Üstadım Meşe ağaçlarında olmuyor fakat Ersan ustanın bahsettiği beyaz ve nohut büyüklüğünde, Armut, Alıç, Erik ve Özellik Ladin ağaçlarında bolca bulunur, dediği gibi yapışkanlığı vardır, Sonbahar ve kış dönemlerinde çıkar. Ağaçların ana gövdelerinden ziyade kalın dallarında (uçlarında değil) öbek öbek olur. Küçükbaş hayvanlar çok severek yerler, çokta besleyici özelliği vardır.
ÖKSE OTU İSMİYLE GEÇİYORMUŞ
Öksü otunun bilinen Diğer İsimleri : Burç Ağacı, Gökçe Ağacı, Haşişet-üd-dik, Gökçe, Burç, Çekem, Viscum, Mistletoe, Gui
Botanik Bilgi : Ökseotugiller familyasından,parazit olarak yetişen bir bitkidir. Çapı 100cm’yi bulabilen oldukça sık çatallaşan bir dal sistemine sahiptir gövdesi ise oldukça kısadır ve buradan ağaçların dalına bitki özünü emmek için kökünü salar. Dalların ucunda karşılıklı iki yaprağı bulunur, zeytin yaprağına benzer. Dal uçlarında 2-6 adet sarımsı beyaz renkte küçük çiçekleri vardır. Ekim-Kasım aylarında nohut büyüklüğünde beyaz, yapışkan meyveleri oluşur ve içinde 1-2 adet oval veya köşeli tohumları bulunur.
Yetiştirildiği Yerler : En çok Türkiye, Bulgaristan, Arnavutluk, Bosna ve Türkistan da en yaygın olarak yetiştiği yerlerdir.
Toplanması-Saklanması :Ökse otu Mart Nisan aylarında veya Eylül Ekim aylarında toplanır. Meyveleri ayıklanarak atılır. Yaprak ve sapı kurutularak muhafaza edilir.
Bilinen Bileşimi : Yaprakları; tanen, urson, inosit, viskotoksin, sapotoksin ve glikozit adı verilen maddeleri içerir. Bitkinin meyvelerinin etli bölümünde visin adlı yapışkan madde bulunur. Bununla kuşları tutmak üzere ökse hazırlanır.
Faydaları Yüksek tansiyonu düşürür. Yüksek tansiyon nedeniyle oluşan baş ağrılarını geçirir. Sinirleri yatıştırıcı, sinirsel spazmları gidericidir. Çarpıntıyı hafifletir. Metabolizmayı düzene sokar. Damar sertliğine karşı yararlıdır. Son zamanlarda yapılan bazı kanser araştırmalarında ökseotunun tümör oluşumunu engellediği saptanmıştır.(Bunun için farklı kanser türlerine göre farklı ağaçların ökseotlarından yapılan iğne türü ilaçlar yapılarak kullanılmaktadır.)
Kullanım Şekli : 1-2 tatlı kaşığı kurumuş yaprakçık ve genç sürgün üzerine bir bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirerek hazırlanan çay, günde üç kez içilir.