burada ben olsaydım bence kendimce | Sayfa 12 | Define işaretleri ve anlamları

burada ben olsaydım bence kendimce

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

burada ben olsaydım bence kendimce
bu görseli paylaşmama ayıptır..
erzurumlu defineci kardeşimizin konusu




aslantaş frig anıtı
Frigya kralının Tanrılara yalvarması sonucu bir kızı olur. Çünkü kral kız çocuklarını çok severmiş. Bu kız büyür gelişir çok güzel bir genç kız olur. Günlerden bir gün genç kız bir hastalık illetine yakalanır. O güzelim yüzünde çıbanlar çıkar, irinler akar. Kral üzgün kız perişan. Ülkeye haber salınır, doktorlar gelir gider, bin türlü ilaç denenir, fayda yoktur. Kızcağız sıkıntısından, üzüntüsünden kendini dağlara taşlara vurur, diyar diyar gezer çare arar. Kral da başına bir şey gelmesin ve uzaktan uzağa izlesinler diye peşine adamlar takar. Kızcağız dere tepe gezerken bir göl kıyısında uyuya kalır. Sabah olur uyanır. Gölde yüzünü yıkarken bir ferahlık hisseder, yaraları da tatlı tatlı kaşınır. Tekrar tekrar yüzünü yıkar, daha çok ferahlık duyar. Burada birkaç gün daha kalayım bu su yaralarımı rahatlatıyor galiba, diye düşünür. Birkaç gün sonra yüzünü yıkamak için göle eğilince birde ne görsün, yüzünde hiç yara yok, eski güzelliği yerine gelmiş. Kızı uzaktan izleyen kralın adamları da olaya şahit. Ortaya çıkarlar, kızı saraya götürürler, durumu krala anlatırlar. Kız mutlu, kral baba daha mutlu. Kral hemen bir buyruk çıkarır, bu kutsal gölün yanına bir şifa yurdu yapıla, herkes şifa bula.
Günümüzde GAZLIGÖL denilen, Afyon yakınlarındaki bu yer hala şifa dağıtmaya devam etmektedir. Gazlıgöl'de ufak bir konaklama tesisi, lokanta ve kafeterya, cild hastalıklarına şifa aramaya gelenlere hizmet vermektedir. Gazlıgöl tren istasyonun hemen bitişinde yer alan kaplıcanın, Roma Döneminde de hizmet verdiğini kanıtlayan kalıntılar da görülebilir.
Yazarın özel notu;
Tesisler maalesef hijyenik bir görüntüye sahip değil. Lokantasında yemek yememeği daha uygun buldum. Gazlıgöl'den bir çok Frig kaya anıtına ulaşmak mümkün.



afyon_monument_of_aslantas_1.jpg



afyon_monument_of_aslantas_1.jpg



764_6.jpg



frigtanitildi.jpg



aslantas_heykelleri_icin_kazi_yapilacak_h16801.jpg



1332558352.jpg



darende.yeni%C3%B6y.aslan-ta%C5%9Flar.1.jpg

frigya_clip_image026.jpg

00148296.jpg



images



aslantas03.jpg

images



aslantas09.jpg



map.jpg



hitit lerin yaşadıkları yerler

Empire period
1480 to 1200 BCE


*+



*


*

*
+










*
*
*






*
*+
*

Neo-Hittite period
1200 to 712 BCE


TABAL
GROUP

*
*
*
*

+
*
*
*
*
*
*
*
*

*


+
*
+
*
+
*
*
*
*

*
*

*
MALATYA
GROUP


*
*

*
*
*
*

*



MARAŞ
GROUP

*
*
*


KUMMUH
GROUP

*
*
*
*
*


SOUTHERN
GROUP

*

*
*
*
*
*
*
*
*
*

*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*

*
 

sondurak

Kullanıcı
Katılım
26 Temmuz 2012
Mesajlar
948
Beğeni
878
Puanları
93
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

,,Sayın Cantar Ustamıza ,,Süper Örnek ,,Paylaşımı İçin Ne Kadar Teşekkür Etsek Azdır.. Sayın Ustam Mümkünse Birilerinin Ne Diyecegi Sunmuş Oldugunuz Mükemmel Paylaşımınızı Engellemesin Mümkün Oldugu Kadar Yazıp Çiziniz'ki Bize Ders Olsun.,, Saygılarımızla.,,Devamını Sabırsızlıkla Bekliyoruz..
 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

images


images


hitit.jpg


images


GE%C3%87+H%C4%B0T%C4%B0T+BEYL%C4%B0KLER%C4%B0+%286%29.jpg


ivriz.jpg


5965112.jpg


11l0nlj.jpg

doğal çatlak ve yuvarlak oyma ...
hitit-devleti-2.jpg


kemalpasa-daki-hitit-aniti-icin-restorasyon-v-4059065_o.jpg


images


heykel.jpg


images


heykel2cl8.jpg


images


79.gif


images


63093224_fot278_b.jpg


20.gif


993.jpg


44.jpg


hitit_imparatoru_tudhalia.jpg


hitittesvik1.jpg


images


Hitit devrinde Anadolu halkı genelde ölülerini gömmekteydi.
I. Hattuşili vasiyetinde şöyle yazmaktadır: "Cesedimi yıka, gerektiği gibi.
Beni göğsüne bastır ve göğsünde tutarak beni toprağa göm…" Ancak imparatorluk döneminde Hitit kral ve kraliçelerinin öldüklerinde yakıldıklarına dair metinler de bulunmaktadır.
Arkeolojik veriler Orta ve Güneydoğu Anadolu’da erken Tunç çağından başlayarak ölü gömme ve ölü yakmanın birlikte var olduğunu göstermektedir.

Eldeki metinler Hititlerin ölüleri yakma törenleriyle Homeros’un aktardığı Troyalı Hektor'un cenaze töreni arasında büyük benzerlikler ortaya koymaktadır.
bu benzerlikler şöyle özetlenebilir:

1) Cenaze yakılır,
2) ateş içeceklerin dökülmesiyle söndürülür,
3) kemikler yağa bandırılır ya da yağla kaplanır,
4) kemikler keten bezi ya da iyi bir giysiyle kaplanır,
5) küller taş bir odaya yerleştirilir,
6) şölen yapılır. Törenlerin bu denli benzeşmesi Troyalılarla Hititler arasında varolmuş olan güçlü bir kültürel bağa işaret etmektedir.

HİTİTLERDE ÖLÜLER KÜLTÜ

İnsanların fiziksel beden ve ruhtan oluştuğu düşüncesi büyük olasılıkla Hititler’de de vardı ve ruhun ölümden sonra da varolduğu ve yeraltına gittiği düşünülmekteydi.
Hatta burada ölüye annesinin yol gösterdiği de düşünülmekteydi. Muwatalli’den sonraki tabletlerde de ölüm gününün “anne günü” diye anılması bu ilişkiyi göstermektedir.

Ruhlar insanlara ancak rüyalar vasıtası ile gözükmekteydi. Bunu dışında da ruhların ziyareti olasıydı.
Özellikle kendilerine kurban sunulmayan ya da haksızlık sonucu öldüğü düşünülen kişilerin ruhları yaşayanları sık sık rahatsız etmekteydi.

Tabletlerden ölülere kurban sunulduğu da anlaşılmaktadır. Ancak tabletler genelde krallardan söz ettiği için bunun doğal olduğu düşünülebilir, çünkü kral öldükten sonra tanrı oluyordu ve tanrıya kurban sunmak gerekliydi.
Bunun yanında halktan kişilerin de ölüye kurban sundukları bilinmektedir. Bu ölüleri yatıştırmak için olduğu gibi , Hitit inaçlarına göre günahlar babadan oğula/kıza geçtiği için (aynı inanç Yunan mitolojisinde de vardır), günahlardan kurtulma amacıyla da olabiliyordu.

“ Hititçe kelime haznesinde, şimdiye kadar ki bilgimize göre ‘düşünmek’ fiilinin olmadığına da değinmek gerekecektir.
Öyle anlaşılıyor kii hititlerde ‘düşünmek’ insanın bizzat kendi ruhuyla konuşması, onunla diyalog kurması şeklinde ifade edilmiştir. “

Hititlerde ölü gömme adetleri zaman içinde farklılaşmıştır. Eski İmparatorluk çağında ölüler olduğu gibi gömülürken daha sonraları yakılma ve küplere ya da taş sandık mezarlara gömme adeti uygulanmıştır.

En önemli cenaze kral ya da kraliçenin ölümü dolayısıyla yapılmaktadır.

hitita6.jpg


hitit+1.jpg


Hitit+sava%C5%9F+arabas%C4%B1+2.jpg


M%C4%B1s%C4%B1r+sava%C5%9F+arabas%C4%B1.jpg


httlergu0.png


hitit-karabel-aniti_20110611225923_b.jpg


hitit-karabel-aniti_20110611225911_b.jpg


50045710.jpg


Gen%C3%A7-Hititler-D%C3%B6nemi1-580x333.jpg


hitit+2.jpg


sava%C5%9F+1.jpg
 
Son düzenleme:

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

burada ben olsaydım bence kendimce
acil yardımlarınızı bekliyorum
by_Azrail arkadaşımızın konusuna

wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.


wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.


wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.


wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.


Burası giriş bir manivelalık işi var g,, gözüküyor...



wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.


wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.


wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

DSC_0217.JPG


DSC_0214.JPG


delikli-tas.jpg

hacıbektaş derinkuyu
insanligin_basladigi_magara_sandar_h758.jpg

insanlığın başladığı şanidar....
neandertal_010.jpg


111219-neanderthal.small.jpg


susarak_en_guzel_cevabi_veren_adam.jpg


tiras.jpg


images


CapCav_pose+1.jpg


images


415242_129616973001253878586_Original.jpg


415242_129616972993285026959_Original.jpg


images


images


images


Resim1.jpg


images


magara+1.jpg


fb6121b6e39b777f.jpg


ekmek.widec.jpg


cavehuman.jpg


fft2mm88125.jpg


16328d1316092390-legolas17_kirlangicmagarasi-5b1-5d.jpg


images

Yeraltında bulunan, en az bir insanın girebileceği kadar genişliğe sahip olan boşluklara mağara denir. Bunlar bir kaç metreden, kilometrelerce uzunluk ve yüzlerce metre derinlik veya yüksekliğe ulaşabilirler. Mağaralar oluşum şekline göre: doğal ve yapay mağaralar olarak iki gruba ayılır. İnsanların kazdığı (kaya mezarları ile volkanik tüf veya marnlarda açılan yeraltı şehirleri, kaya evleri ve tapınaklar, meyve-sebze depoları... vb. ) veya hayvanların oyduğu boşluklar yapay mağaraları oluştururlar.

Buna karşılık ana kaya oluşurken veya oluştuktan sonraki fizik-kimyasal olaylarla oluşan mağaralara da doğal mağara adı verilir. Bu grup mağaralar oluştuğu kayaya bağlı olarak, gelişim zamanına göre birincil mağaralar veya ikincil mağaralar olmak üzere iki alt gruba ayrılırlar. Ana kaya ile birlikte oluşan mağaralara birincil mağara adı verilir. Lav mağaraları, buzul mağaraları, travertenler boşlukları gibi. Ana kaya oluştuktan sonra gelişen mağaralara da ikincil mağaralar adı verilir. Karbonatlı (kireçtaşı, dolomilik kireçtaşı, dolomit, karbonat çimentolu konglomera ve kumtaşı), sülfat (jips) ve klorürlü (tuz) kayaların yeraltı suları tarafından aşındırılması sonucu oluşan mağaralar bu grupta yer alırlar. Mağaraların oluşumuna ortam hazırlayan en önemli kaya, kireçtaşıdır.

Derinlikleri yüzlerce metreyi bulabilen bu mağaraların araştırması son derece zor ve tehlikelidir. Buna karşılık ova, göl veya nehir seviyesine yakın bölgelerde veya hemen altlarında geçirimsiz birimlerin bulunduğu kireçtaşlarında son derece uzun ve yatay mağaralar gelişmiştir. Bu mağaralara dışarıdan su girse de (düden veya subatan), çoğunlukla içinden su çıkan kaynak durumundadır. Birbirine bağlı bir kaç kattan oluşan bu mağaraların içleri yer yer göller, damlataş havuzları ve her türden damlataşlar ile kaplı olabilir. Mağaralar karanlık boş galeri ve salonlardan oluşmamışlardır. İçleri, yerüstü ve yeraltı suları tarafından dışarıdan getirilmiş kil, mil, çakıl, blok ve moloz yığınları ile yerinde oluşmuş damlataşlar ile kaplıdır. Mağara çökellerinin biçim, boyut ve değişik renkli olmalarında mağaranın geliştiği ana kayanın kimyasal bileşimi, tabakaların duruşları, çatlak veya kırık yapıları ile yeraltı sularının fiziksel ve kimyasal özellikleri belirleyicidir.

Yeraltı sularının genel özellikleri, mağaraya giriş şekilleri, mağaradaki hareketleri ve mağarayı oluşturan kayacın fiziksel-kimyasal yapısına göre damlataşları 5 gruba ayrılır:

1- Damlama ve sızma ile oluşan damlataşlar (sarkıt, dikit, sütun, duvar damlataşları, göğüslük, sayvan, soğan sarkıt, fil ayağı sarkıt, mantar dikit...)
2- Aykırı (erratik) şekiller (heliktik veya eksantrik, mağara kalkanı,. mağara çiçeği, mağara iğnesi, mağara karnı baharı, patlamış mısır şekillileri... )
3- Suyun yüzeyde serbest akımı ile oluşanlar (örtü damlataşı, damlataş köprüsü, şelale damlataşları)
4- Su altında ve düzeyinde oluşanlar (damlataş havuzu, mağara incisi, mağara sütü)
5- Buz oluşumları

Mağaraya ulaşan suların ilk oluşturduğu şekil sarkıtlardır. Tavandaki çatlaklar veya tabaka aralarından damlayan bu sularda bir kısım CO2'in serbest hale geçmesiyle damlanın çevresinde ince, yarım küre şeklinde CO3 çökelir. Dairesel çekirdeğin ortası boş olduğundan, su buradan damlar. Damlayan her su, bu çekirdeği silindirik olarak büyütür. Böylece, zamanla içi boş, genişliği her yerde eşit çubuk makarna veya tüp şeklinde saydam şekiller oluşur. Sarkıt oluşumunun başlangıç dönemini karakterize eden bu şekillere makarna sarkıt adı verilir ve damlamanın seyrinde herhangi bir değişiklik olmadığı sürece çapları 5–10 mm, boyları 1–3 metreye ulaşabilir.

16327d1316092390-magra2uz9.jpg



(Sarkıt-Dikit Gelişimi)

Düşey yönde büyüyen makarna sarkıtlarının içindeki kanalın tıkanması veya su akımında küçük bir değişikliğin olması durumunda, sular makarnanın içinden değil, dış yüzünden akarlar. Böylece düşey yönde uzama ile yanal yönde kalınlaşma birlikte olur. Dış görünümleri genel olarak havuca benzeyen sarkıtların geometrileri, damlanın devamlılığına, çatlak yapısına, tabakaların duruşuna, mağara tavanının yüksekliğine ve mağaradaki yeraltı suyunun oynama düzeyine göre: huni, küre, yumru veya silindir şeklinde olabilir. Dış yüzeylerinde, genellikle yüzeye paralel olarak gelişen büyüme tabakalarının enine kesitleri, iç içe halkalar şeklindedir.

Mağara tavanından damlarken sarkıtları oluşturan veya oluşturmayan kalsiyum bikarbonatlı sular tabanda düştükleri noktada, buharlaşma ve C02 kaybı nedeniyle, bir çekirdek etrafında çökelirler. Damlama sonucu sıçrayarak yayılan suların, damlama noktasındaki çekirdeğin çevresindeki karbonat çökelimi üst üste devam ederek dikitleri oluşturur. Şekli ve büyüklükleri tavandan düşen suyun akış şekli ve miktarı ile içerdikleri CO3 oranına bağlı olarak değişen dikitler, başlangıçta kubbe biçimindedir ve üst kesimleri damlamaya bağlı olarak çukurdur. Genel olarak kesintisiz damlayarak akan sular, taban ve üst kesimlerinin kalınlıkları hemen hemen birbirine eşit dikitleri oluşturur. Buna karşılık kalınlığı az, boyu büyük dikitler ise akışı az olan sızıntıların altında oluşurlar. Dikitlerin şekillerinde görülen değişiklik veya bozulmalar, büyümeleri sırasında iklim koşullarındaki farklılıklar ile mağaradaki çökme ve oturmalardan ileri gelir.

Dikitler, sarkıtlara oranla daha büyük olmalarına rağmen, merkezi tüplerden yoksundurlar. Bunların merkezleri yatay tabakalardan meydana gelirken, kenarlarında düşey ve ince yapraklar görülür. Ayrıca sarkıtlar gibi ışınsal büyümezler.

