- Katılım
- 14 Kasım 2012
- Mesajlar
- 1,448
- Beğeni
- 2,666
- Puanları
- 113
Yurdumuzun Cennet Köşeleri: Şelaleler
Sayısız güzelliğe sahip, hârikulâde bir ülkede yaşıyoruz. Yurdumuzun her yanı eşsiz güzelliklerle dolu. Bu özelliği Türkiyeyi gezginler, doğa tutkunları ve fotoğrafçılar için son derece câzip hâle getiriyor. Deniz, güneş, kum, Peribacaları ve Pamukkale gibi doğal oluşumlar, ormanlar, dağlar, göller, akarsular, adalar, mağaralar, tarihi yapılar ve kalıntılar Kısacası kim nereye gitmek, Türkiyede nasıl zaman geçirmek isterse, her imkânı cömertçe sunan bir coğrafya bizim yurdumuz. Bu kadar çok zenginliğe sahip olmamıza rağmen, maalesef turizm açısından tüm değerlerimizi yeterince değerlendirdiğimiz söylenemez. Gereği gibi değerlendiremediğimiz bir doğal güzelliğimiz var ki o da şelalelerimizdir.
Yazı: Oğuzhan Karagül
Fotoğraflar: Gürkan Öztürk Hakan Özhan Halit Ömer Camcı
Türkiyedeki şelaleler genel olarak tüm coğrafi bölgelere dağılmış olmakla birlikte, turizm açısından en iyi değerlendirilenler Akdeniz Bölgesinde, Antalya ili sınırları içinde yer alan Manavgat, Düden ve Kurşunlu şelaleleridir. Bu bölgede bulunan diğer şelaleler, Mersin Tarsustaki Tarsus şelalesi ve Hataydaki Harbiye şelalesidir. Şelaleler açısından en zengin bölgemiz Karadenizdir. Bu bölgede Sinopta Erfelek ve Tatlıca şelaleleri, Düzce Akçakocada Aktaş ve Sarıyayla şelaleleri, yine Düzcede Samandere ve Güzeldere şelaleleri, Karadeniz Ereğlide Göleviç ve Güneşli şelaleleri, Kurucaşilede Gökyar çağlayanı, Akçakoca-Karasu yolu arasında Sarıyayla köyü yakınlarında Karagöl şelalesi, Hendekin kuzeyinden Çaltepeden doğan Maden deresi ve şelalesi, yine Kurucaşilede Gölderesi şelalesi, Kastamonu Pınarbaşında Ilıca şelalesi, Gümüşhane Şiranda Tomara ve Doğankentte Gelinpınarı şelaleleri, Amasya Taşovada Baraklı şelalesi, Rize Çamlıhemşinde Palovit şelalesi, Çayelinde Ağaran, Ardeşende Mulona, Ayderde Gelintülü şelaleleri, Artvin Arhavide Mençuna ve Yusufelide Ciro şelaleleri, Bayburtta Sarıkayalar şelalesi yer almaktadır. Doğu Anadolu Bölgesinde de Erzurum Tortum şelalesi, Van Gevaşta Beyazçaşme, Muradiyede Muradiye şelaleleri, Malatya Darendede Günpınar şelalesi, Erzincanda da Girlevik şelalesi vardır. İç Anadolu Bölgesinin en önemli şelalesi, Kayseri Yahyalıda bulunan Kapuzbaşı (Barazama) şelaleleridir.. Ege ve Marmara Bölgelerinde bilinen birer tane şelale bulunmaktadır. Bu şelaleler Denizlideki Güney şelalesi ve Yalovadaki Sudüşen şelalesidir.
Antalyada yer alan şelaleler ülkemiz turizmi açısından oldukça önemlidir. Bunlardan biri Antalya merkezine 72 km. uzakta olan Manavgat şelalesidir. Manavgat ilçesi sınırları içinde yer alıp bu ilçenin 3 km kuzeyinde bulunan Manavgat şelalesi, Manavgat ırmağının sularının 3-4 m.lik bir falezden aşağı düşmesiyle meydana gelir. Fiziksel yüksekliği az olmasına rağmen su akışı oldukça bol, debisi yüksektir. Şehir karmaşasından ve gürültüsünden kaçıp kafa dinlemek, doğayla baş başa kalmak için çok ideal bir mekândır. Yaz aylarında da bol miktarda turist çekmektedir. Şelale çevresinde çok güzel piknik alanları ve taze balık yeme imkânı sunan balık lokantaları vardır. Ulaşım oldukça kolay olup Manavgattan kalkan minibüslerle sağlanmaktadır.
Düden şelalesi, Antalya sınırları içinde bulunan bir diğer önemli şelalemizdir. Şehir merkezine yaklaşık 10 km. mesafede yer almaktadır. Kaynağını Kepez Hidroelektrik Santralinden alan Düden şelalesi, Düdenbaşı denen mevkide yeryüzüne çıkar. Daha sonra Düden çayı boyunca Aşağı Düden ve Yukarı Düden olmak üzere iki kola ayrılan şelale, Akdenize dökülür. Yukarı Düden şelalesinin bulunduğu bölge, 1970-1972 yıllarında Devlet Su İşleri tarafından mesire ve piknik alanı olarak düzenlenmiştir. Düden şelalesine Antalya merkezinden Varsak otobüs ve minibüsleriyle ulaşmak mümkündür. Yukarı Düden şelalesi, piknik alanları, kafeler ve yürüyüş alanları açısından Aşağı Düdene göre turistlere daha çok imkân sunmaktadır. Yukarı Düden çevresinde yapılacak yürüyüşlerde girilecek mağaralar da bulunmakta, bu da yürüyüşü daha keyifli bir hâle getirmektedir.
Antalyada bulunan başka bir önemli şelalemiz de Kurşunlu şelalesidir. Antalya-Isparta karayolunun 24. km.sinden sola dönüldükten sonra 7 km. devam edilerek ulaşılır. Kurşunlu şelalesi 18 m. yükseklikten dökülmekte, küçük şelaleciklerle 7 tane küçük gölet birbirine bağlanmaktadır. 1986 yılında düzenlenerek park ve piknik alanı olarak ziyarete açılmıştır. Şelale ve piknik alanı 33 hektarlık bir bölgeyi kaplamaktadır. Piknik alanı içinde, seyir terasları, yürüyüş yolları, çocuk parkları, restoranlar ve otopark bulunmaktadır. Ulaşım belediye otobüsleri ve minibüslerle sağlanmaktadır.
Karadeniz, ülkemizde şelaleler bakımından en zengin bölgemizdir. En önemli şelalelerinden biri Sinop ilinde yer alan Erfelek şelaleleridir. Erfelek şelaleleri, Şelaleler Vadisi adıyla da anılır. Adından da anlaşılacağı üzere bu bölgede çok sayıda şelale bulunmaktadır. Bu şelalelerin ilki yaklaşık 15 m. yükseklikten Karasu nehrine dökülmekte ve çevresindeki bitki örtüsünün meydana getirdiği muhteşem güzellikle dikkati çekmektedir. Akarsudan yukarı doğru devam edilirse ikinci bir şelaleyle karşılaşılır. Bundan sonra ilerlemek çok zorlaşsa da gidildiği takdirde gezginleri tam anlamıyla bir şelale şöleni beklemektedir.
Erfelek şelalelerine yalnızca 15 km. uzakta ve bu şelalelerin güneybatısında yer alan Tatlıca şelalelerine ulaşmak için Karasu nehrine paralel bir yol izlemek gereklidir. Oldukça güzel, keyifli bir yolculuk sonunda Tatlıca şelalelerinin ilki karşımıza çıkar. Sonraki 2 km. lik daralmış bölgede yaklaşık 30 civarında şelale yer alır. Bu şelaleleri gezmek için en uygun zaman dilimi Mayıs-Aralık ayları arasıdır. Ayrıca bu aylarda şelalelerin Karasu nehrine döküldüğü yerde kamp kurma olanağı da var. Hem Erfelek hem de Tatlıca şelalelerinde yer alan bütün şelaleleri görmek isteyen doğa tutkunlarının yer yer zorlu yürüyüşleri göze almaları gerektiğini belirtmekte yarar var.
