HAYATIMIZLA OYNUYORLAR ❗ | Define işaretleri ve anlamları
  • Hoş Geldin Ya Şehr-î Ramazan

HAYATIMIZLA OYNUYORLAR ❗

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,758
Beğeni
22,056
Puanları
113
Konum
Erzincan
HAYATIMIZLA OYNUYORLAR ❗
Baktım markette zencefilli gazoz da var, ithal etmiş büyüklerimiz, sağ olsunlar. İçinde zencefil var mı ? Yok,aroması da, rengi de yapay.
Ama kendisi doğala özdeş.
Bizim bir çiçekçi var, serada karanfil ve gül yetiştiriyor.
Satmadan önce üstlerine koku sıkıyor.
Doğala özdeş gül !

Kayseri'nin en ünlü mantıcısına götürdüler, Kaşıkla diye bir yer.

'Yer' demek doğru değil, entegre tesis mübarek.

Bir kapıdan 80 kilo giren, diğer kapıdan 100 kilo çıkıyor.

"En iyi Kayseri mantısı burada"

Aldım iki kutu, eve getirdim koydum dondurucuya.

Bir ay sonra yemeğe kalktık, baktık mantı acılaşmış.

Niye ki? Et mi bozuldu?

Etin bozulması mümkün değil, çünkü et yerine soya kıyması kullanıyorlar, içinde et olan mantı neredeyse kalmadı.

Acılık içindeki azot gazından geliyor. Raf ömrü uzasın diye paketlenme aşamasında azotu basmışlar mantıya.

Doğala özdeş!

Bir bilgi daha:O, mantının raf ömrü uzasın diye içine konan azot gazı zamanla gıda zehirlemesine yol açıyor. Bunların hepsi doğayla özdeş gazlar. Onlara "gıda gazı" diyorlar. Azot gazı da, oksijen de istenmeyen durumlarda inert atmosfer oluşturarak gıdaların kısa sürede bozulmasını önlüyor. Mesela, taze etlere de oksijen gazı veriyorlar ki, hep taze, kıpkırmızıgörünsün raflarda. Yasal bunlar, girin internete "gıda gazı" diye yazın, görün neleryediğinizi.

Markete üzüm gelmiş. Kırmızı, iri, dipdiri şeyler. Erik gibiler maşallah!

Nereden geliyor bunlar? Şili'den.

Şili mi?

Evet!

Kaç gündür buradalar?

3-5 gün oldu.

Düşünün, Şili'nin bir köyünde topluyorlar bunları. Uzun yolculuklar sonunda bizim kasabaya kadar geliyor. Bir süre bizim manavda bekliyor. Alıyorsun eve getiriyorsun, evde de3-5 gün daha, bana mısın demiyor. Hala kütür kütür.

İyi ama, nasıl?

Şahane şeyler var, adına ilaç diyorlar. Üzümlere verilen bu ilaçlardan birinin etiketindeki faydaları sayalım mesela:

Dane büyüklüğünü arttırır, Dane ağrılığını arttırır, Dane şeklini daha düzgün olarak değiştirir, Tam olgunlaşmadan daneye parlak sarı yeşil rengini verir, Dayanıklı ve dirençli kabuk sayesinde hasat ve hasat sonrası olabilecek yaralanmalar en aza iner, hastalıklara direnç katar, Kullanım dozu yükseldiğinde sofralık üzümlerde hasadı geciktirir. Raf ömrü uzar.

Nedir bu?

Sitokinin.

Büyüme hormonu.

Bakın şu şansa ki, sitokinin insanda da aynı işe yarıyor. Sonra anneler şikayet ediyorlar "ee benim çocuk erken kıllanıyor!"

Bu dünya böyle hanım abla, sen üzümü alırken kıllanmazsan, çocuğun kıllanır.

Adana'da çiftçilerle çalışıyoruz. Yaz güneşi altında soğutması olmayan tankerle süt topluyorlar mandıralara.

Şöföre soruyorum "Bozulmuyor mu bu sıcakta süt?"

"Abi, tankere iki bardak hidrojen peroksit döküyorum, akşama kadar bir şey olmuyor."

Hidrojen peroksit dediği şey kadınların saçlarının rengini açmak için kullandıkları bir kimyasal.

Çok kötü değil, sadece canlıları öldürüyor.

Süte koyunca bütün bakteriler ölüyor, geriye bozulacak bir şey de kalmıyor.

Doğala özdeş süt!

Bu anlattıklarımın hepsi yasal.

Temel problem şu ki: İnsan doğa ilişkisi değişti.

İnsan yeni bir doğa kurgusu yaptı, kendini doğanın dışına aldı, doğayı alınır-satılır mal yaptı, sentetikleştirdi ve tüketime sundu.

Hal böyle olunca, insan kendinin doğal bir varlık olduğunu unuttu.

(Beşer işte, unutacak elbet)

İnternetten pantalon, ayakkabı, peynir, arkadaş ve sevgili edinmeyi marifet bildi.

