esselamualeykum
esselamualeykum
ustalarım, hocalarım, arkadaşlarım, kardeşlerim,
ayrıca ikizceli dostum.nefsimi okşamayın
erlik dost doğru olmaktır, biz deveye dönmüşüz her tarafımız eğri
bir dirhem ihlaslı amel biton ihlassız ameyleden evladır.
ben bir kıssa anlatayım.beni çok az kişi anlıyor o yüzden kıssayla cevap vermek istedim.posta oturmak
bir kaç güzel sözle bağılır ama o postun hakını vermek er kişi işidir.
Hz. Ömer, camide hutbe irad ederken bir ara cemaate sorar: “Eğer ben eğrilirsem ne yaparsınız?” Cemaatten bir Müslüman cevap verir: “Seni kılıçlarımızla doğrultmasını biliriz!”
Bu cevap onu çok ama çok sevindirir. Secdeye kapanır ve “Allah’ım, Sana hamd olsun. Ömer eğrildiği zaman bu cemaat içinde onu düzeltecek kişiler var.” diyerek Allah’a şükreder.
Yine Hz. Ömer hutbe sırasında, “Ey insanlar, dinleyin ve itaat edin!” der. Bu söz üzerine bir sahabi hemen yerinden fırlar: “Ne dinler ne de itaat ederiz!” diye gürler.
Hz. Ömer, ona kendisine böyle cevap verişinin sebebini sorar. O zat halifeye o anda üzerinde bulunan yeni elbiseyi gösterir ve “Yâ Ömer! Giymiş olduğun bu elbisenin hesabını vermedikçe seni dinlemeyecek ve sana itaat etmeyeceğiz!” der.
nik ismimi o yüzden HATTAP YAPTIM
ben bu tür bir yönetimin olmasını temenni edenlerdenim
onun için altından kalkamıyacağım hırkayı bana giydirmeyin