Adem ve Havvanın yaşadığı Eden Bahçesi bulundu mu?
Şanlıurfada yapılan arkeolojik kazılar sonucunda Göbekli Tepe bölgesinin dünyadaki ilk medeniyet yerleşimini, ilk tapınağı ve diğer birçok ilkleri barındırdığını ortaya koyuyor.
Alman Arkeoloji Enstitüsü üyesi Arkeolog Klaus Schmidt, 1994 yılından bu yana bölgede yaptığı kapsamlı kazılar sonucunda, Şanlıurfaya 10 kilometre uzakta bulunan Göbekli Tepe antik kentinin yaklaşık 12 bin yaşında olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Mısırdaki Büyük Piramitlerin 4 bin 500 yaşında ve İngilteredeki Stonehengein 6 bin yaşında olduğu düşünülürse, bu kazının dünyanın gelmiş geçmiş en önemli arkeolojik kazısı olduğu düşünülüyor. Yıllardır kazı alanında çalışan Schmidt, sitenin dünyanın ilk tapınağı olduğuna ikna olmuş.
Göbekli Tepe ilk kez İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi arkeologları tarafından 1964 yılında incelendi. Bu kapsamlı araştırmada önce tepenin Türkiyenin birçok bölgesinde sıkça rastlanan terk edilmiş Ortaçağ mezarlıklarından biri olduğu düşünülmüş. 1994 yılında, arkeolog Klaus Schmidt Şanlıurfa bölgesinde kendi araştırmalarını sürdürmeye başlamış. Chicago Üniversitesinin bölge hakkındaki raporunu okuduktan sonra ise Göbekli Tepe bölgesine gitmeye karar vermiş. Bölgeyi ilk gördüğünde bu yerin tamamen sıra dışı olduğunu anlamış.
Bugüne kadar bulunan en eski heykeller Göbekli Tepe kazılarında bulundu.
Bölge hakkındaki teori:
Klaus Schmidt, 11 bin yıl önce, bölgenin adeta cennet gibi bir doğası, ceylan sürüleri, aslanları, lezzetli meyveleri, fındık ağaçları, tarım alanları ve köyleri olduğunu düşünüyor.
Arkeologların Bereketli Hilal olarak adlandırdıkları günümüz Türkiye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve Mısır topraklarının Basra Körfezine uzanan ve hilali andıran bir şekilde uzandığını, Göbekli Tepenin kuzey ucu olduğu, insanların dini-ilahi amaçlarla bölgeye göç ettiklerini, bölgenin bu hilal seklindeki zirve nokta olarak kabul edildiğini ve Afrika ve Doğu Akdeniz medeniyetlerindeki avcı-toplayıcıları bile bölgeye çektiğini, bölgenin dünyanın ilk katedrali olduğu düşünülüyor.
Göbekli Tepe, Şanlıurfanın kuzeydoğusunda, 10 kilometre uzaklıkta bulunan uzun dağların en yüksek bölgesindeki bayırda bulunuyor. Bölgedeki kazılar halen Alman ve Türk arkeologları tarafından yürütülüyor. Bölgenin yaşı MÖ 10.yüzyıl, yaklaşık 11,500 yıl önce. İlk kez 1964 yılında keşfedilen bölge Amerikalı arkeolog Peter Benedict tarafından ilk Taş Devri aktiviteleri potansiyeli taşıdığı öne sürülmüş, ancak o yıllarda önemsenmemiş. Kazılar 1994 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi tarafından başlatılmış ve arkeolog Klaus Schmidt tarafından yürütülmüş.
Şanlıurfada yapılan arkeolojik kazılar sonucunda Göbekli Tepe bölgesinin dünyadaki ilk medeniyet yerleşimini, ilk tapınağı ve diğer birçok ilkleri barındırdığını ortaya koyuyor.
Alman Arkeoloji Enstitüsü üyesi Arkeolog Klaus Schmidt, 1994 yılından bu yana bölgede yaptığı kapsamlı kazılar sonucunda, Şanlıurfaya 10 kilometre uzakta bulunan Göbekli Tepe antik kentinin yaklaşık 12 bin yaşında olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Mısırdaki Büyük Piramitlerin 4 bin 500 yaşında ve İngilteredeki Stonehengein 6 bin yaşında olduğu düşünülürse, bu kazının dünyanın gelmiş geçmiş en önemli arkeolojik kazısı olduğu düşünülüyor. Yıllardır kazı alanında çalışan Schmidt, sitenin dünyanın ilk tapınağı olduğuna ikna olmuş.
Göbekli Tepe ilk kez İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi arkeologları tarafından 1964 yılında incelendi. Bu kapsamlı araştırmada önce tepenin Türkiyenin birçok bölgesinde sıkça rastlanan terk edilmiş Ortaçağ mezarlıklarından biri olduğu düşünülmüş. 1994 yılında, arkeolog Klaus Schmidt Şanlıurfa bölgesinde kendi araştırmalarını sürdürmeye başlamış. Chicago Üniversitesinin bölge hakkındaki raporunu okuduktan sonra ise Göbekli Tepe bölgesine gitmeye karar vermiş. Bölgeyi ilk gördüğünde bu yerin tamamen sıra dışı olduğunu anlamış.
Bugüne kadar bulunan en eski heykeller Göbekli Tepe kazılarında bulundu.
Bölge hakkındaki teori:
Klaus Schmidt, 11 bin yıl önce, bölgenin adeta cennet gibi bir doğası, ceylan sürüleri, aslanları, lezzetli meyveleri, fındık ağaçları, tarım alanları ve köyleri olduğunu düşünüyor.
Arkeologların Bereketli Hilal olarak adlandırdıkları günümüz Türkiye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve Mısır topraklarının Basra Körfezine uzanan ve hilali andıran bir şekilde uzandığını, Göbekli Tepenin kuzey ucu olduğu, insanların dini-ilahi amaçlarla bölgeye göç ettiklerini, bölgenin bu hilal seklindeki zirve nokta olarak kabul edildiğini ve Afrika ve Doğu Akdeniz medeniyetlerindeki avcı-toplayıcıları bile bölgeye çektiğini, bölgenin dünyanın ilk katedrali olduğu düşünülüyor.
Göbekli Tepe, Şanlıurfanın kuzeydoğusunda, 10 kilometre uzaklıkta bulunan uzun dağların en yüksek bölgesindeki bayırda bulunuyor. Bölgedeki kazılar halen Alman ve Türk arkeologları tarafından yürütülüyor. Bölgenin yaşı MÖ 10.yüzyıl, yaklaşık 11,500 yıl önce. İlk kez 1964 yılında keşfedilen bölge Amerikalı arkeolog Peter Benedict tarafından ilk Taş Devri aktiviteleri potansiyeli taşıdığı öne sürülmüş, ancak o yıllarda önemsenmemiş. Kazılar 1994 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi tarafından başlatılmış ve arkeolog Klaus Schmidt tarafından yürütülmüş.