Kaya Taş Falcısından Fal Örnekleri Beğenirsiniz Umarım.........2 | Sayfa 269 | Define işaretleri ve anlamları

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
Boulder_and_forest_-_geograph.org.uk_-_524988.jpg


BU KAYAYI BURADAN ÇIKARTMADIYSA NIZ EĞER BU AĞAÇLARIN ARASINDAN BURAYA GETİRMENİZ BENCE İMKANSIZ YUKARIDAN GETİRİP BIRAKMANIZ GEREKİR ÇEVREDEKİ AĞAÇLAR HEP CILIZ GÜÇSÜZ KALMIŞ AMA İKİ AĞAÇ KALIN BİR GÖVDE YAPMIŞ NEDEEEEN DEMEKKİ BİR GÜBRE KOYMUŞLAR HEMEN YAKININA BENCE SİZ NE DERSİNİZ
 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
caaae736-d169-40e5-ace3-73c1659d2b90.jpg


Peru’daki törensel bir arkeolojik alanda çalışan arkeologlara göre, İnka medeniyeti vahşi fakat ölümcül olmayan kan dökme ritüelleri uyguluyordu ve şiddete uğrayan kişiler gönüllüydü.

Arkeologlar bölgede, MÖ 13. ve 6. yüzyıllar arasına tarihlenen ve korkunç yaralanma izleri taşıyan iskeletler buldu. Pacopampa olarak bilinen bölge, Pasifik Sahili’ne 70 km uzaklıktaki Peru’nun kuzeyindeki yaylalarda 2.500 metre yükseklikte bulunuyor. Yapılan yeni araştırmaya göre bu bölge, bir zamanlar sosyo-ekonomik eşitsizliklerin kanıtlarını sergileyen, ritüel faaliyetler üzerine kurulmuş karmaşık bir topluluğa ev sahipliği yapıyordu.

Bölgede yürütülen daha önceki kazılarda, törensel mimari, ritüel uygulamalarıyla ilgili kültürel eserler, su ve tarımsal üretimle ilgili ritüellerde önemli rol oynamış olabilecek ayrıntılı bir yeraltı kanal sistemi açığa çıkarılmıştı.

Arkeologlarında yerleşim alanında bulduğu iskeletlerde, kırık kafatasları, yüz ve uzuvlarda kırıklar ve çıkık dirsek eklemleri saptandı. Yapılan analizler, bu bireylere keskin olmayan aletlerle, sürekli ve şiddetli bir şekilde vurulduğunu gösteriyor.

Ancak araştırma ekibi, şiddete uğrayan bu kişilere, öldürmek amacıyla vurulmadığını düşünüyor. İskeletlere yapılan detaylı incelemelerde, yaraların iyileştiğine dair kanıtlar bulunması, mağdurların bu şiddetten ölmediğini gösteriyor.

Ayrıca bireylerin defansif yaraları olmadığı gerçeği, araştırmacılara bu şiddetin kontrollü koşullar altında yapıldığını düşündürüyor.

Bunlara ek olarak söz konusu iskeletler törensel alanlarda bulunduğu ve her iki cinsiyet arasında eşit travma dağılımı olduğu için, savaş veya ölüm cezası gibi diğer nedenlerden ziyade, bu yaralanmalardan ritüellerin sorumlu olması daha muhtemel.

Pacopampa’daki yerleşimde savunma mimarisinin veya mimaride güçlendirmenin olmaması da, burada yaşayan insanların genelde barışçıl yaşamlar sürdüğünü ve çatışma içinde yaşamadıklarını gösteriyor.

İskeletlerinde travma izine rastlanan insanların mezarlarında lüks mezar hediyeleri olmaması, bu insanların sıradan kimseler olduklarını gösteriyor.

Araştırmacılar, “Ritüel bağlamdaki şiddet, seçkin sınıfın, halk üzerindeki baskınlığına katkıda bulunmuş olabilir.” diyor.

Kontrollü şiddet uygulaması, o zamanlar Orta And Dağlarında yırtıcı hayvan kültüyle bağlantılı gibi görünüyor. Özellikle kedigiller gibi yırtıcılar, önemli bir dini ikondu ve bölgede bulunan şiddetli hayvan özelliklerine sahip insanların canlandırılması, doğal enerjinin insanlara aktarılmasını temsil ediyor olabilir.

Araştırmacılar, “Bu insanlaştırılmış yaratıklar, kültün seçkin üyelerinin görünür rolünü vurguluyordu ve seçkinlerin ritüel yoluyla yaşam, ölüm ve sosyo-ekonomik kontrol üzerindeki tekelini sağlamlaştırmasına yardım ediyordu.” diyor.
 

cantar

Kullanıcı
Katılım
27 Ağustos 2012
Mesajlar
8,795
Beğeni
11,115
Puanları
113
isp-akraba-800x464.jpg


Neolitik insanların Avrupa’ya yeni ölü gömme ritüelleri getirdiği düşünülüyor. Bu ritüeller arasında, çok uzun bir süre boyunca toplu mezar alanı ve ritüeller için bir toplantı yeri olarak kullanılacak megalitik mezarlar inşa etmek de bulunuyordu.

Bu araştırmanın yazarları, genetik inceleme, izotop analizi, ve kemik analizi gibi yöntemler kullanarak, Kuzey İspanya’daki Alto de Reinoso’da bulunan bir megalitik anıt mezarı inceledi, ve burada yaşamış topluluk hakkında bilgiler edinmeye çalıştı.

Araştırmacılar, yüz yıllık bir süre içinde mezara en az 47 yetişkin ve ergenlik çağında genç insanın gömüldüğünü tespit etti.

DNA ve izotop analizi, mezarda, yakın akraba ilişkileri olan yerel bir topluluğa ait bir dizi ailenin gömülü olduğunu ortaya çıkardı. Bu bireyler büyük ihtimalle tahıl ürünleri, ve bir ihtimal koyun ve keçi yetiştiriyordu.

isp-akraba-2-718x800.jpg

Görselde neolitik toplu mezarın üstüste duran farklı seviyeleri görülüyor. Aynı genetik profile sahip bireyler kırmızı, yeşil, mor, sarı gibi renklerle belirtilmiş. (Görsel: Héctor Arcusa Magallón.)

Toplu Mezarın Üç Farklı Seviyesi

Mezarın en altındaki bireyler genetik olarak birbirine daha yakındı ve bazı örneklerde aile bireyleri yanyana gömülmüş gibi görünüyordu.

Bir üstteki seviyedeki neredeyse tüm iskeletlerde bazı uzuvların ve kemikler, ve özellikle kafatasları eksikti. Bu da mezarın kullanımında bir değişiklik olduğunu düşündürüyor.

Yazarlar çıkarımlarını bu dönemdeki Neolitik toplumların genel özelliklerini göz önüne olarak yapsa da, bu araştırmanın bu topluluk üzerinde yapılan ilk detaylı araştırma olduğunu ekliyor.

Makalenin ilk yazarı Kurt W. Alt “Topluluğun yaşam tarzı, demografiği, sağlık durumu, beslenme ve geçinmesi, ve genetik özellikleri üzerine toplanan tüm veriler, bu dönemdeki yerleşik çiftçilerin yaşam tarzına uyuyor” diyor.

Alt “Topluluğun üyeleri için breysel mezarlar yerine toplu bir mezar odasının benimsenmiş olması, sosyal kimliklerde önemli değişikliklerin olduğunu gösteriyor” diye ekliyor.
 
Üst Alt