Bize ne oldu...

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,769
Beğeni
22,155
Puanları
113
Konum
Erzincan
Sabah markette alışveriş yaparken portakal almaya gittiğimde biri 1.99 TL, diğeri 3.99 TL olan iki farklı cins portakal gördüm. Biraz daha kaliteli olduğu için 3.99 olana gittim. Yanımda benimle birlikte aynı portakaldan alan bir adam daha vardı.

Ben bir şey demeden "İçine ettiler memleketin" diye laf attı, cevap vermedim.

"Tarımı bitirdiler, şu fiyatlara bak." dedi, yine cevap vermedim.

"Marketler de ""Argo Küfür"", belediye satış yapmaya başlayınca hemen fiyatları düşürdüler" dedi, tebessüm ettim sadece.

Sonra birlikte kasaya doğru ilerledik. Kasadaki hanım, portakalı tartarken 1.99'luk olandan mı yoksa 3.99'luk olandan mı aldığını sordu. Adam pahalı olandan almasına rağmen 1.99 olandan aldım dedi.

Belki yanlışlıkla söylemiştir diye bekledim ama düzeltmedi. Beyefendi yanlış hatırlıyor herhalde, 3.99 olandan aldı, dedim. Kıpkırmızı oldu.

Aldığı alacağı 2 kilo portakalda yapacağı sahtekarlıkla edeceği en fazla 4 lirayı kâr saydı zavallı. Belki de ne zorluklarla kazandığı paraya, kim bilir kaç kere böyle ufak ufak haramlar kattı.

Daha sonra otobüse bindim, adamın biri akbil bastı, yetersiz bakiye ikazı verdi. Hiçbir şey demeden cüzdanından 5 lira çıkardı, şöföre verdi. O da hiçbir şey demeden para üstünü verdi. Şöförün kendi akbilini çıkarıp basmasını bekledim, yapmadı.

Belki unutmuştur diye 2-3 dakika sonra hatırlatmak için "Akbil basmadınız" dedim. Şaşkın şaşkın yüzüme bakıp:

“Niye?” dedi.

"Otobüs ücreti aldınız az önce" dedim,

"Eee?" dedi.

"Onun içinde belediyenin alması gereken pay da var" dedim,

"Akşama kadar direksiyon sallıyorum ben burda, bir de senle uğraşmayayım. Git işine" dedi.

Birkaç kuruşluk paraya, milyonlarca kişinin hakkına girme pahasına tamah etti zavallı. Akşama kadar İstanbul trafiğinde debelenerek kazandığı paraya, kim bilir kaç kere böyle ufak ufak haramlar kattı.

Hakka girmek illa maddi bir şeyi çalmakla olmuyor.

Metrodayım, yanımda ayakta duran hanımın hemen önündeki koltuk boşaldı. Kadın oturmak için yere koyduğu poşetleri alırken 2-3 metre ötedeki bir adam fırladı ve koltuğa oturdu. Kadıncağız elinde poşetle kalakaldı.

Dayanamayıp "Hanımefendi oturacaktı oraya" diye müdahale ettim.

-"E oturmadı" dedi.

-"Fırsat vermedinizki" deyince kadın uzatmamak için

-"Tamam oturmayacağım, mühim değil" dedi.

Belki de 10 dakika sonra kalkacağı koltuğa, sırf facebooktaki komik videoları daha rahat seyretmek için tamah etti zavallı.

Bu hadiseleri gördükçe sebze meyve fiyatlarını manipüle eden komisyoncuları, stokçuları; 5 katlık ruhsat alıp 8 kat bina yapan müteahhiti; binanın kolonları kesildiği halde avantasını aldığı için göz yuman belediye denetçisini garipsemiyorum.

Herkes kendi imkânınca bir şeylere tamah ediyor. Herkes imkânı elverdiğince zavallı…

Tepeden tırnağa her kademede, dünyalık şeylere tamah eden bir yozlaşma var. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyevi menfaat odaklı bir anlayış hakim.

Halbuki öleceğiz be abi. Belki 1 dakika sonra belki de en fazla 40 sene sonra bu dünyada olmayacağız ve insanı bu dünyada da, ahirette de zavallı konumuna düşüren şeylerin hiçbirini yanımızda götüremeyeceğiz.

Bazen herkesin şikâyet ettiği meselelere, büyük büyük çözüm teklifleri, acil faaliyet planları yapıldığını görüyorum. Bazısı çok mantıklı geliyor. Ama ölümü unuttuktan sonra hepsi pansuman nispetinde. Çünkü hiç ölmeyecek gibi dünyalık şeylere tamah eden toplum, en mükemmel düzenlemeler yapılsa dahi bir açık bulur. Yani “Haramı helâlleştirdim diyerek helâl olmaz”.

“TUZ KOKARSA“ kokuşmaya mani olmak zor.

Bu kontroldeki insanlar işsiz mi? Açıkta mı kalmış? Maaşı olan ama AHLAKSIZ ŞEREF Fukarası BİR MAHLUK.

Bir firmada üst düzey yetkili olarak çalıştım.

Mesai başlarken giriş saati yazıyorlar ve işe başlamak için hazırlanmaya çıkıyorlar ve 30-40 dakika sonra işinin başına geçiyorlar.

Mesai bitimine bir saat kala 30-40 dakika önce işinin başından ayrılıyor ve çıkış için giyinmeye gidiyor. İşini terk ediyor, tam çıkacağı saati çıkış saati olarak yazıyor. Günlük 1-1,5 saat çalışmıyor, ara kaçamakları saymıyorum.

1 saat, 1,5 saat x 26 gün = 26 saat 3 gün 2 saat, 39 saat olursa 5 gün sadece giriş çıkış saatlerine uymadığı için çalışmayanlar var.

Haram nedir? Biliyor musunuz?

1.000 LT lik suya karıştırdığınız 5 damla idrardır. Bu su içilir mi? İçilmezzz diyorsunuz. Abdest alınır mı? Alınmaz diyorsunuz. İçilir öldürmez iştahla olmaz. Ama abdest alınmaz.

İşte bütün kazançlarımıza 5'er damla idrar karıştırarak yaşamaya devam ediyoruz.

Biraz DÜŞÜNELİM derim… ….
 

TRUVA

Admin
Katılım
22 Haziran 2012
Mesajlar
4,060
Beğeni
8,148
Puanları
113
Usdat güzel bir paylaşım olmuş. Lâkin bize ne oldu diye başlık atmışsınız. Biz müslüman bir ülkeyiz diyoruz ya müslümanlık nedir onu irdelemek lazım. Biz müslümanlığı nasıl yorumluyoruz yada ne kadar müslümanız. Kısacası bize ne oldu. Derseniz agir olabilir ama gerçek bu Bir tek domuz eti yemeyip her şeyi yiyoruz. Kısacası böyle olduk. Allah sonumuzu hayır etsin.
 

A21MEDLi

Admin
Katılım
11 Eylül 2011
Mesajlar
4,025
Beğeni
9,205
Puanları
113
böyle bir otobüs meselesi vardı okumuştum aklımda kaldığı kadarıyla anlatayım..
belediye otobüs şöförü almanya belediyesinde şöförlük yapıyor.yolcu parayı uzatıp şöföre veriyor şöför paranın üstünü 10 kuruşuna kadar yolcuya veriyor...
yolcu şöfüre nerelisin felan sorunca Müslümanım demiş. yolcu helal olsun Müslümanlık işte bu demiş,insanın hakkını kuruşuna kadar vermektir demiş......
şöför şaşırıyor ve Allah c.c. şükrediyor,Yarabbim eğer şeytana uyup O'' 10 kuruşu kadar vermeseydim 10 kuruş için senin Dinine ihanet yapacaktım demiş..

işte bize böyle Müslümanlık lazım...
 

Deli Fırat

USTA
Super Moderatör
Katılım
21 Temmuz 2017
Mesajlar
5,256
Beğeni
13,755
Puanları
113
Emeğine sağlık ne güzel demişin sabahtan akşama kadar çalış 50tl için sonra beş kuruş haram kat içine hadi düşün hem alın teri 50 TL giti hemde kul hakkına girdin vaah ki ne vaahhh
 
Üst