bu aralar evliya münkirliği modası var sanırım.sorsan herkes mevlana Celaleddini Rumi'yi, Ak Şemsettin'i,Emir Sultan'ı, Hacı Bayram-ı Veliyi, Pir Sultan Abdal'ı bilir, sever ve kabul eder.ama her ne hikmetse, günümüzden bahsedildiğinde, Ali Kalkancı'dan, Müslüm Hoca dan bahseder sadece.bu da bir garip çelişkidir işte. en ağıza alınmayacak bidatları dinmiş gibi algılarda canım müslüman, benimde dedem hacıydı demekten de geri kalmaz her ne hikmetse. hangi evliya kendine alim dedirtmiş, hangisi beni sorgulamayın demiş onu da anlamadım ya her neyse. tasavvuufu nakit para devşirme usulu zanneden beyaztürk kardeşlerimizin, neden Allah c.c. nin şeriatini canlı ve birebir yaşayan insanların da varolabileceğini düşünmesi bu kadar zor olur bunu da anlamam mesela. ya da evliyanın fakru zaruret içinde yaşaması gerekliliğini de hafsalam almaz. ezik büzük olmak zorunda mı müslüman, diz çöküp dilenmeli mi yahudiden yada '' matbaa bile 192 yıl sonra geldi mirim bu gerciler yüzünden'' yalanının ardına daha ne kadar saklanacak bu jöntürkler onu da bilemedim.