'ım biraz olsun onlara benzemeyi fazlınla ihsan eyle...
Amin inşaallah, Allah razı olsun kardeşim
 
Üst