Hani Müslümanlar Kardeşti | Define işaretleri ve anlamları

Hani Müslümanlar Kardeşti

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,112
Beğeni
3,624
Puanları
113
Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün.

Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz.

Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.
(Ali imran 103)
"Bir mü'minin diğer mü'min kardeşlerine karşı ilgisi, birbirini bağlayıp destekleyen bir binanın taşları gibidir" (Buhari)
Son günlerde ayyuka çıkan tartışmalar neticesinde gördük ki ; Biz mü’min kardeşlerimizin en ufak bir yanlışını dünyaya ait bir meselesini, beğenmediğimiz bir fikrini gördüğümüzde üzerine bir çizgi çekiyoruz. Allah teala ne diyor biz ne yapıyoruz?

“Ey edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın.
Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (Hucurat 12)

Allah Teala kafirin, ateistin bile rızkını kesmez, kulluktan tard etmezken bizler aynı dine mensup kardeşimizin açığını arıyor, kalp kırıyor, birbirimizi öyle kıyasıya eleştiriyoruz ki neredeyse mürted ilan ediyoruz.

Çoğu zaman yüzyüze baktığımız, duasını istediğimiz insanların hakkında sosyal medya üzerinden, sanal alemden veya basın yayın yoluyla kin ve nefret tohumları saçıyor, katl-i vaciptir fetvalarına imza atıyor, gıybetin dibine vuruyoruz.
ALLAH Teala Hucurat suresinin 6. Ayetinde “Ey edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” buyurduğu halde biz duyduğumuz, okuduğumuz bir haberin üzerine bire bin katarak yayıyor , yalanı iftirayı ballandırarak bir diğerine anlatıyoruz.

Bizler işin iç yüzünü bilmeden, teenni ile hareket etmeden, fevri duygularla hareket ediyor, tamiri mümkün olmayan kırgınlıklara sebebiyet veriyoruz.
Neredeyse birbirimizi tekfir ediyoruz . Neden ? Çünkü benim siyasi fikrimi beğenmiyor, benim tarikatımdan değil, benim cemaatime mensup değil , benim partime oy vermedi, benim gazetemi okumadı, benim gibi sakal bırakmamış, benim cemaatimin bağladığı gibi başörtüsünü bağlamamış, benim tarikatımın, cemaatimin camisine gelmemiş, benim Hocamın vaazını dinlememiş … vs.
Nerde kaldı bizim kardeşliğimiz peki? Hemde Allah Teala “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. (Hucurat 10) buyurmuşken .

Yoksa biz bazı ayetleri dikkate alıyor bazılarını almıyor muyuz ? Bize ne oldu da ALLAH Tealanın “Muhammed, Allah’ın Resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkarcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. “ (Fetih 29) ayetini tam tersine çevirdik, birbirimize karşı haşin, sert ve kaba ve anlayışsız bir hale geldik.

Halbuki biz aynı mabedde saf tutuyor, aynı mekanda ALLAH’a secde ediyor, yüzümüzü tevazuyla yerlere sürüyoruz.

Aynı Allah’a, Rasule, Kitaba ediyor, aynı şeytana buğz edip düşman oluyoruz.

Çünkü bizim “Felillahilhamd, Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kitabımız bir, dinimiz bir, ila ahir. Bu bir birler, bize yekdiğerimizi Allah için sevmek kaydını sağlamlaştırmakla beraber, ruhi, kalbi, ebedi, layemut bir birlik temin etmektedir. Hamd ve şükürler olsun, mü’miniz…” (Barla Lahikası)
ALLAHIM bizler bazen şeytanın oyuncağı oluyor, tecessüs ediyoruz. Rasulullah’ın ahlakına muvafık hareket etmiyoruz.Biz birbirimizi kırarken şeytan sinsi sinsi gülüyor, el ovuşturuyor . Sen Settar olduğun halde biz ayıp arıyoruz, bulduğumuz en ufak bir hatayı mal bulmuş mağribi gibi yağmalıyor , saçıp döküyoruz kusurları. Bazen hem gıybet hem iftira ediyoruz.

Uhuvvetimiz zayıf, yolumuzun ucu ise karanlık gözüküyor. Kimse kimsenin yaptığını takdir etmiyor, “en iyi müslüman benim” diye naralar atıyor herkes, karşısındaki kardeşinin sesini kısmaya çalışıyor , kapıları çarpıp çıkıyoruz çıktığımız yerden. Kafire, ateiste, şer odaklarına karşı takınmamız gereken kin ve buğzu birbirimize yönlendiriyoruz. Allahım biz slogan müslümanları olduk, elimizde tevhid bayrağı salladık, alnımıza tevhid bandanası yapıştırdık , Rabia işaretleri yaptık meydanlarda günlerce , “müslümanlar kardeştir” diye slogan attık içi boş şekilde..

