arapcan güzel
evet tarih doğru halil ibrahimin meskeni diye yazıyor tarih 1264
Ustam, önce Mevlâ'ma sonra hocalarıma sonsuz teşekkürler ki bu acize, hem de en muteber usül ile, 700 yıllık ceddimin rahle-i tedrisât usûlü ile gece 3 den akşam 10 a kadar tam 5 yıl sarf, nahiv, akâid, tefsir, hadis üzerine emek verdiler... Bu sıcacık aile ortamındaki kardeşlerime diğer ustalarım gibi işaret okuma vs gibi yardımcı olamasam da böyle yardımcı olabilmek mutluluk ve gurur veriyor elhamdülillah. Bildiğim varsa yardımcı olur, bilemezsem hocalarıma okutup fedakarlık yapmak isterim.
İbn-i Abbas (Radıyallahu anh) anlatıyor:
Ben, Mescid-i Nebevi’de itikafa girmiştim. Bir adam geldi, selam verdi. Oturdu. Ona:
-“Ne oldu? Seni üzgün ve solgun görüyorum” dedim. Adam:
-“Evet, üzgünüm, ey Resulüllah’ın amcasının oğlu. Falanın bende alacağı var, fakat şu kabrin sahibinin hakkı (Hazreti Peygamber) için onu ödeyecek durumda değilim.” Diyerek dert yandı. Ben:
-“Senin için onunla konuşayım mı?” dedim. Adam:
-“İstersen” diye cevap verdi. Ayakkabılarımı giydim, mescitten dışarı çıktım. Adam:
-“İtikafta olduğunu unuttun mu yoksa?” diye sorunca, ben de:
-“Hayır, fakat aramızdan ayrılalı çok olmayan bu kabirde yatandan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle bir söz duymuştum” dedim ve gözlerim yaşararak naklettim:
“Müslüman bir kimsenin yardımına koşup, onun ihiyacını karşılamak, on sene itikafta kalmaktan daha hayırlıdır. Kim, Allah’ın rızasını kazanmak için itikafa girerse, Allahu Teala o kimse ile Cehennem arasında üç hendek meydana getirir ve bu hendekler arası da mağriple meşrik (doğu ile batı) arası kadar uzaktır.” (Taberani; Beyhaki, Tergib: 2/272)
İtikafın mükafatı çok büyük ama kabul olma endişesi var. Belki de riya karıştı… Ama bir kardeşinin ihtiyacını giderirsen on sene kabul olunmuş itikafın mükafatını alıyorsunuz… (İtikafa girmeyin manası çıkmaz, Müslümana yardım etmenin mükafatı anlatılmaktadır)
Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi