Ben soru sormasaydım, bu kadar güzel cevaplar gelmeyecekti,
şimdi boşluk olayının kapsamı daha da genişledi, muallakta kalan hususları da bitmek üzere.
Aslında işin özü şu: Arazide biz çubuk çalışması yapmıyoruz, birşeyler bulmaya gidiyoruz.
Hepimiz askerlik yaptık. Askerlikte tatbikatlar yapılır.
Biz bir şeyler okuyoruz, duyuyoruz hemen arazide tespitte kullanıyoruz.
(Her duyduğumuz okuduğumuz arazide test ve teyit edilmeden kabul edilmemelidir. İster ben yazayım, isterse başkası)
Bu usul ve yöntem bizi geliştirmiyor, geliştirmediği gibi aklımızı karıştırıyor.
O kadar bilgi yazan var ki bu husus da. Araziye çıkmamış, tatbikat yapmamış, test sahası bile kuramamış kişiler.
Yahu birde Prof edasında yazıyorlar ki, ayağa kalkıp ceketimizi iliklemek zorunda hissediyoruz kendimizi.
İnsanın bilmediği bir şeyi söylemesi YALANDIR. İş, ben başkasının yalancısıyım moduna geçmiş.
Tatbikat yapacağız, yapmalıyız.
Açılan yerleri bulup bunlar üzerinde çalışmalar yapmalıyız.
Bir kuyu var, çıkart çubuklarını, derinlik al.
Sonra ipin ucuna birşey bağla kuyuya sal.
Aldığın derinlik tuttu mu?
Mağaranın üstüne çık. Çubukla şeklini çıkart, ölçülerini yaz.
Sonra derinlik al. Aldığın derinlik doğru mu kontrol et.
Fazla örneğe gerek yok, bir misal arife yeter.
Böyle yapılmadığı sürece kimse çubukta ustalaşamaz.
HERKESE EMEĞİNİN KARŞILIĞI VARDIR.