Kaya Taş Falcısından Fal Örnekleri Beğenirsiniz Umarım......... | Sayfa 148 | Define işaretleri ve anlamları

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
f) İmparator Konstantin’den Önce Haç ve Haça Germe

Tertullian (M.S. 160-220) haçın her zaman ve mekanda kullanılmasını tavsiye etmiş, bütün günlük işlerimizde, bir yere girer ve çıkarken, giyinirken ya da yıkanırken, sofraya otururken, yatarken, kalkarken ya da bir lamba yakarken mutlaka istavroz çıkartmalıyız [1] demiştir. Fakat daha önce de ifade ettiğimiz gibi İmparator Konstantin bu dinî kabul edinceye kadar Hıristiyanlar haç işaretini kitabelerde, süsleme ve nakışlarda kullanmamışlardır. Bu konuda birçok neden ileri sürülmektedir, ancak biz burada önemlerine binaen sadece 3 tanesine değinmek istiyoruz:

1.si, M.S. 64’te Roma yakıldığında, Hıristiyanlar bu yangını çıkarmakla itham edilmiş ve bunun üzerine yakalanıp tutuklanmışlar ve birçok işkenceyle karşılaşmışlardır. Bu korkuyla, sakınarak ve gizlenerek yaşamaya başlamışlar ve inançlarını gizlice yaşamaya devam etmişlerdir. Dolayısıyla bu gizli hayat tarzı Hıristiyanları kendilerinden başkalarının anlayamayacağı sembol ve işaretler kullanmaya zorlamıştır. Örneğin, bu dönemde balık sembolü yazı ve resimde yaygın bir hale gelmişti.[2] 2.si, onların haça gerilmiş bir Tanrı'ya inanmaları putperestlerin alay konusu olduğu için, haç Hıristiyanların düşüncesinde uzun süre bir utanç vesilesi olarak kalmıştır. Buna en güzel delil, İtalya’nın Platino sarayında bulunmuş olan ve 3. yüzyıldan kalma merkep başlı haça gerilmiş adam adıyla bilinen bir belgedir. Burada merkep başlı bir insan figürü T şeklindeki bir haça gerilmiş olarak ya da (kı)nındaki başka bir kişiye bakmakta ve bu şahıs, bir eli yukarıya kalkmış ve dua eder durumda görülmektedir. Resmin altında da, “Alexamenoc Cebe 0’eon-Alexamenoc Tanrısına Tapınıyor” ibaresi bulunmaktadır. Aynı yerde keşfedilen başka bir yazıda ise, “Alexamenoc Fidelis” ibaresi bulunmaktadır ki, Fidelis kelimesi sadece Hıristiyanlar için kullanıldığından 1. resmin ne Yahudilere, ne de Roma site şehrinin tanrısına tapınanlara değil, Hıristiyanlara ait olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. 3.sü ise, geometrik haç şeklinin daha önce ifade edildiği gibi, Hıristiyanlık'tan önce de bilinmesidir. Bu geometrik şekil küpe, yüzük gibi süs eşyalarında ve hatta hiyeroglif yazısında olduğu gibi, kimi harflerde de görülmekte olup, astrolojik sembollerde ve sihirsel yazılarda da kullanılmıştır. İşte, büyük olasılıkla, önceden beri putperestlerin bu geometrik haç şeklini kullanmaları, imanlarını koruma ve putperestliğe dönme korkusu, Hıristiyanların belli bir süre onu sembol olarak kabul etmesine mani olmuştur.[3]

g) Konstantin Döneminde ve Sonrasında Haç ve Haça Germe

Bilindiği üzere, Bizans İmparatorluğu'nda Hıristiyanlar için barış, İmparator Konstantin döneminde başlamıştır. Bu dönemde yaşanan 3 önemli olayın haçın Hıristiyanlarca sembol olarak kullanılmasını etkilediğini söyleyebiliriz.

1- Eusebius’un (M.S. 260-339) “Vita Constantini” (Konstantin’in Hayatı) adıyla yazdığı kitapta şu rivayete rastlanmaktadır: “312’de Konstantin “Milvian Bridge” savaşı için yola çıkar ve Tanrı’dan zafer diler. Akşam üzeri ilk doğan yıldızın üstünde nurdan bir haç ve üstünde şu yazı görünür: “In Hoc Signo Vinces” (Bu İşaretle Fethedeceksin). Konstantin ve ordusu bunun ne anlama geldiğini anlayamadıkları için ilk önce şaşkınlığa düşerler. Aynı gece, bu defa İsa Mesih aynı işaretle Konstantin’in rüyasına girer ve bu işareti askerî bir sembol olarak benimsemesini, onu savaşlarda taşımasını ve onunla korunmasını emreder. Nihayetinde, 27 Ocak 312’de Konstantin düşmanlarını bozguna uğratır ve Roma’ya muzaffer olarak döner. Bunun üzerine Konstantin her yere haçın konmasını emreder ve altına da Romalıların bu işaret sayesinde azgınlıktan kurtulduklarını anımsatan bir ibare yazdırır”.[4]

2- Bu döneme ait olup, İsa’nın haça gerildiğini gösteren bir başka figür de Kudüs’te bulunmuştur. Bunu, Konstantin’in annesi Helena’nın kutsal toprakları hac için ziyareti sırasında bulduğu söylenmektedir.[5] Bunun bir efsane olup olmadığı tam olarak bilinmemekle birlikte, bundan, o dönemde haça saygının yaygınlaştığını anlamak mümkündür.

3- Haça gererek idam etme Konstantin tarafından yasaklanmış [6] ve ondan sonra herhangi bir imparator da onu geri getirmemiştir. Böylece daha sonra gelen kuşaklar haçın bir zillet ve hakaret işareti olduğu anlayışını unutmuş, neticede kutsal bir renge bürünen bu sembol insanlığın kurtuluşu için ölen Mesih’ten başkasını ifade etmez hale gelmiştir.

Yukarıda ifade edildiği üzere Eusebius, Konstantin’in gördüğü rüya üzerine haçın bayrak, sancak ve zırhlara yerleştirilmesini emrettiğini bize haber vermektedir. Arkeolojik çalışmalar da Konstantin’in Mesih kelimesinin Yunanca ilk 2 harfini kullandığını göstermektedir. IHSV ibaresi, “In Hoc Signo Vicnes” (Bu İşaretle Fethedeceksin) cümlesinin ilk harflerini göstermektedir. V harfi H harfinin ortasına yerleştirilmiş ve H harfinin üst ortasına da küçük bir haç şekli konmuştur. Buna göre bu şeklin tamamı da haçı sembolize etmektedir. Zamanla insanlar bunun ne anlama geldiğini unutmuşlar ve V harfinin, 2 çivinin bir araya getirilmiş şekli olduğunu zannetmişlerdir. Daha sonra bunlara 3. bir işaret daha eklenerek, bu 3 harfin anlamının “İnsanların Kurtarıcısı Mesih” (Jesus Hominum Salvator) demek olduğuna inanılmıştır.[7]

4. yüzyıldan kalma Roma’daki Pudentiana kilisesinin mozaiklerinde İsa, imparatorluk tahtına oturmuş ve etrafında da Hıristiyanlığı savunan büyüklerin bulunduğu bir figür şeklinde gösterilmekte, levhanın yüksek kısmında uzunluğu Mesih’in boyuna eşit olan bir haç bulunmaktadır. Buradaki Mesih figürü Pontius Pilatus’un önünde olgunlukla durmakta ve sanki İsa onun hakimi imiş gibi işaret etmekte, Romalı valiyse, alacaklının önünde suçlanan ve başını öne eğen bir kişi pozisyonundadır. Soldaki figürde, İsa’nın haçını taşıyan Kirene’li Simon ve İsa’nın başına dikenden değil, defne ağacından taç koyan bir asker görülmektedir. Ortada ise, haça germe olayı resmedilmekte ve üstünde de, İsa’nın adının kısaltılmış olduğu boş bir haç şekli bulunmakta, bunu da 2 imparatorluk kartalının taşıdığı defne halesi çevrelemekte, haçın altında da, biri uyuyan ve diğeri de gördüklerinden dolayı dehşete düşen 2 asker göze çarpmaktadır. Görüldüğü gibi 4. ve 5. yüzyıl mezarlarındaki haç nakışlarında elem ve keder izi değil, İsa’nın ölüm ve şerre karşı üstün gelişinin hikayesi anlatılmaktadır. Bu ve benzeri belgelerden Hıristiyanların ilk dönemlerde haça bir zafer işareti olarak baktıkları sonucunu çıkartabiliriz. Bu yüzden de haçı süslü olarak betimlemişler, bizzat İsa’nın yerine koymuşlar ve ona azamet ve yücelik atfetmişlerdir. Bu yüzden onu yer yer arşta ve bulutların arasında görmek mümkündür. Bazen ona 9OYC ibaresi ya da bazen de, Yeni Ahit’in Vahiy bölümünde geçtiği gibi [8] A W (Alfa ve Omega) harfleri eşlik etmektedir.[9]

h) Haçın Etrafında Oluşan Efsaneler

İşte bu merkezî konumu ve önemine binaen tarih boyunca haçla ilgili pek çok efsane oluşmuştur. Bunlardan birisine göre, İsa’nın üstünde gerilip idam edildiği asıl haç İmparator Konstantin’in annesi Helena tarafından 326’da Filistin’e yaptığı hac yolculuğu sırasında keşfedilmiştir. Ortaçağ kökenli “haçın bulunuşu” hikayesine göre, İsa’nın üstünde çarmıha gerildiği haç, Şit tarafından Eden bahçesinden alınmış ve nesilden nesile aktarılmış, sonunda Helena bu haçı Kudüs’te toprağın altında bulmuş, bu arada haçın yanında İsa’nın başına konulan yazılı levhayla çiviler de ele geçirilmiştir. Helena çivileri oğlu Konstantin’e göndermiş, haç ve yazılı levhayıysa kutsal mekanında bırakmıştır.[10]

Hayat ağacı ve Hıristiyan haçı arasında bir etkileşim olduğu üstünde duran M. Eliade şu bilgileri vermektedir: Hayat ağacı ölüleri dirilten, hastaları iyileştiren ve gençleştiren bütün bitkilerin bir prototipidir. Çinlilerin efsanelerinde, olağanüstü bir adadan söz edilir. Kargalar bu adadan, ölümleri üstünden 3 gün geçmiş savaşçıları bile dirilten bir ot getirirler. Buna benzer inanışlar İran’da da görülmektedir. Ölüyü tekrar dirilten mûcizevî ağaç motifi Roma dünyasında da bilinmektedir ve bu hikayenin etkisi bütün Avrupa’da yaygındır. Yine efsaneye göre Kral Süleyman Seba Kraliçesi’nden kendisine ölümsüzlük vermesini isteyince, o da kayalar arasında yetişen bir bitkiden söz eder. Süleyman elinde bir bitkiyle dolaşan ak saçlı bir adamla karşılaştığında, yaşlı adam elindeki bitkiyi sevinerek Süleyman’a vermiş ve onu yanında taşıdığı sürece ölmeyeceğini söylemiştir. İnanışa göre gerçek haçın yapıldığı tahta ölüleri tekrar dirilttiğinden dolayı, İmparator Konstantin’in annesi Helena onu aramaya koyulur. Bu tahtanın kutsal kabul edilmesinin nedeni, Aden Bahçesi’ndeki Hayat Ağacı’ndan yapılmış olmasıdır. Hıristiyan tasvir sanatında haç genellikle hayat ağacı şeklinde betimlenir. Ortaçağ Hıristiyanlığında, haç ağacı ve Şit’in Cennet’te yaptığı yolculukla ilgili çok sayıda efsanenin yaygın olarak dillerde dolaştığı bilinmektedir.[11] İyilik ve kötülük ağacının tahtasından yapılma haç, Kozmik Ağacın yerine geçmiş, İsa’nın kendisi de bir ağaç olarak betimlenmiştir.[12]

Ünlü bir haç efsanesine göre Adem Hebron vadisinde 932 yıl yaşamış ve ona ölümcül bir hastalık isabet etmişti. Bunun üzerine, oğlu Şit’i inayet zeytinyağını almak üzere cennetin kapısında bekçilik yapan meleğe gönderir. Adem ile Havva’nın ayak izlerini takip ederek hiç ot bitmeyen bir yere geldiğinde Adem’in talebini başmeleğe iletir. Başmelek de Şit’e, Cennet’e 3 defa bakmasını söyler. Buna göre, 1. bakışında 4 nehir ve üstünde kurumuş bir ağaç, ikincisinde sarmalanmış bir yılan ve üçüncüsünde de tepesi gökleri, kökü de yeri delen bir ağaç görür. Bunun üzerine melek, Şit’in gördüklerini ona açıklayarak ileride bir kurtarıcının geleceğini söyler. Aynı zamanda ona, anne babasının daha önce yedikleri ölüm meyvesinin çekirdeğinden 3 adet verir ve bunları 3 gün içerisinde ölecek olan Adem’in dilinin üzerine koymasını söyler. Hikayeyi duyan Adem, bundan insanlığın kurtulacağını anladığı için Cennet’ten kovulalı beri ilk defa güler. Daha sonra Adem öldüğü zaman, bu 3 çekirdeği Şit onun dilinin üzerine koyar. Bunlar Hebron vadisinde büyüyerek Musa’ya kadar ulaşır. Musa bunların tanrısal kökenini bildiğinden onları dünyanın merkezi olan Horeb’deki Tabor dağına nakleder ve bunlar Davud’a kadar burada kalır. Tanrı’dan aldığı emirle Davut onları yine dünyanın merkezi olarak kabul edilen Kudüs’e taşır. Hikayeye göre bu 3 ağaç zamanla tek ağaca dönüşmüştür ve Mesih’in haçının da bundan yapıldığı söylenmektedir. Sonuçta Mesih, dünyanın tam ortası sayılan, Adem’in yaratılıp gömüldüğü yerde çarmıha gerilmiş ve kanı Adem’in kafatasına dökülmüştür. Bu ise insanlığın babasını vaftiz eden ve onu günahından kurtaran bir kan olarak kabul edilmektedir.[13]

Kendisine atfedilen olağanüstü güç ve kutsallık sayesinde haç Hıristiyanlık tarihinde manevi bir kuvvet kaynağı olmuş, ordular ondan aldıkları güçle savaşlar kazanmış, ahitler ve yeminler onun üzerine yapılmıştır. Urfa’lı Mateos’un anlatımına göre, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasındaki bir savaşta şu mûcizevî olay gerçekleşmiştir: “Davit, piskoposlara ve papazlara, silah olarak yalnız Haçı ve İncili kaldırmış oldukları halde düşmana karşı yürümelerini emretti. Bunun üzerine bütün ordu Haç ve İncil kesildi. Müslüman askerleri (yüz 50.000 yakınlarında idi) yaklaşınca, rûhânîlerin kalabalığıyla karşı karşıya geldiler. Davit de 20000 cesur askerle beraber Müslümanların üzerine atıldı. 2 taraf birbiriyle çarpıştığı sırada, rûhânîler hep bir ağızdan haykırarak: ‘Allahım bizim yardımımıza gel ve bizi kutsal adın hürmetine kurtar’ diye dua ettiler. Hıristiyan askerleri de denize dalıyorlarmış gibi, Müslüman ordusunun içine atıldılar ve her taraftan ihata edildiler. Bunun üzerine rûhânîler hep birden, haçları kaldırmış oldukları halde düşmana doğru ilerlediler. Müslüman askerleri, onların içinden çıkan şiddetli bir aleve çarpılıp firar ettiler...”.[14]
 
Son düzenleme:

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
j) Hıristiyan Mezheplerinin Haç Hakkındaki Görüşleri

İsa Mesih'in haça gerilmesi ve öldürülmesi meselesinde bütün Hıristiyan mezheplerinin ittifak halinde olmadıkları bilinmektedir. İlk Hıristiyanlardan olan Cerinthianlar ve daha sonraki Basilidianlar İsa Mesih'in çarmıha gerildiğini reddetmişler, onun yerine çarmıha gerilenin Kirene'li Simon olduğuna inanmışlardır.[1] Markionistler, Pavlikanlar, Bardasianlar, Karpoçratianlar[2] haça germe olayını kabul etmemekte ve Bogomiller[3] de ona büyük bir nefretle bakmaktadırlar. Protestanlar kiliselerinde resim ve heykellere yer vermedikleri gibi, Anglikanlar hariç, haç bulundurmaz ve haç çıkarmazlar.[4] Sadelik taraftarları anlamına gelen Püritenler de Komünyonda kullanılan ekmekle şarabın önünde diz çökmezler ve haç çıkarmaya, özel kilise giysilerine, şatafatlı ayinlere karşı çıkarlar.[5] Yehova Şahitleri de İsa Mesih'in haçta değil bir direk üstünde öldüğüne inanırlar ve ibadetlerinde resim ve heykeller kullanmazlar.[6]

Bütün bunlara rağmen, haç işareti herhangi bir yerde görüldüğünde, burasının Hıristiyanlıkla ilgili bir saha ya da kuruluş olduğu hemen anlaşılır.[7] Haça saygı Hıristiyanlığın diğer ibadetleri seviyesinde bir inanç esası değilse de, çoğu Hıristiyan'ın kutsadığı bir sembol olarak onu taşımak Hıristiyan olmakla özdeşleşmiştir. Önde gelen Hıristiyan yazarlara göre onu taşımak, kişinin kendi benliğini inkar etmesi ve kurtarıcıları İsa Mesih'in izinden gitmesi anlamına gelmektedir. İsa ölmüş ve aramızdan ayrılmıştır, ancak her müminin haçı yanındadır. Çünkü haç, nefsin egoizmden kurtulmasını ve kötülüklerden uzaklaşmasını temsil etmektedir. Mesih'e itaat etmek için bu azgın nefse karşı egemenliği ele almak ve onu esir etmek gerekir. Öyleyse Hıristiyanlara göre haç, bir gaye ya da bizatihi kast olunan bir ibadet olmayıp, sadece yüce bir amaç için, insanın kendisini inkar ederek İsa Mesih'in peşinden gittiğini göstermesi için taşınan bir semboldür.[8]

k) Kimi Temel Mezheplerde Haç Çıkarma İşlemi

İstavroz/haç çıkarma işlemi de mezheplere göre farklılıklar göstermektedir. Örneğin, Ortodokslar sağ eli önce alın, göğüs, sağ ve sol omuza götürürken Katolikler işlemin sonunda sağ eli önce sol, sonra sağ omuza götürürler. Ortodokslar sağdan başlamayı; Tanrı koyunları keçilerden (iyileri kötülerden) ayırdı ve inançlı koyunları sağa ve keçileri de sola koydu şeklinde izah ederler ve 15. ve 16. yüzyıla kadar Katoliklerin de bu şekilde yaptıklarını savunurlar.[9] Haç çıkarma Ortodoks Kilisesi'ne göre dindarlığın bir göstergesidir. Sağ elin baş, işaret ve orta parmakları birleştirilir, yüzük ve serçe parmakları da bükerek avuca yapıştırırlar. Bu şekilde el önce alna, sonra göğse/kalbe, daha sonra da sağ ve sol omuza götürülür. 3 parmağın birleştirilmesi, teslisteki Tanrı'nın üçlü birliğini (yani Baba, Oğul ve Kutsal Ruh), diğer 2 parmak ise, İsa'daki ilahi ve insani tabiatı sembolize etmektedir. Parmakları alna değdirmek Tanrı'nın aklımızda olduğuna, göğse değdirmek onun kalbimizde, omuzlara değdirmek ise, Tanrı'nın bütün bedenimizde bulunduğuna ve insanları dilediği gibi yönlendirdiğine, kısacası akli, kalbi ve ruhi bütün güçlere işaret eder.[10]

Bütün bunlardan, tarihsel süreç içerisinde haça bakışın, ona yüklenen anlamların, haç çıkarma biçimlerinin ve ona atfedilen önemin mezheplere göre büyük farklılıklar gösterdiği anlaşılmakta, bu anlayış farklılıklarının ise Kutsal Kitap metinlerinden değil, onun değişik şekillerde yorumlanmasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu çerçevede Hıristiyanlık'ta öne çıkan haçlar ve diğer semboller konusuna da kısaca değinmenin yararlı olacağını düşünüyoruz.

l) Hıristiyanlık'ta Yaygın Olarak Kullanılan Diğer Semboller ve Haç Figürleri

1- Anchor (lenger ya da gemi demiri); güven, ümit ve sonsuz kurtuluşu sembolize eder ve “can lengeri gibi emin ve metin olan o ümidimiz vardır ki, perdenin iç tarafına girer, oraya önden gidenimiz, İsa, Melkisedek tertibi ebediyen başkahin olarak girmiştir[11]” mesajından dolayı büyük bir öneme sahiptir. Bir Hıristiyanlık sembolü olarak kullanılan bu işaret, zorluk ve zahmetlere karşı umut ve imanı gösterir. Bu demir çapalar zamanla gelişerek 3. yüzyılın başında haça benzer bir şekil almaya başlamıştır. Haça gerilmeye işaret etmesi için de bazen üzerine balık figürü yerleştirilmiştir.

2- Balık; ilk dönem Hıristiyanlığında İsa Mesih'i sembolize eden en önemli motiflerden biri olarak görülmüştür. Yunanca'da “Iesous Christos Theou Yios Soter” (Kurtarıcı Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih) cümlesinin ilk harfleri, yine Yunanca'da balık demek olan ICHTHYS ismini teşkil etmektedir. Bundan dolayı ilk dönemlerde yaygın olarak kullanılmıştır.[12]

3- Kuzu: İsa, Tanrı Kuzusu olarak görülmektedir.

4- Beyaz Güvercin:Kutsal Ruhun sembolüdür. Genel olarak barış ve umudun da işaretidir.

5- Tavus: İsa Mesih'in yeniden dirilişinin bir sembolü olarak kabul edilmektedir. St.Augustin tavusun etinin uzun süre bozulmadan sağlam olarak kaldığını ifade etmiştir.

6- Pelikan; keffaretin ve kurtuluşun bir sembolü olup duvar resimlerinde, fresklerde ve cam boyamalarda çok kullanılmaktadır. Ayrıca inanışa göre, Pelikan kendisini yaralayıp, ölmemesi için yavrusuna kanından vermektedir. Buysa, İsa Mesih'in insanın kurtuluşu için kendisini feda etmesine işaret etmektedir.

7- Gemi: Nuh'un gemisine binmeyenlerin yok olması gibi, Hıristiyan olmayanların da kurtuluşa eremeyeceğine göndermede bulunmakta ve havarilerden Petrus'un balıkçılıkla uğraşmasından dolayı ilk dönem kilisesi bunu bir sembol olarak kullanmıştır.

8- Anahtarlar: Papalığın güç ve otoritesinin bir sembolüdür. “Göklerin melekûtu anahtarlarını sana vereceğim, yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde bağlanmış olur ve yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde çözülmüş olur”[13] şeklinde Mesih'e gelen hitaptan ilham alınmıştır.

9- X ve P harfleri; Christos kelimesinin ilk harflerini gösterdiği için kutsal bir sembol olarak kabul edilir. Hıristiyan kaynaklarında çoğunlukla Yunanca İsa Mesih'in ilk harflerinden oluşan X P harflerini görmekteyiz ki buna Aziz Andrew haçı da denilmektedir. Çünkü geleneğe göre Aziz Andrew bu şekilde haça gerilmiştir.

10- Alfa Omega: Yunan alfabesinin ilk ve son harfleri olup İsa da “İlk ve Son”[14] olarak nitelendirildiği için Mesih'i sembolize eden önemli bir işarettir.

11- IHS sembolü IHESUS'un kısaltılmış şeklidir ve çok yaygın bir sembol olup Ortaçağ'da “İsa Mesih'in Adıyla” bu tarzda söylenmekteydi. Popüler inanışta yaygın olan “Iesus Hominum Salvator” (İnsanlığın Kurtarıcısı Mesih) ya da “In His Service” (Onun Hizmetinde) monogramlarıyla bir ilgisi yoktur.

12- T harfi (crux commisa ya da tau) şeklindeki bu sembol Tertullian tarafından haçın gerçek formu olarak kabul edilmiştir. İsa geldikten sonra inanan herkesin alnı, Kudüs'te bu şekilde damgalanacaktır. Zaferi sembolize eden bu harf bayrak, sancak ve amblemlerde görülen Yunanca bir harftir. 2. yüzyıldan kaldığı bilinen bir metinde “T harfi şeklindeki haç nimet, lütuf ve kerem demektir” ibaresi geçmektedir. Birçok kilise babası da T harfiyle İsa Mesih'in haça gerilmesi arasındaki ilişkiye değinmişlerdir. Bu figüre 2. yüzyıldan kalma zindanlarda sıkça rastlanmaktadır.[15]

13- Crux immisa ya da Latin haçı Hıristiyanlık dünyasında çok yaygın olarak kullanılmakta ve İsa Mesih'in bu şekildeki bir haçta öldüğüne inanılmaktadır.
14- Bizans haçı: Doğu Katolik ve Doğu Ortodoks Kiliselerince kullanılmakta ve üstteki 2. haç INRI yazısını, alttaki de İsa Mesih'in çarmıhta ayaklarını koyduğu yeri gösterir[16]

15- Slav haçı: Doğu Katolik ve Rus Ortodoks Kiliseleri tarafından kullanılan ve Bizans haçına benzeyen bir semboldür. Tek farkı alttaki dayanağın diyagonal olmasıdır. Bu şekildeki yana yatış Mesih'in çarmıhtayken çektiği elem ve ızdırabın sonucudur. Ayrıca düşük tarafın günahkârları ve cehennemi, yüksek tarafın ise göğü ve cenneti işaret ettiğine inanılır. Diğer yandan düşük taraf İsa Mesih'le birlikte asılan kötü hırsızı, yüksek taraf ise, Cennet’te onunla birlikte olacağına inanılan iyi hırsızı temsil etmektedir.

16- Yunan haçı: Hıristiyanlığın baskı gördüğü dönemlerde çok kolay saklanmaya müsait olması yönüyle öne çıkmış ve daha sonra da devam etmiştir.

17- Kudüs haçı: Haçlıların haçı olarak da adlandırılır. Avrupalılar Haçlı Seferleri sırasında Müslümanlarla savaşırken Hıristiyan askerlerin omuzlarında ve bayraklarında taşıdıkları bir haç sembolüdür. 5 Yunan haçından oluşmaktadır.

18- Malta haçı; şövalye Aziz Yuhanna'nın faaliyetlerini ve kuruluşunu temsil eder ki, Kudüs'e gelen Hıristiyan hacılara hizmet eden ve Haçlı Seferleri sırasında da askerlere yardımda bulunan bir kişidir. Haçın her bir ucundaki 2 sivri yönlerin toplamı 8 etmekte ve bu da İsa Mesih'in Dağdaki Vaazı'nın ilk 8 emrine delalet etmektedir.[17] Acı çekme, haçın alttaki ucu; umut, zirvesi; çaba, yatay kolun sol uç noktası ve inayet, kolun sağ uç noktası olarak da yorumlanmaktadır.[18]

19- Vaftiz haçı; 2 Yunan haçının iç içe geçmiş şeklinden ibâret olup, Christ'in ilk harfi olan X, vaftizin ve yeniden doğuşun sembolüdür. İlk Hıristiyan yapılarında Yunanca Mesih (Xristos) isminin ilk harfini göstermek üzere X harfi bazen bir balık tarzında resmedilmiştir. Bazen de I ve X harfleri ki her ikisi de Yunanca Mesih İsa (Iesus Xristos) deyiminin ilk harfleri olarak kullanılmıştır.[19]

20- Calvari haçı; iman, ümit ve sevgiyi simgeleyen 3 basamaklı bir haçtır.

21- İncil haçı; alttaki 4 basamakla Dört İncili göstermektedir.

22- Crux decusatta ya da Aziz Andrew haçı; Roma rakamlarından 10'u göstermekte ve bu din adamının bu tarzda bir haç taşımasından dolayı böyle adlandırılmıştır.

23- Kelt haçı; İrlanda ve İskoçya bölgelerinin Hıristiyanlaştırılmasını simgelemekte olan genellikle taştan haçlardır.

24- Petrus haçı; Aziz Petrus öldürüleceği zaman İsa'ya saygısından dolayı onun gerildiği haçın tam tersi bir haçı tercih etmiştir. Bu haç ters çevrilmiş bir Latin haçını andırmaktadır. Son dönemlerde Satanistler de bu haçı kullanmaya başlamışlardır. Çünkü Satanist akımların ayinlerinin birçoğu, Katolik ayinlerinin alaya alınmış bir uygulamasıdır. Ters çevrilmiş haç, baş aşağı edilip hakarete uğratılmış İsa ve yakarışlarda Tanrı'nın yerine konmuş İblis bunun örneklerindendir.[20]

25- Papalık haçı; Papanın Roma'nın başpiskoposu, Batı'nın patriği ve havarilerin reisi Petrus'un varisi olması şeklindeki üçlü fonksiyonu temsil etmekte ve haçın üst ucunda 3 yatay şerit bulunmaktadır.

26-Lorainne haçı; başpiskopos ve patrikler tarafından kullanılan üstte 2 şeridi olan bir haçtır.

27- Çoban; kimi ilk dönem belgelerde İsa'ya işaret etmektedir. Buna göre İsa etrafında birçok hayvanların bulunduğu iyi bir çoban olarak resmedilmiştir. Genellikle kucağında bir ya da bazen de sağında ve solunda altışar kuzu, üstünde de güvercin ve değişik kuşlarla gösterilir.

Bunların dışında, göz (Tanrı'nın her şeyi bilip görmesi), alevler (Kutsal Ruh), kaya (bazen İsa, bazen de kilise), çan (bağlılık ve ihtimam), mum (İsa Mesih'in dünyanın ışığı olması), buhur (İsa Mesih'in fazilet ve marifeti, azizlerin duaları. Buhur ilahi otoritenin bir göstergesi olarak Yahudilik'te de önemli bir semboldür[21]), zeytinyağı (merhamet ve bağışlama) da Hıristiyanlık'ta görülen diğer önemli dinsel semboller olarak öne çıkmaktadır.[22] Diğer yandan, Hıristiyan sanatında kutsal balık, şarap ve bir sepet ekmek Evharistiya'yı ve Son Akşam Yemeğini temsil etmektedir.[23]
 
Son düzenleme:

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
j) Hıristiyan Mezheplerinin Haç Hakkındaki Görüşleri

İsa Mesih'in haça gerilmesi ve öldürülmesi meselesinde bütün Hıristiyan mezheplerinin ittifak halinde olmadıkları bilinmektedir. İlk Hıristiyanlardan olan Cerinthianlar ve daha sonraki Basilidianlar İsa Mesih'in çarmıha gerildiğini reddetmişler, onun yerine çarmıha gerilenin Kirene'li Simon olduğuna inanmışlardır.[1] Markionistler, Pavlikanlar, Bardasianlar, Karpoçratianlar[2] haça germe olayını kabul etmemekte ve Bogomiller[3] de ona büyük bir nefretle bakmaktadırlar. Protestanlar kiliselerinde resim ve heykellere yer vermedikleri gibi, Anglikanlar hariç, haç bulundurmaz ve haç çıkarmazlar.[4] Sadelik taraftarları anlamına gelen Püritenler de Komünyonda kullanılan ekmekle şarabın önünde diz çökmezler ve haç çıkarmaya, özel kilise giysilerine, şatafatlı ayinlere karşı çıkarlar.[5] Yehova Şahitleri de İsa Mesih'in haçta değil bir direk üstünde öldüğüne inanırlar ve ibadetlerinde resim ve heykeller kullanmazlar.[6]

Bütün bunlara rağmen, haç işareti herhangi bir yerde görüldüğünde, burasının Hıristiyanlıkla ilgili bir saha ya da kuruluş olduğu hemen anlaşılır.[7] Haça saygı Hıristiyanlığın diğer ibadetleri seviyesinde bir inanç esası değilse de, çoğu Hıristiyan'ın kutsadığı bir sembol olarak onu taşımak Hıristiyan olmakla özdeşleşmiştir. Önde gelen Hıristiyan yazarlara göre onu taşımak, kişinin kendi benliğini inkar etmesi ve kurtarıcıları İsa Mesih'in izinden gitmesi anlamına gelmektedir. İsa ölmüş ve aramızdan ayrılmıştır, ancak her müminin haçı yanındadır. Çünkü haç, nefsin egoizmden kurtulmasını ve kötülüklerden uzaklaşmasını temsil etmektedir. Mesih'e itaat etmek için bu azgın nefse karşı egemenliği ele almak ve onu esir etmek gerekir. Öyleyse Hıristiyanlara göre haç, bir gaye ya da bizatihi kast olunan bir ibadet olmayıp, sadece yüce bir amaç için, insanın kendisini inkar ederek İsa Mesih'in peşinden gittiğini göstermesi için taşınan bir semboldür.[8]

k) Kimi Temel Mezheplerde Haç Çıkarma İşlemi

İstavroz/haç çıkarma işlemi de mezheplere göre farklılıklar göstermektedir. Örneğin, Ortodokslar sağ eli önce alın, göğüs, sağ ve sol omuza götürürken Katolikler işlemin sonunda sağ eli önce sol, sonra sağ omuza götürürler. Ortodokslar sağdan başlamayı; Tanrı koyunları keçilerden (iyileri kötülerden) ayırdı ve inançlı koyunları sağa ve keçileri de sola koydu şeklinde izah ederler ve 15. ve 16. yüzyıla kadar Katoliklerin de bu şekilde yaptıklarını savunurlar.[9] Haç çıkarma Ortodoks Kilisesi'ne göre dindarlığın bir göstergesidir. Sağ elin baş, işaret ve orta parmakları birleştirilir, yüzük ve serçe parmakları da bükerek avuca yapıştırırlar. Bu şekilde el önce alna, sonra göğse/kalbe, daha sonra da sağ ve sol omuza götürülür. 3 parmağın birleştirilmesi, teslisteki Tanrı'nın üçlü birliğini (yani Baba, Oğul ve Kutsal Ruh), diğer 2 parmak ise, İsa'daki ilahi ve insani tabiatı sembolize etmektedir. Parmakları alna değdirmek Tanrı'nın aklımızda olduğuna, göğse değdirmek onun kalbimizde, omuzlara değdirmek ise, Tanrı'nın bütün bedenimizde bulunduğuna ve insanları dilediği gibi yönlendirdiğine, kısacası akli, kalbi ve ruhi bütün güçlere işaret eder.[10]

Bütün bunlardan, tarihsel süreç içerisinde haça bakışın, ona yüklenen anlamların, haç çıkarma biçimlerinin ve ona atfedilen önemin mezheplere göre büyük farklılıklar gösterdiği anlaşılmakta, bu anlayış farklılıklarının ise Kutsal Kitap metinlerinden değil, onun değişik şekillerde yorumlanmasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu çerçevede Hıristiyanlık'ta öne çıkan haçlar ve diğer semboller konusuna da kısaca değinmenin yararlı olacağını düşünüyoruz.

l) Hıristiyanlık'ta Yaygın Olarak Kullanılan Diğer Semboller ve Haç Figürleri

1- Anchor (lenger ya da gemi demiri); güven, ümit ve sonsuz kurtuluşu sembolize eder ve “can lengeri gibi emin ve metin olan o ümidimiz vardır ki, perdenin iç tarafına girer, oraya önden gidenimiz, İsa, Melkisedek tertibi ebediyen başkahin olarak girmiştir[11]” mesajından dolayı büyük bir öneme sahiptir. Bir Hıristiyanlık sembolü olarak kullanılan bu işaret, zorluk ve zahmetlere karşı umut ve imanı gösterir. Bu demir çapalar zamanla gelişerek 3. yüzyılın başında haça benzer bir şekil almaya başlamıştır. Haça gerilmeye işaret etmesi için de bazen üzerine balık figürü yerleştirilmiştir.

2- Balık; ilk dönem Hıristiyanlığında İsa Mesih'i sembolize eden en önemli motiflerden biri olarak görülmüştür. Yunanca'da “Iesous Christos Theou Yios Soter” (Kurtarıcı Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih) cümlesinin ilk harfleri, yine Yunanca'da balık demek olan ICHTHYS ismini teşkil etmektedir. Bundan dolayı ilk dönemlerde yaygın olarak kullanılmıştır.[12]

3- Kuzu: İsa, Tanrı Kuzusu olarak görülmektedir.

4- Beyaz Güvercin:Kutsal Ruhun sembolüdür. Genel olarak barış ve umudun da işaretidir.

5- Tavus: İsa Mesih'in yeniden dirilişinin bir sembolü olarak kabul edilmektedir. St.Augustin tavusun etinin uzun süre bozulmadan sağlam olarak kaldığını ifade etmiştir.

6- Pelikan; keffaretin ve kurtuluşun bir sembolü olup duvar resimlerinde, fresklerde ve cam boyamalarda çok kullanılmaktadır. Ayrıca inanışa göre, Pelikan kendisini yaralayıp, ölmemesi için yavrusuna kanından vermektedir. Buysa, İsa Mesih'in insanın kurtuluşu için kendisini feda etmesine işaret etmektedir.

7- Gemi: Nuh'un gemisine binmeyenlerin yok olması gibi, Hıristiyan olmayanların da kurtuluşa eremeyeceğine göndermede bulunmakta ve havarilerden Petrus'un balıkçılıkla uğraşmasından dolayı ilk dönem kilisesi bunu bir sembol olarak kullanmıştır.

8- Anahtarlar: Papalığın güç ve otoritesinin bir sembolüdür. “Göklerin melekûtu anahtarlarını sana vereceğim, yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde bağlanmış olur ve yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde çözülmüş olur”[13] şeklinde Mesih'e gelen hitaptan ilham alınmıştır.

9- X ve P harfleri; Christos kelimesinin ilk harflerini gösterdiği için kutsal bir sembol olarak kabul edilir. Hıristiyan kaynaklarında çoğunlukla Yunanca İsa Mesih'in ilk harflerinden oluşan X P harflerini görmekteyiz ki buna Aziz Andrew haçı da denilmektedir. Çünkü geleneğe göre Aziz Andrew bu şekilde haça gerilmiştir.

10- Alfa Omega: Yunan alfabesinin ilk ve son harfleri olup İsa da “İlk ve Son”[14] olarak nitelendirildiği için Mesih'i sembolize eden önemli bir işarettir.

11- IHS sembolü IHESUS'un kısaltılmış şeklidir ve çok yaygın bir sembol olup Ortaçağ'da “İsa Mesih'in Adıyla” bu tarzda söylenmekteydi. Popüler inanışta yaygın olan “Iesus Hominum Salvator” (İnsanlığın Kurtarıcısı Mesih) ya da “In His Service” (Onun Hizmetinde) monogramlarıyla bir ilgisi yoktur.

12- T harfi (crux commisa ya da tau) şeklindeki bu sembol Tertullian tarafından haçın gerçek formu olarak kabul edilmiştir. İsa geldikten sonra inanan herkesin alnı, Kudüs'te bu şekilde damgalanacaktır. Zaferi sembolize eden bu harf bayrak, sancak ve amblemlerde görülen Yunanca bir harftir. 2. yüzyıldan kaldığı bilinen bir metinde “T harfi şeklindeki haç nimet, lütuf ve kerem demektir” ibaresi geçmektedir. Birçok kilise babası da T harfiyle İsa Mesih'in haça gerilmesi arasındaki ilişkiye değinmişlerdir. Bu figüre 2. yüzyıldan kalma zindanlarda sıkça rastlanmaktadır.[15]

13- Crux immisa ya da Latin haçı Hıristiyanlık dünyasında çok yaygın olarak kullanılmakta ve İsa Mesih'in bu şekildeki bir haçta öldüğüne inanılmaktadır.
14- Bizans haçı: Doğu Katolik ve Doğu Ortodoks Kiliselerince kullanılmakta ve üstteki 2. haç INRI yazısını, alttaki de İsa Mesih'in çarmıhta ayaklarını koyduğu yeri gösterir[16]

15- Slav haçı: Doğu Katolik ve Rus Ortodoks Kiliseleri tarafından kullanılan ve Bizans haçına benzeyen bir semboldür. Tek farkı alttaki dayanağın diyagonal olmasıdır. Bu şekildeki yana yatış Mesih'in çarmıhtayken çektiği elem ve ızdırabın sonucudur. Ayrıca düşük tarafın günahkârları ve cehennemi, yüksek tarafın ise göğü ve cenneti işaret ettiğine inanılır. Diğer yandan düşük taraf İsa Mesih'le birlikte asılan kötü hırsızı, yüksek taraf ise, Cennet’te onunla birlikte olacağına inanılan iyi hırsızı temsil etmektedir.

16- Yunan haçı: Hıristiyanlığın baskı gördüğü dönemlerde çok kolay saklanmaya müsait olması yönüyle öne çıkmış ve daha sonra da devam etmiştir.

17- Kudüs haçı: Haçlıların haçı olarak da adlandırılır. Avrupalılar Haçlı Seferleri sırasında Müslümanlarla savaşırken Hıristiyan askerlerin omuzlarında ve bayraklarında taşıdıkları bir haç sembolüdür. 5 Yunan haçından oluşmaktadır.

18- Malta haçı; şövalye Aziz Yuhanna'nın faaliyetlerini ve kuruluşunu temsil eder ki, Kudüs'e gelen Hıristiyan hacılara hizmet eden ve Haçlı Seferleri sırasında da askerlere yardımda bulunan bir kişidir. Haçın her bir ucundaki 2 sivri yönlerin toplamı 8 etmekte ve bu da İsa Mesih'in Dağdaki Vaazı'nın ilk 8 emrine delalet etmektedir.[17] Acı çekme, haçın alttaki ucu; umut, zirvesi; çaba, yatay kolun sol uç noktası ve inayet, kolun sağ uç noktası olarak da yorumlanmaktadır.[18]

19- Vaftiz haçı; 2 Yunan haçının iç içe geçmiş şeklinden ibâret olup, Christ'in ilk harfi olan X, vaftizin ve yeniden doğuşun sembolüdür. İlk Hıristiyan yapılarında Yunanca Mesih (Xristos) isminin ilk harfini göstermek üzere X harfi bazen bir balık tarzında resmedilmiştir. Bazen de I ve X harfleri ki her ikisi de Yunanca Mesih İsa (Iesus Xristos) deyiminin ilk harfleri olarak kullanılmıştır.[19]

20- Calvari haçı; iman, ümit ve sevgiyi simgeleyen 3 basamaklı bir haçtır.

21- İncil haçı; alttaki 4 basamakla Dört İncili göstermektedir.

22- Crux decusatta ya da Aziz Andrew haçı; Roma rakamlarından 10'u göstermekte ve bu din adamının bu tarzda bir haç taşımasından dolayı böyle adlandırılmıştır.

23- Kelt haçı; İrlanda ve İskoçya bölgelerinin Hıristiyanlaştırılmasını simgelemekte olan genellikle taştan haçlardır.

24- Petrus haçı; Aziz Petrus öldürüleceği zaman İsa'ya saygısından dolayı onun gerildiği haçın tam tersi bir haçı tercih etmiştir. Bu haç ters çevrilmiş bir Latin haçını andırmaktadır. Son dönemlerde Satanistler de bu haçı kullanmaya başlamışlardır. Çünkü Satanist akımların ayinlerinin birçoğu, Katolik ayinlerinin alaya alınmış bir uygulamasıdır. Ters çevrilmiş haç, baş aşağı edilip hakarete uğratılmış İsa ve yakarışlarda Tanrı'nın yerine konmuş İblis bunun örneklerindendir.[20]

25- Papalık haçı; Papanın Roma'nın başpiskoposu, Batı'nın patriği ve havarilerin reisi Petrus'un varisi olması şeklindeki üçlü fonksiyonu temsil etmekte ve haçın üst ucunda 3 yatay şerit bulunmaktadır.

26-Lorainne haçı; başpiskopos ve patrikler tarafından kullanılan üstte 2 şeridi olan bir haçtır.

27- Çoban; kimi ilk dönem belgelerde İsa'ya işaret etmektedir. Buna göre İsa etrafında birçok hayvanların bulunduğu iyi bir çoban olarak resmedilmiştir. Genellikle kucağında bir ya da bazen de sağında ve solunda altışar kuzu, üstünde de güvercin ve değişik kuşlarla gösterilir.

Bunların dışında, göz (Tanrı'nın her şeyi bilip görmesi), alevler (Kutsal Ruh), kaya (bazen İsa, bazen de kilise), çan (bağlılık ve ihtimam), mum (İsa Mesih'in dünyanın ışığı olması), buhur (İsa Mesih'in fazilet ve marifeti, azizlerin duaları. Buhur ilahi otoritenin bir göstergesi olarak Yahudilik'te de önemli bir semboldür[21]), zeytinyağı (merhamet ve bağışlama) da Hıristiyanlık'ta görülen diğer önemli dinsel semboller olarak öne çıkmaktadır.[22] Diğer yandan, Hıristiyan sanatında kutsal balık, şarap ve bir sepet ekmek Evharistiya'yı ve Son Akşam Yemeğini temsil etmektedir.[23]
 
Son düzenleme:

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
b1b25f382ec766ad702a8d435874e036.jpg




bazıları diyecekki amca uçmuş desinler burada bir roma dönemi mezarı var her halde çok kişiyi de ihya eder..
 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
getImageBlog.jpg


kayanın insan elinden çıkmış traşlanmış olan yerleri ile kayanın üzerindeki yılların etkileri soğuğun sıcağın yağmurun kar ın etkilemesi renk farklılığı olarak çıkıyor..
images


980x300.jpeg


3_Volkan_Sepin.jpg


280620131334448141487_2.jpg
 
Üst Alt