Dönemleri tutuyorsa ve ayni uygarlık veya egemenliği altında ki yerler ise uygulaması aşağıda ;
-Nebbaşlara "lanetli" ceza
Antalya'nın Kumluca ilçesindeki Rhodiapolis Antik Kenti'nde yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan mezar yazıtlarında, 2 bin 300 yıl önce mezar soyguncularıyla (Nebbaş) mücadele etmek için para cezası uygulandığı, bununla da kalmayıp, soyguncuların lanetlenmesinin istendiği ortaya çıktı. Rhodiapolis Antik Kenti Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsa Kızgut, bu yılki kazı çalışmalarının bir bölümünü, 2 bin 300 yıllık antik kenti üç taraftan çevreleyen mezarlıkta yürüttüklerini anlattı. Kızgut, antik dönem ve öncesinde tahrip edilen mezarlardan 7'sini gün yüzüne çıkardıklarını, mezarlardan bazılarının iki ve üç katlı olduğunu aktardı. Bu mezarların bilim dünyasına mezar tipi ve yapısı bakımından ışık tutacak yeni veriler ortaya koyduğunu belirten Kızgut, ''Üstü kemerli bir çatı ile kapatılan bu mezarların önünün açık olduğunu tespit ettik. Bunun da Pisidia bölgesinin Likya bölgesine olan kültürel etkisinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Kültürel etki sınır komşuluğunun yanı sıra, insanların göçlerinden de kaynaklandığından, bu mezar tipleri bölgedeki sosyal hareketin boyutu hakkında bizlere ön bilgi vermektedir'' dedi. Mezarlar içinde tahribattan kurtulmuş bazı yazıtlar da bulduklarını, bu yazıtlarda, mezar soyguncularına yönelik ceza ve lanetlemeden bahsedildiğini anlatan Kızgut, şöyle konuştu: ''Mezar sahibi, mezara kendisinin, ailesinin, çocuklarının ve hatta bazen azatlı kölelerin de gömülmesi için izin veriyor. Ancak bu mezarın başkaları tarafından tahrip edilmemesi, kullanılmaması için de vasiyet niteliğinde yazıt bırakıyor. Bu yazıtta mezara zarar veren, izinsiz gömü yapan kişilerin kent yönetimine veya işaret edilen tapınağa belli bir miktarda para cezası ödemesini istiyor. Yazıtlarda ayrıca mezarlara zarar verenleri ihbar eden kişiye de öngörülen ceza miktarının belirtilen oranı kadar mükafat verilmesi isteniyor.'' Yazıtlarda mezara zarar veren kişilerin, kentte yaşayanlar tarafından ''lanetlenmesinin'' istendiğini de vurgulayan Kızgut, ''Bulduğumuz bir mezar taşı yazıtında, mezara zarar veren kişinin 500 dinar kent yönetimine veya Athena tapınağına para cezası ödemesi istenirken, ihbarda bulunan kişiye de üçte birinin verileceği belirtiliyor. Böylece antik dönemde mezarları korumak adına hem ihbarcılık gibi ilginç bir uygulama olduğunu hem de kent ya da tapınak yönetimlerinin bu cezalardan büyük paylar elde ettiklerini düşünüyoruz'' dedi. Antik kentin üç tarafının mezarlıklarla çevrili olduğunu da anlatan Kızgut, kent yönetiminin bu nedenle büyük miktarlarda gelir etmiş olabileceğini vurguladı. Kızgut, mezarlık bölgesindeki kazı çalışmalarını tamamlandıktan sonra halkın ziyaretine açacaklarını sözlerine ekledi.
alıntıdır
-Nebbaşlara "lanetli" ceza
Antalya'nın Kumluca ilçesindeki Rhodiapolis Antik Kenti'nde yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan mezar yazıtlarında, 2 bin 300 yıl önce mezar soyguncularıyla (Nebbaş) mücadele etmek için para cezası uygulandığı, bununla da kalmayıp, soyguncuların lanetlenmesinin istendiği ortaya çıktı. Rhodiapolis Antik Kenti Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsa Kızgut, bu yılki kazı çalışmalarının bir bölümünü, 2 bin 300 yıllık antik kenti üç taraftan çevreleyen mezarlıkta yürüttüklerini anlattı. Kızgut, antik dönem ve öncesinde tahrip edilen mezarlardan 7'sini gün yüzüne çıkardıklarını, mezarlardan bazılarının iki ve üç katlı olduğunu aktardı. Bu mezarların bilim dünyasına mezar tipi ve yapısı bakımından ışık tutacak yeni veriler ortaya koyduğunu belirten Kızgut, ''Üstü kemerli bir çatı ile kapatılan bu mezarların önünün açık olduğunu tespit ettik. Bunun da Pisidia bölgesinin Likya bölgesine olan kültürel etkisinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Kültürel etki sınır komşuluğunun yanı sıra, insanların göçlerinden de kaynaklandığından, bu mezar tipleri bölgedeki sosyal hareketin boyutu hakkında bizlere ön bilgi vermektedir'' dedi. Mezarlar içinde tahribattan kurtulmuş bazı yazıtlar da bulduklarını, bu yazıtlarda, mezar soyguncularına yönelik ceza ve lanetlemeden bahsedildiğini anlatan Kızgut, şöyle konuştu: ''Mezar sahibi, mezara kendisinin, ailesinin, çocuklarının ve hatta bazen azatlı kölelerin de gömülmesi için izin veriyor. Ancak bu mezarın başkaları tarafından tahrip edilmemesi, kullanılmaması için de vasiyet niteliğinde yazıt bırakıyor. Bu yazıtta mezara zarar veren, izinsiz gömü yapan kişilerin kent yönetimine veya işaret edilen tapınağa belli bir miktarda para cezası ödemesini istiyor. Yazıtlarda ayrıca mezarlara zarar verenleri ihbar eden kişiye de öngörülen ceza miktarının belirtilen oranı kadar mükafat verilmesi isteniyor.'' Yazıtlarda mezara zarar veren kişilerin, kentte yaşayanlar tarafından ''lanetlenmesinin'' istendiğini de vurgulayan Kızgut, ''Bulduğumuz bir mezar taşı yazıtında, mezara zarar veren kişinin 500 dinar kent yönetimine veya Athena tapınağına para cezası ödemesi istenirken, ihbarda bulunan kişiye de üçte birinin verileceği belirtiliyor. Böylece antik dönemde mezarları korumak adına hem ihbarcılık gibi ilginç bir uygulama olduğunu hem de kent ya da tapınak yönetimlerinin bu cezalardan büyük paylar elde ettiklerini düşünüyoruz'' dedi. Antik kentin üç tarafının mezarlıklarla çevrili olduğunu da anlatan Kızgut, kent yönetiminin bu nedenle büyük miktarlarda gelir etmiş olabileceğini vurguladı. Kızgut, mezarlık bölgesindeki kazı çalışmalarını tamamlandıktan sonra halkın ziyaretine açacaklarını sözlerine ekledi.
alıntıdır