Yüce Peygamberim, | Sayfa 2 | Define işaretleri ve anlamları

Yüce Peygamberim,

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
PEYGAMBERE VUSLATIM


Hasretin vuslatıma çekmiş bir perde,
Kopsada kıyamet kavuşsam sevgiliye.

Onsuz bu dünya,hep cehennemim oldu,
Yazık...!!! Ruhumda hasretin fırtınası koptu.

Görüyorum Mekken mahçup,Medinen mahsun,
Ne zaman bitecek?bu zalim kabusum.

Gittin gideli Hiraya konmamış güvercinler,
Kapısına ağ örmemiş,o masum örümcekler.

Uhud’un feryadını duyuyor gibi kulaklarım,
Bedir kuyuları kurumuş,nerde Ali’lerin Hamza’ların.

Ruhum hasretinle yandıkça eriyor,
Yüreğimde yangının gülleri açıyor.

Gelsende biat etsek,sana yine Rıdvan’da,
O heyecanla dağılsak,arzın dört tarafına.

Senin kapına gelenler,sende huzur bulurdu,
Gözlerine bakanlar gözlerinde boğulurdu.

Gittikçe artıyor gönlümde hicranım,
Yazlarım hiç olmadı,sensiz olmaz baharım.

Gelde cemaline hayran şu kul murada ersin,
Senden gayrısını bu kul neylesin.

Engin Badem
 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
Güneş Gibi Doğ Yeniden

Ya Muhammed:
Teşrif ettiğin zaman Dünya'ya,
Neler olmuştu, neler,
İlahi mucizeler,
Kisranın sarayı çökmüş,
Batıl yere gömülmüş,
Zulmün defteri dürülmüştü,
Ey iki Cihan Güneş'i,

Seninle birlikte,
Ufuktan yeni bir Gün doğmuş,
Gündüz geceyi boğmuş,
Çöller Gülistan olmuş,
Alemler nurla dolmuş,
İnsanlık huzur bulmuştu.
Ey Allah'ın Habibi,

Ya Sen gideli,
Nice yanlış yol tuttuk,
Doğruları unuttuk,
Afetler, felaketler,
Sağnağa döndü,
Üstümüze rahmet,
Yağmıyor Ya Muhammed.

Hakk'ı görmek zor kulun gözyaşlarında,
Pınarlar hep beyhude
Çağlıyor Ya Muhammed.
Mümin zalim elinde,
Dünya'nın çok yerinde,
Mazlum, mahsun bir halde,
Ağlıyor Ya Muhammed.

Gel bir gör halimizi,
Ümmetin hep karalar,
Bağlıyor Ya Muhammed.
Güllerin boynu bükük,
Bülbüllerse ötmüyor,
Baykuşlar meydanlarda ferman,
Okuyor Ya Muhammed.

Yol karanlık, çıkmaz sokak,
Ey Nebi gel ışık yak,
Yolumuzu kaybettik,
Sensiz yollar meçhule,
Gidiyor Ya Muhammed.

Yel esti, hazan vurdu,
Soldu çiçeklerimiz,
Kurudu dallarımız,
Yeşermeden soluyor,
Taze fidanlarımız,
O güzel adını duymaz oldu,
Ya Muhammed,

Dünkü kadar bu gün kulaklarımız.
Ne isimler ezberledi,
Ey Sevgili,
Adına hasret dudaklarımız.
Yalan, riya, haram,
Ahlaksızlık kol geziyor,
O güzel ahlakını,
Yitirdik Ya Muhammed.

Sözlerimiz yersiz,
Başlarımız fikirsiz,
Kalplerimiz zikirsiz,
Dillerimiz şükürsüz,
Gönüllerimiz öksüz.
Ey Yetimler yetimi,
Sensiz cümlemiz yetim,
Garibiz Ya Muhammed.

Nerde kaldın:
Ey Hakk'ın sevgilisi,
Resuller efendisi,
İnsanlar yollarını gözlüyor,
Hep Seni,
Soruyor Ya Muhammed.

Gel artık geç olmadan,
Yoksa halimiz yaman,
Ey güllerin Sultanı,
Dertlilerin dermanı,
Yağmur ol yağ,
Güneş ol doğ yeniden,
Gece gibi kararmış,
Toprak gibi kurumuş,
Pörsümüş gönlümüze.

 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
Uhud

Günlerden cuma...
Uhut'a gelenler var.
Medine yolu toz duman...
Uhut'a gelenler var.
Bir dağılsa da şu hava,
Görsek Medine-i Münevvere'den Uhut'a gelenleri.
Bir görsek Allah Rasulü'nü
Ve eroğlu erleri...
Bakın göründüler işte;
Atının üzerinde evrenin efendisi!
Cihanın gözbebeği!
Uhut'un sevgilisi!
Sağında ve solunda ashab-ı güzin
Önündeyse iki üveyk yürüyor;
Biri Sad bin Muaz,
Diğeri Sad bin Übade.
Allah'ım bu ne edep
Atlarının bile başı yerde...
Bakın şu iki gence!
İkisi de onbeşinde...
Şu kısa boylu olanı Rafi' bin Hadic!
Parmaklarının ucuna basıyor ki
Boyu uzun görünsün!
İyi ok attığı söylenince
İzin veriyor efendimiz.
Diğer gençse Semüre bin Cündüp...
Ağlayarak peygamberinin yanına gidiyor.
Ya rasulallah! diyor,
Rafi'ye izin verdiniz. Bana niye izin yok?
Ben rafi'yi güreşte yeniyorum.
Efendimiz tebessüm buyuruyorlar.
Ve bu iki ana kuzusuna güreş tutturuyorlar.
Semüre Rafi'yi yenince güreşte,
Fahr-i kainat ona da izin veriyor.
Günlerden cumartesi...
Uhud'a gelenler var.
İşte Ayneyn Tepesi-Okçular Tepesi-
Başlarında Abdullah bin Cübeyr
Sultanı dinliyorlar.
Düşmanı yendiğimzi görsenizde
Size haber vermedikçe, adam göndermedikçe
Yerlerinizden ASLA ayrılmayın!
Kuşların cesetlerimizi kapıştıklarını görseniz dahi
Ben size adam göndermedikçe
Yerlerinizden asla ayrılmayın!
İki ordu da hazır...
İki ordu da harp nizamında...
Ve Uhud'un kalp atışları dışında yeryüzü nefes bile almıyor!
Sessizliği bozan Kureyş'in Sancaktarı'dır.
Söylediği her söz küfür kokulu...
Benimle çarpışmaya er meydanına kim çıkar!
Bu bir meydan okumadır.
Cevapsa bir çift ayak sesi...
Gözler Uhud toprağında yürüyen bu ayaklarda...
Kime ait bu adımlar ki bastığı toprak 'ALLAH' diyor!
Ve Esedullah namıyla Hz. Ali(R.A.) yürüyor.
Birkaç saniye, bir tek hamle...
ALLAH'ın(C.C.) Arslanı dimdik ayakta
Kureyş'in sancağı ise yerde...
Ardından bir başkası yükseltiyor sancağı
Ama bilmiyor ki bu defa kim var Uhud meydanında
Gökyüzünde yıldırımlar
Yeryüzünde Hamza var.
Asıl şimdi başladı Uhud'un türküsü.
Tam üç katı düşmanla Peygamber(A.S.M) ordusu
Göz göze ve diş dişe.
Uhud'da yiğitler var.
İşte: Ebu Lücane...
Kılıcın üzerinde bir yazı
Korkaklıkta ar
İlerlemekte şeref var!
İşte: Musab bin Umeyr...
Zırhını giyinince
Nasılda Peygamber'e(A.S.M.) benziyor.
Ve döne döne savaşan Hz. Hamza...
Ben Allah'ın(C.C.) Arslanı'yım diyor!
Ebu Katade'ye bakın.
Bakın bir ok fırlıyor müşrik yayından
Bir havayı yara yara geliyor.
Hedefte Rasulullah(A.S.M.) var.
İşte: Ebu Katade...
Okun Fahr-i Kainat'a(A.S.M) doğru gittiğini görünce
ALLAH'ı(C.C.) andı önce
Ve uzattı başını!
Ok Katade'nin gözüne saplandı.
Uhud'da yiğitler var...
Şirk ordusunu bozguna uğratan...
Ömer bin Hattab'a bakın
Gözleri çakmak çakmak...
Ama telaş var yüzünde Hz. Ömer'in(R.A.)
Bu ne hal ey Ömer...
Düşman hüsran yaşarken
Zafer kaznılmışken
Bu ne hal ey koca Ömer!
Niçin okçular tepesine bakıyorsun?
Neler oluyor orda?
Niye iniyor okçular Ayneyn Tepesi'nden?
Allah Rasulü(A.S.M) haber vermeden niye iniyorlar?
Ey Abdullah bin Cübeyr!
Durdursana okçuları!
Durun, Allah(C.C.) aşkına durun!
Arkanızdan düşman geliyor, inmeyin yerinizden.
Sahabe sendeliyor inmeyin yerinizden.
Kainat yalvarıyor inmeyin!
Sultanlar Sultanı'nı(A.S.M) incitecekler, inmeyin!

Peygamber(A.S.M) ordusu iki ateş arasında...
Efendimizin(A.S.M) etrafında on beş sahabe...
Bakın, mübarek elleri Rasulullah'ın(A.S.M.)
Yüzüne kapanıyor!
Kainatın affı için semaya kalkan eller
Şimdi kan içinde!
Yetiş Ey Ebu Ubeyde!
Nur saçan yüz kan içinde!

Zaman donuyor sanki,
Ve dudaklarının arasından birşey düşüyor.
Kıpkırmızı bir yakut gibi
Peygamberin(A.S.M.) mübarek dişi!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor.
Zaman donuyor sanki,
Ve gökler yırtılıyor!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor!
Kimse Uhud'a ilişmesin.
Çünkü bir ses geliyor altı yerden!
Muhammed'in(A.S.M.) dişi yere düşmesin!
Ve Cibril-i Emin yaratıldığı günden beri,
En hızlı inişiyle iniyor!
Çünkü altı yönden bir ses geliyor!
Yere düşmesin Muhammed'in(A.S.M.) dişi!

Kara bulutlar çöktü Uhud'a!
Bir ses ortalığı velveleye verdi:
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
'Eğer O(A.S.M.) öldürüldüyse ben niye yaşıyorum! '
Diyen Enes bin Nad atıdı küfrün alevleri arasına!
Artık yaşlı gözler Sevgili'yi(A.S.M.) arıyor.
Kab bin Malik Hz. sesi duyuldu:
'Rasuluh(A.S.M) yaşıyor,
Allah(C.C.) 'ın Rasulü(A.S.M.) yaşıyor,
Onu(A.S.M.) miğferinin arasından ışıl ışıl parlayan gözlerinden tanıdım.
Habibullah(A.S.M.) yaşıyor.
Onu(A.S.M.) şefkat dolu gözlerinden tanıdım.'

Ashab-ı Güzin'in sevincine bir bakın!
Uhud'un sevincine bir bakın!
Hz.Hamza duydu ya bu yeter!
Rasulullah(A.S.M.) yaşıyor ya bu yeter!
Yine daldı Hamza Kureyş'in dalgalarına!
Ama savaşırken bir ara sendeledi Hamza.
Ve boşlukta bir mızrak belirdi.
Ey Hamza! Uhud'u her anışımızda kaç mü'min girmek ister mızrakla senin arana?
Kaç mü'min keşke ben öleydim, keşke mızrak benim sineme saplansaydı der?
Ama Şehidlerin Seyyidi sensin!
Şehidlerin Efendisi sensin!
Uhud'da şehidler var...
Şehidlerin Seyyidi Hamza var Uhud'da!
Rasul-i Zişan'ın(A.S.M.) gözlerinden boşalan yaş,
Hamza'yı yıkar gibiydi!
Fahr-i Kainat(A.S.M.) hiç bu kadar elem duymamıştı!
Hiç bu kadar üzülmemişti!
Ve amcasına hiç böyle seslenmemişti:
'Ey Rasulullah'ın(A.S.M) amcası Hamza;
Ey Allah(C.C.) 'ın ve Rasulü'nün(A.S.M) Arslanı Hamza;
Ey hayırlar işleyen Hamza;
Ey Rasulullah'a(A.S.M) koruyucu olan Hamza;
Allah(C.C.) sana rahmet etsin!
Eğer senden sonra yas tutmak gerekseydi;
Sevinmeyi bırakıp sana yas tutardım! '
Ve bir ayet yankılanıyor Ahzab dağında:
(Bismillahirrahmanirrahim-Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!)
'Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki,
Onlar Allah(C.C.) 'a verdikleri sözde sadakat gösterdiler.
Onlardan bazıları şehid oluncaya kadar
çarpışacağına dair yaptığı adağını yerine getirdi.
Kimisi de şehid olmayı bekliyor.
Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.'

 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
Geldim

Gönlüm hüzün dolu, gözlerimde yaş,
Derdime dermansın diyerek geldim.
Sevginle yoğrulup, sevdanla taşıp
Muhabbet hırkanı giyerek geldim.

Yıllarca kavruldum aşkın ile ben,
Kalp yanmayınca yanmıyor beden,
Sorarım kendime: Geciktim neden?
Mahcubum başımı eğerek geldim.

Ravzana yüz sürüp secdeye vardım,
Rabbimden istedim, Ona yalvardım.
Kanayan yaramı, aşkınla sardım;
Matlûbumsun seni överek geldim.

Ey gönlümün şahı, ey Rasülallah!
Ey en son haberci, ey nebiyyallah!
Ey en güzel insan, ey habîballah!
Bu can kurban sana diyerek geldim.
 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
hacc suresi 45-46
nice memleketler vardı ki zulüm yaparlarken biz onları yok ettik.artık damları çökmüş ,duvarları üzerine yıkılmıştır. geride nice terk edilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar bırakılmıştır.
yer yüzünde dolaşmıyorlarmı ki onları akledebilecek kalpleri,işitecek kulakları olsun. gerçek şudur ki,
gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.
49-50-
Habibim deki ;
ey insanlar ben size ancak apaçık anlatan bir uyarıcıyım.
işte iman edip salih amel işleyenler için,hem bir mağfiret hemde cennette bir rızık vardır.
günümüzde de örneğini zaman zaman gördüğümüz ilahi gerçeklerden ibret almasını bilen kalp gözü açık olanlardan olur ,YÜCE RABBİMİZin mağfiretine de cennete vaadinede nail olan müminlerden oluruz inşaallah.
 

Mirkut

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2016
Mesajlar
1,948
Beğeni
5,406
Puanları
113
Eğer ALLAH insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, kullarını hakkıyla görmektedir. - Fâtır - 45. Ayet
 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
Yıllarca ufkuna bakan gözlerim,
Cemalini ister , canım efendim.
Seni anlatmaktan aciz sözlerim,
Her an erimekte , canım efendim.

Hayat eksenimin sonsuz odaĝı,
Ŏksüz ve yetimlerin sıĝınaĝı,
Sen sabah yıldızlarının ışıĝı,
Sen şefkat elçisi , canım efendim.

Lahuti bir sefer olsa da gitsem...
Kumlara batsam , ayaĝına düşsem,
Gül Ravzan'a varıp kendimden geçsem,
Sen sevda iksiri , canım efendim.

Ay yüzlü , güzel sözlü hem sultanım,
Fedadır can , canan ve bütün varım,
Seninle olmaktır en güzel kararım,
Sen güllerin şahı , canım efendim.

Buzlar erir içimde bitmez savaş,
Gönlümde bir hüzün , gözümde yaş,
Sensizlik içimde kordan bir telaş,
Kalbimin barışı , canım efendim.

Alemlere rahmet rüzgarısın sen,
Kur'an kiliminde en güzel desen,
Benim de rüyama bir defa gelsen,
Can dayanmaz oldu , canım efendim.
 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
Ey dostum, ey dostum, ey başka sığınağa gerek duymayan dostum, ey dilberim, ey gönül bağım olan dostum, ey mahrem ve sığınağım. Ey yeryüzünde bize ay olan, ey gece yarılarında bize seher olan, ey tehlikede bize siper olan, ey şekerler dolu bulutumuz.

Ruhumda çok güzel yol alıp yer edindin sen, derdime çok güzel ilâçsın sen ey din ve imanım, ey cevherler dolu okyanusum.

Ey karanlık gecelerin aydınlık ışığı, ey yolunu şaşırmışların yol göstericisi, ey her kafilenin kıblesi, ey kervanımın klavuzu.

Sen bana Musa'nın Tur'usun, sen bana İsa'nın sıkıntıları giderenisin, hem nurumun nurunun nurusun, hem Ahmed-i Muhtar'ımsın sen
HZ mevlana
 

ikizceli

çalışmalarınızı yasal yapınız.
Kullanıcı
Katılım
11 Eylül 2013
Mesajlar
7,145
Beğeni
25,610
Puanları
113
Yaş
69
Konum
ORDU- SAMSUN-ANKARA
*Susması konuşmasından Uzun sürerdi

*Lüzumsuz yere konuşmazdı

*Konuştuğunda ne fazla ne eksik söz kullanırdı

*Dünya işleri için kızmazdı

*Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı

*Kötü söz söylemezdi

*Affediciliği tabii idi,intikam almazdı

*Düşmanlarını affetmekle kalmaz,onlara şeref ve değer verirdi

*Kimseyle çekişmezdi

*Boş şeylerle uğraşmazdı

*Umanı umutsuzluğa düşürmezdi

*Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı

*Hiç kimseyi ne yüzüne karşı ne de arkasından kınamaz,ayıplamazdı

*Kimsenin kusurunu araştırmazdı

*Kimseye hakkında hayırlı olmayan söz söylemezdi

*Yanında en son konuşan kişiyi ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi

*Her zaman ağırbaşlıydı

*Konuşurken çevresindekileri kuşatırdı

*Kelimeleri, parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı

*Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır,iki yana sallanmazdı

*Adımlarını geniş atar,yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilirdi.

Vakar ve sükunetle rahatça yürürdü

*Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi

*Dostlarına şöyle derdi dünyada garip bir kimse ya da yolcu gibi ol

*Her zaman hüzünlü,fakat mütebessim bir haletle dururdu

*Adet üzere sarf edilen hiç bir kötü sözü ağzına almamıştı

*Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz,bağırmazdı

*Fakirlerle birlikte yerdi,öyle ki onlardan ayırtedilmezdi

*Sade kıyafetler giyer,gösterişten hoşlanmazdı

*Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi

*Bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı

*Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi:İlahi,doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan,kanmaktan ve kandırılmaktan,haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan,saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım

*Sıradan değildi.Ama sıradan insanlar gibi yaşardı…
örnek almamız temennisi ile....
 
Üst Alt