Sarkıt ve dikitler gelişimlerini sürdürdüklerinde belirli bir zaman sonra birleşerek sütun veya kolonları oluştururlar. Mağaranın tabanından tavanına dayanan sütunların merkezlerinin üst bölümleri sarkıt, alt bölümleri ise dikit yapısındadır. Bununla birlikte, birleşmeden sonra, tüm yüzey tavandan sızan veya damlayan suların etkisinde kalır ve sarkıt gelişimine döner. Gelişmelerinde damlayan suların sürekli yer değiştirmelerinin etkili oldukları sütunlar, zamanla büyüyerek ve birleşerek, mağara boşluklarını salon veya odalar şeklinde bölerler.

Mağaralarda en çok görülen şekillerden biri de duvar damlataşlarıdır. Mağara duvarı ve duvara yakın tavandan sızan suların oluşturduğu bu şekiller perde damlataşı, bayrak damlataşı, org ve flama gibi adlar alırlar. Mağara tavan, duvar veya tabanında, yer çekimine aykırı olarak değişik yönlerde ve şekillerde gelişmiş, karbonatlı ve sülfatlı çökellere aykırı şekiller adı verilir. Bu şekillerden en yaygın olanı ekzantrik (heliktittir). Mağaraların rüzgar hareketi olan alçak tavanlı, dar girinti veya galerilerinde oluşan ekzantrikler, değişik yönlerde (aşağı, yukarı, yanal) gelişmiş, tüpsü veya makarna sarkıtlardan meydana gelmişlerdir.

Eğimi az mağaralardaki çalkantılı gölcükler ile belirgin bir akışı olan yeraltı derelerinin tabanında; yan duvarlarda ve su düzeyinin hemen üzerinde damlataş havuzları oluşur. İçinde su bulunan çoğu mağarada gelişebilirlerse de genellikle akış hızı az yeraltı dereleri ile arkası kesilmeyen sızıntılı su giriş önlerinde meydana gelen damlataş havuzları, mağaraların karşılıklı iki duvarını set şeklinde birleştirdikleri gibi, iç içe halkalar şeklinde de gelişebilirler. Genel olarak 0,2–5 m derinliğinde olan havuzlar, suyun geldiği yöne doğru yükselerek (iç bükey) gelişirler ve üstleri kubbe şeklinde kapanabilir.

Mağara, yüzeyle bağlantısı olan ve gün ışığı ile bağlantısı kaybolacak derinliğe ve en az bir insanın sürünerek girebilmesine olanak verecek genişlik ve yüksekliğe sahip olan yeraltı boşluklarıdır. Gün ışığının kaybolmadığı boşluklara kovuk adı verilir.

24955d1316092390-800px-kartchner_big_room.jpg


Bazı mağaralar lavların soğuması sırasında içlerinde bulunan boşluklardan da meydana gelebilir; fakat bu mağaralarda zehirli gaz çıkışları olması ihtimali nedeniyle girilmesi tehlikelidir. Buz içinde oluşan mağaralar da (karstik) vardır.


Kireçtaşı, dolomit, mermer, jips, tuz, kalsit çimentolu konglomera ve kumtaşı gibi erimeye uygun karbonatlı ve sülfatlı kayaların, yeraltı suları tarafından eritilerek aşındırılmasıyla meydana gelen mağaralara karstik mağaralar denir. Bu tür mağaralar oluşum açısından en zengin mağaralardır.

images

pmici8k.jpg


pmici9.jpg


pmici11k.jpg


plk4k.jpg


plk1k.jpg


ma%C4%9Fara6.jpg


cave-2.jpg


karanliktaki_guzellik_magara_h74692.jpg


40205-30-bin-yasinda-magara-ev-bulundu.jpg


KAZ_1_1.jpg


images


834_b.jpg
 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

1329300_221801_burian_lovci_mamutu.jpg


images


images


images


134519967747.jpg


fft5_mf945972.Jpeg


nassiiiiii acil çıkış.......
bathonea_2.jpg


suyun içinde bir mezar.....
yarimburgaz_magaralari_yok_olmasin_h8778.jpg


dsc_0037.jpg


10.30.2012ediz1.jpg


ma%C4%9Faradamlar%C4%B10612.jpg


images


wolçan ın meşhur belgelerde deve hörgücü şeklinde ki tepelerine ne kadar da benziyor...
kurudag_magarasi.jpg


DSC09696.JPG


100511_magara.jpg


buran-kaya-magarasi.png


387720110420031605824.jpg


Banias_cave_tb_n011500_wr.jpg


images


CaesareaPhilippiPossiblyGatesOfHades.jpg

DSC_0041.jpg


images

IM000650-757278.JPG


dsc_8556.jpg


üst yapıya dikkat altında magara olduğunun belirleyicisi...
images


neandertal10.jpg


Jay-Matternes-II_1_original.jpg


evolucion.jpg


original.jpg


Plato_Aristotle_Felsefe.jpg


Kuşkuculuk, Özellikle doğaötesi konularda olumlu veya olumsuz yargıda bulunmaktan çekinme temeline dayanan öğretidşr. Diğer bir ismi ise septisizm olarak karşımıza çıkmaktadır. Septisizm Fransızca scepticisme kelimesinden türetilmiştir.

Septisizm felsefe tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir; zira felsefe tarihi boyunca yerleşik kanılar ve inançları sarsmış, felsefe, bilim ve özellikle din konusunda birçok anlayışın değişmesine ortam hazırlamıştır. Septisizm (şüphecilik) dogmatizmin (inanççılık) karşıtıdır.
Tarihsel süreçte kuşkuculuk
Felsefenin babası sayılan Thales’ten beri ortaya atılan felsefi açıklamalarının çokluğu ve çeşitliliği doğal olarak eleştiriyi ve şüpheyi gerektirmiştir. Antik çağ Yunan bilgiciliğinin kurucusu Protagoras tarihte ilk şüphelenen, şüpheci (septik) düşünürdür. Protagoras “Her şeyin ölçüsü insandır. Her şey bana nasıl görünürse benim için öyledir. Üşüyen için rüzgar soğuk, üşümeyen için soğuk değildir. Her şey için birbirine tümüyle karşıt iki söz söylenebilir” diyerek tümel (külli) bir hakikatin var olmadığını, her insanın kendine ait kanaat ve düşünceleri olabileceğini belirtmiştir.
Buna göre Protagoras’ın şüpheciliği göreli şüphecilik olarak tanımlanır. Bilgi sorununu sistematik olarak inceleyen ilk şüpheci filozof ise Pyrrhon’dur. Pyrrhon ile birlikte şüphecilik görüşü okullaşmıştır. Bir başka şüpheci filozof da Descartes’tır. Descartes’ın şüpheciliğine yöntemli şüphe adı verilir. Zira Descartes’ın şüpheciliği kesin bilgiyi buluna kadar tüm bilgileri gözden geçirme anlamındadır.
Ona göre kesin bilgi mevcuttur, şüphecilik ise bir yöntem mahiyetindedir. Pyrrhon’un şüpheciliğinin kökeni belki de Platon ve Aristoteles okulları arasındaki karşıtlığı sezmesi ve bu karşıtlığın daha sonra Stoa ve Epiküros okullarında derinleşmesini gözlemlemiş olmasıdır. Bu tür gözlemleri Pyrrhon’un felsefi öğretilere karşı olan güveninin sarsılması ve bunun sonucu olarak da şüphe etmesinin temelini oluşturmuştur.
Pyrrhon’un şüpheciliğine göre mutluluğa giden yol şöyledir:
Nesnelerin gerçek yasası kavranamaz.
Öyleyse nesnelere karşı tutumumuz yargıdan kaçınma olmalıdır.
Ancak bu tutumla ruhsal dinginliğe ulaşılabilir.



Pan_relief_2841.jpg




ANTIKA-AVRUPA-SOGUK-DAMGALI-OKUZ-ARABASI-BIBLOSU__62482533_0.jpg


kagni.jpg


DSC01013.JPG


images


neanderthal_32.jpg


images


00007964.jpg


kaskas_urfa5.jpg


ilgarini3hy6.jpg


silvan_259158.jpg


erzincan-turistik-ve-tarihi-yerleri-resimler-246-3g.jpg


OfcT88VcSO.jpg


i




the-sand-cave.jpg


01.jpg
 
Son düzenleme:

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

DenisovaMagaraBuluntu.gif


110407-iskeletgay.jpg


collapsedcaves1.jpg
2197_51214671161_2342_n.jpg


f.20130304195905.jpg


IMG_7106.jpg


IMG_1173.JPG


IMG_6922-300x200.jpg


111215-batz2.standard.jpg


images


karst01.jpg


tek_magara.jpg


Tatlarin_01.jpg


magara.jpg
magaraolusmasi-354.jpg
640x480_scale_thumb_topda%C4%9F%C4%B1nda%20kilise%20olarak%20kullan%C4%B1lm%C4%B1%C5%9F%20ma%C4%9Fara%20saha%20sonraki%20zamanlarda%20camii%20olarak%20kullan%C4%B1lm%C4%B1%C5%9F.jpeg


2009pileki1.jpg


cimg0857pi3.jpg


kizilkoyun-projesi-ile-59-magara-gun-yuzune-cikti-IHA-20121103AW000032-3-t.jpg


paleolitik_devir_yerlesimleri_1.jpg


DSC_1460_d6.jpg


doğal görünülü çalaklar dikkat...
55446c57f7e107ab3f08514e19468e0b_1324037038.jpg


harosmanmagara1.jpg


images

2549720-hasuni-magara-sehrindeki-sunak.jpg

5911232717.jpg


işarete göre girişleri ne tarafta dikkat ediniz..
sonuç olarak bizim kaya içi oda mezar olarak bildiğimiz bir çok oda şeklinde düzenlenmiş yerler insan elinden çıkmış yada doğal yollardan oluşmuş bu yerler mezar amaçlı olarak kullanıldığı gibi ikamet amacıyla yaşam alanı olarakta kullanılmış
veya daha önce mezar olarak kullanılmış fakat dönem soygunu yemiş olan bu yerler ikamet amaçlı kullanılmış....
 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

Burada ben olsaydım bence kendimce
açılmış kaya mezarı örnek..
arap35 kardeşimizin konusuna...


Burada kaya mezar girişi üzerine tavuk kartal atmaca hangisini kabul ederseniz kafa kısmı figür oarak ve ayrıca yılan figürleri de işlenmiş....





















işaretlediğim yeri büyüterek bakın ham fotografı ve işlenmiş fotografı birbiri ile karşılaştırın....










images
 
Son düzenleme:

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

burada ben olsaydım bence kendimce
kaplumbağa (görsel )
kare kukır arkadaşımızın konusu..


hemen kaplumbağalara sex yapırdınız aklınız fikriniz şeyin,zde cinsellikte!
Hiç anne ve yavru kaplumbağa olarak düşünmiiiniz doğum esnasında anne ve yavrusunun birlikte ölmeleri mesela yani bir varsayım......

BENCE GİRİŞ OLABİLECEK YERLER..
wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

Kayanın üzeri kapama gibi duruyor yani beni kaldır yokla diyor kaya insan elinden çıkma kum taşı gibi ...Bir çok kayanın içine açılmış sonra kapatılmış mezar örneklerin gözünüzün önüne getirirseniz iyi olur..



kaplumbağanın sol çaprazı


wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

kaplumbağanın sağ çaprazı
o koca kayanın kapattığı yerden ekranın dışına doğru çekilmesi lazım...

wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

kaplumbağanın tam baktığı istikamet
wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

baktığı istikametdeki işaretli kayanın yakın çekimi
wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

adamı rahatsız etmişsiniz kaşlarını çatmış....

metin kızdırmayın amcayı....
mezarna bakıp duruyor kimse ellemesin diye...
kayanın yandan çekilmiş fotosu ve oyması
wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

aynı kaya
wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.

mantar kayalardan sonra kayaların arka kısmı uçurum arkadaşlar.
 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Cevap: burada ben olsaydım bence kendimce

burada ben olsaydım bence kendimce
görsel amaçlı
Fanti kardeşimizin konusuna


wol_error.gif
Orjinal halini görmek için buraya tıklayın.


konu mahalli güzel bir yer mahallin geniş açılı resimleri olsaydı iyiydiiii....
Blok taşlar bir tapınak veya tumulus odasına ait blok taşlar olması büyük bir ihtimal....
en son resimde üstten dar bir şekilde başlıyan ve aşağı doğru genişliyerek girişe doğru giden yerin bir örneğini daha önce paylaşmıştım.

 
Son düzenleme:
Üst Alt