Akaid Nedir | Define işaretleri ve anlamları

Akaid Nedir

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,112
Beğeni
3,624
Puanları
113
Akâid "akîde" kelimesinin çoğuludur. Akid ise sözlükte düğüm bağlamak, düğümlemek ve kesinlikle inanılan şey anlamlarına gelir. Buna göre, "İslâm akâidi" İslâm dininde kesinlikle inanılan hususlar mânâsına gelir ki bunlara "îmân esasları" da denir. Buna göre îmân esaslarını ihtiva eden ilme de "akâid ilmi" denir. Nitekim Seyyid Şerif Cürcânî de "Akâid"i tanımlarken "İslâm dininin amelî değil, itikadî hükümlerini ihtiva eden ve bunlardan bahseden bir ilim" olarak ifâde etmiştir (Ta'rîfât). Hangi devirde ve hangi metodla olursa olsun îmân esaslarından bahseden ilim akâid ilmidir. Bu tür kitaplara da akâid kitapları denir. Fakat hususi mânâda akâid îmân esaslarından kısa olarak bahseden bir ilim olmuştur. Akâid ilmi, Allah'ın varlığından, sıfatlarından, fiillerinden bahseden bir ilimdir. Her ne kadar nübüvvet ve ahiret ile ilgili konular da anlatılmakta ise de bunlar, ilâhî fiillere râcidir. Zira bütün itikadî meselelerin konusu Yüce Allâh'tır. Akaid ilminin gayesi, taklidden kurtulmak, tahkikî îmân derecesine ulaşmaktır
 

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,112
Beğeni
3,624
Puanları
113
Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur:

"İlim öğrenmek kadın erkek her müslümana farzdır. | (İbn Mâce, Suyûti)

Acaba öğrenilmesi farz ve gerekli olan ilim, yani bilgi hangisidir?

İslâm alimleri, her müslümanın her şeyden önce gerekli akait bilgisini, yani iman esaslarını öğrenmesi gerektiğini söylemişlerdir. Bunlar kısaca şöyledir:


Allah Tealâ mukaddes zatı ile vardır. Diğer her şey ise O'nun var etmesi ile vardır. Allah Tealâ zâtında, sıfatlarında ve işlerinde tektir. Hiçbir şeyin ne var olmakta ne de başka bir hususta aslen O'nunla hiçbir surette ortaklığı yoktur. Allah Tealâ'nın sıfatları ve fiilleri, zâtı gibi benzerlikten ve kavranmaktan uzak olup, yaradılmış varlıkların sıfat ve fiilleri ile arasında bir benzerlik kesinlikle söz konusu değildir.


Bir müminin ilk bilmesi ve inanması gereken husus Rabbiyle ilgili bu hakikatlerdir. Bununla birlikte Hz. Muhammed Mustafa s.a.v.'in O'nun kulu ve elçisi olduğunu, O'nun Allah Tealâ'dan getirdiklerinde ve ahiret alemine ait kendi diliyle ifade ettiği hususlarda doğru sözlü olduğunu bilip inanmaktır.


"Kelime-i Şehadet" dediğimiz iman cümlesinin bu açlımını böylece bilmek, anlamak ve ikrar etmek gerekir.



İman esasları, geleneğimizde "Amentü" olarak öğretilen altı husustan ibarettir ve nelere ne şekilde inandığımızı belirler. O halde bunları öğrenmek, anlamak ilk vazifelerimiz arasında yer alır.

Akaid ilminin delilleri doğrudan Kur'an-ı Kerim'de ve Sünnet-i Seniyye'de bulunur. Alimlerimiz bunları kitaplarda gerek özet olarak gerekse bütün ayrıntılarıyla anlatmıştır. Biz bu hususlarda iki büyük akaid imamı olan İmam Maturidî rh.a. veya İmam Eş'arî rh.a'e bağlı bulunuyoruz. Bu bağlılık bizi zamana ve kişiye göre değişen anlatımlarla savrulmaktan muhafaza ediyor. Bu bakımdan itkadî mezhebe bağlılık son derece önemlidir.


Öğrenilmesi farz olan bilgiler hususunda, iman esaslarından sonra uygulamaya yönelik temel bilgiler gelir. Buna kısaca ilm-i hal (halin, durumun bilgisi) diyoruz. Kısaca ilmihal bilgisi, kişinin dinî vazife ve sorumluluklarını bilmekten ibarettir. Yani farzlar, vacipler ile haram, mekruh ve mübah şeylerin neler olduğu...


Şöyle bir örnek verebiliriz: Yeni müslüman olmuş bir kişi ilk namaz vakti girdiğinde taharet ve namazla ilgili şartları ve rükûnları bilmekle sorumludur. Sonra, yemek yiyeceği zaman neleri yemenin haram ve helal olduğunu, çarşıya çıkacağı zaman alışverişte helal haram ölçülerini bilmelidir. Aynı şekilde ticaretle uğraşmayan birine bu konuyla ilgili hükümleri, bekâr


birine evlilikte helal ve haramları bilmek zorunlu değirdir.

Akaid ve ilmihalden sonra üçüncü husus, kişinin iç dünyasıyla alakalı bazı hususlardır. Bunlar arasında gizli şirk, ihlâs, riya, sabır, tevekkül, şükür gibi konular yer alır.

Bu hususlar tasavvufun konuları arasında yer alır ve alimlerimiz tarafından "batını fıkıh" diye adIandırı11r.Takdir edilir ki hakiki manada kulluk için sadece görünür ameller yetmez, iç dünyamızın, nefsimizin de buna eşlik etmesi gerekir. Esasen görünür kulluğu güzel ve devamlı kılan, tezkiye ve terbiye olmuş bir iç dünyadır. O halde lazım olan batınî fıkıh mevzularının bilinmesi de zorunludur.
 

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,112
Beğeni
3,624
Puanları
113
Bunların dışındaki ilimler farz-ı kifayedir. Yani herkes bu ilimleri öğrenmekle doğrudan mükellef değildir. Dolayısıyla mesela akaid ilminin ayrıntılarını, inceliklerini ve tüm meselelerini öğrenmek herkes için mecburî değildir. Fakat imanla ilgili hususlarda kişilerde bir şüphe var ve kişi bunun itikadını etkileyeceğinden korkuyorsa, o şüpheyi bertaraf edecek biligiyi öğrenmesi gerekir. Bunun dışında din husussunda tartışma ve münakaşalardan uzak durmak lazımdır. Tartışmalarla çözüme ulaşılmaz, tam tersi bu bir hastalıktır.


Günümüzde insanların çeşitli propagandalarla aklını karıştıran birçok mevzu, eski alimlerimiz tarafından çözülme kavuşturulmuş hususlardır. İmam Gazalî rh.a.'in belirttiği gibi, şüpheleri gideren, ehl-i bid'ata reddiyeler ortaya koyan, bu ilimlerle meşgul olan ve ehl-i hakkın kalplerini bid'atlardan temizleyen alimler vardır ve bunlar İslâm ümmeti için bir rahmettir.

Bid'at söylem ve uygulamaların yaygınlaştığı günümüzde, aynı gayretle çalışacak, şüpheleri giderecek alimlere, böyle alimleri yetiştirecek müesseselere ihtiyaç artmıştı®

Kişinin hangi ilmi öğreneceğini bilmesi kadar, kimden öğreneceğini bilmesi de önemlidir. İslâm alimleri ilmin mutlaka bir alimden, hocadan öğrenilmesini tavsiye etmişleridir. Böyle bir usul öğrenmeyi kolaylaştırdığı gibi akla takılan soruların cevaplanması, bilgiyle birlikte İslâm ahlâkının ve edebinin aktarılması bakımından en uygun yoldur.


Dini ehil bir hoca yerine doğrudan kitaplardan öğrenilmeye çalışılması, birçok mevzunun kişinin bilgi ve anlayış seviyesine göre yanlış anlaşılma riskini beraberinde getirir. Kitaplar, dinin temel hususlarında belli bir bilgi ve kavrayış altyapısı olduğunda faydalıdır. Diğer taraftan dinin hükümlerinde pek çok husus uygulamaya dairdir ve bu uygulamaların bir hoca tarafından açıklanması, anlatılması, gerektiğinde uygulayarak gösterilmesi gerekir. Dolayısıyla ehil hocadan öğrenilen dini ilimler, hata riskini ortadan kaldırmış olun •


Dinî hususlara dair Silgi kişinin yolunu aydınlatır. Bu ilimler sayesinde insan kalbi mutmain bir şekilde ibadetlerini yerine getirir ve şüphelere yenik düşmez.

Müslümanların düsturu -asırlar boyu- ilim öğrenmek ve öğretmek olmuştur. Alimlere ve ilim öğrenenlere toplumda büyük hürmet gösterilmiştir.
 

Kafkaslı

Vip Üye
Katılım
3 Nisan 2013
Mesajlar
1,112
Beğeni
3,624
Puanları
113
Fahr-i Kainât Efendimiz s.a.v. tarafından 'ilmin kapısı' olarak anılan Hz. Ali r.a., ilim öğrenmenin hazzını şu sözlerle anlatmıştır:

"Büyüyüp Rabbimi tanımadan, küçük yaşta ölüp cennete girmek beni sevindirmezdi. Allah Tealâ'yı en iyi tanıyan kimse, haşyeti en fazla, ibadeti en çok ve Allah için nasihati en güzel yapandır."


Fahr-i Kainât Efendimiz s.a.v. de ilmi asıl amacının dışında öğrenenler için şu uyarıda bulunmuştur:

"Herkim ilmi, alimlere karşı böbürlenmek, düşük kişilerle münakaşa etmek veya insanların teveccühünü kazanmak için öğrenirse, Allah Tealâ onu ateşe sokar." (İbn Mâce, Suyûtî)


Sonuçta hepimizin şu şuurda olması gerekiyor: Öğrenmeyen kimse ne ibadetlerin hükümlerini bilebilir ne de bu ibadetleri hakkıyla yerine getirebilir. Özellikle günümüzde sağlam bilgiye sahip olmayan kimse çeşitli yayın organlan üzerinden yapılan yanlış dinî telkinlerden etkilenir. Sağlam temeli olmayan bilgileri de iyice karışır. Bu hususa azami dikkat göstermek gerekiyor. Çünkü ilim amel etmek içindir. Amel ise ahiretimizi imar etmek için gereklidi»


Rabbimizin tevfik ve inayetiyle... O



HAYATIN KALBİNDEN HABERDAR OLMAK İÇİN SEMERKAND OKUYUN DİĞER SAYILAR VE KONULAR İÇİN BUYRUN
 

TEVFiK

Vip Üye
Katılım
11 Haziran 2012
Mesajlar
3,930
Beğeni
7,756
Puanları
113
Yaş
66
Konum
FETHİYE,MANİSA,İZMİR.
S.a. Sayın Ustam Allah Razı OLsun bakın ben bunu bilmiyordum Elinize ve Emeğinize Sağlık
sayın ustam birde Akhi var değilmi
Saygılarımla
 
Üst Alt