Cevap: dede mezarı
höyük ve tumulüs arasındaki farkı bir irdelesek................
öyük, çoğu zaman yığma tepe şeklindeki mezar (
) anlamında da kullanılır.
Hüyük, Öyük veya
Üyük şeklinde de söylenir. Çok eski bir yerleşme yerinin zamanla toprakla örtülüp tepe biçimine gelmiş halidir. Höyükler genelde üst üste gelmiş çok evreli yerleşim yeri birikimleridir. 1-40 metre yükseklikte ve 1000-1500 metre genişlikte olurlar. Uygarlıkların araştırılmasında önemli referanslardır.Höyükler, günümüze göre en yakını en üstte olmak üzere eskiye doğru uzanan bir katmanlaşma gösterirler. Taşlardan sembolize edilmiş biçimine Moğollar
(Öbö, Övö, Ovoğ), Kazaklar ise Oba derler. İçerisinde genellikle Hakan (İmparator) Tigin (Prens) gibi kişilerin mezarları ve değerli eşyaları bulunur. Höyükler tahtalarla, bazen de taşlarla çevrili mezar odalarının üstüne bir metre ile yetmiş metre arasında toprak yığılmasıyla oluşturulur. Ayrıca bugün Çin sınırları içerisinde yer alan Uygur Özerk Devleti topraklarında Türk yapımı devasa üçgen yapılar (piramitler) keşfedilmiştir ve bunların Mısır ve aztek piramitleriyle büyüklük ve nitelik itibariyle yarışacak seviyede olduğu söylenmektedir. Höyük İyesi, höyüğün koruyucu ruhu demektir. Höyükleri soyanların, açıp içine girenlerin başlarına felaketler geldiği anlatılır. Bu durum Ata ruhlarına saygı inancı ve Ata mağaraları anlayışıyla da bağlantılıdır. Höyüklerin Kurgan olarak adlandırıldığı da olur. Piramitin içinde bir mumya, üzerinde kurt başları ve ayyıldız sembolleri ve ayrıca Oğuz Kağan'ın temsili süreti bulunmaktadır. Bunlar aslında antik höyüklerdir. Batıda Beyaz Piramit olarak da adlanırılmaktadır. Farklı uygarlıklarda kral mezarlarının yığma toprak içerisinde oluşturulmasına sıklıkla rastlanmaktadır.
Kelime, Türkçe "Hüy/Üy/Öy/Uy" kökünden türemiştir ve tepe, ev gibi anlamları içerir.
Orta
höyüklerinde
,
ve
yerleşmelerinin üzerinde,
,
,
ve
yerleşimleri görülebilir. Hatta modern yerleşimlerin bir kısmı da höyükler üzerinde kuruludur. Anadolu'da bilinen en büyük höyük Aksaray ili sınırları içinde Yeşilova beldesinde yer alan Acemhöyük'tür. Anadolu’da yaklaşık 20.000 höyük bulunduğu tahmin edilmektedir.
Tümülüs (tr:
veya Kurgan)
bir sözcük olup (çoğulu tümüli), bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklere verilen addır. Höyük ve kurgan (Orta Asya'da) da denilen tümülüs yapma geleneğine sahip ulusların sayısı fazla değildir. Bunlara en çok
'da,
'da,
'da,
'da ve
'da rastlanır.
'ın mezarları bu şekildedir. Trakya'nın en görsel anıtları tümülüslerdir. Trakya'nın tek düze doğal yapısını süsleyen ve ona bir hareketlilik getiren tümülüslerin tam bir envanteri çıkartılmamıştır. Genel olarak mezarın üzerine yapılan her türlü yükselti tümülüs olarak adlandırılsa da, yapıldıkları döneme, tepenin ve mezar odasının biçimine, niteliğine, ölünün gömülüş şekline göre mezar tepelerinin değişen geniş bir çeşitlenmesi vardır.
Mezarın yerini bir tepe ile belirleme geleneğinin bilinen ilk örnekleri Avrasya steplerinde, MÖ 4. binyılın başlarına aittir; kurgan olarak da adlandırılan bu mezar tepelerinin altında, ölü basit bir çukur ya da ahşap bir odaya yerleştirilmiştir. Bu geleneğin, steplerden gelen etki ile, Trakya'ya ilk olarak MÖ 3. binyıl içinde girdiği bilinmektedir. Trakya'nın Tunç çağ mezar tepeleri, daha sonraki dönemlerin tümülüslerine göre daha basık ve yayvan, çoğu kez de 2-3 m yüksekliğindeki tepeciklerdir; ancak Bulgaristan' da ender olarak yüksekliği 7 metreyi bulanlar da vardır. Tepelerin dolgu*larının toprak değil taş oluşturduğundan, bunlan "
" olarak tanımlamaktayız. Bu tür mezar tepelerinde ölü, tepenin altındaki bir çukura, ve çoğu kez uzun olarak yatırılarak gömülmüştür. Tepenin değişik kesimlerinde münferit mezarlara da rastlanır. Taşlıtepeler tek olabilecekleri gibi, bazen tümülüs mezarlığı gibi, sayıları 30'u bulan topluluklar da oluşturabilir.
İlk
'dan itibaren mezar tepeleri daha sivri ve konik bir biçim almış, dolgularında taş ile birlikte killi toprak da kullanılmıştır. Demir Çağı'nın ilk kısmına tarihlenen mezar tepelerinde gene ayrı bir mezar odası yoktur; ölü toprağa açılmış ve ahşap ile kaplanmış bir odanın içine yatırılmıştır. Orta Demir Çağı'ndan itibaren mezar odası ya da taş lahidi olan gerçek tümülüsler görülmeye başlar. Bu tür tümülüsler için genellikle uzaktan görülebilen sırt ve yamaçlar tercih edilmiştir İkili ya da üçlü tümülüsler yaygın olmakla birlikte, tümülüs mezarlığı şeklinde sayıları dokuz ile otuzaltı arasında değişen gruplara da rastlanmaktadır. toplu tümülüs mezarlıklarının, daha eski bir kutsal alanın üzerinde yer aldığı görülmektedir.
'deki
'in tümülüsü ile
'ndaki tümülüs Anadolu’nun bilinen en büyük tümülüsleri arasında yer alır.
ait tümülüsler de olmakla birlikte tümülüs yapımı daha çok
'da önem kazanmıştır. Aynı bölgede 100 Lidya tümülüsüne rastlanmıştır. Anadolu'nun en büyük tümülüsü olan Alyattes’inkinde 16 tonluk taş bloklar kullanılmıştır. Şamanist Türk ve Moğol boylarında ayrıca, Dünya Dağı’nı temsilen, “oba” adı verilen, taş yığınlarından kurgan (yapay tepe) oluşturma geleneği çok yaygındır.