Nasipin seni dağlara çeker. | Sayfa 2 | Define işaretleri ve anlamları
  • Hoş Geldin Ya Şehr-î Ramazan

Nasipin seni dağlara çeker.

Kervan07

Admin
Katılım
18 Nisan 2013
Mesajlar
1,349
Beğeni
3,161
Puanları
113
Konum
antalya,trabzon,samsun,ısparta
Buna benzer bir hikayede ben yaşadım. Ankara Yıldızevler semtinde Yaşlı ikibüklüm yol kenarında bekleyen bir kadın gördüm. Yanına gittim teyze iyimisin dedim , evladım karşıya geçeceğim dedi. Teyzenin koluna girdim, zaten yakına gidecekmiş, karşıya geçirdim ve gideceği yere kadar götürdüm. Ayrılacağımız sıra cüzdanını açtı bana şimdinin 10 kuruşu büyüklüğünde yabancı yazılı bir para verdi. Ben de merak edip bakmadım ne parası diye. Bunu cüzdanında sakla bu sana bereket getirecek dedi. Bunu takip eden ortalama 5 yıllık bir süreçte maddi anlamda çok ciddi sıkıntılar geçirdim. çalıştığım firma kapandı, uzun bir süre işsiz kaldım vs vs. En son parayı fırlatıp attım. Ondan sonra rahatladım diyebilirim :) Yani her karşınıza çıkan iyi olmayabilir :)
çok ilginç bir olay yaşamışsınız ustam. aklıma şu ayet geldi okurken “Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216).
 

MAVRAN

Super Moderatör
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,108
Beğeni
8,683
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Selamünaleyküm sevgili dostlarım, kardeşlerim, ustalarım.
Birbirinden ilginç ve güzel yorumlarınızı okudum.
Evet orasını bakkal zannederek durdum yoksa kim evinin dışına ekmekleri yoldan geçenlere sergiler ki, zaten öyle idi orası bir küçük fırın idi. Aslında ben de o olaydan sonra çok düşündüm bir fırını yolun kenarına yapan ekmeği satmak için yapar ben de parasını verip ekmeği aldım ancak fırıncı ihtiyar ihtiyacın yok ise alma yiye demiş bunu halen anlamış değilim doğrusu.
Ancak bu olayı memlekete gidince aile büyüklerimizden bir ihtiyarla paylastim bana bir daha oraya gitsen orayı bulabilirmisin diye sordu bulamam dedim zaten bulsan da fırını orada bulamazsın dedi.
Her işte bir hayır vardır, bu günden sonra çok değişik olaylar yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum.
Şunu Asla ve kata unutmayın verin ALLAH için verin inanın verdiğiniz size misli ile dönüyor ancak burada bir ince ayrıntı var verdiğimizi unutarak vermeliyiz.
Bu garip çok açlık ve yoksulluk görmüştür, bir lahana yemeği ile hem iftar hem sahur yapmışım verene Hamdi Sena olsun çok şükür. Ancak hiç halimize isyan etmedik ve yine bir ihtiyara yokluk içinde iken biraz kömür aldım geçe vakti evine getirdim o günden sonra hayatımın dönüm noktasını yaşadım diyebilirim.
Hakkınızı helal edin kardeşlerim dostlarım ustalarım bu anlattıklarımı kendimi övmek için anlatmıyorum RABB'İM içimi biliyor. Sadece içimizden birileri daha o kırılma noktasını yakalar diye yazıyorum yoksa ben nefsine asi sürekli her şeye söylenen yaşlı bir ihtiyara dönmüştüm.
Velhasıl yer bakkal diye durdum adres sordum yani yol güzergahını, yer fırın olunca aklıma geldi bir anda bu yolu şaşırmamın da bir Hayri vardır şuradan bir ekmek alayım belki beni rizkim buraya çağırdı.
Selamlar saygılar sağlıklı günler dilerim.
 
Son düzenleme:

aliveli44

ONURSAL ÜYE
Forum Düzeni
Admin
Super Moderatör
Vip Üye
Katılım
12 Haziran 2012
Mesajlar
11,018
Beğeni
20,950
Puanları
426
Konum
Malatya
Buna benzer bir hikayede ben yaşadım. Ankara Yıldızevler semtinde Yaşlı ikibüklüm yol kenarında bekleyen bir kadın gördüm. Yanına gittim teyze iyimisin dedim , evladım karşıya geçeceğim dedi. Teyzenin koluna girdim, zaten yakına gidecekmiş, karşıya geçirdim ve gideceği yere kadar götürdüm. Ayrılacağımız sıra cüzdanını açtı bana şimdinin 10 kuruşu büyüklüğünde yabancı yazılı bir para verdi. Ben de merak edip bakmadım ne parası diye. Bunu cüzdanında sakla bu sana bereket getirecek dedi. Bunu takip eden ortalama 5 yıllık bir süreçte maddi anlamda çok ciddi sıkıntılar geçirdim. çalıştığım firma kapandı, uzun bir süre işsiz kaldım vs vs. En son parayı fırlatıp attım. Ondan sonra rahatladım diyebilirim :) Yani her karşınıza çıkan iyi olmayabilir :)
Hiç yorum yapmadan
🤣 🤣 🤣
 

bornovalı

USTA
Super Moderatör
Katılım
20 Ekim 2014
Mesajlar
396
Beğeni
1,575
Puanları
93
S.A.
Herkese merhaba
Gerek bu konu gerekse başka konuların içerisinde yaşanmış bazı ilginç olaylar tüm samimiyetleriyle anlatılmakta ve yapılan yorumlarda “olay ve sonuç” ilişkisine ayrı bir tat katmakta. Paylaşan ve yorum yapan arkadaşlara ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu tür şeyler bizi “fikri sabit” likten kurtardığı gibi ufkumuzu da açmaktadır.
Şahsen ben tüm üyelerimizi abi, kardeş, arkadaş gibi görmekte ve samimiyetinize güvenmekteyim. Buna istinaden ben de yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum.
Bundan yaklaşık 20 yıl önce kiradan kurtulup kendi evime taşındım. Evim iş yerime çok yakın olduğu ve sabah-akşam trafik keşmekeşine yakalanmamak için yürüyerek gidip geliyorum. Bu arada evim Manisa yoluna da çok yakın.
Mübarek bir ramazan günü işten çıktım evime gidiyorum. O yıllarda saatler ileri alınmadığı için mesai saatimiz ile iftar saatimiz neredeyse çakışmakta idi. Hafiften bir yağmur yağmaya başladı. Şemsiyem de yok. Orucumuza bir zeval gelmesin diye başım önümde hızlı hızlı yol alıyordum. Evimin olduğu sokağa geldiğimde;
(konuşmaları kelimesi kelimesine hatırlamıyorum ama ona çok yakın ifadelerle)
-Osmangazi ne tarafta evlat? diye bir ses duydum.
Başımı kaldırıp baktığımda, başında kasket üzerinde bir ceket. Yaşlı bir adam!!!! Sol çaprazımda. Bizden başka da kimse yok etrafta.
-Osmangazi büyük bir yer. Sen ne nereye gideceksin? diye sordum.
-Sen bana ne tarafta onu söyle ben bulurum dedi.
Bir anda canım sıkıldı. Osmangazi denilen yer büyük bir alan. Neresini tarif edeyim.
-Önce dedim sen yanlış yöne gidiyorsun. Osmangazi bu tarafta. Hem orası büyük bir yer. Bana nereden gelirsin? Nereye gideceksin? Söyle ki ben de sana yardımcı olayım.
-Ben Ankara da hastanedeydim. Hastaneden çıktım bir kamyona bindim geldim. Benim Osmangazi de oturan akraba veya tanıdıklarım var. Onların yanına gideceğim. Kamyon şoförü beni askeriyenin önünde indirdi. Kendisi başka tarafa gidecekmiş. Buradan gidersen seni götürür dedi.
-Tamam amcam da adresi biliyor musun? Ben seni ona göre yönlendireyim.
-Orada bir cami var. Akrabalarım veya tanıdıklarım orada. Sen bana yönü göster ben bulurum dedi.
Ya sabır. Cami. Ama hangi cami? Bir sürü cami var.
-Bak amca. Sen buradan sağa dön. Az ileride ana cadde var. Osmangazi dolmuşları geçiyor. Onlardan birisine biner gidersin.
-Evlat sen bana ne tarafta onu göster ben yürür giderim dedi.
-Orası uzak bir yer. Yürürsün de çok yorulursun. Bin bir dolmuşa dedim ama bir anda şimşek çaktı. Ya adam Ankara da hastaneden çıkmış, kamyonla buraya kadar gelmiş. Adamın parası pulu var mı ki sen dolmuşa bin diyorsun. Elimi cebime attım, bir dolmuş parası kadar bir miktarı adama uzattım.
Yüzüme baktı.
-Ben para falan istemiyorum. Sen bana tarif et. Ben yürürüm dedi tekrardan.
-Amca dedim. Bak zaten hava yağmurlu. Yol uzak. Yorulursun. Bin dolmuşa git dedim.
-Kaç para dolmuş? Dedi.
-En fazla bu kadar paradır. Daha fazla etmez dedim. O esnada akşam ezanı okunmaya başladı.
İşte. Bundan sonrası hatırlamıyorum. Adam parayı aldı mı? Almadı mı? Bilmiyorum.
Hatırladığım şey; Arkamı döndüm bir iki adım attım. Yine bir şimşek çaktı.
Sen ne biçim adamsın? Dedim kendi kendime. Adam diyor hastaneden çıktım. Ankara dan kamyonla gelmiş. Belli ki parası yok. Yürüyüp gitmek istiyor. Adam aç mı? Tok mu? Bu ramazan mübarek günde niye sofrana davet edip beraber iftar etmiyorsun? Yemekten sonra bindir dolmuşa yolcu et.
Bu düşüncelerden sonra anında döndüm. Adama sesleneceğim ama etrafta benden başka kimse yok.
Adamı yaşlı gördük ama ne kadar hızlıymış ki bir anda gözden kayboldu. Bulunduğumuz yer tam dörtyol ağzı. Yahu nereye gitti bu adam. Oraya bakıyorum yok. Buraya bakıyorum yok. Ne kadar aradıysam yok. Yok. Yok.

Ben de evime gittim. Hanım karşıladı.
-Geç kaldın. Hem niye durdun Dörtyol ağzında? Sonra niye bir o tarafa bir bu tarafa gittin-geldin? diye sordu. Bak yağmurda da ne kadar ıslanmışın.
-Birisi Osmangazi ye gidecekmiş. Ona yolu tarif ettim deyince yüzüme öyle bir bakışı vardı ki!!!
-Ben pencereden geldiğini gördüm. senden başkasını görmedim. Sen Dörtyol ağzında durdun. Sonra bir o tarafa bir bu tarafa gittin-geldin? Ne oluyor anlatsana.
-Sen ne gördün ise o. Ben ne anlattım ise o. Fazlasını sorma. Hadi açalım orucumuzu.

Evet dostlar. Bu anlattıklarım başımızdan geçen ilginç olaylardan sadece birisi. Ben üzerinde çok durmadım. Hatta unuttum da diyebilirim ta ki bu tür yazıları okuyuncaya kadar.
Hem iş yoğunluğundan bir nebze uzaklaşmak hem de sizlerin yorumlamanız için anlattım.

Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun.
 

MAVRAN

Super Moderatör
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,108
Beğeni
8,683
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
A.s. @bornovalı ustam saygılar,
Yaşadığınız bu ilginç anınızdan çok etkilendim. Size bütün kalbî duygularımla söylüyorum siz o dolmuş parasını ona verdiniz ya, yazmadınız ama ben söyleyeyim hiç maddiyat eksikliğine düşmediniz değilmi. Cebinizde olan paraya bereket geldi eğer o yolcuyu hanenize misafir etmeyi başarmış olsaydınız olaylar çok daha güzel olurdu ancak inanın bana o yolcu sizin hanenize gelmek için gelmedi sen gerekeni yaptığına inanıyorum ALLAH razı olsun. Duyduğum şudur ki bu güzel insanlar kişinin hayat yolunda üç sefer yollar kesişir. İnşellah diğer ikisinde de böyle başarılı olursunuz.
Selamlar saygılar sağlıklı günler dilerim Ustam.
 

bornovalı

USTA
Super Moderatör
Katılım
20 Ekim 2014
Mesajlar
396
Beğeni
1,575
Puanları
93
A.s. @bornovalı ustam saygılar,
Yaşadığınız bu ilginç anınızdan çok etkilendim. Size bütün kalbî duygularımla söylüyorum siz o dolmuş parasını ona verdiniz ya, yazmadınız ama ben söyleyeyim hiç maddiyat eksikliğine düşmediniz değilmi. Cebinizde olan paraya bereket geldi eğer o yolcuyu hanenize misafir etmeyi başarmış olsaydınız olaylar çok daha güzel olurdu ancak inanın bana o yolcu sizin hanenize gelmek için gelmedi sen gerekeni yaptığına inanıyorum ALLAH razı olsun. Duyduğum şudur ki bu güzel insanlar kişinin hayat yolunda üç sefer yollar kesişir. İnşellah diğer ikisinde de böyle başarılı olursunuz.
Selamlar saygılar sağlıklı günler dilerim Ustam.
ve Aleyküm Selam
"ama ben söyleyeyim hiç maddiyat eksikliğine düşmediniz değilmi.Cebinizde olan paraya bereket geldi"
Kısa ve net söylemek gerekirse EVET.
ALLAH a(c.c) binlerce şükür olsun ki her daim bereketini gördüm. Sadece benim değil, müslümanın helalinden kazandığı ve Helal yollarda harcadığı malın bereketi hiç eksik olmaz.
Bu yaşa geldim, öğrendiğim bir şey var ise; o da ALLAH (c.c) rızası için verilen bir şey eksilmediği gibi aksine "o veya bu şekilde" artmaktadır.
Gönül isterdi ki, onu misafir edeyim. ALLAH (c.c) ne verdi ise paylaşayım. Ama her ne oldu ise, anında söyleyemedim, davranamadım. :( "Vardır bunda da bir hayır" diyelim.
Güzel bir söz ile lafımızı tamamlayalım;
Her geceyi kadir, Her geleni Hızır bil"
Sağlıcakla kalın
ALLAH a emanet olun.
 
Üst