Bunu da dindarlık ve takva zannettik. Bilemedik ki içi boş sloganın yaşanmayan, hale aktarılmayan kalin Senin katında bir değeri yok… Anlayamadık.
Peki benim başım sıkıştığında kimin kapısını çalacağım, düştüğümde bir tekmede sen mi vuracaksın, elimden tutup kaldırmayacak mısın kardeşim ? Ağladığımda gözyaşımı silmeyecek misin yoksa? “Ama sen de bana aynısını yaptın” mı diyorsun ? Bırak o da benim ayıbım kusurum olarak kalsın, benim ayıbımı da sen ört be kardeşim. Rasulullah’ın kavline kulak verelim beraber ! “Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut, rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır!) [Buhari]
Allah Teala katında en makbul ve sevilen şey tahkiki ve takvadır. ın en güzel derecelerinden biri de kendisi için istediğini kardeşi için de istemektir. O Güzeller Güzelinin beyan-ı şahanesi ile kendi nefsi için istediğini mü’min kardeşi için de istemiyorsa gerçekten etmiş olamaz hiçbir dava sahibi. Hicretten sonra Medine’de Ensar ve Muhacir kardeşliğini ise söylemeye gerek var mı bilmem.
O zaman Hak davaya destek olan herkese gönlünü aç. A cemaati B tarikatı , X partisi, Y grubu olsun varsın adı. Herkes gücü nisbetinde bu davaya omuz versin. Davanı sev ama kardeşini de sev Kardeşim ve Üstad Hazretlerinden şu birkaç düsturu dinle:
*Sen mesleğini ve efkarını hak bildiğin vakit, "Mesleğim haktır veya daha güzeldir" demeye hakkın var. Fakat "Yalnız hak benim mesleğimdir" demeye hakkın yoktur.…

"Rıza gözü, ayıplara karşı kördür. Kem göz ise kusurları araştırır." İnsafsız nazarın ve düşkün fikrin hakem olamaz, başkasının mesleğini butlan ile mahkum edemez.
*Senin üzerine haktır ki, her söylediğin hak olsun. Fakat her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu demek doğru değildir. Zira senin gibi niyeti halis olmayan bir adam, nasihati bazen damara dokundurur, aksülamel yapar.
*Adavet etmek istersen, kalbindeki adavete adavet et, onun ref'ine çalış. Hem en ziyade sana zarar veren nefs-i emmarene ve heva-i nefsine adavet et, ıslahına çalış. O muzır nefsin hatırı için mü'minlere adavet etme. Eğer düşmanlık etmek istersen, kafirler, zındıklar çoktur; onlara adavet et. Evet, nasıl ki muhabbet sıfatı muhabbete layıktır. Öyle de, adavet hasleti, her şeyden evvel kendisi adavete layıktır.
Eğer hasmını mağlup etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Çünkü, eğer fenalıkla mukabele edersen, husumet tezayüd eder. Zahiren mağlup bile olsa, kalben kin bağlar, adaveti idame eder. Eğer iyilikle mukabele etsen, nedamet eder, sana dost olur.
…. Mü'minin şe'ni, kerim olmaktır. Senin ikramınla sana musahhar olur. Zahiren leim bile olsa, cihetinde kerimdir. Evet, fena bir adama "İyisin, iyisin" desen iyileşmesi ve iyi adama "Fenasın, fenasın" desen fenalaşması çok vuku bulur.

Öyleyse; "Boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler."( Furkan 72.) "Eğer onları affeder, kusurlarına bakmaz ve bağışlarsanız, şüphesiz ki Allah da çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir." (Teğabün 14.)gibi desatir-i kudsiye-i Kur'aniyeye kulak ver. Saadet ve selamet ondadır. (Uhuvvet Risalesi)

Rabbim Mü’minlerin arasını ıslah etsin ve bizi kardeş kılsın. Amin.
 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,609
Puanları
113
Yaş
68
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
ALLAH razı olsun muhterem hocam.
hak yolunda ,hakikatları ehlinden izlemek bir başka güzel. gönlünüze sağlık. lacivert hocamızın buyurduğu gibi, imkanızın elverdiğinde,bizleri ihmal etmeyiniz. sizlerin gösterdiği yolda daim olmaya, belkide bazılarımızın girmesine, vesile olursunuz inşaallah.
 

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,112
Beğeni
3,624
Puanları
113
esselamünaleykum
ahhhhhhh keşke muhabbetin ve kardeşliğin sırrına ere bilseydik keşke kalpler bir olsaydı olsaydıda allahın sır deryasında yüze bilseydik hepinizden allah razı olsun inşallah
 
Üst Alt