Karadeniz Bölgesinde yer alan diğer önemli şelaleler, Ereğli sınırları içinde bulunan Göleviç ve Güneşli şelaleleridir. Ereğlinin Süleymanbeyler köyü sınırları içinde kalan bu şelalenin ve aynı adı taşıyan mahallenin üst kısımlarında yer alan mağaralarda antik dönemden kalma duvar çizimleri oldukça ilgi çekicidir. Ereğlideki diğer bir şelale olan Güneşli şelalesi, Güneşli beldesi civarındaki Aşağı Kayalıdere ve Yukarı Kayalıdere mevkiinde ve Gülüç ırmağının doğal parkuru içinde bulunuyor.
Kurucaşile ilçesi Kanatlı köyüne yaklaşık 3 km. uzaklıkta, yemyeşil bir doğa içinde yükselen bir vadide yer alan Gölderesi şelalesi, Armutçuoğlu Dağlarının yakınında çay olarak doğmaktadır. Vadiye ulaştığında kademeli olarak 15 m. yükseklikten dökülmekte, bir şelale ve dik yatağında birkaç havuz oluşturarak turistler ve doğa severler için seyrine doyum olmayacak bir manzara meydana getirnektedir. Yine Kurucaşile Kanatlı köyü yakınlarında bulunan, ortalama 70 m. yükseklikten direkt olarak denize dökülen Gökyar çağlayanına ulaşım ancak denizden sağlanmakta ve denizden keyifle seyredilmektedir.
Akçakoca-Karasu yolu arasında, Sarıyayla (Aktaş) köyü yakınlarında Karagöl şelalesi yer alır. Dağın tepesinde kurulu köyden şelaleye doğru inerken fındık bahçelerinin arasından geçiliyor. İki dağ arasından ve dereden karşıya geçerek devam eden yol, Karagöl şelalesinde son buluyor. Akçakocaya bağlı Sarıyayla köyündeki diğer şelaleler Aktaş ve Sarıyayla şelaleleridir. Şelalelerin çevresi yürüyüş ve piknik yapmak için doğa tutkunlarına her türlü imkânı sunuyor.
Gümüşhanenin Şiran ilçesine bağlı Seydibaba köyüne 1 km. uzaklıkta bulunan ve Şiran ilçesinin 14 km. güneybatısındaki yoldan ulaşılan Tomara şelalesi, bir kaynaktan çıkan suyun 8 m. yükseklikten dereye akmasıyla oluşuyor. Suyu oldukça soğuk olan şelalenin çevresi gürgen, meşe, fındık gibi zengin bir bitki örtüsüyle kaplı. Şelalenin ve çevresinin oluşturduğu manzara görülmeye değer.
Karadeniz Bölgesinde şelaleler bakımından zengin bir ilimiz de Rizedir. Çamlıhemşinde yer alan Palovit şelalesi, Türkiyenin en güzel vadilerinden biri olan Fırtına Vadisinden ayrılan Palovit vadisinde yaklaşık 15 m. yükseklikte bir şelale. Çamlıhemşinden Çat yönüne giderken Zil Kaleyi geçtikten sonra yol ayrımından girilerek rahatlıkla yürüyerek ulaşılabilir. Çayeli ilçesine 12 km. uzaklıktaki Ağaran şelalesi, Sırtköy sınırları içinde yer alıyor. Şelaleye ilçe merkezinden, Şairler deresi yoluyla ulaşılıyor. Çok uzaklardan bile görülebilen şelale, yüksek ve sarp bir kayadan etrafa bembeyaz köpükler saçarak döküldüğü için bu adı almış. Ağaran şelalesinin en güzel fotoğrafları, karşısındaki küçük tepecikten çekilebilir. Rizedeki diğer bir şelale, Rize merkezine 85 km. uzaklıkta yer alan Ayder yaylasındaki Gelintülü şelalesidir. Kaçkarın zirvesinden beslenen Kavran (Kavrun) deresine müthiş bir ivmeyle düşer. Şelalenin beslendiği ana kaynak, yükseklerde eriyen kar kümeleridir. Doğu Karadeniz doğasının sisli yapısı nedeniyle şelalenin ancak dereye dökülen son bölümü görülebiliyor. Tümünü seyretmek isteyenler için en uygun nokta Ayderin üstündeki Huser Yaylası.
Artvin Arhavide yer alan Mençuna şelalesi, Artvinin en önemli üç şelalesinden biri olduğu gibi Doğu Karadeniz şelalelerinin de en büyüklerindendir. Bu şelaleye gitmek için öncelikle Ortacalar köyüne ulaşmak gerekiyor. Ortacalardan ileri devam eden toprak yol, Küçükköyden sonraki 3. km.de tahta bir köprüye ulaşıyor. Bundan sonra 2 km. daha patika yoldan yürünerek Mençuna şelalesine varılıyor. Şelale, Arılı köyündeki Kamilet Vadisinde bulunuyor.
Artvinin Yusufeli ilçesi sınırları içinde bulunan Ciro şelalesi, Türkiyenin en yüksek rakımlı şelalelerinden biri olma özelliğini taşımaktadır. Yusufeline mesafesi yaklaşık 41 km. Ulaşımı oldukça zahmetli bir şelale. Ulaşmak için önce Yusufeli-Sarıgöl-Barhal yönündeki asfalt yolun Balhıbar köyü kavşağından sağdaki stabilize yol takip edilerek Özgüven köyüne geliniyor. Yaklaşık 2. km. daha gidilince İntkor Yaylasına ulaşılıyor ve yol burada bitiyor. Bu noktadan rahatlıkla görülen şelale, 166 m. yükseklikten dökülüyor. Şelaleye ulaşabilmek için, İntkor Yaylasından oldukça sert bir eğimle yükselen patikada 25 dakikalık bir yürüyüş yapmak gerekiyor. Ciro şelalesini görmek için en uygun mevsim Temmuz-Ağustos aylarıdır.
Kastamonu ili, Pınarbaşı ilçesi, Ilıca köyü sınırları içinde yer alan Ilıca şelalesi, Karadeniz Bölgesinin en ünlü şelalelerinden biridir. Çok yüksek bir şelale olmamasına rağmen, özellikle meydana getirdiği muhteşem görünümlü göletiyle haklı bir ün kazanmış. Horma Kanyonunun dik ve yüksek bir noktasından doğup, 10 m. yükseklikten doğal havuz görünümlü bir gölete dökülen bir şelale Ilıca. Çevresi zengin bir bitki örtüsüyle kaplı. Pınarbaşı ilçesine 11 km. mesafedeki Ilıca köyünden 10 dakikalık bir yürüyüşle şelaleye rahatlıkla ulaşılıyor. Fotoğraf çekmek isteyenler için en uygun nokta, Horma Kanyonunu yukarıdan gören patikalar. Bu patikalarda yürüyüş yapılıp çok güzel fotoğraflar çekilebilir.
Doğu Anadolu Bölgesindeki en önemli şelale Tortum şelalesidir. Tortum, Türkiyede bilinen en eski şelalelerden olduğu gibi, Avrupanın da ünlü şelalelerinden biridir. Tortum şelalesi, 1960 yılında yapılan hidroelektrik santralinin kuzeyinde yer alıyor. Önündeki heyelân kütlesini aşarak köpüren sular, büyük bir gürültüyle Tev Vadisine dökülerek şelaleyi oluşturuyor. Tortum şelalesi, Uzundere ilçesine 20 km. uzaklıkta yer alıyor. İsteyenler, şelale bölgesindeki korkuluklu merdivenleri kullanarak, tabandaki Cadı Kazanına kadar inebiliyorlar. Çevredeki vadilerde rafting yapma imkânı da var.
Van Muradiyede bulunan Muradiye şelalesi, Doğu Anadolunun bir başka şelalesidir. Hoşap Kalesi geçildikten sonra ulaşılan şelale, Bendimahi çayı üzerinde yer alıyor. Muradiye ilçesine mesafesi 10 km. olan Muradiye şelalesi, derin bir vadinin içinde yaklaşık 20 m. yükseklikten dökülüyor. Kış aylarında buz tutan şelale, fotoğrafçılar için kaçırılmaması gereken bir güzellik sunmakta. Muradiye şelalesi, adını Bağdat seferi sırasında bu bölgede konaklayan IV. Murattan almış.
Erzincan il merkezine 26 km. uzaklıktaki Çağlayan beldesinde yer alan Girlevik, Doğu Anadolu Bölgesinin kayda değer diğer bir şelalesidir. Çevresindeki yemyeşil dokuyla çok etkileyici bir görünüme sahip olan Girlevik şelalesine ulaşım, Munzur Dağlarının eteklerindeki Çağlayan beldesinden 3 km.lik bir yolla sağlanıyor. Şelalenin suyu, Kalecik köyüne yaklaşık 1 km. mesafede bulunan kayalık bir bölgedeki dokuz farklı noktadan kaynıyor ve yaklaşık 40 m. yüksekten üç kademeli olarak doğal bir havuza düşüyor. Şelalenin çevresinde güzel alabalık lokantaları ve dinlenme tesisleri de bulunmakta. Zengin bitki örtüsü ve temiz kalmış coğrafyasıyla Girlevik şelalesi, dört mevsim boyunca doğa severler ve gezginler için harika bir mekân olma özelliği taşıyor.
Malatyanın Darende ilçesinin 10 km. batısındaki Günpınar köyü sınırları içinde bulunan Günpınar şelalesi, Tohma kanyonu ile birlikte Darendenin en önemli turistik değeri. Oldukça dar ve yüksek kaya duvarların arasından çıkan şelale, ardında bıraktığı 8 km.lik bir kanyondan geçerek ıslak bir koridor hâlinde uzanıyor. Bu koridordan çıktıktan sonra müthiş bir ivmeyle üç kademeli olarak dökülüyor. Dökülen sular masmavi, harika bir göl meydana getiriyor. Yaz sıcağında yüzmek ve serinlemek isteyenler için bu göl oldukça ideal. Günpınar şelalesini ve Tohma kanyonunu turizme kazandırmak için kısa bir süre önce gerekli düzenlemeler yapılmış. Çevrenin doğasını bozmayacak şekilde kır restoranları ve konaklama tesisleri inşâ edilerek bu güzel şelale ve kanyon ülkemiz turizmine katkı sağlayacak hâle getirilmiş.
Kayserinin Yahyalı ilçesinde, Aladağlar Milli Parkı sınırları içinde bulunan Kapuzbaşı (Barazama) şelaleleri, 70 m. yüksekliği ile Türkiyenin en yüksek şelalelerindendir. Dağların yüksek kesimlerindeki kar ve buzulların erimesiyle oluşan Aksu ve Aladağ çayları üzerinde yer almaktadır. Denizden yüksekliği yaklaşık 2000 m. olan Hacer Ormanları bölgesindeki tek parça bir kayadan çok büyük bir basınçla fışkıran şelaleler, yeryüzüne yedi ayrı noktadan çıkıyor. Bu yedi şelaleden en küçüğü 30, en büyüğü ise 70 m.den dökülüyor. Şelalelerin döküldüğü yerde iki farklı çay bir araya geliyor ve daha ilerde Zamantı ırmağıyla buluşarak Seyhan nehrine dökülüyor. Kapuzbaşı şelalelerinin çevresinde bungalovlar, piknik alanları ve yürüyüş yapmaya uygun patikalar yer almakta. Ayrıca Zamantı ırmağında rafting de yapılabiliyor. Yahyalı-Kapuzbaşı arasındaki ormanlık ve virajlı toprak yoldan gidilerek şelalelere ulaşılıyor.
Her biri adeta birer cennet köşesi olan şelalelerimiz daha iyi tanıtılır, çevrelerine daha fazla yatırım yapılır, ülkemiz turizmine daha çok katkı sağlar hâle getirilirse hem turistik anlamda Türkiye kazanacak, hem de yurdumuzdaki şelaleler farklı seçenekler arayan turistler ve doğa gezginleri için iyi bir alternatif olacaktır.
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Son düzenleme: