- Katılım
- 13 Ekim 2013
- Mesajlar
- 28
- Beğeni
- 12
- Puanları
- 3
SİDEMERA LAHİTİ
Karaman ili Ayrancı ilçesine bağlı, Ambar köyü sınırları içerisinde bulunmuştur. İlçe merkezine, 18 km. uzaklıktadır.
Burada: antik dönemde Sidamara isimli bir kent bulunduğu, yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Lahtin: Roma dönemi, yani MS.3.yüzyılda yapıldığı ve bir soyluya ait olduğu sanılıyor.
Burada: 1898 yılında bulunan ve kentin adıyla tanınan lahit Sidamara Lahdi yani İskenderiye Lahti ise, 1901 yılında, İstanbul Arkeoloji Müzesine götürülmüş ve burada sergilenmektedir. Lahidin: 3 metreyi aşan yüksekliği var, bu yüksekliği ile, bu tipin bulunan en yüksek örneğidir. Yani, dünyadaki benzerleri arasında, en büyük üçüncü eserdir.
Uzun ve kısa yüzlerdeki figürler: yüksek kabartma, bazıları tam heykel görünümünde işlenmiştir. Bu figürler, korint düzeninde, sütunlarla ayrılmış nişler içinde duruyorlar ki, görüntü muhteşem. Lahitin bir yüzünde: av sahnesi, kapağının üzerinde ise, lahtin ait olduğu kişi ve karısı, yan yana uzanmış şekilde, kız çocuklarıyla birlikte tasvir ediliyor. Uzunluğu: 4 metre ve yüksekliği: 3.5 metre, ağırlığı: 24 ton. Bunun nasıl yapıldığını anlamak mümkün değil. Ama, böyle bir sanat eserini yapan insanların, bu yörede yaşadıklarını bilmek, yörenin önemini ortaya koyuyor.
Lahidin bulunuş hikai şöyledir. Molla İbo isimli şahıs olayı şöyle anlatmaktadır. Daha sonra, evimin bahçesinde, buğday kuyusu yapmak için kazı yaptım. Mermerden, kafası kopmuş bir kadın heykeli daha çıkardım (halen Konya Müzesinde sergileniyor), bunu teslim ettiğimde, bana 3 mecidiye verdiler. Daha sonra, ünlü lahti buldum.
Höyük: kalkolitik çağdan günümüze varıncaya kadar iskan görmüştür. Köylülerce kale olarak tanımlanan höyüğün bir kısmının üzerinde, günümüzde dahi, bazı evler bulunmaktadır. Yani: Sidamara isimli antik dönemde, büyük önem taşıyan şehrin kalıntılarının üzerinde, bugün, Ambar isimli köy bulunmaktadır. Köy tam bir tarih hazinesi. Özellikle, söylenenlere göre: burada bir heykel bulunduğu, heykelin Adana şehrindeki antikacı tarafından kaçak olarak 30 liraya satın alındığı ve bunu başkalarına 300 liraya sattığı öğrenilir.Yani, buralarda resmi arkeolojik kazılar yapıldığında büyük ihtimalle, birçok antik eser ortaya çıkarılacaktır.
Bu arada, bu büyüklükteki lahidin nasıl nakledildiğine gelince: köyde tren bulunmamakta ancak en yakın tren istasyonu Konyada bulunmaktadır. 1901 yılı şartlarını düşünün, zor bir olay. Bunun üzerine: lahit yerinden çıkarılır ve 40 öküzle, Konyaya ve oradan trenle İstanbul Arkeoloji Müzesine nakledilir. Ancak: bir konuyu hatırlatmak istiyoruz, yazıyı okuyup ta, İstanbul Arkeoloji Müzesine gidip, bu muhteşem lahiti görmek isteyenleriniz olabilir. Öğrendiğime göre, lahit halen müzenin depolarında bekletiliyor. Yani: sergilemeyi becerememişiz.
Karaman ili Ayrancı ilçesine bağlı, Ambar köyü sınırları içerisinde bulunmuştur. İlçe merkezine, 18 km. uzaklıktadır.
Burada: antik dönemde Sidamara isimli bir kent bulunduğu, yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Lahtin: Roma dönemi, yani MS.3.yüzyılda yapıldığı ve bir soyluya ait olduğu sanılıyor.
Burada: 1898 yılında bulunan ve kentin adıyla tanınan lahit Sidamara Lahdi yani İskenderiye Lahti ise, 1901 yılında, İstanbul Arkeoloji Müzesine götürülmüş ve burada sergilenmektedir. Lahidin: 3 metreyi aşan yüksekliği var, bu yüksekliği ile, bu tipin bulunan en yüksek örneğidir. Yani, dünyadaki benzerleri arasında, en büyük üçüncü eserdir.
Uzun ve kısa yüzlerdeki figürler: yüksek kabartma, bazıları tam heykel görünümünde işlenmiştir. Bu figürler, korint düzeninde, sütunlarla ayrılmış nişler içinde duruyorlar ki, görüntü muhteşem. Lahitin bir yüzünde: av sahnesi, kapağının üzerinde ise, lahtin ait olduğu kişi ve karısı, yan yana uzanmış şekilde, kız çocuklarıyla birlikte tasvir ediliyor. Uzunluğu: 4 metre ve yüksekliği: 3.5 metre, ağırlığı: 24 ton. Bunun nasıl yapıldığını anlamak mümkün değil. Ama, böyle bir sanat eserini yapan insanların, bu yörede yaşadıklarını bilmek, yörenin önemini ortaya koyuyor.
Lahidin bulunuş hikai şöyledir. Molla İbo isimli şahıs olayı şöyle anlatmaktadır. Daha sonra, evimin bahçesinde, buğday kuyusu yapmak için kazı yaptım. Mermerden, kafası kopmuş bir kadın heykeli daha çıkardım (halen Konya Müzesinde sergileniyor), bunu teslim ettiğimde, bana 3 mecidiye verdiler. Daha sonra, ünlü lahti buldum.
Höyük: kalkolitik çağdan günümüze varıncaya kadar iskan görmüştür. Köylülerce kale olarak tanımlanan höyüğün bir kısmının üzerinde, günümüzde dahi, bazı evler bulunmaktadır. Yani: Sidamara isimli antik dönemde, büyük önem taşıyan şehrin kalıntılarının üzerinde, bugün, Ambar isimli köy bulunmaktadır. Köy tam bir tarih hazinesi. Özellikle, söylenenlere göre: burada bir heykel bulunduğu, heykelin Adana şehrindeki antikacı tarafından kaçak olarak 30 liraya satın alındığı ve bunu başkalarına 300 liraya sattığı öğrenilir.Yani, buralarda resmi arkeolojik kazılar yapıldığında büyük ihtimalle, birçok antik eser ortaya çıkarılacaktır.
Bu arada, bu büyüklükteki lahidin nasıl nakledildiğine gelince: köyde tren bulunmamakta ancak en yakın tren istasyonu Konyada bulunmaktadır. 1901 yılı şartlarını düşünün, zor bir olay. Bunun üzerine: lahit yerinden çıkarılır ve 40 öküzle, Konyaya ve oradan trenle İstanbul Arkeoloji Müzesine nakledilir. Ancak: bir konuyu hatırlatmak istiyoruz, yazıyı okuyup ta, İstanbul Arkeoloji Müzesine gidip, bu muhteşem lahiti görmek isteyenleriniz olabilir. Öğrendiğime göre, lahit halen müzenin depolarında bekletiliyor. Yani: sergilemeyi becerememişiz.
Moderatör tarafında düzenlendi: