KATILAN ARKADAŞLARIMA TEŞEKKÜR EDERİM. hAMZADAN ve MİRKUT USTAMIZDAN BAŞKA KONUYA GİRENLERDE benim gibi av merakı olan henüz yok gibi.
BENİM de av merakım Esrarengiz ustamız gibi ilk günde başladığı gibi bitti.kısaca anlatabilirm.
bizim toyluk dönemlerimizde,bayramlarda avcılarda ,avlarını araç üzerine şekilli şekilli koyarlar tüfeklerde ellerinde resmi geçite kahramanlar gibi katılırlardı. k . denizliyiz ya anamızdan silahla doğmuşuz. o görüntülerden etkilenerek bir tüfekte biz alalım dedik.
k. deniz bölgesinde hurmanın hamı vardır. küçük meyveleri olur ve kar yağdığında bile durur. kış günü sabah namaz saatleri . kara tavuk dediğimiz kuş cinsi o zamanlar çok. seslerini duyduğumda hemen kalktım tüfeği aldık. keskin nişancayız 50 m. den cep aynasını tabancayla vuruyoruz,kim tutar bizi.
tetik çekmeye başladık. hayvanlar ac. sese bir kaçışıyor 5 dakika geçmeden tekrar geliyorlar. uzatmadan ,büyükler kalkamadan bir sürü hayvanı katlettik. artık avcı olmuştuk. gün ışıyınca doğru sokağa . ayni tür ağaç ama asma üzüm sarmış. zor gürülen noktada bir kuş gözümüze ilişti. hayvancağız bağıra bağıra düştü. yerde bağırmaya devam ediyor bir yandan kaçmaya çalışıyor. baktım kanadını kırmışız. bendeki nedameti düşünemezsiniz. helal helal ama küçük bir kuşu helal diye bu duruma getirmem ,nasıl bir insanlıktır RABBİM. NE YAPACAĞIMI ŞAŞIRDIM. BIRAKSAM HAYVAN İYİLEŞEMEYECEK. kanadı kökten kırmışız. acı çekiyor. ben boynunu burmayı tercih ettim. avuçlarımdaki kendini sakınmasını nasıl anlatabilirim. ulan tüfek seni icad edene...
emin olunuz o günden sonra bana tavuk bile kestiremediler.
bunu yaşamış olmam tabiki avcılara bakışımı değiştirmedi. işlerini öyle ehil yapanlarla birlikte oldukki, tavşanın arkasında köpeğe gelmesin diye ön koluna attım,yara biraz soğuyunca az ilerde duracak diyeni hayretle gördüm. ve öyle oldu. içimizden birsi köpekler parçalamasın diye biraz hızlı gitti.tavşan belki 100 m. ancak gidebildi köpeklere başında ve enterasan olan hayvan ön koldan vurulmuştu.
BENİM de av merakım Esrarengiz ustamız gibi ilk günde başladığı gibi bitti.kısaca anlatabilirm.
bizim toyluk dönemlerimizde,bayramlarda avcılarda ,avlarını araç üzerine şekilli şekilli koyarlar tüfeklerde ellerinde resmi geçite kahramanlar gibi katılırlardı. k . denizliyiz ya anamızdan silahla doğmuşuz. o görüntülerden etkilenerek bir tüfekte biz alalım dedik.
k. deniz bölgesinde hurmanın hamı vardır. küçük meyveleri olur ve kar yağdığında bile durur. kış günü sabah namaz saatleri . kara tavuk dediğimiz kuş cinsi o zamanlar çok. seslerini duyduğumda hemen kalktım tüfeği aldık. keskin nişancayız 50 m. den cep aynasını tabancayla vuruyoruz,kim tutar bizi.
tetik çekmeye başladık. hayvanlar ac. sese bir kaçışıyor 5 dakika geçmeden tekrar geliyorlar. uzatmadan ,büyükler kalkamadan bir sürü hayvanı katlettik. artık avcı olmuştuk. gün ışıyınca doğru sokağa . ayni tür ağaç ama asma üzüm sarmış. zor gürülen noktada bir kuş gözümüze ilişti. hayvancağız bağıra bağıra düştü. yerde bağırmaya devam ediyor bir yandan kaçmaya çalışıyor. baktım kanadını kırmışız. bendeki nedameti düşünemezsiniz. helal helal ama küçük bir kuşu helal diye bu duruma getirmem ,nasıl bir insanlıktır RABBİM. NE YAPACAĞIMI ŞAŞIRDIM. BIRAKSAM HAYVAN İYİLEŞEMEYECEK. kanadı kökten kırmışız. acı çekiyor. ben boynunu burmayı tercih ettim. avuçlarımdaki kendini sakınmasını nasıl anlatabilirim. ulan tüfek seni icad edene...
emin olunuz o günden sonra bana tavuk bile kestiremediler.
bunu yaşamış olmam tabiki avcılara bakışımı değiştirmedi. işlerini öyle ehil yapanlarla birlikte oldukki, tavşanın arkasında köpeğe gelmesin diye ön koluna attım,yara biraz soğuyunca az ilerde duracak diyeni hayretle gördüm. ve öyle oldu. içimizden birsi köpekler parçalamasın diye biraz hızlı gitti.tavşan belki 100 m. ancak gidebildi köpeklere başında ve enterasan olan hayvan ön koldan vurulmuştu.