Devletlü padişahımız dört bir yana haber salar.. ve zeki, kurnaz, akıllı bir fethiyeliyle, dilberler dilberi yarı yaşı kırkbeş olan, kızımı evlendireceğim...
Ee.. böyle haberler bizim kurt un kulağına çoktan bayram ettirmiştir, soluğu sarayın kapısında almıştır bile, içeri girmek için bekleyen, zangır zangır titreyenleri görünce bizimki telaşlanmaya başlamıştır artık, dönüp gitmek isteyenlere izin verilmiyor.. içeri zorla götürdükleri ise beş dakika sonra kan damlayan çuvalla çıkarıyorlar, nihayet bizim fethiye canavarına sıra gelir, iki iri kıyım azman kollarına girmek ister, bizimki şiddetle karşı çıkar, huzura giden o taşlı yolda dokuz defa bayılır... son ayılışında devletlünün ayaklarının dibinde bulmuştur kendini, padişahın çarığını ağzından çıkaran bizimki, dizlerinin üzerine doğrulur.. ule! burası neresi, buda kızınmı moresi, kırkbeş yaşında bunun neresi, sanki nostradamusun ninesi,? diyecek olur amma kelle kıymetli diyeceği lafları çarığın suyuyla birlikte yutar ve padişahum.. bu karılar akilliadam araylar napacaksınız be more? zaten sonunda deli edeceksiniz, neyin peşindesiniz..? ha neyin... !?
diye kükrer aslan parçası... sarayın zindanlarındaki defineciler bile duymuştur bu yaman narayı.. padişah buz kesmiştir adeta, dilberler dilberi yarı yaşı kırkbeş, bağırsaklardakilerin yarısından kurtulmuş olmanın ferahlığında, erkekim diye inler.. devletli padişah kadere kırkbeş diyip, duble kırkbeşliğin elinden tutar eline verir.. sarayın kapısı açılırken,bizimkinin çuvalların gittiği tarafa gözleri kayar ve içinden bende çuvallamı gitseydim beyaa der...
Ee.. böyle haberler bizim kurt un kulağına çoktan bayram ettirmiştir, soluğu sarayın kapısında almıştır bile, içeri girmek için bekleyen, zangır zangır titreyenleri görünce bizimki telaşlanmaya başlamıştır artık, dönüp gitmek isteyenlere izin verilmiyor.. içeri zorla götürdükleri ise beş dakika sonra kan damlayan çuvalla çıkarıyorlar, nihayet bizim fethiye canavarına sıra gelir, iki iri kıyım azman kollarına girmek ister, bizimki şiddetle karşı çıkar, huzura giden o taşlı yolda dokuz defa bayılır... son ayılışında devletlünün ayaklarının dibinde bulmuştur kendini, padişahın çarığını ağzından çıkaran bizimki, dizlerinin üzerine doğrulur.. ule! burası neresi, buda kızınmı moresi, kırkbeş yaşında bunun neresi, sanki nostradamusun ninesi,? diyecek olur amma kelle kıymetli diyeceği lafları çarığın suyuyla birlikte yutar ve padişahum.. bu karılar akilliadam araylar napacaksınız be more? zaten sonunda deli edeceksiniz, neyin peşindesiniz..? ha neyin... !?
diye kükrer aslan parçası... sarayın zindanlarındaki defineciler bile duymuştur bu yaman narayı.. padişah buz kesmiştir adeta, dilberler dilberi yarı yaşı kırkbeş, bağırsaklardakilerin yarısından kurtulmuş olmanın ferahlığında, erkekim diye inler.. devletli padişah kadere kırkbeş diyip, duble kırkbeşliğin elinden tutar eline verir.. sarayın kapısı açılırken,bizimkinin çuvalların gittiği tarafa gözleri kayar ve içinden bende çuvallamı gitseydim beyaa der...
Son düzenleme: