Ümit ve korku hayat dengemizdir | Define işaretleri ve anlamları

Ümit ve korku hayat dengemizdir

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,784
Beğeni
22,210
Puanları
113
Konum
Erzincan
Ümit ve korku hayat dengemizdir

7356image.jpg


Korku ve ümit; hem yaşama ümidi, hem de ölüm korkusu hem afvedilme ümidi, hem de cehenneme gitmek, azaba uğramak korkusu. Yani ne Allah’ın azabından emin olmak ve ne de Allah’tan ümid kesmek.
Yüce dinimizin öğrettiği ilahi esaslardan biri de, kulun Rabbi huzurundaki durumu ve teslimiyet ölçüsüdür.
Buna göre mümin, keremi ve rahmeti sonsuz olan Yüce Yaratıcısı’na büyük bir muhabbet ve tazimle teslim olacaktır. Ne kadar kusurlu ve günahkâr olsa da O’nun affından ümidini kesmeyecektir.
Ancak, Allah’ın bu sonsuz rahmet ve affının yanı sıra, azabının da çok şiddetli olduğunu da unutmayacak; O’ndan korkacak ve gazabından emin olmayacaktır. Yani mümin daima korku (havf) ve ümit (recâ) arasında bulunacaktır.
Ademoğlu için bu hayat, gerçekte ümit ve korkuyla dolu bir imtihan yeridir. Bu imtihanda başarı, korku ve ümidin tatlı ahengi içinde yaşayabilmektir. Çünkü fazla korkudan ümitsizlik, korkusuz ümitten de gaflet doğar.
Mümin, Rabbinin büyüklüğünü ve azabının çetinliğini bilerek O’ndan korkar. Yani Allah’tan en çok korkan, O’nu en çok bilendir. Bu sebeple Rasul-i Ekrem (A.S.), “Ben, içinizde Allah’tan en çok korkanınızım” (Buhari) buyurmuyor mu? Fatır Suresi’nin 28′inci ayeti de işte bu manaya işaret ediyor: “Kulları içinde Allah’tan ancak Alimler korkar.”
Görülüyor ki, ilahî bilgi arttıkça kalbe düşen korku da çoğalıyor. Fakat ümitle dengelenen Allah korkusu insanı bunalımlara değil, isyandan uzak durmaya, geçmişi telafi için taat ve ibadete, geleceğe hazırlanmaya sevk eder. Bunun için büyükler: “Herkes korktuğunda kaçar, yalnız Allah’tan korkan O’na yaklaşır.” demişlerdir.
Allah korkusu, toplum hayatında da dengeleyici bir etkiye sahiptir. İnsan, Allah korkusuyla kul hakkından, hırsızlıktan, dolandırıcılıktan, cana kıymaktan uzak durur. Eline fırsat geçse bile vahşileşip suçlara yönelemez. Yaratıcısı tarafından her an görüldüğü ve denetlendiği imanını vermeyen bir eğitimin, insanı faziletli kılmadığının örneklerini hergün yaşamıyor muyuz?
Şu da bilinmelidir ki, Allah korkusu makbul olmakla birlikte, bazılarının zannettiği gibi “ne kadar çok korkulursa o kadar iyidir.” görüşü de doğru değildir. Aslında korku, insanı Allah’a yaklaşmak için ilim ve amele sevkeden ilahî bir kamçıdır. Aşırı derecede korku ümitsizliğe düşürür, amelden alıkoyar, ve sahibini şaşırtır. Oysa bir şeyin fazileti, Allah’a kavuşma mutluluğuna katkısı ölçüsündedir.
İnanan insanın ümit ve korku arasında bulunması gerektiğini söylemiştik. Ümit, “Alemlerin sahibi Allah neden benim kusuruma baksın? Nasılsa cennetinde bana da bir yer vardır.” gibi bir anlayışla, ölçüsüz, kontrolsüz bir hayat yaşamak değil; insanın gücü yettiğince çabaladıktan sonra ilahî rahmeti ummasıdır. Böyle ümidin belirtilerinden biri, Allah’a yönelmekten zevk almaktır. Bu durumda mümin, O’na yalvarmaktan hoşlanır, içten saygı duyar ve O’nun ne kadar lütufkâr olduğunun idraki ile yaşar.
Ümit ederek amel etmek, korku ile amel etmekten daha makbuldür. Çünkü sevgi insanı Allah’a daha çok yaklaştırır. Sevgi ise korkuyu değil, ümidi çoğaltır. Sevgi ve korkunun Allah’a yakınlaştırmadaki etkisi, şu örneğe benzer: Bir adam, iki hükümdara hizmet ediyor. Ama birine korktuğu, diğerine de sevdiği için. Elbette sevdiği için hizmet ettiği hükümdarın yanındaki itibar ve makamı, diğerinden daha yüksek olacaktır. Bunun için, ayet-i kerimelerde, hadis-i şeriflerde ve büyüklerin sözlerinde ümitle ilgili teşvik ve yönlendirme vardır.
Cenab-ı Hak: “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz.” (Zümer/53) buyuruyor ve ümitsizliği yasaklıyor.
Bakın Allah Rasulü (A.S.) de acziyetinin farkında olan kalplere nasıl ümit aşılıyor:
“Müminin kalbinde korku ve ümit toplandığı müddetçe Allahu Tealâ o kuluna umduğunu verir, korktuğundan da emin kılar.” (Tirmizî)
“Kul bir günah işleyip, hemen ardından tevbe ettiği zaman Allahu Tealâ meleklerine: ‘Kuluma bakın! Bir günah işledi de, suçunun cezasını veren ve mağfiret eden bir Rabbi olduğunu bildi ve tevbe etti. Şahid olun, ben de onu bağışladım’ buyurur.” (Buhari, Müslim)
“Allahu Tealâ buyuruyor ki: Eğer kulum göklerdeki bulutlara yükselecek kadar günah işlediği halde benden ümidini kesmeyip af diledikçe, ben onu mağfiret ederim.” (Tirmizî)
“Allahu Tealâ, ‘Muhakkak Rahmetim gazabıma galiptir’ buyurdu” (Buhari, Müslim)
“Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, Allahu Tealâ kuluna şefkatli bir annenin yavrusuna olan merhametinden daha şefkatli ve merhametlidir.” (Buhari, Müslim)
Günahlarının çokluğu sebebiyle ümitsizliğe düşen bir adama Hz. Ali (R.A.) “Allah’ın rahmetinden ümidini kesme. Çünkü ümitsizlik o işlediğin günahlardan çok daha büyüktür.” demiştir.
Büyük veli Süfyan-ı Servi (K.S.)’de şöyle der: “Bir kimse günah işlediği vakit, Allahu Tealâ’nın onu affa kadir olduğunu bilip, mağfiretini umarsa, Allahu Tealâ onu affeder. Zira Allahu Tealâ Kur’an’da bir kavmi şöyle kınar: ‘Kötü zanda bulundunuz, bu yüzden helake mahkum bir kavim oldunuz.’ (Fetih/12) Bu ayetle Allah, ümitsizliğin insanları neye sürükleyeceğini bildirmiştir.”

