- Katılım
- 20 Ekim 2014
- Mesajlar
- 396
- Beğeni
- 1,576
- Puanları
- 93
"ben o tilkiyi sen vurmadan önce köprüden geçerken görmüştüm,kuyruğu suya değiyordu"
Gel de bizim buradaki avcılara anlat ustam. Ben de ilk başta kuyruğu suya değiyordu dedim ama "" ÖHÖ" "ÖHÖ" sesleri yükselince, kısaltık, kısaltık 1 m. işi tatlıya bağladık
Siz de bilirsiniz. Çok iyi "ATICI" avcılarımız da vardır. Bir de gerçekleri üstü kapalı anlatanlarda vardır.
----Ava yeni merak salmış birisi arkadaşlarına anlatmaya başlamış.
Geçen gün yeni aldığım tüfekle ormana ava gittim. Dağ, tepe bayır gezerken karşıma bir ayı çıktı. Hemen doğrultum tüfeği bastım tetiğe.
Eeee
Eee si gelgelelim tüfek ateş almadı. Basıyorum tetiğe tık yok.
Eeee tüfek ateş almayınca ne yaptın kardeşim?
Ne yapacağım ayı ile güreşecek halimiz yok ya. Başladım kaçmaya. Ben önde ayı arkada koşuyoruz. Ayı yaklaşıyor tam yakalayacak, ayağı kayıp düşüyor, ben arayı açıyorum. yine tam yakalayacak ken tekrar ayağı kayıp düşüyor. Böyle böyle köye kadar vardım. Ben Köye varınca ayı da peşimi bıraktı.
Dinleyenlerden birisi; Ne kadar cesursun yaa. Ben olsam korkudan altıma ederdim değince;
Bizimkisi : İYİ DE SEN AYI'NIN "NEYİN ÜSTÜNE" BASIP KAYDIĞINI ZANNEDİYORSUN Kİ!!! deyi vermiş.
O köyde akılda kalıcı çok güzel anılarım oldu. Geniş bir vakit bulduğumda sizlerle oltayla ilk tanışmam ve "ilk şansız balığı" nasıl yakaladığımı anlatmak isterim. İnsan bir an da nasıl rezil, bir an da nasıl vezir olunur'a güzel bir örnek teşkil edecek gibi....
Ben ne güzel abartısız, safiyane duygularımla anlatıyorum. Ama dinleyenler gülmekten sonunu hiç dinlemiyorlar Ben de kızıyorum tabii. Sorsalar da sonunu anlatmıyorum..........
Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun
Gel de bizim buradaki avcılara anlat ustam. Ben de ilk başta kuyruğu suya değiyordu dedim ama "" ÖHÖ" "ÖHÖ" sesleri yükselince, kısaltık, kısaltık 1 m. işi tatlıya bağladık
Siz de bilirsiniz. Çok iyi "ATICI" avcılarımız da vardır. Bir de gerçekleri üstü kapalı anlatanlarda vardır.
----Ava yeni merak salmış birisi arkadaşlarına anlatmaya başlamış.
Geçen gün yeni aldığım tüfekle ormana ava gittim. Dağ, tepe bayır gezerken karşıma bir ayı çıktı. Hemen doğrultum tüfeği bastım tetiğe.
Eeee
Eee si gelgelelim tüfek ateş almadı. Basıyorum tetiğe tık yok.
Eeee tüfek ateş almayınca ne yaptın kardeşim?
Ne yapacağım ayı ile güreşecek halimiz yok ya. Başladım kaçmaya. Ben önde ayı arkada koşuyoruz. Ayı yaklaşıyor tam yakalayacak, ayağı kayıp düşüyor, ben arayı açıyorum. yine tam yakalayacak ken tekrar ayağı kayıp düşüyor. Böyle böyle köye kadar vardım. Ben Köye varınca ayı da peşimi bıraktı.
Dinleyenlerden birisi; Ne kadar cesursun yaa. Ben olsam korkudan altıma ederdim değince;
Bizimkisi : İYİ DE SEN AYI'NIN "NEYİN ÜSTÜNE" BASIP KAYDIĞINI ZANNEDİYORSUN Kİ!!! deyi vermiş.
O köyde akılda kalıcı çok güzel anılarım oldu. Geniş bir vakit bulduğumda sizlerle oltayla ilk tanışmam ve "ilk şansız balığı" nasıl yakaladığımı anlatmak isterim. İnsan bir an da nasıl rezil, bir an da nasıl vezir olunur'a güzel bir örnek teşkil edecek gibi....
Ben ne güzel abartısız, safiyane duygularımla anlatıyorum. Ama dinleyenler gülmekten sonunu hiç dinlemiyorlar Ben de kızıyorum tabii. Sorsalar da sonunu anlatmıyorum..........
Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun