BUGÜN YENİ BİR SAYFA AÇALIM ..
Bugün, bu saat, bu saniye, bir kez daha niyetimizi tazeleyebilir, yeni bir sayfa açabiliriz. Şu an, daha bilinçli, daha samimi, daha düzgün ve çok daha dikkatli bir şekilde, maddi ve manevi olanaklarımızı kullanarak, gücümüz yettiğince zamanımızı en hayırlı şekilde geçirmeye yeniden niyet edebiliriz. Allaha kulluğumuzu çok daha büyük bir coşkuyla yerine getirip, fırsatları çok daha iyi değerlendirebiliriz. Birbirimizle nefsani yarış yerine, Allahın hoşnutluğunu kazanmak için hayırlarda yarışabiliriz. Bugün çok güzel ve hayırlı işler yaptım, bu kadarı yeterli ya da etrafımdaki insanlara göre ben çok daha fazla gayret içindeyim, birçok kişiye oranla ben çok daha iyiyim diye düşünmeden, yeni bir adım daha atabiliriz.
İnsanları Rabbi Katında değerli kılan özellik imanları, yalnızca Allahın rızasını amaçlayarak yaptıkları salih ameller ve kalplerindeki niyetleridir. Allah Katındaki asıl üstünlük ölçüsü Kuranda Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13) ayetiyle bildirilir.
Samimi insan hiçbir dünyevi çıkar beklentisi olmaksızın, yalnızca Allah emrettiği için salih amellerde bulunur. Katıksızca Allahın hoşnutluğunu amaçlar, yaptığı işlerde, söylediği sözlerde, ibadetlerinde ve günlük yaşamında gönülden Allaha yönelir. Bu samimiyeti kişinin imanını arttırır ve onun takva sahibi bir kul olmasına vesile olur:
Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allaha sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar müminlerle beraberdirler. Allah müminlere büyük bir ecir verecektir. (Nisa Suresi, 146)
İnsan işittim, iman ettim dediği anda, zaten yaşamını göçecek yarın kenarına değil, Allahın hoşnutluğu temeli üzerine inşa etmiş, Kuranı yaşamaya karar vermiştir. O andan itibaren, adımını Allah için atar, Rabbine teslimiyetin huzur ve coşkusunu içi titreyerek hisseder. Ancak imanını hiçbir zaman için yeterli görmez. Bebek gibidir iman, gelişmek için bakım ister. İnsanın da, yaşamının son anına dek, imanını daha da geliştirme, derinleştirme olanağı vardır. Bu nedenle insan her gün, her saat, her an, bir kez daha yeniden niyet etmeli, imanını tazelemeli, yaşamını insanların değil, Allahın en hoşnut olacağı davranışlarda bulunarak geçirmeye karar vermelidir.
Bugün, bu saat, bu saniye, bir kez daha niyetimizi tazeleyebilir, yeni bir sayfa açabiliriz. Şu an, daha bilinçli, daha samimi, daha düzgün ve çok daha dikkatli bir şekilde, maddi ve manevi olanaklarımızı kullanarak, gücümüz yettiğince zamanımızı en hayırlı şekilde geçirmeye yeniden niyet edebiliriz. Allaha kulluğumuzu çok daha büyük bir coşkuyla yerine getirip, fırsatları çok daha iyi değerlendirebiliriz. Birbirimizle nefsani yarış yerine, Allahın hoşnutluğunu kazanmak için hayırlarda yarışabiliriz. Bugün çok güzel ve hayırlı işler yaptım, bu kadarı yeterli ya da etrafımdaki insanlara göre ben çok daha fazla gayret içindeyim, birçok kişiye oranla ben çok daha iyiyim diye düşünmeden, yeni bir adım daha atabiliriz.
İnsanları Rabbi Katında değerli kılan özellik imanları, yalnızca Allahın rızasını amaçlayarak yaptıkları salih ameller ve kalplerindeki niyetleridir. Allah Katındaki asıl üstünlük ölçüsü Kuranda Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13) ayetiyle bildirilir.
Samimi insan hiçbir dünyevi çıkar beklentisi olmaksızın, yalnızca Allah emrettiği için salih amellerde bulunur. Katıksızca Allahın hoşnutluğunu amaçlar, yaptığı işlerde, söylediği sözlerde, ibadetlerinde ve günlük yaşamında gönülden Allaha yönelir. Bu samimiyeti kişinin imanını arttırır ve onun takva sahibi bir kul olmasına vesile olur:
Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allaha sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar müminlerle beraberdirler. Allah müminlere büyük bir ecir verecektir. (Nisa Suresi, 146)
İnsan işittim, iman ettim dediği anda, zaten yaşamını göçecek yarın kenarına değil, Allahın hoşnutluğu temeli üzerine inşa etmiş, Kuranı yaşamaya karar vermiştir. O andan itibaren, adımını Allah için atar, Rabbine teslimiyetin huzur ve coşkusunu içi titreyerek hisseder. Ancak imanını hiçbir zaman için yeterli görmez. Bebek gibidir iman, gelişmek için bakım ister. İnsanın da, yaşamının son anına dek, imanını daha da geliştirme, derinleştirme olanağı vardır. Bu nedenle insan her gün, her saat, her an, bir kez daha yeniden niyet etmeli, imanını tazelemeli, yaşamını insanların değil, Allahın en hoşnut olacağı davranışlarda bulunarak geçirmeye karar vermelidir.