blogyayind.jpg


Evet; anlıyoruz ki mümin ömrü boyunca ümit ve korkunun dengesinde yaşamalıdır. Allah korkusu, onu günah ve her türlü kötülükten uzaklaştırıp salih ameller yapması için bir kamçı görevi yaparken, bir yandan da Rabbinin sonsuz rahmet ve şefkatini bilmelidir.
Mümin, yaşadığı sıkıntı ve zorluklardan dolayı karamsarlığa düşüp asla mağlup da olmamalıdır. Nazargâh-ı İlahî olan kalbini, fani alemin mutlaka son bulacak dertlerinin pençesinde boğmak mümine yakışmaz. Her şeyin hayırla sonuçlanacağı ümidi, imanımızın gereğidir. Bütün ipler neticede Allah’ın elindedir. O, Alemlerin ve hepimizin sahibi değil mi? Üstadımın dediği gibi; “Korkmayın! Eğer mutlaka korkacaksanız, Allah’tan korkun.” O’nun müjdelerine baktığımızda ise görüyoruz ki, hem dünyamız ve hem de ahiretimiz için terazinin ümit kefesi gerçekten ağır basıyor.
Artık hem manevi vazifelerimizde, hem de zahiri hayatımızda ümitle, şevkle, muhabbetle çalışmaktan başka ne düşünebiliriz? Ne attığımız bir adım, ne döktüğümüz bir damla ter, ne de içimizde yaşattığımız küçücük bir ümit kıvılcımı… hiçbir şey boşa gitmeyecek.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.


M.Saki Erol
 

FENERLi

Super Moderatör
Kullanıcı
Katılım
9 Aralık 2012
Mesajlar
1,727
Beğeni
2,007
Puanları
113
Konum
istanbul
Cevap: Ümit ve korku hayat dengemizdir

Eline sağlık lacivert ustam,resimlerde bir o kadar güzel konuyu tamamlamış,emeğine sağlık.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,784
Beğeni
22,210
Puanları
113
Konum
Erzincan
Cevap: Ümit ve korku hayat dengemizdir

Teşekkür ederim kıymetli dostum sizinde yüreğinize sağlık inşAllah...
 

HARBİCİ

SERKAN
Kullanıcı
Katılım
9 Kasım 2012
Mesajlar
3,702
Beğeni
4,008
Puanları
113
Cevap: Ümit ve korku hayat dengemizdir

bu kadar konuyu bulmak büyük bir maharet, bu kadar güzel resimlerle süslemek de başka bir büyük maharet. insanların maneviyatına şifa verebilecek konulara meyletmek ise çok çok daha büyük bir maharet. ellerine sağlık. usta öperim ellerinden.
 

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
Cevap: Ümit ve korku hayat dengemizdir

allah c.c razı olsun ustam ;)
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,784
Beğeni
22,210
Puanları
113
Konum
Erzincan
Cevap: Ümit ve korku hayat dengemizdir

bu kadar konuyu bulmak büyük bir maharet, bu kadar güzel resimlerle süslemek de başka bir büyük maharet. insanların maneviyatına şifa verebilecek konulara meyletmek ise çok çok daha büyük bir maharet. ellerine sağlık. usta öperim ellerinden.

Teşekkür ederim kıymetli dostum sizlerinde gönlüne yüreğine sağlık sizler gibi dostlara hizmet etmek benim için kıvanç kaynağıdır saatlerce okuyorum değerlendiriyorum konu seçimi kuran ve sünnete uygunluğu yazıların sıkmadan okunulurluğu bakıyorsun çok çok güzel bir makalenin içinde dine aykırı felsefi düşünceler var bütün güzellikleri bir araya getirmek kolay olmuyor tabii ama küçük bir teşekkür bütün yorgunluğumu alamaya yetiyor sevgi ve saygılarımla ALLAH a emanet olunuz...
 
Üst