Optik kabloların sunduğu hayatı da hayat bildi.İnsan artık bu!

Doğala özdeş !

Prof Dr. Erkan Topuz
 

A21MEDLi

Admin
Katılım
11 Eylül 2011
Mesajlar
4,025
Beğeni
9,205
Puanları
113
Ustam içinde insanı hakkı hukuku barındıran konuları açınca dayanamıyor ve bir türlü konudan çıkamıyorum,
erkan hoca güzel konuya deginmiş, ama sadece değinmiş..ötesine elleşmemiş..
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,758
Beğeni
22,056
Puanları
113
Konum
Erzincan
Ustam içinde insanı hakkı hukuku barındıran konuları açınca dayanamıyor ve bir türlü konudan çıkamıyorum,

insan oğlu suç işlemeye,hakkı hukuku gözetmeyenlerle doludur,Fakat madem demokrası denen sistemle yönetiliyoruz o zaman burda hukuk,Emniyet,Hükümet nerde? sormamız lazım.. tüm bu sahtekarlığa gözmü yumuyor Diyelim?
ucuzdur ama deyip sağlıksız gıda satan sahtekarlardan mal alan fakir fukaranın vatandaşın yaşam hakkını sağlığını kim koruyup gözetleyecek?

Devlet ve hükümet görevini yapacak kardeşim...,iyi valla sahtekarlar insanların sağlığıyla oynasın,
suçlu vatandaşmı olsun..
asgari ücretlinin,emeklinin fakir fukaranın Gıdasal yaşam hakkını kim savunacak
bu sahtekarlardan ucuzdur diye mal alıp ölsünlermi?

insanlar cebindeki parasına göre gıdasını almaya çalışıyor...parası olan iyi yerden yeer içer
parası olmayan,tek tabak yemeğini koklayarak yeerr.
ülkemiz ölüm bakımından en beleş bir ülkedir.,..ötesini berisini aramaya gerek yokkki...tek suçlu KADER..
Çok haklısın ustam...
Siyasi konulara girmek istemiyorum biz neye layık isek mevlam layığımızı veriyor...
Ha kurunun yanında yaş ta yanıyor ee neylersin imtihanda başka türlü olmuyor Rabbim akibetimizi hayır eylesin imtihanımızı kolay eylesin inşallah...
 

A21MEDLi

Admin
Katılım
11 Eylül 2011
Mesajlar
4,025
Beğeni
9,205
Puanları
113
Gıdalar öyle bir hale getirildiki,sebzenin meyvenin kendine has kokusu kalmadı..

Köyde Tandırda pişirilen ekmeğin kokusu yüzlerce metreden hissediliyorken..Fırının içinde ekmek Hamur kokusu gelmiyor..
 

Necat.

Emektar
Forum Düzeni
Admin
Katılım
26 Mart 2018
Mesajlar
3,022
Beğeni
9,509
Puanları
113
Yaş
60
Konum
Ankara
Bilim, teknoloji insana çok büyük olanaklar sağladı. Bıçağı nasıl hem insan öldürmek için kullanıyor, hem de mutfakta ekmek kesmek için kullanıyorsak teknolojiye de bu gözle bakmak gerekiyor. İnsan doğal olduğunu unutmadı, öğrenilmiş çaresizlik içinde bu zararlı gıdaları tüketmeye mecbur bırakıldı. Beslenmek için bu gıdaları tüketmek zorundayız. Hangi insan katkı içeren gıdaları tüketmek ister. İnsanları bu tüketime mecbur bırakan bir sistem var adı da kapitalizm. Kaynaklar kıt nüfus hızla artıyor. Bazı katkı maddelerinin veya koruyucu malzemelerin kullanımı gerekli olabiliyor. İnsan sağlığına değer verilen ülkelerde devlet bunu çok sıkı kontrol ediyor, kontrolün olmadığı yerde sütçü hidrojen peroksiti süte karıştırma cesaretini gösteriyor. Erkan hoca interneti kullanırken bunun sadece kötü tarafını görmüş ama o interneti kullanarak yazısını yayınlamış. Bu tip açıklamaları ben çok suni buluyorum. Çünkü sorunun kaynağını değil sonucunu göstermeye çalışıyor. Biri bir canlıya bıçakla zarar verdiyse kimse bıçak kullanmasın gibi bir sonuç çıkıyor ortaya. Tarım bakanlığı sağlığa uygun olmayan gıdaları açıklarken burada adı geçen bir firma yüzünden tarım bakanının görevden alındığını söyleseymiş Erkan hoca keşke, veya avrupa da 102 kalem GDO nun gıda ve yem amaçlı kullanım izni alınırken ülkemiz de bu konuda hiç izin alınmadığını söyleseymiş. Bu konu aslında ilginç biraz. Avrupa birliğinde GDo kullanacak firmalar EFSA adlı bir merkezi kuruluşa gizli formüllerde dahil her şeyi vermek zorundaymış. Ancak Türkiye de bu firmalar kendi başvurmamış, ithalatçı firmalar başvurmuş ve ürün içeriğini de üretici firmaların 3. kişilere bu bilgiyi vermeyeceğini söyleyerek içerik hakkında tam bilgiyi vermemişler başka deyişle koskoca devlet bu bilgileri almaya gücü yetmeyerek satışa izin vermiştir. Bunu söylememdeki amaç devletimizi kötülemek değil eğer vatandaş korunmak isteniyorsa korunabiliyor demektir. Yani benim marketten aldığım sütte bir sorun varsa suç benim değil orada iyi ürün satılması için gerekli sorumluluğu yerine getirmeyendedir. Böyle hamasi yazılar insanları yanlış yönlendirir ve biz kontrol etmeyene değil sütçüye kızarız.
 

A21MEDLi

Admin
Katılım
11 Eylül 2011
Mesajlar
4,025
Beğeni
9,205
Puanları
113
Bilim, teknoloji insana çok büyük olanaklar sağladı. Bıçağı nasıl hem insan öldürmek için kullanıyor, hem de mutfakta ekmek kesmek için kullanıyorsak teknolojiye de bu gözle bakmak gerekiyor. İnsan doğal olduğunu unutmadı, öğrenilmiş çaresizlik içinde bu zararlı gıdaları tüketmeye mecbur bırakıldı. Beslenmek için bu gıdaları tüketmek zorundayız. Hangi insan katkı içeren gıdaları tüketmek ister. İnsanları bu tüketime mecbur bırakan bir sistem var adı da kapitalizm. Kaynaklar kıt nüfus hızla artıyor. Bazı katkı maddelerinin veya koruyucu malzemelerin kullanımı gerekli olabiliyor. İnsan sağlığına değer verilen ülkelerde devlet bunu çok sıkı kontrol ediyor, kontrolün olmadığı yerde sütçü hidrojen peroksiti süte karıştırma cesaretini gösteriyor. Erkan hoca interneti kullanırken bunun sadece kötü tarafını görmüş ama o interneti kullanarak yazısını yayınlamış. Bu tip açıklamaları ben çok suni buluyorum. Çünkü sorunun kaynağını değil sonucunu göstermeye çalışıyor. Biri bir canlıya bıçakla zarar verdiyse kimse bıçak kullanmasın gibi bir sonuç çıkıyor ortaya. Tarım bakanlığı sağlığa uygun olmayan gıdaları açıklarken burada adı geçen bir firma yüzünden tarım bakanının görevden alındığını söyleseymiş Erkan hoca keşke, veya avrupa da 102 kalem GDO nun gıda ve yem amaçlı kullanım izni alınırken ülkemiz de bu konuda hiç izin alınmadığını söyleseymiş. Bu konu aslında ilginç biraz. Avrupa birliğinde GDo kullanacak firmalar EFSA adlı bir merkezi kuruluşa gizli formüllerde dahil her şeyi vermek zorundaymış. Ancak Türkiye de bu firmalar kendi başvurmamış, ithalatçı firmalar başvurmuş ve ürün içeriğini de üretici firmaların 3. kişilere bu bilgiyi vermeyeceğini söyleyerek içerik hakkında tam bilgiyi vermemişler başka deyişle koskoca devlet bu bilgileri almaya gücü yetmeyerek satışa izin vermiştir. Bunu söylememdeki amaç devletimizi kötülemek değil eğer vatandaş korunmak isteniyorsa korunabiliyor demektir. Yani benim marketten aldığım sütte bir sorun varsa suç benim değil orada iyi ürün satılması için gerekli sorumluluğu yerine getirmeyendedir. Böyle hamasi yazılar insanları yanlış yönlendirir ve biz kontrol etmeyene değil sütçüye kızarız.
Hayy ağzına yüreğine sağlık ustam,
Köylünün biri Eczaneye Hamamböceği ilaci almaya gitmiş,ilacı almış yolda nasıl kullanacağını sormayı unutup,geri eczaneye gelip Nasil kullanilacağinı soruyor,eczacı başlıyor anlatmaya,hamam böceğini yakala her iki gözüne birer damla dök ve bırak o kendiliginden ölür demiş..köylü dayanamamış yakalayabilsem sana ne diye para vereyimki..
 

TimuR964

Super Moderatör
Katılım
3 Ekim 2021
Mesajlar
777
Beğeni
2,269
Puanları
93
Yaş
59
Konum
**DİDİM/nazilli**
hayata mudahale olmamalı diyorsak define kazısı yerine çapa yapmalı ağaç budamalı taş toplamalı faydalı böcekleri sevip kollamalıyız zararı varmıki yok pamuğun zararlısu domateze faydalı zira doat zararlısını yiyor uyum sağlarsak doğa sağlığımıza faydalı aksine zararlıdır malesef denemez kural yaradanın uyum sağlamak sabah namazına kalkmak gibi zordur ama kişiler için faydalıdır sonsuz sınırsız temiz bedava hava verene hamdolsun*SABIR...
 
Üst