Defineye ilgi duyan bir insanın kesinlikle bulunduğu coğrafyaya hakim olması gereklidir. Hangi uygarlıklar yaşamış, bu uygarlıkların ölü gömme ve tapınma gelenekleri nelerdir, bunların tespit edilmiş örnekleri varmıdır gibi. aynı zamanda bulunduğu yerdeki toprak yapısını bilmesi, bazı bitki türlerini tanıması, bu arazide ben olsaydım mezar, tapınak, yerleşim yeri, saklama yerlerini nereye yapardım tarzında bir düşünce yapısı geliştirmesi gereklidir. Kazı başladığında toprak yapısını tanımıyorsa gördüğü katmanların ne olduğunu bilemediğinden bırakması gereken çalışmayı boşa sürdürerek para ve emek harcayacaktır. Genel olarak toprak katmanlarının yapısı şöyledir.
Bu arada bazı ağaç türlerinin yaşıyla ilgili Oklit usta bir yazıya denk gelmiş. Belki ihtiyaç olur diye ekliyorum.
Bulunduğu yere göre bu katmanların dışında rastlayacağınız bir tabakanın insan eliyle yapılmış olma ihtimali çok yüksektir.
Benekli Kenger Dikeni : Kesinlikle toplu bir uygar şehrinin üzerinde yeşerir. Bu nehir kenarıda olsa dağlık alanda olsa orası neticede bir şehirdir. Yanılma payı sıfırdır. Bu bitkiyi gördüğünüzde araziyi dikkatlice gözden geçirin. Eski bir kentin kalıntıları üzerinde duruyor olma ihtimaliniz nerdeyse kesindir. En sağdaki deve dikeni ile birbirlerine çok benzer. Aralarındaki ırk farkının tek sebebi ise Kengerin tabanında bulunan boşlukta biriken belli başlı elementlerin salgıladığı minerallerin yüksek orandaki kısmına maruz kalmasıdır. Çok sert tabandan geldiği için derinlik seviyesi sadece kuru iken anlaşılır. Topuz boyutları eşitse tek boşluktan, her topuz birbirinden bariz oranda farklılık gösterdiğinde zemindeki ayrı ayrı boşluklardan beslenmiştir. Eğer gövdeler dimdik eğilmeden duruyor ise derinlik güç ve dikeydir. Şayet gövde eğik ise başların eğildiği son açı girişin ve ana boşluk alanının istikametidir. Bu durumda başların en büyük olanına odaklanın çünkü küçükler sizi girişe değil bitişe götürür. Dağlık türü alanda özellikle de kurak alanda yetişiyor olması zeminde net boşluk olduğuna işarettir. Kendi aralarında üç çeşittir fakat ortak noktaları eşittir. Bu dikeni incelerken yer altıyla ne alakası var demeden önce boydan bir aynanın karşısına geçin ve üç beş farklı şekilde durun ve kendinizi izleyin. Siz ne yaptıysanız aynanın da size aynısını gösterdiğini gördüğünüz gibi bu Kenger dikeni de toprakta ne gördüyse onu size yansıtır.
Kantaron Çiçeği : En çok lahit mezarların ve ölü ile birlikte gömülen definelerin olduğu yerde bulunmakla beraber düz bir alanda ise yaşamsal hayvanların bulunduğu mimarisi sıfır derece de mükemmel bir şehrin üzerinde , tepe rampa türü bir yerde bulunması halinde kraliyete yakın bir bölge demektir. Her zaman olduğu gibi araziyi bu gözle incelemeniz yararınıza olacaktır.
Mezar Çiçeği (sığır kuyruğu bitkisi) : Kesinlikle düzlük alanda muazzam derecede önemli bir şehrin üzerinde olmakla beraber kayalık alanlarda görülmesi durumunda olduğu yer oda mezara götürme olasılığı %85 - %95 denilebilir. Bitkiyi gördüğünüz durumlarda kesinlikle çubukla boşluk bakmanız önerilir.
Yılan Dili Otu : İşte bu en çok çelişkili değişiklik gösteren bitkilerden biridir. Bazen mağaraya bazen kaya mezara bazen kuyuya bazen bir yapıya bazen kiliseye bazende küp türü gömüye götürür. Etrafınızı inceleyerek hangisi olduğunu tespit etmeniz gereklidir.
Üzerlik bitkisi ( Etliekmek ustamızın katkısıyla ) : Yaşam alanlarında sıkça bulunur. Diğer bir deyişle arkeologlar herhangi bir açık arazide üzerklik otu mevcut ise yerin altında mutlaka arkeolojik buluntu vardır varsayımı ile kazıya başlarlar. Bunun birinci nedeni eski yerleşim yerlerinin bolca fosforik toprak yapısına sahip olmasından dolayı bitkinin de fosforlu toprakları sevmesinden kaynaklanır. Bitkinin mezarlıklarda bolca bulunması da toprağın fosforik yapısından kaynaklanmaktadır. Bunun nedeni insan vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan elementin fosfor olmasındandır.
AGAVE BİTKİSİ (SABIR ÇİÇEĞİ)
Bu çiçek geçirimli topraklarda ve kayalıklarda büyür. Kaleden başka hiç bir yerde bulunmaz da açmaz da. Yüksekliği denize sıfır açıdan minimum 10-15 metre yüksekten başlar. Denize sıfır olmayan yerde de kendini göstermez. Bitki her ne kadar dışkı yoluyla türesede özünde karaciğerdeki bakteriyle en şiddetli savaşan yegane bitkilerden biridir. İnatçı bitkidir geç büyür yarım asır bekler birden büyür. Bitkiyi gördüğünüzde % 95 ihtimalle bir kale yerleşkesindesiniz. % 5 te yıkıntı alanlarında bulunur.
BALDIRAN BİTKİSİ
En çok antik mısır döneminde popülerlik kazanan bu bitki bir çok firavun dahil tarihi saygınlığı olan kişilerin ölümüne sebep olan silahlarda zehir olarak kullanılmıştır. Mısırdan sonra Roma döneminde en az mısırlılar kadar kullanılmış ve hemen hemen bütün gömülerinde bu bitki zehri ile gömüleme yapılmıştır. Bitkinin yapısı öldürücü olmasından dolayı bir tür intihar silahı olarak kullanılmıştır. Bitkinin görüldüğü yerlerde en az %60 oranında mezar veya değerli mevcut olur. Genel olarak baldıran yağının kullanılması yanı sıra baldıran tohumlarıda toprak yüzeyine yakın mesafeye bol oranda serpilmiştir ki bitkiye yapılacak temas veya müdahalede ölümcül caydırıcı sebep olabilsin. Eşkiyaların yaklaşık olarak %95’i baldıran zehiri ile definelerini zehirlemiştir. Heraklius döneminde yunan tabibler tarafından artık bir suikast silahına dönüştürülmüş ve bir çok kral,prens ve saygın kişiler bu vesile ile öldürülmüştür. Bir bakıma eski dönemde demokrasi de değişim aleti olarakta kullanılmıştır.
Kısacası zehirli dedikleri gömüler tamamen bu bitki ile zehirlendirilir. Elini süren kazara dudağına dokunsa ölümüne sebep olmasına kafidir.
BÖĞÜRTLEN-YABAN ÜZÜMÜ-YABANİ ISIRGAN OTU ÜÇLÜSÜ
Böğürtlen-Yaban Üzümü-Yabani Isırgan Otu Üçlüsü : Dağlık ormanlık alanda dereye sıfır mesafelerinde yetişen bu üçlüyü aynı noktada gördüğünüz an o noktada bir akil insan yaşam sürmüş demektir. Bu alan sizi genelde doğru yerlere götürür. Bazen bir değirmene, bazen de toprakta belirgin bir kaya gömüsüne götürür, bazen de direk şelaleye götürür. Bu üç bitki bir tek suyun eşliğinde bir araya gelir. Uzun süreli yaşam enerjisini yeraltı kaynaklarındaki değişik minerallere sahip sudan veya bordan alır. Tercih edilmemesinin sebebi gömüdeki oksitleri bitkinin köklerinden gelen sıvı ve enerji ile kayaya toprağa bazen de ağaç köküne kusmasından dolayıdır fakat hızlı gelişen bir bitki örtüsü de hesaba koyularak zamanla astarlamaya tabi kaldığından seçim noktası olmuştur. Bu üç bitki türünün olduğu yerde muhakkak en az bir tane dahi olsa araz bitki görünür. Sarmaşık gibi bitkiler dalı toprağa değse bile yeni kök salıp hızlı geliştiğinden arsız bitkiler arasında en başlardadır. Bölgenin vereceği doneler belli başlı uygarlıklara ait geçit, sur, gözetim kulesi, kale, eşkiya, çiftçi ve değirmenci noktalarına aittir.
Hiçbir zaman hafife alınarak es geçilecek bir bitki değildir.
Bu tür yerlerde yardımcı ağaç öncelikli olarak çınar ağacıdır. Bir diğer ağaç ise arsız incirdir. Eşkiyalar tarafından çizilen haritalamaların en zor çözülenlerindendir. Bitki örtüsüne hakim olmadığınız anlamadığınız mantık yürütmediğiniz müddetçe çözüme ulaşmanız zordur. Defalarca tecrübe edilmiş, yüzlerce farklı yerden çıkarılmış yıllara dayalı deneyimin kendisidir.
HAYIT OTU
Hayıt otu bitkisi normal yaşamdan daha çok ölü gömmede kullanılmıştır. Yapraklarından elde edilen yağ uçucu olduğundan ölü bedeni bu uçucu yağ ile yıkanır. Ölü üzerindeki kıyafetlerin böcek haşere ve güvelerden korunması için tohumları sağlam veya öğütülmüş halde üzerine serpiştirilir. Bu sebeple hayıt bitkisi tohumları yeşermeye elverişli olduğundan bir mezara odaya işaret edebilir.
GREAT HORSETAİL-ATKUYRUĞU-EGUISETUM ARVENSE
Kırk kilit otu olarak ta bilinen bir bitkidir.
Bu ot altın olmadan asla yeşermez. Tek yeşerme sebebi altındır, toprak farklı göz önüne alınarak ormanda veya dere içinde veyahut dere kenarında görüldüğü taktirde muhakkak dedektör tutulmalı, toprak ayrıştırılmalı
Bir mahzen veya gömü şüphesi olan bir yerde bu bitkinin görünmesi dedektörsüz nokta atışı yapıldığı anlamına gelir
Doğru kapıyı veya sızıntı noktasını bulmak için bitkinin damar kökü takip edilmeli Bitki aynı zamanda yine birinci dereceden böbrek ve böbrek taşına, böbrek yenilenmesine birebir faydalı bir bitkidir.
.......................
.....................................................................................................
Roni "Bu sayılan bitkilerin hepsinin ana özelliği karaciğer dostu olmasıdır. Çünkü hepsi ceset çürümesi sonrası oluşan gazın bitki DNS'sını değiştirerek başkalaştığı evrimsel halidir.
Bahsedilen bitkiler konuya başlangıç amaçlı derlenmiş olup zaman içerisinde konuya eklemeler yapılacaktır.
Bu sebeple bahsi geçen bitkileri her gördüğünüz yerde “aha burada define var” demeyin. Bunun yerine “burada define olabilir, işaret olabilir. Acaba konuya uyumlululuğu ne kadar? Dur biraz inceleyip çevreyi araştırayım.” dediğiniz an herşey daha farklı yönde işleyecektir. Konuda nadir alanlarda görünen bitkileri dile getirdikki daha sade anlaşılsın. Bu bitkiler kısır bitki türü bitki olduğu için arı ve polenleme ile de ilişkilendirilemez. Polen veya böcekler toprak altında 5-10 metrelik bir katman derinliğine erişemez. Bir de böyle düşünün.
Zamanla bazı bitkilerin ve toprakta yaşam süren bazı canlıların da nelere sahip olduğunuda aktaracağım. Bu aslında aynı konunun farklı bir kolu ama yine de uygun zamanlarda paylaşıma ekleyeceğim.
Konu derlemesi necat ustama ait olduğu için benden (Roni) ve diğer tüm arkadaşlardan gelen görüşleri anlaşılır hale getirerek konuya ekleyecektir.
Amacım gücü çubuk veya makina almaya yetmeyen kendi yağında kavrulmaya çalışan kardeşlerime faydası olması içindir, en azından tamam cihaz yok ama bu bitkilere bakarak işareti doğru yerde arayabiliriz dedirtebilecek bilgidir "
Bu yazı Roni ustamızın tecrübe ve birikimlerine dayanarak onun verdiği bilgilerle tarafımdan derlenmiş olup, define-bitki ilişkileri konusunda başka bir örneği yoktur. Roni ustamıza bu kıymetli bilgileri bizimle paylaştığı için Define Mekanı ailesi adına teşekkür ediyorum.
Eski yeni tüm arkadaşlarımızın bu konudaki bilgilerini paylaşması önemlidir. Bilgi arttıkça konuya ilave edilecektir.
Bu arada bazı ağaç türlerinin yaşıyla ilgili Oklit usta bir yazıya denk gelmiş. Belki ihtiyaç olur diye ekliyorum.
Bulunduğu yere göre bu katmanların dışında rastlayacağınız bir tabakanın insan eliyle yapılmış olma ihtimali çok yüksektir.
Benekli Kenger Dikeni : Kesinlikle toplu bir uygar şehrinin üzerinde yeşerir. Bu nehir kenarıda olsa dağlık alanda olsa orası neticede bir şehirdir. Yanılma payı sıfırdır. Bu bitkiyi gördüğünüzde araziyi dikkatlice gözden geçirin. Eski bir kentin kalıntıları üzerinde duruyor olma ihtimaliniz nerdeyse kesindir. En sağdaki deve dikeni ile birbirlerine çok benzer. Aralarındaki ırk farkının tek sebebi ise Kengerin tabanında bulunan boşlukta biriken belli başlı elementlerin salgıladığı minerallerin yüksek orandaki kısmına maruz kalmasıdır. Çok sert tabandan geldiği için derinlik seviyesi sadece kuru iken anlaşılır. Topuz boyutları eşitse tek boşluktan, her topuz birbirinden bariz oranda farklılık gösterdiğinde zemindeki ayrı ayrı boşluklardan beslenmiştir. Eğer gövdeler dimdik eğilmeden duruyor ise derinlik güç ve dikeydir. Şayet gövde eğik ise başların eğildiği son açı girişin ve ana boşluk alanının istikametidir. Bu durumda başların en büyük olanına odaklanın çünkü küçükler sizi girişe değil bitişe götürür. Dağlık türü alanda özellikle de kurak alanda yetişiyor olması zeminde net boşluk olduğuna işarettir. Kendi aralarında üç çeşittir fakat ortak noktaları eşittir. Bu dikeni incelerken yer altıyla ne alakası var demeden önce boydan bir aynanın karşısına geçin ve üç beş farklı şekilde durun ve kendinizi izleyin. Siz ne yaptıysanız aynanın da size aynısını gösterdiğini gördüğünüz gibi bu Kenger dikeni de toprakta ne gördüyse onu size yansıtır.
Kantaron Çiçeği : En çok lahit mezarların ve ölü ile birlikte gömülen definelerin olduğu yerde bulunmakla beraber düz bir alanda ise yaşamsal hayvanların bulunduğu mimarisi sıfır derece de mükemmel bir şehrin üzerinde , tepe rampa türü bir yerde bulunması halinde kraliyete yakın bir bölge demektir. Her zaman olduğu gibi araziyi bu gözle incelemeniz yararınıza olacaktır.
Mezar Çiçeği (sığır kuyruğu bitkisi) : Kesinlikle düzlük alanda muazzam derecede önemli bir şehrin üzerinde olmakla beraber kayalık alanlarda görülmesi durumunda olduğu yer oda mezara götürme olasılığı %85 - %95 denilebilir. Bitkiyi gördüğünüz durumlarda kesinlikle çubukla boşluk bakmanız önerilir.
Ters Laleler : Eğer bir yerde ters lale gördüyseniz rakım olarak gerçekten de yüksek bir yerdesiniz demektir. Buda sizin bir tür mağaranın veya oda mezarın önünde eşiğinde veya tam üstünde olduğunuzun kesinlikle açıklamasıdır. Çubukla muhakkak etrafınızı araştırınız.
Yılan Dili Otu : İşte bu en çok çelişkili değişiklik gösteren bitkilerden biridir. Bazen mağaraya bazen kaya mezara bazen kuyuya bazen bir yapıya bazen kiliseye bazende küp türü gömüye götürür. Etrafınızı inceleyerek hangisi olduğunu tespit etmeniz gereklidir.
Üzerlik bitkisi ( Etliekmek ustamızın katkısıyla ) : Yaşam alanlarında sıkça bulunur. Diğer bir deyişle arkeologlar herhangi bir açık arazide üzerklik otu mevcut ise yerin altında mutlaka arkeolojik buluntu vardır varsayımı ile kazıya başlarlar. Bunun birinci nedeni eski yerleşim yerlerinin bolca fosforik toprak yapısına sahip olmasından dolayı bitkinin de fosforlu toprakları sevmesinden kaynaklanır. Bitkinin mezarlıklarda bolca bulunması da toprağın fosforik yapısından kaynaklanmaktadır. Bunun nedeni insan vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan elementin fosfor olmasındandır.
AGAVE BİTKİSİ (SABIR ÇİÇEĞİ)
Bu çiçek geçirimli topraklarda ve kayalıklarda büyür. Kaleden başka hiç bir yerde bulunmaz da açmaz da. Yüksekliği denize sıfır açıdan minimum 10-15 metre yüksekten başlar. Denize sıfır olmayan yerde de kendini göstermez. Bitki her ne kadar dışkı yoluyla türesede özünde karaciğerdeki bakteriyle en şiddetli savaşan yegane bitkilerden biridir. İnatçı bitkidir geç büyür yarım asır bekler birden büyür. Bitkiyi gördüğünüzde % 95 ihtimalle bir kale yerleşkesindesiniz. % 5 te yıkıntı alanlarında bulunur.
BALDIRAN BİTKİSİ
En çok antik mısır döneminde popülerlik kazanan bu bitki bir çok firavun dahil tarihi saygınlığı olan kişilerin ölümüne sebep olan silahlarda zehir olarak kullanılmıştır. Mısırdan sonra Roma döneminde en az mısırlılar kadar kullanılmış ve hemen hemen bütün gömülerinde bu bitki zehri ile gömüleme yapılmıştır. Bitkinin yapısı öldürücü olmasından dolayı bir tür intihar silahı olarak kullanılmıştır. Bitkinin görüldüğü yerlerde en az %60 oranında mezar veya değerli mevcut olur. Genel olarak baldıran yağının kullanılması yanı sıra baldıran tohumlarıda toprak yüzeyine yakın mesafeye bol oranda serpilmiştir ki bitkiye yapılacak temas veya müdahalede ölümcül caydırıcı sebep olabilsin. Eşkiyaların yaklaşık olarak %95’i baldıran zehiri ile definelerini zehirlemiştir. Heraklius döneminde yunan tabibler tarafından artık bir suikast silahına dönüştürülmüş ve bir çok kral,prens ve saygın kişiler bu vesile ile öldürülmüştür. Bir bakıma eski dönemde demokrasi de değişim aleti olarakta kullanılmıştır.
Kısacası zehirli dedikleri gömüler tamamen bu bitki ile zehirlendirilir. Elini süren kazara dudağına dokunsa ölümüne sebep olmasına kafidir.
BÖĞÜRTLEN-YABAN ÜZÜMÜ-YABANİ ISIRGAN OTU ÜÇLÜSÜ
Böğürtlen-Yaban Üzümü-Yabani Isırgan Otu Üçlüsü : Dağlık ormanlık alanda dereye sıfır mesafelerinde yetişen bu üçlüyü aynı noktada gördüğünüz an o noktada bir akil insan yaşam sürmüş demektir. Bu alan sizi genelde doğru yerlere götürür. Bazen bir değirmene, bazen de toprakta belirgin bir kaya gömüsüne götürür, bazen de direk şelaleye götürür. Bu üç bitki bir tek suyun eşliğinde bir araya gelir. Uzun süreli yaşam enerjisini yeraltı kaynaklarındaki değişik minerallere sahip sudan veya bordan alır. Tercih edilmemesinin sebebi gömüdeki oksitleri bitkinin köklerinden gelen sıvı ve enerji ile kayaya toprağa bazen de ağaç köküne kusmasından dolayıdır fakat hızlı gelişen bir bitki örtüsü de hesaba koyularak zamanla astarlamaya tabi kaldığından seçim noktası olmuştur. Bu üç bitki türünün olduğu yerde muhakkak en az bir tane dahi olsa araz bitki görünür. Sarmaşık gibi bitkiler dalı toprağa değse bile yeni kök salıp hızlı geliştiğinden arsız bitkiler arasında en başlardadır. Bölgenin vereceği doneler belli başlı uygarlıklara ait geçit, sur, gözetim kulesi, kale, eşkiya, çiftçi ve değirmenci noktalarına aittir.
Hiçbir zaman hafife alınarak es geçilecek bir bitki değildir.
Bu tür yerlerde yardımcı ağaç öncelikli olarak çınar ağacıdır. Bir diğer ağaç ise arsız incirdir. Eşkiyalar tarafından çizilen haritalamaların en zor çözülenlerindendir. Bitki örtüsüne hakim olmadığınız anlamadığınız mantık yürütmediğiniz müddetçe çözüme ulaşmanız zordur. Defalarca tecrübe edilmiş, yüzlerce farklı yerden çıkarılmış yıllara dayalı deneyimin kendisidir.
HAYIT OTU
Hayıt otu bitkisi normal yaşamdan daha çok ölü gömmede kullanılmıştır. Yapraklarından elde edilen yağ uçucu olduğundan ölü bedeni bu uçucu yağ ile yıkanır. Ölü üzerindeki kıyafetlerin böcek haşere ve güvelerden korunması için tohumları sağlam veya öğütülmüş halde üzerine serpiştirilir. Bu sebeple hayıt bitkisi tohumları yeşermeye elverişli olduğundan bir mezara odaya işaret edebilir.
GREAT HORSETAİL-ATKUYRUĞU-EGUISETUM ARVENSE
Kırk kilit otu olarak ta bilinen bir bitkidir.
Bu ot altın olmadan asla yeşermez. Tek yeşerme sebebi altındır, toprak farklı göz önüne alınarak ormanda veya dere içinde veyahut dere kenarında görüldüğü taktirde muhakkak dedektör tutulmalı, toprak ayrıştırılmalı
Bir mahzen veya gömü şüphesi olan bir yerde bu bitkinin görünmesi dedektörsüz nokta atışı yapıldığı anlamına gelir
Doğru kapıyı veya sızıntı noktasını bulmak için bitkinin damar kökü takip edilmeli Bitki aynı zamanda yine birinci dereceden böbrek ve böbrek taşına, böbrek yenilenmesine birebir faydalı bir bitkidir.
.......................
.....................................................................................................
Roni "Bu sayılan bitkilerin hepsinin ana özelliği karaciğer dostu olmasıdır. Çünkü hepsi ceset çürümesi sonrası oluşan gazın bitki DNS'sını değiştirerek başkalaştığı evrimsel halidir.
Bahsedilen bitkiler konuya başlangıç amaçlı derlenmiş olup zaman içerisinde konuya eklemeler yapılacaktır.
Bu sebeple bahsi geçen bitkileri her gördüğünüz yerde “aha burada define var” demeyin. Bunun yerine “burada define olabilir, işaret olabilir. Acaba konuya uyumlululuğu ne kadar? Dur biraz inceleyip çevreyi araştırayım.” dediğiniz an herşey daha farklı yönde işleyecektir. Konuda nadir alanlarda görünen bitkileri dile getirdikki daha sade anlaşılsın. Bu bitkiler kısır bitki türü bitki olduğu için arı ve polenleme ile de ilişkilendirilemez. Polen veya böcekler toprak altında 5-10 metrelik bir katman derinliğine erişemez. Bir de böyle düşünün.
Zamanla bazı bitkilerin ve toprakta yaşam süren bazı canlıların da nelere sahip olduğunuda aktaracağım. Bu aslında aynı konunun farklı bir kolu ama yine de uygun zamanlarda paylaşıma ekleyeceğim.
Konu derlemesi necat ustama ait olduğu için benden (Roni) ve diğer tüm arkadaşlardan gelen görüşleri anlaşılır hale getirerek konuya ekleyecektir.
Amacım gücü çubuk veya makina almaya yetmeyen kendi yağında kavrulmaya çalışan kardeşlerime faydası olması içindir, en azından tamam cihaz yok ama bu bitkilere bakarak işareti doğru yerde arayabiliriz dedirtebilecek bilgidir "
Bu yazı Roni ustamızın tecrübe ve birikimlerine dayanarak onun verdiği bilgilerle tarafımdan derlenmiş olup, define-bitki ilişkileri konusunda başka bir örneği yoktur. Roni ustamıza bu kıymetli bilgileri bizimle paylaştığı için Define Mekanı ailesi adına teşekkür ediyorum.
Eski yeni tüm arkadaşlarımızın bu konudaki bilgilerini paylaşması önemlidir. Bilgi arttıkça konuya ilave edilecektir.
Son düzenleme: