Definede sayıların gizemi | Sayfa 6 | Define işaretleri ve anlamları

Definede sayıların gizemi

BoZKurT

"R@m@z@n"
Forum Düzeni
Katılım
22 Mart 2012
Mesajlar
9,453
Beğeni
16,737
Puanları
113
Konum
İstanbul
sayılar ile ilgili birşeyler biliyordum fakat benden alındı. Demekki bana ne fayda verecek nede başkasına fayda sağlayacaktı. benden alındı derken, hafıza problemi yaşadım ve yaşıyorum maalesef tutamıyorum aklımda. aldığım notlar oldu maalesef onlarda duman oldu. mesela şöyle bir husus var, ağaçta çivi var ne yapıyoruz, baktığı yön diyoruz. tmm baktığı yöne nekadar gidecez ? çivinin boyuna bakacaz derler ! tamam baktık ve okadar adımladık peki ne kadar kazacaz derinlik ? buradada yerden yüksekliğine bakacaz derler. alın size tiyo :)

ve arkadaşlar madem sayılar üzerinde bir araştırma bir geliştirme yapıyoruz size bir bilgi vereyim. genelde gizlemeyi tercih ederler. ben vereyim. çünkü hesaplamayı unuttum. belki bilenler yazar bilmeyenler araştırır.

fibonacci sayı sistemi - sarmal ve altın oran bu ikisini define işi ile pekiştiren definede nokta atışı yapar. evet nokta... hee ben bunları öğrendim demekle gidip nokta nokta işlem yapmayın, bu sistemi öğrenirken gökyüzünü izlemeyi unutmayın izleyemediğiniz zamanlarda internetten falan araştırın işte.

gökyüzü neden önemli, yıldızlar güneş ve ay bunlarda sistemin parçaları, okuduğunuz sayı bugun kuzeybatıyı verirken, yıllar önce kuzeyi vermiş olabilir. dedim ya gerçekten unuttum. Allah şifa versin tüm ümmete.

not: defineci metresiz gezmez. ölçümlerinizi net yapmanız gerekir. metre (100cm) ile çarşı adımını (60-70 cm) kıyas yapmayıda unutmayın.
 

TRUVA

Admin
Katılım
22 Haziran 2012
Mesajlar
3,936
Beğeni
7,840
Puanları
113
Ustam tapınakçısı bir yandan, ermenisi bir yandan, eşkiyası bir yandan, rumu bulgarı bir yandan, eski medeniyetlerin kendi şifreleri bir yandan. Hangi biri tespit edilip te hepsi açılacak. Bir medeniyete ait olanı çözdünüz ama o kadar çok medeniyet yaşamış ki yurdumuzda, farklı 2 bölgede bile işaretlerin anlamı değişiyor. Büyükçe bir kısmı toprak altında kalır, bir kısmını o şifreleri bilenler alır, bir kısmı da tesadüfen bulunur gibime geliyor. Yapılar keşfedilebilir ama mağara yada mahzenlerin tespiti çok zor.
Tapınak şövalyeleri bizim deyimimizle eşkiya oluyor. Eşkiyanın diğer ismi ile tapınak şövalyeleri.
 

Necat.

Emektar
Forum Düzeni
Admin
Katılım
26 Mart 2018
Mesajlar
3,086
Beğeni
9,721
Puanları
113
Yaş
61
Konum
Ankara
Tapınak şövalyeleri bizim deyimimizle eşkiya oluyor. Eşkiyanın diğer ismi ile tapınak şövalyeleri.
Eşkiyadan benim kastettiğim yol kesip soygun yapan yerel çeteler ustam. Merkezi idarenin yetersizliği bunlara büyük bir hareket olanağı vermiş. Alttaki akademik açıklamada olanları kastediyorum.

"Eldeki veriler, Osmanlı Devleti’nde eşkıyalığın milliyetinin ve dininin olmadığını; Türk, Çerkes, Kürt, Arap gibi Müslüman eşkıyaların yanı sıra Rum, Ermeni ve Sırp gibi Hıristiyan eşkıyaların da yoğun bir faaliyet içerisinde olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra birbirinden farklı soysal grupların eşkıyalık faaliyetlerine giriştikleri görülmektedir. İnsanlığın tarihi kadar eski olan eşkıyalık faaliyetleri, Osmanlı Devleti’nin her döneminde görülmekle birlikte 16. yüzyılın sonlarından itibaren yoğunluk kazanmıştı. Celali isyanları ismi verilen ve sosyo-ekonomik açıdan önemli derecede zarara yol açan bu büyük eşkıyalık faaliyetleri, 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar azalarak devam etmişti. Aynı zamanda 18. yüzyılda itibaren mütesellim, voyvoda ve ayanların sık sık şekilde isyan ederek eşkıyalık faaliyetinde bulundukları görülmekteydi. Bu grupların isyanı henüz merkezi otoritenin tam olarak sağlanamadığı 19. yüzyılın ilk çeyreğinde de sürmüştü. 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarında isyanları görülen bir diğer kesim, Balkanlar’da ve Anadolu’da faaliyet gösteren dağlı eşkıyalar idi. Ayrıca 19. yüzyılın ilk çeyreğinde nadir de olsa Atçalı Kel Mehmet gibi, halk tarafından benimsenen ve onları sömüren ya da baskı altında tutan memurlar ile yöneticilerin düşmanı olan sosyal eşkıya1 gruplarının isyanlarına rastlanmaktaydı. Yukarıda isyan bağlamında ele alınan eşkıyalık faaliyetleri, II. Mahmut Dönemi’nde merkezi otoritenin sağlanmasıyla birlikte son bulmuştu. Ancak çok soygun amaçlı faaliyet gösteren eşkıya çeteleri devamlı surette kendini göstermişti. Bu bağlamda eski dönemlerde olduğu gibi 19. yüzyıl boyunca aşiret mensupları arasında hırsızlık ve yol kesicilik türünden eşkıyalık faaliyetleri çok sık bir şekilde görülmekteydi. Sadece Rum, Ermeni, Karadağlı, Türk, Kürt milletlerinden oluşan küçük çeteler de faaliyet göstermekteydiler. Bunların yanı sıra askeri başarısızlıkların bir sonucu olarak, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Kırım, Kafkasya ve Balkanlar’dan Anadolu’ya göç eden çok sayıdaki muhacir içinden de eşkıyaya katılanlar bulunmaktaydı. Daha çok soygun, adam kaçırma vs. yoluyla para kazanmaya çalışan muhacir çetelerinin eleman sayısı çok fazla değildi; ancak onlu yirmili rakamlarla telaffuz edilebilirdi."
 
Üst