- Katılım
- 20 Ekim 2014
- Mesajlar
- 414
- Beğeni
- 1,684
- Puanları
- 93
S.A.
Hayırlı cumalar
"Canı sıkılan bir vatandaş kazımış hiçmi ağaç kazımadınız yahu "
Bu satırları okuyunca bir tebessüm kapladı yüzümü yıllar önce, bir arkeoloji öğrencisi bir yazı getirmişti. siz eski yazı biliyormuşsunuz. biz bu yazıyı bir kazı çalışmasında bulduk. yardımcı olurmusunuz dedi. İlk bakışta öyle bir albenisi varki sormayın...okudum ama gel de tercüme et öyle şeyler yazıyor ki, ben okurken yüzüm kızardı. önemli bir şey değil, dikkate alma kızım dedim. okuyabildinizmi? okuyamadınız mı? okudum. Eeee ne yazıyor. Hocana söyle beni arasın ben ona ne yazdığını söylerim. dedim. Sonradan işin aslını öğrendim. Muzhip birisi gözüne kestirdiği yeni öğrencilere hep bu şakayı yapıyormuş. Adam hiç üşenmemiş, yazıyı mermere kazıtmış....
Yine yaşlı bir amcamız bir kitap getirdi. Bu bana dedemden yadigar ama ne yazıyor okuyabilen birisine rast gelmedim dedi. Falanca kişiye git o sana okusun dedim. gittim. Ben bunu okumam demiş geri göndermiş. Ver bakalım ne imiş dedim. Peh peh.... o kişinin dediği gibi bende bunu okumam dedim. kızdı. desene bilmiyorum niye beni oyalıyorsun? bilmediğimden değil. Okunacak bir kitap değil. Sen dini bütün bir insana benziyorsun. Deden nasıl birisi idi?. O hoca idi. Herkese yardımcı oluyormuş. Birisi bir şey kaybetse yerini bile söylermiş Peki bunu nasıl yapıyormuş? Ya da istersen sende onun gibi olabilirsin bu kitap sayesinde dedim. Yaşlı adam. kafası karıştı. 5-10 dk. kendi haline bıraktım. Sonra evlat dedi ; ben bu kitabı çok kıymetli, dede yağdigarı diye gözüm gibi bakıyordum. iyi ki başka ellere geçmemiş. Ne yapalım dedi. Gereği ne ise o. ve yapıldı da.
Kaleme alınmış her yazı bir şeyler anlatır. kişi kapasitesi kadar ondan faydalanır. Bunu geçte olsa öğrendik. Amaaa çizilmiş bir şeklin, işlenmiş bir nakışın çok şeyler ifade ettiğini sizlerin sayesinde öğreniyorum. Öğretenlerden ALLAH razı olsun.(amin)
Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun
Hayırlı cumalar
"Canı sıkılan bir vatandaş kazımış hiçmi ağaç kazımadınız yahu "
Bu satırları okuyunca bir tebessüm kapladı yüzümü yıllar önce, bir arkeoloji öğrencisi bir yazı getirmişti. siz eski yazı biliyormuşsunuz. biz bu yazıyı bir kazı çalışmasında bulduk. yardımcı olurmusunuz dedi. İlk bakışta öyle bir albenisi varki sormayın...okudum ama gel de tercüme et öyle şeyler yazıyor ki, ben okurken yüzüm kızardı. önemli bir şey değil, dikkate alma kızım dedim. okuyabildinizmi? okuyamadınız mı? okudum. Eeee ne yazıyor. Hocana söyle beni arasın ben ona ne yazdığını söylerim. dedim. Sonradan işin aslını öğrendim. Muzhip birisi gözüne kestirdiği yeni öğrencilere hep bu şakayı yapıyormuş. Adam hiç üşenmemiş, yazıyı mermere kazıtmış....
Yine yaşlı bir amcamız bir kitap getirdi. Bu bana dedemden yadigar ama ne yazıyor okuyabilen birisine rast gelmedim dedi. Falanca kişiye git o sana okusun dedim. gittim. Ben bunu okumam demiş geri göndermiş. Ver bakalım ne imiş dedim. Peh peh.... o kişinin dediği gibi bende bunu okumam dedim. kızdı. desene bilmiyorum niye beni oyalıyorsun? bilmediğimden değil. Okunacak bir kitap değil. Sen dini bütün bir insana benziyorsun. Deden nasıl birisi idi?. O hoca idi. Herkese yardımcı oluyormuş. Birisi bir şey kaybetse yerini bile söylermiş Peki bunu nasıl yapıyormuş? Ya da istersen sende onun gibi olabilirsin bu kitap sayesinde dedim. Yaşlı adam. kafası karıştı. 5-10 dk. kendi haline bıraktım. Sonra evlat dedi ; ben bu kitabı çok kıymetli, dede yağdigarı diye gözüm gibi bakıyordum. iyi ki başka ellere geçmemiş. Ne yapalım dedi. Gereği ne ise o. ve yapıldı da.
Kaleme alınmış her yazı bir şeyler anlatır. kişi kapasitesi kadar ondan faydalanır. Bunu geçte olsa öğrendik. Amaaa çizilmiş bir şeklin, işlenmiş bir nakışın çok şeyler ifade ettiğini sizlerin sayesinde öğreniyorum. Öğretenlerden ALLAH razı olsun.(amin)
Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun