YAŞI 50/75 ARASI OLANLAR MUTLAKA OKUYUN | Define işaretleri ve anlamları

YAŞI 50/75 ARASI OLANLAR MUTLAKA OKUYUN

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
YAŞI 50/75 ARASI OLANLAR MUTLAKA OKUYUN

Bir solukta okuyacağınız çok güzel bir yazı.

Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil…....

PEKİ KİM BUNLAR

1945 ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 50, en delikanlısı 70 yaşında HALA 18’LİK DELİ TAYLAR GİBİ İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞAN HESAPSIZ BİR NESİL..

Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış…

Şeker çuvalından pantolon, canik lastikten ayakkabı giymiş…

Okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, bir garip nesil…

Hiçbirinin renkli çocukluk resmi olmamış…

Hatta hiç bebeklik çocukluk resmi olmamış…

Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş…

Ama hepsi profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olan bir tuhaf nesil…

Harp görmüş, darp görmüş…

Baskı, çatışma, sorguda işkence görmüş…

Karakolda sorgu da Filistin askısını, ceza evinde isyanla tanışmış.

En azı 5 ihtilal, 6 muhtıra, 7 post-modern darbeden sağ salim paçayı yırtmış…

En azı 10 ekonomik krizden nasibini almış…

Tecrübe abidesi yoklukla terbiye edilmiş, direnç abidesi bir nesil...

Ne yaptıysa yoluyla yordamıyla kendi meşrebine uygun ahlakına yakışanı yapmış.

68’liler de 78’liler de bu neslin deli tayları, ipe sapa gelmeyen savaşçıları da bu neslin temsilcileri tarihe adlarını kanları ile yazmıştır…

Bunlar bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı tartışılır ama bu neslin istisnasız tamamı karşılıksız hesapsız bu vatanı sevmiş…

1950 ve 1970 yılları arasında doğanlar gerçekten özel üretim, çoğu yatılı okumuş, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış…

Çok kitap okumuş, en azı liseyi bitirmiş, hayatı yaşayarak öğrenmiş…

Çoğu simitçilik, olmadı ayakkabı boyacısı, tamirci çırağı, inşatta amelelik, pazarcılık hamallık yaparak okul harçlığını çıkarmıştır…

Ne ailesine ne devletine ekonomik yük olmamış, geneli bir baltaya sap olmuştur…

Muhanete muhtaç da olmamış, ezilmiş ama ezik kalmamış.

Dik durmuş dikleşmemiş kendi şahsına münhasır özel bir nesildir…

Görevini, sorumluluğunu bilen… Onuru için bir pireye bir yorgan yakan, öfkeli hırçın bir acayip nesil bu 1950 ile 1970 yılları arasında doğan dinazorlar…

İyi bakın, bunlar bu son kalan kadife ye sarılmış çelik yumruk misali yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan bu özel neslin öfkesinden sakının.…

Bunlara iyi bakın,Çünkü bunların nesilleri tükenmek üzere…

Bunların üretimi sonlandı…

Kullanım sureleri doldu, tedavülden kalkıyor…

Neden bu nesil özel biliyor musunuz..?

Bu neslin üzerinden silindir gibi devlet geçti…

Dozer gibi dünya milletleri geçti…

Hayat bu nesli sınadı, ama tüketemedi…

Bu nesil, ihanetin acısını, dost hançerinin sancısını, ölümüne yoldaşlığı, mezara kadar arkadaşlığı bildi…

Dostu için can vermeyi de, elindeki son lokmayı paylaşmayı da, sadakati de vefayı da bildi…

Bu nesil, katı, aksi, deli, serttir…

Bir o kadarda merttir, hoş görülü ve merhametlidir…

Bu neslin yaşarken öğrendikleri bilgi ve kaybederken edindikleri tecrübe en büyük servetidir…

Yani bu 1950 ve 1970 yılları arasında doğan dinazorlar tam bir müzelik antika nesildir…

Onun için 1950 ile 1970 yılları arasında doğmuş, hala inadına yaşayan, ana baba, amca, dayı, teyze, hala, yenge dede anneanne babaanne her neyiniz varsa değerini bilin..!

Çünkü bunlar elinizdeki son değerli hazinelerinizdir…

Oturun onlarla konuşun, dinleyin onlardan geçmişi öğrenin…

Sonra arar da bulamazsınız…

Çünkü onlar yakın tarihin son canlı kaynak kişileri, her biri iki ayaklı sözlü yakın tarih kitabıdır...
 

balkaya34

Kullanıcı
Katılım
28 Ekim 2017
Mesajlar
1,492
Beğeni
2,251
Puanları
113
Yaş
72
" 1960 Uşak icik hüsünde ,Su havadisleri bir dinliyek hele , Menderes noldu aceba, vah vah " Derdi Rahmetli Babam,,,
8 yaşındayım ozaman, Yeşil.boyalı renkde bir teneke çantam vardı, Içinde bir Alfabe bir kalem bir silgi bir defder ,Bir SÜT bardagı Bir tabak bir kaşık vardı,
Hademe süt pişirir bir bardak içerdik ,Sonrada Bir tabak pirinç pilavi dağıtırdı hademe, Çok tatlıydı ,Hey gidi günler,
@Lacivert24 usdam anımsattı, Teşekkürler usdam,
 

Necat.

Emektar
Forum Düzeni
Admin
Katılım
26 Mart 2018
Mesajlar
3,135
Beğeni
9,892
Puanları
113
Yaş
61
Konum
Ankara
Roniiiii Lacivert ustam bak Necat abinin değerini bil diyor :)

Şakası bir yana dediklerinin benim açımdan yüzde 95 i doğru ustam. Lastik giymedim :) Bebeklik resmim var :) Okurken duygulandım bir yandan , hayat çok sevecen davranmadı ama sabır deyip geçtik. Övdüğün nitelikler hakkında da bizleri tanıyanlar karar verecek mertmiyiz, namert mi, birilerine faydamız oldu mu , keserin ucu hep kendimize mi yonttu.
Allah kalan ömrümüzü hayırlı işlere vesile kılsın.

Sağolasın, varolasın ustam. Bazı botanikçi ve delilerde inşallah okur feyz alır yazından :)
 

Roni

USTA - KÂŞİF
Super Moderatör
Katılım
2 Nisan 2015
Mesajlar
3,433
Beğeni
9,682
Puanları
113
Konum
Doğadayım
Roniiiii Lacivert ustam bak Necat abinin değerini bil diyor :)

Şakası bir yana dediklerinin benim açımdan yüzde 95 i doğru ustam. Lastik giymedim :) Bebeklik resmim var :) Okurken duygulandım bir yandan , hayat çok sevecen davranmadı ama sabır deyip geçtik. Övdüğün nitelikler hakkında da bizleri tanıyanlar karar verecek mertmiyiz, namert mi, birilerine faydamız oldu mu , keserin ucu hep kendimize mi yonttu.
Allah kalan ömrümüzü hayırlı işlere vesile kılsın.

Sağolasın, varolasın ustam. Bazı botanikçi ve delilerde inşallah okur feyz alır yazından :)
Doğru diyorsun abi. Bi yandan sinsi kurt @BoZKurT bir yandan sen diğer yandan iki deli ben daha nasıl kımıldayam hata edem 😂😂😂
 

OKLiT

DENETİM SORUMLUSU
Super Moderatör
Katılım
4 Mayıs 2022
Mesajlar
2,909
Beğeni
5,401
Puanları
113
Ustam maşallah öyle bir yazmışsınız ki beni benden aldınız aynen çok doğru gözlerim yaşardı hemde üç defa okundum bu kadar güzel yazılır ben naylon çarık soğuk kuyu lastik ayakkabı daha lüks olanı cizlavut içi ipli lastik ilkokulda silgi kaybolmasın diye boynumuza iple asardik madalyon gibi kurşun kalemi büyüklerimiz ikiye bölerdi kardeşimize verirdi bir kalemden iki kalem çantamiz bezden olurdu eline emeğine yüreğine sağlık @Lacivert24 ustam çok teşekkür ediyorum saygılar sunuyorum
 

kocakurt75

Kullanıcı
Katılım
25 Kasım 2023
Mesajlar
9
Beğeni
3
Puanları
3
YAŞI 50/75 ARASI OLANLAR MUTLAKA OKUYUN

Bir solukta okuyacağınız çok güzel bir yazı.

Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil…....

PEKİ KİM BUNLAR

1945 ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 50, en delikanlısı 70 yaşında HALA 18’LİK DELİ TAYLAR GİBİ İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞAN HESAPSIZ BİR NESİL..

Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış…

Şeker çuvalından pantolon, canik lastikten ayakkabı giymiş…

Okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, bir garip nesil…

Hiçbirinin renkli çocukluk resmi olmamış…

Hatta hiç bebeklik çocukluk resmi olmamış…

Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş…

Ama hepsi profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olan bir tuhaf nesil…

Harp görmüş, darp görmüş…

Baskı, çatışma, sorguda işkence görmüş…

Karakolda sorgu da Filistin askısını, ceza evinde isyanla tanışmış.

En azı 5 ihtilal, 6 muhtıra, 7 post-modern darbeden sağ salim paçayı yırtmış…

En azı 10 ekonomik krizden nasibini almış…

Tecrübe abidesi yoklukla terbiye edilmiş, direnç abidesi bir nesil...

Ne yaptıysa yoluyla yordamıyla kendi meşrebine uygun ahlakına yakışanı yapmış.

68’liler de 78’liler de bu neslin deli tayları, ipe sapa gelmeyen savaşçıları da bu neslin temsilcileri tarihe adlarını kanları ile yazmıştır…

Bunlar bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı tartışılır ama bu neslin istisnasız tamamı karşılıksız hesapsız bu vatanı sevmiş…

1950 ve 1970 yılları arasında doğanlar gerçekten özel üretim, çoğu yatılı okumuş, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış…

Çok kitap okumuş, en azı liseyi bitirmiş, hayatı yaşayarak öğrenmiş…

Çoğu simitçilik, olmadı ayakkabı boyacısı, tamirci çırağı, inşatta amelelik, pazarcılık hamallık yaparak okul harçlığını çıkarmıştır…

Ne ailesine ne devletine ekonomik yük olmamış, geneli bir baltaya sap olmuştur…

Muhanete muhtaç da olmamış, ezilmiş ama ezik kalmamış.

Dik durmuş dikleşmemiş kendi şahsına münhasır özel bir nesildir…

Görevini, sorumluluğunu bilen… Onuru için bir pireye bir yorgan yakan, öfkeli hırçın bir acayip nesil bu 1950 ile 1970 yılları arasında doğan dinazorlar…

İyi bakın, bunlar bu son kalan kadife ye sarılmış çelik yumruk misali yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan bu özel neslin öfkesinden sakının.…

Bunlara iyi bakın,Çünkü bunların nesilleri tükenmek üzere…

Bunların üretimi sonlandı…

Kullanım sureleri doldu, tedavülden kalkıyor…

Neden bu nesil özel biliyor musunuz..?

Bu neslin üzerinden silindir gibi devlet geçti…

Dozer gibi dünya milletleri geçti…

Hayat bu nesli sınadı, ama tüketemedi…

Bu nesil, ihanetin acısını, dost hançerinin sancısını, ölümüne yoldaşlığı, mezara kadar arkadaşlığı bildi…

Dostu için can vermeyi de, elindeki son lokmayı paylaşmayı da, sadakati de vefayı da bildi…

Bu nesil, katı, aksi, deli, serttir…

Bir o kadarda merttir, hoş görülü ve merhametlidir…

Bu neslin yaşarken öğrendikleri bilgi ve kaybederken edindikleri tecrübe en büyük servetidir…

Yani bu 1950 ve 1970 yılları arasında doğan dinazorlar tam bir müzelik antika nesildir…

Onun için 1950 ile 1970 yılları arasında doğmuş, hala inadına yaşayan, ana baba, amca, dayı, teyze, hala, yenge dede anneanne babaanne her neyiniz varsa değerini bilin..!

Çünkü bunlar elinizdeki son değerli hazinelerinizdir…

Oturun onlarla konuşun, dinleyin onlardan geçmişi öğrenin…

Sonra arar da bulamazsınız…

Çünkü onlar yakın tarihin son canlı kaynak kişileri, her biri iki ayaklı sözlü yakın tarih kitabıdır...
Konyalı mısın
 

MAVRAN

Super Moderatör
Katılım
31 Aralık 2014
Mesajlar
3,123
Beğeni
8,769
Puanları
113
Yaş
56
Konum
Trabzon_Kocaeli
Dostum hassas yerden vuruyorsun, Trabzon lastiğini girdiğimiz zaman sevinirdim ancak arkadaşlar top oynarken ben oynamadım lastiklerim eskir diye 😥 kalemi de ikiye böldük silgiyi de boğazıma astım kaybolmasın diye. Sarı kâğıt da da ödev yazdım mürekkebli dolma kalemle.
Zorluklar vardı yokluk çoktu ancak huzur, güven ve samimiyet vardı. Dostluklar bu günkü gibi değildi çocukluk yıllarından başlar ölüme kadar devam ederdi. Öyle bir iki söze soğan tarlasını sökmezdi.
Sadece yaşadığım yılları değil geçmiş yakın yılları da araştırıp çok okudum, ülkemin, milletimin yaşadığı zorluk ve sıkıntıları çok iyi bilmesem de az çok bilirim, ancak soran olsa anlatmaya mecal kalmadı artık. Neden diye soranlara çünkü anlayan artık kalmadı.
Bir dönem hain denilenler sonra kahraman kahramanlar hain ilan edildi, kısacası anlamadan dinlemeden hüküm verdiğimiz zamanlar da oldu.
İçimizde bir çoğumuz bu zorlukları mutlak gördük yine de bu günümüze hamd olsun, o yokluk günlerinden bu günlere geldik. Daha ne isteyebiliriz ki.

Ustam çok güzel bir konu açmışsın eline gönlüne sağlık Rabb'im razı olsun. Beni geçmişe götürdünüz uzun uzun düşündüm kısa ömürde neler yaşamışız vay vay vay.

Selamlar saygılar.
 

Lacivert24

Extra/Dini Konular
Admin
Katılım
20 Ocak 2013
Mesajlar
7,767
Beğeni
22,134
Puanları
113
Konum
Erzincan
Dostum hassas yerden vuruyorsun, Trabzon lastiğini girdiğimiz zaman sevinirdim ancak arkadaşlar top oynarken ben oynamadım lastiklerim eskir diye 😥 kalemi de ikiye böldük silgiyi de boğazıma astım kaybolmasın diye. Sarı kâğıt da da ödev yazdım mürekkebli dolma kalemle.
Zorluklar vardı yokluk çoktu ancak huzur, güven ve samimiyet vardı. Dostluklar bu günkü gibi değildi çocukluk yıllarından başlar ölüme kadar devam ederdi. Öyle bir iki söze soğan tarlasını sökmezdi.
Sadece yaşadığım yılları değil geçmiş yakın yılları da araştırıp çok okudum, ülkemin, milletimin yaşadığı zorluk ve sıkıntıları çok iyi bilmesem de az çok bilirim, ancak soran olsa anlatmaya mecal kalmadı artık. Neden diye soranlara çünkü anlayan artık kalmadı.
Bir dönem hain denilenler sonra kahraman kahramanlar hain ilan edildi, kısacası anlamadan dinlemeden hüküm verdiğimiz zamanlar da oldu.
İçimizde bir çoğumuz bu zorlukları mutlak gördük yine de bu günümüze hamd olsun, o yokluk günlerinden bu günlere geldik. Daha ne isteyebiliriz ki.

Ustam çok güzel bir konu açmışsın eline gönlüne sağlık Rabb'im razı olsun. Beni geçmişe götürdünüz uzun uzun düşündüm kısa ömürde neler yaşamışız vay vay vay.

Selamlar saygılar.
Aleykümselam dostum yokluk evet vardı fakat toplumun genelinde vardı yamalı elbiseler bit pazarından alışverişler...
Babam kunduracıydı erzincanda ilk modern makinalarla imalathane kurmuşlardı erzincan ve diğer illere ayakkabı gönderiyorlardı nedense iflas etmişti neyimiz varsa satılmış banka borçlarına gitmişti ben dahi Trabzon lastiği giyrdim hemde pelte pelte yırtık utancımdan arkadaşlarımın yanına gidemezdim birinci sınıf önlüğümle ilkokulu bitirdim son sınıftayken babamın vefatı tuz biber oldu zaten o zamanlar bağkur icat edilmemişti otuziki yaşında annem büyük kardeş ben beş nufuz benim çabalarım geçimimize yetmiyor annem soğan doğrar üstüne karabiber ekerdi ekmeğimize katık yapardık veya sana yağına ekmeğimizi sürüp yerdik tek odalı damımız yağmurda damlar damlayan yerlere leğen tas tabak dizerdik toprak zemin çamur olmasın diye yinede halimizden şikayet etmezdik hamd ederdik şükür ederdik başkalarının malına mülküne gıptayla bakmazdık neyse daha yazmayayım şükürler olsun Rabbimizin verdiklerine vermediklerine...
 
Üst